![]() |
Namazda Okuduğumuz Et-Tehiyyatü NAMAZDA OKUDUĞUMUZ ET-TEHIYYATÜ : Geçen Cuma namazından önce,camide Hasan Kalyoncu üniversitsinden sn.prof. Dr.M.Uçar beyefendi vaaz-ı nasihat etti.Kendisi öğrenci dekanıymış.Güzel.kendisine ve mesleğine bir diyeceğim elbette olamaz. Konu "Et-tahıyyatü" duasıydı.sn.Prof. konuşmasında bu duanın miraçta geldiğini,peygamberin Allah ile konuşması ve buna da Cebrailin eşlik ettiğini anlatmağa çalıştı.Güya peygamber,Allah'a hitap ederek söze başlamış,Allah da O'na selam sana olsun demiş,peygamber de yok sadece bana değil salih kulların üzerine olsun demiş ve bunu da Cebrail şehadet getirerek tamamlamış ve böylece bu dua oluşmuş der.Daha sonra da Tayyip hoca da ,bunu hutbede tasdik etti.Yahu bu kadar da hurafe,sakat,uydurma bir anlayış ve rivayet olmaz ki.Eğer bu konuşma Allah katında ve Allah ile olmuş bir konuşma olsaydı,bunun Kur'anda yeri olması veya geçmesi gerekirdi.Çünkü Allah'a ait bütün konuşmalar ayet olarak Kur'anda geçer.Mesela Allah Musa ile,İbrahim ile,Adem atamızla konuşmuş ve bu konuşmalar da Kur'anda vardır.Hele hele son peygamberi Hz.Muhammed a.s ile arasında bir konuşma geçecek ve bunu da Kur'anda ayet olarak anlatmayacak,olur mu böyle bir şey.Velhasıl hoca,yani prof.Uçar,yanıldı,yanlış bilgiyi cemata aktardı.Hem de dini bir günde ve dini bir konuda.Din adına bu hatayı yaptı.Namaz sonunda bunu kendisine aktarayım dedim.Söze kendimi tanıtarak başladım ve Et-tahıyyatü ayet mi dua mı diye sordum.Ayet değil dedi.peki Allah'ın sözleri,konuşmaları ayet değil mi,madem Allah burada konuştuysa bunun Kur'anda geçmesi gerekmez mi? diye sorunca.Kusura bakma,ben ilahiyatçı değilim dedi ve ben bunu böyle öğrendim,değiştirmek de istemem dedi ve noktayı koydu.Hani biz de bir söz vardır:"yarım doktor candan yarım hoca da dinder eder" diye.Hem ilahiyatçı değilsin,hem de dinde olmayanları bir ilahiyatçı gibi anlatırsın.Şimdi seni dinleyen cemaat bu hurafeyi din adına doğru kabul ederse ne olacak...Hani bizde doktor olmadığı halde koca-karı ilaçlarıyla tedavi edenler var ya,işte bu da böyle. Gelelim bu duanın özüne.Bu duayı,peygamber eshabına,yani o zamanki müslümanlara sadece dua olarak,onların konuşup ve anladığı dil olan arapçayla öğretmiş.manası da çok yerinde ve anlamlı bir duadır.Bu dua da müslüman namaz sonunda," ey Allahım, her türlü hürmete,duaya,ibadete,saygıya layık olan sensin.İyilikler de sana mahsustur der ve ardından da,bizi Allah ile tanıştıran,buluşturan ey nebi ( ey peygamber) sana da selam olsun,bize ve bizim gibi salih kulların üzerine de selam olsun der ve bütün bunları tasdik ederek ,kelime-i şehadeti de söyleyerek adeta bir mühür gibi ibadetinin sonunu tasdikler.Olay budur.Bunu Allah'ın konuşması yapmak,Allah'a iftira olmaz mı? Allah sizden eksik mi biliyor ki,siz O'nun adına bunu söylüyorsunuz.Olmaz böyle şey.Din uydurulmak için değil,uyulmak için gelmiş Allah'ın mesajlarıdır.Kimse kendini Allah yerine koyup Allah adına din koymasın, olmaz mı? ------------ Et-tahıyyâtü lillâhi vessalevâtü vettayyibât. Esselâmü aleyke eyyühen-Nebiyyü ve rahmetullâhi ve berakâtüh, Esselâmü aleynâ ve alâ ibâdillâhis-sâlihîn. Eşhedü en lâ ilâhe illAllâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve Rasûlühü. Anlamı Her türlü hürmet, salavât (dua) ve bütün iyilikler Allâh-ü Te'âlâ'ya mahsustur. Ey Nebî ! Allah'ın selâm, rahmet ve bereketi senin üzerine olsun. Selâm, bizim ve Allah'ın sâlih (doğru hareket eden) kullarının üzerine de olsun. Şahâdet ederim ki, Allâh-ü Te'âlâ birdir ve yine şahâdet ederim ki, Muhammed (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) O'nun kulu ve Rasûlüdür. ------------------- İşte herşey ortada iken,bunu,Allah'ın ,peygamberin ve hatta Cebrailin konuşması diye aktarmak ,onlara iftiradan başka birşey değildir.Akıllı olalım. Ayrıca şu bizim camilerde veya sohbetlerde din adına konuşanlar,Allah'ın anlatmayıp da eksik bıraktığı birşeyler mi varki,kendi heva ve hevesleriyle bunu tamamlama gayretine düşüyorlar.Halbuki Allah:"Artık dininizi tamamladım,size din olarak da islamı seçtim" demiyor mu? Hatta :"Biz anlatacağımız herşeyi bu Kur'anda açık açık anlattık " demiyor mu? Neden Kur'anı gereği gibi anlayıp da anlatmak yerine kendi uydurulmuş din bilgilerimizi din diye anlatıyoruz ki.Yapmayın ey müslümanlar,bu yol Allah'ın "SIRAT-I MÜSTAKIYM=doğru yol" olan doğru yolu değildir.Kendi heva ve hevesimizden uydurduğunuz,hatta çoklarına kalben bile inanmadığınız saçmalıklardır.Etiketlerinizin arkasına saklanarak gerçekleri çarpıtmayın lütfen.Peygamber bile ümmetine,eshabına Kur'andan başka birşey anlatmamıştır.Eğer öyle olsaydı,Allah'ın uyarısına muhatap olurdu.Allah: "eğer o peygamber,kendi heva ve hevesinden birşeyler katsaydı,biz O'nu şah damarından tutar,daha oracıkta canını alıverirdik" demiyor mu?Peki siz kime güvenerek bu hatanın içine düşerek kendi kafanıza göre,dinde olmayanları din gibi anlatıyorsunuz.Unutmayın yolunuz HAK yol değil.Şeytan bazen sağdan (iyi taraftan) gelerek sakın sizi aldatmasın.Allah ve peygamber adına birşeyler uydurmayın.Dinin tek sahibi vardır,o da Allah'tır.Peygamber bile kendi kafasına göre dini hükümler koyamaz unutmayın.O ,sadece bir elçidir.Elçiler kendilerine verilenden başkasını aktaramazlar,değiştiremezler.O bunu yapamazken ,siz nasıl yaparsınız.! Hamza SARI |
Cevap: Namazda Okuduğumuz Et-Tehiyyatü Alıntı:
|
Cevap: Namazda Okuduğumuz Et-Tehiyyatü Alıntı:
Fecr hocam, bence de her şey ortada... Ettahiyatünün anlamı bile olayın, Rabbimiz ile peygamberimiz arasında geçen bir konuşma olduğunu açıklıyor. Alıntı:
|
Cevap: Namazda Okuduğumuz Et-Tehiyyatü Ali kardeşim Ettehiyatü duasına kimsenin bir şey diyeceği yok. En güzel dualardan birisidir. Ama bunu miraç ile alakalandırmak, miraç ile desteklemek gerekmez. Çünkü ne Kur'an'da ne de Sahih Sünnette buna dair bir bilgi yoktur. Tasavvuf kitaplarında bu olayı anlatırlar ama nedense bunun hangi hadis kitabında yazdığı/anlatıldığını belirtmezler. Çünkü kaynağı yok :) Bu konuyu Nureddin Yıldız Hocaya da sormuşlar: SORU:Selamünaleyküm hocam. Ettahiyyatu bir çok kişinin dediği gibi miraçta Allah (c.c.) ile Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem arasında geçen bir diyalog mudur yoksa sadece bir dua mıdır? Diyalog olduğuna dair olan hadis sahih midir? CEVAP:Aleykümselam. Bu kanaat, bazı kitaplarda vardır. Hadis ilmi açısından itibar edilebilecek bir bilgi değildir. Bu konuda sahih ve sarih bir hadis yoktur. Evet Ali kardeşim mesele bundan ibarettir. İstersen bu rivayeti okuduğun kitapları tekrar incele. Kaynağını bulabilecek misin? O rivayetin altına kutubit sitte'den falan kaynak yazmışlar iseler sakın inanma , çünkü kutubis sittede öyle bir rivayet bulamazsın. Bazen insanlar uydurdukları rivayetleri /hikayeleri insanlara kabul ettirebilmek için altına "Buhari, Müslim, Tirmizi vs." yazıyorlar. Ama o kitaplarda öyle bir rivayet yok. Ara ki bulamazsın :) |
SAAT: 02:08 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.