Münafıkların Faaliyetleri

[hattaboğlu]

"selamun aleyküm "le başlayayım niyet okuyuculuk yapmadan selamette olduğunuz izi bırakayım.
önce kelamullah tan başlayalım;
münafıkların alametlerini allah cc müteaddit ayetlerle bizlere açıklamış ve rasullah sav de gerek karşılaştıkları ile gerekse gelecekte karşılaşılacakları haber babında bu alametleri bizlere sahih yolla bildirmişler.
münafık basit tabirle inandı görünüpte aslında inanmayan maksadı farklı şey olan kişilerdir.
başlığı açan arkadaşımız çok güzel temas etmiş , ben size o sayılan 4 madde ile alakalı canlı bir örnek vermek istiyorum taktir sizin.
hans won aiberg
hanif islam öğretisi ile piyasaya çıktı sloganı ise "yanlız kur an ! yeter".başlıca öğretisi ise ;
[FONT=Arial][SIZE=1][SIZE=5][FONT=Arial Narrow][SIZE=1][FONT=Arial][SIZE=4]a-tek güvenilir kaynak kur an dır,ğayrısında olanlar bizi bağlamaz dolayısı ile hadis diye söylenen şeyler tamamen uydurmadan ibarettir dolayısı ile dinde bağlayıcı olamaz.
b-allah insanlara akıl vermiştir ve dolayısı ile her insan kur an ı anlamakla ve ayetlerden kendi reyi ile hüküm çıkarmakla emrolunmuştur dolayısı ile her kul müfessirdir.atalardan gelme tefsirlerin geçerliliği yoktur ve reforma ihtiyacı vardır.
c-mezhebler bağlayıcı olamaz herkes kendi ictihadını yapabilir.dolayısı ile ayetten kim ne anlarsa onun ile amel etmelidir.çünkü allah ayetlerde akletmemizi emreder.
d-peygamberlerin dinde yeri sadece iletmektir.helal haram kılma yetkisi yoktur .
--
bunları çoğaltabiliriz ben kısaca özetledim.
ve bu maddelerin sonucunda kendi ictihadlarından birkaç konu vereyim;
-namaz 3 vakittir ve herhangi bir kurala bağlı değildir!
-islamda başörtmek diye birşey yoktur nur 31 de geçen hımar başörtüsü değildir yaka örtüsüdür/küpe/künye/yüzük/bilimum zinetler örtüsüdür.
-hacda zaman veya şartlar öndemli değildir her zaman ve her şekilde yapılabilir
-oructa iftar vakti sizin atalarınızdan öğrendiğiniz değildir.
-kelimei şehadet diye birşey yoktur !
-hz muhammed ibrahimin şeriatı ile amel eder
-tüm peygamberler sadece postacıdır
-çki haram değildir,hatta azında faydalar vardır
--
bunlarıda çoğaltabiliriz.şimdi bu adam başlık sahibinin bahsettiği kategoriye girermi girmezmi ? girmez diyen islam anlayışını yeniden gözden geçirmelidir.
müsteşriklerin oryantalistlerin münafıkların islamın altını oyabilmeleri için yapacakları evvel şey mezhebleri ortadan kaldırıp insanları alim cahil demeden ictihad yapmaya sevkederek her insan başına ayrı bir anlayış ayrı bir din çıkarmak,sonra sahabe hayatlarının örnekliğini inkar ile ayetler hakkındaki hayat bulmuş örnekleri sebebi nüzül u ortadan kaldırıp ayetlere istedikleri şekilde yön vermek,sonra sünneti uydurmalar var bahanesi ile reddederek rasullah sav in tefsirini / örnekliğini ortadan kaldırarak ayetlere diledikleri modelde takla attırmak,yanlız kur an yeter ,tek korunmuş o dur ve kur anda herşey açıklanmış diyerek hakikatte yapılması emredilen /nehyedilen binlerce hükmü ortadan kaldırmak ,vs vs vs tır.
kimse ben munafığım demez dikkatli olun münafıkların alametleri vardır....
yukarda bahsettiğim sebebler dolayısı ile bu insanların amacı nın islam a hizmet değil islama hezimet getirmek olduğu aşikardır.dolayısı ile başlık sahibi arkadaşımızın örneklediği ayetler cuk diye oturmuştur amiyane tabirle!
--
diğer bir husus aşırı hassas reaksiyon gösterenlerin bilinçaltında böyle birşey yok ise tepkileri nin yersiz olduğu kanısındayım.
ayrıca bu tür başlıklar için hep PROVAKATİF damgası vurulması ,ama mezhebsizliği veya antitasavvuf luğu kaşıyan başlıklara aynı hassasiyetle yaklaşılmaması da manidardır.
insanlar korkularını üzerine gitmeden yenemezler.dolayısı ile üstünü örtmekle korkulardan kurtulunmaz tam aksi karabasana dönüşür.
önyargılardan ve hz allah ın haram kıldığı ZAN lardan sıyrılıp objektif bakmayı denemek lazımdır.
--
ilmi söylemlerden uzak tamamen önyargılarla veya ezbercilikle bu işlerin üstü kapatılmamalı...
--
din hepimizin kur an da..belli bir kesimin tekelinde olamaz.dolayısı ile islam ım diyen her ferd kur an ın muhatabıdır.bu gözle bakılması dileğiyle.
ve uyanık olunması dileğiyle.

[hattaboğlu]

----------------------------------------------------------------------------------------

[Hasdadaş]

Hasdadaş'ın üstten değil ama alttan alttan Rahmanın Kuranda ayetlerin sonunda söylediği düşünme ve aklınızı çalıştırın emrini pek fazla önemsemediği açık ki, sözlerinde biz kendi kendimize bu işten anlamayız, dini inanışlarımızı bir âlim kanalize etmiş diyebiliyor. Yani ben düşünemem benim yerime düşünenler var diyor açıkça...O ne söylerse bende onu yaparım diyor...

Zaman zaman apaçık, zaman zamanda çok esrarlı hükümleri ile Kur'an-ı Kerimi anlamak, başlı başına bir ilim ve formasyon gerektirir...Bizzat Yüce ve Mukaddes Kitabımızın ifadesi ile ''Denizler mürekkep olsa, ormanlar kalem olsa ve bunların bir misli daha düşünülse'' sırları ve hikmetleri karşısında aciz kalınacak olan Kur'an-ı Kerimi ve onun yorumunu hafife almak ne büyük cüretkârlıktır..!
Evet, Kur'an elbette anlaşılmak için indirilmiştir...anlaşılamaz bir kitap değildir fakat, unutmayınızki Kur'an-ı anlamak, özel bir gayretin yanında, bir ilim ve ihtisas işidir...

''Esas anlayamadığım ise Rahmanın çok özel yaratıp akılla donattığı insanın en büyük özelliği olan düşünmeyi, akıl yürütmeyi bir kenara bırakıp dini bilgi ve tavrını kendisi yönlendirmeden öte, bir veliye âlime bırakmış görünüyor bu arkadaş!!!.

Evet, aynen öyle yaptık;
“Allah’ın velî kulları için korku ve tasalanma söz konusu değildir. Velîler o kimselerdir ki O’na iman edip, emirlerine aykırı hareketlerden sakınırlar.” (Yunus, /62-63)
çünkü;
[SIZE=3][COLOR=#0070c0]“Kişi, sevdiği ile beraberdir.” (Buhâri, Müslim)

(Araf suresi 3; Rabbinizden size indirilene uyun; O'nun berisinden bir takım velilerin ardına düşmeyin! Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz.)

Ve aynı ayetin Elmalı tefsirinde bakın kimlerin ardına düşmememiz emrediliyor..
3-4- Bu hatırlatma ve uyarı şöyle ki: Ey Muhammed ümmeti! Rabbinizden size indirilen bu Kitaba uyunuz. Ve bunsuz birtakım dostun, bir yardımcının, bir âmirin bizzat kendilerine ve kendilerinden olan söz veya davranışlarına uyuvermeyiniz. Onlara uyup uymamak için öncelikle Rabbinizden indirilmiş olan bu Kitab'a uymayı ölçü edininiz. Kitab'a aykırı olan, Rabbinizin emir ve yasaklarına aykırı bulunan hususlarda gizli açık kimseye uymayın. Rabbinizi bırakıp başkalarının arkasından, izinden gitmeyin. Siz pek az öğüt alır ve hatırlarsınız
Tefsir, yorum götürmeyecek şekilde açık ve net..!

[Emekdar Üye]

[JUSTIFY]Muhabbetin (Sevginin) en ileri derecesi kulluk, en alt derecesi ise alâkadır (ilgidir).
İlk başta insan kalbi sevgiyle ilgi ve "alâka" duyar, zaman geçtikçe, sevgi derinleştikçe sevdiğini sayıklamaya başlar. Daha ilerde kalpten bir sevgiyle insan çılgına döner. İşte bundan sonra muhabbet (sevgi) "aşka" dönüşür, aşktan sonra ise "kulluk" (ibadet), itaatkarlık derecesine yükselir.
Allah (c.c)'a itaatkarlıkla kul olan kişi; O'nu son derece seviyor, hürmet, saygı duyar, kendini hor / hakir / küçük görmek. Son derece itaatkar, uyumlu olmak demektir.
- Bir kimse sevmediği, nefret ettiği, buğz ettiği bir insana hürmet edip, kendini hor veya küçük görüp boyun eğerse, ona kulluk ediyor sayılmaz.
- Bir başka şekilde, tersine olarak, bir kimse bir kimseyi sevse fakat kendini küçük veya hor görmese, hürmet ve saygı duymasa, boyun eğmese yine kulluk ediyor sayılmaz.
Bir insan çocuklarını yahut arkadaşlarını sever, fakat bu sevgi kulluk değildir. İşte aynen bu durumdadır yukarıda tanımlanan kişiler.
Bundan ötürü, Allah (c.c)'a kulluk yapmada, sevgi yahut kendini küçük görme,acziyet hissetme, saygıdan birinin bulunması yeterli olamaz.
Allah (c.c), kula her şeyden daha sevgili ve saygı değer olmalı, kul Allah (c.c)'ı her şeyden daha yüce, daha azametli bilmeli.
[/JUSTIFY]
Ayette şöyle buyuruluyor:
"Allah'ı ve rasûlünü razı etmeleri kendileri için daha hayırlıdır" (Tevbe: 9/62)
Ne mutlu o kişiye ki rabbine karşı acziyetini, fakrını bilir ve Allah ve Resulunu kendi nefsinde dahi ileri bir seviyede sever ve bunu kulluğa çevirir

[hattaboğlu]

hönül
bu yorumun bu konu ile alakası olduğundan eminmisin ?

[eşrefoğlu]

Allah razı olsun.