| |||||||
Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda) |
| 27 Kasım 2010 21:34 | |||
| YorgunSavaşçı | Haluk bey işte şimdi sizinle anlaştık eğri olan ve doğru olanları ayırarak olaya bakılması gerektiği hususunda ... İslamda iki yol vardır Hizbuşşeytan ve Hizbullah biri muttakilerin yolu biri Şeytanın taratarlarının yoldaşlarının yolu başkada yol yoktur.... | ||
| 27 Kasım 2010 11:08 | |||
| HALUK GÜMÜŞTABAK | Değerli Abdulhamit kardeşim verdiğim cevabımda alıntı yaptığı kısım aslında yazdıklarımın özetidir. Diğer sorunuza gelince bakın Allah ne diyor bu ayetinde: Vakıka 10:(Hayırda) önde olanlar, (ecirde de) öndedirler.11.İşte bunlar, (Allah'a) en yakın olanlardır. İşte burada Rabbin bahsettiği hayırda ve barışta yarışan ve bu sayede Allaha en yakın olanlardır diyor. Peki bizler kimin Allaha en yakın olduğunu bilebilirmiyiz? İşte bu sorunun cevabınıda veriyordu Allah hatırlayalım. Kimin takvaca üstün olduğunu, yani bana en yakın kulumun kimler olduğunu yanlız ben bilirim. Peki niçin söylüyor dersiniz bunu Rabbim? İşte bu sorunun cevabını çok iyi düşünmeliyiz. Abdulmelik kardeşim ben özeleştiriden hoşlanırım bana yapıcı tenkit yapılmasına hiç kızmam, ama hakkım olmayan isnatlarda bulunulması beni üzer. Bakın ne güzel hepimiz saygı çerçevesinde bu konuda kur'andan anladıklarımızı yazıyoruz. Daha sonrada anlaşamadıklarımız konusunda Rabbin emrini yerine getirip, bu konudaki hükmünü Rahmana bırakacağız. Tüm gerçekleri hesap günü nasıl olsa önümüze gelecektir. Benim verdiğim örnekler ve açıklamalarım kur'anın bütününe ters düşüyorsa, Rabbim hesabını bana kesinlikle soracaktır, ben bunun bilincindeyim. Elbette sizlerde bilincindesiniz. Değerli Yitiksevda kardeşim veli konusunda bana şöyle cevap vermişsiniz. (Haluk abi Veli Kur'an'i azimuşşanda Dost yakın anlamlarında kullanılmaktadır.) Kur'an veli konusunda verdiği örnekleri size daha önceki cevaplarımda yazmıştım. Birkaç anlamı olduğunuda söylemiştim. Eğer yakın dostlarımız, sevdiğimiz saydığımız, güvendiğimiz insanlar olarak alırsanız sorun yok, bunun olmadığını söylemek yaradılışın doğasına ters düşler. Ama başka bir örnek vereyim, hani Rabbim bir ayetinde elleriyle yazarlar bunlar Allah katındandır derler diyordu. İşte bunlarda kendilerini veli sayan Allah katında saygın sözü geçen insanlar olduğunu söyleyenlerin sözleridir. Bakın buna Rabbim nasıl kızıyordu? Biz insanların dostları olmadan hayatı zaten yaşamayız, burada bahsettiğimiz veli insanın hiç bir ilgisi yoktur. Otorite teslim edilenlere itaat konusuna gelince. Bu konu devlet yönetimiyle ilgili bir konudur. Hatta onlara yönelik şu sözleri hatırlayınız. Toplumu yönetirken şuraya gidiniz yani bilenlere danışarak kanunlar çıkarın onları yönetin emri vardır. Ayrıca bu insanları seçerkende bizlere Rabbin öğüdünü hatırlayınız, işin ehli olanını seçiniz. peki burada işin ehli olan anlamından ne çıkarabiliriz? Çevrenizde güvendiğiniz bu işi yapabileceğine inandığınız kimseleri seçin anlamındadır. Dikkat edin burada din ve iman adına ardı sıra gidilecek insanlardan bahsedilmiyor. Bizleri devlet adamı olarak ülkemizi yönetecek insanlardan bahsediyor. Çünkü bu konumdaki insanlara Rabbim ne diyordu? Onlara kur'an ile hükmet. İşte bunu yapmayanlarıda bizlerin seçme hakkımız olduğunda al aşağı etmemiz içindir. Dikkat edin İslamda seçimle yönetim vardır. İslam demokrasiyi getiren bir dindir. Eğer toplumu kur'an ile hükmetmiyorsa bizlerin bunu çok iyi bilmemiz gerekir. Bunu bilmemiz içinde kur'anı anlamamız ve bilmemiz gerekir. Ne yazıkki geçmiş tarihimizi okuduğumuzda bu konuda çok yanlış yöneticilerin geldiğini gösterir. Hatırlayınız onları çoğunu halk bile seçmemişti. Allaha ortak koşmanın birçok yolu vardır. Bunları herkez çok iyi kavrayacak durumda izaha gerek olduğunu sanmıyorum. Hatırlayınız Allah katından olmayan birşeye Allah katındandır demek bile ona ortak koşmaktır.Değerli kardeşim saydığınız bazı tarikat yada cemaatler için siz bazı sözlerde bulunmuşsunuz. Ama onlara sorsanız onlarda karşısındaki toplum için aynı şeyleri söylüyorlar. Bu durumda toplum birbirine düşman toplumlar olarak bölünmüş olmuyormu? Allah dinde bölünmeyin derken acaba ne demek istiyor olabilir? İşte burasını çok iyi düşünmeliyiz. Bölünme bu dünyada olduğuna göre, demekki beşerin bizzat nefsine yenik düşmesi neticesinde olacaktır. Ben, sen, o diye İslamı bölersek halimiz nice olur. Değerli kardeşim veli konusunu şöyle özetlemişsiniz. (Veli kavramının Allah bazında kullanılan kısmına gelince elbette tek otorite sahibi odur ondan başkası olamaz Kul bazındaki otorite onunla karıştırılmadan özle güçler yüklenmeden dostlar edinilmelidir.) Bende bunu anlatmaya çalışıyorum zaten. Rabbin söylediğide budur tek hakim benim, yalnız benden yardım isteyeceksiniz, yanlız bana güveneceksiniz,din ve iman konusunda hüküm veren yanlız benim diyor. Allah dayanılacak yardım istenecek yanlız benim dediği halde bugün biz bazı beşeri sıfatlara büyük yetki ve sorumluluk yüklemiyormuyuz, gelin onları hatırlayalım. Allah kimin takvaca üstün olduğunu yanlız ben bilirim dediği halde bizler, bu insan Allah dostu demiyormuyuz? Bunu Allah yanlız ben bilirim demiyormu? Böyle veli edindiklerimize onlar yanlış yapmaz onların sözleri allah tarafından korunuyor demiyormuyuz? Şimdi bu nereden çıktı diyenler var. Bazı insanlar günümüze kadar gelmiş bazı hadislerinde tıpkı kur'an gibi korunduğunu söylemiyormu? Buna ben bizzat şahidim bir cuma namazında müftü olan bir insanın söylemesi esas beni şaşırtmıştır. Kur'an ayetleri nasıl Allah tarafından korunuyorsa hadislerde Allah tarafından korunmaktadır. Bir ayeti kabul etmediğinde nasıl müslüman olmuyorsak, bir hadiside kabul etmediğimiz taktirde gerçek iman etmemiş oluruz dediğini kulaklarım duydu, duymaz olaydım. Yine veli edindiğimiz kişilerin Allah dostu olduğu için,huzurda bizlere şefaat edeceğinide söylemiyormuyuz? Bu günümüz İslam anlayışının ta ortasında durmuyormu kardeşim. İşte benim karşı çıktığım veli anlayışı budur. Bunu rabbim asla ve asla kabul etmez. Çünkü bunları söylemek Rabbin hükümranlığına ortak koşmaktır. Değerli arkadaşlarım ben bu konuda söyleyeceklerimi söyledim sanırım sizlerde söylediniz. Benim için konu kapanmıştır. Gerçek doğruları Yüce Rabbin huzurunda hepimiz göreceğiz. Bu konuda beni alaya alan kardeşlerimide tekrar düşünmeye davet ediyorum. Hatırlatırım peygamberimizin hayatında alaycı bir şekilde dinimizi anlattığı tek bir örnek yoktur. Onun takipçisi olan onun yöntemini kullanır. Bu konudaki hükmü Rabbim e bırakıyorum en doğrusuda budur. Dilerim cümlemiz Rabbin şefaatine nail olan kullarından oluruz. SAYGILARIMLA Halukgta | ||
| 27 Kasım 2010 01:08 | |||
| V_u_s_l_a_t | Kusura bakmayın ama al Haluk ABiyi vur müslümanlardana tencere kapak Biri Rabbim bana böyle dedi diyecek digeri şirktir müşrikdir diyecek. | ||
| 27 Kasım 2010 00:52 | |||
| Medine-web |
haluk beye öz eleştiri anlamında,müslümanlar birbirlerini uyarır prensibi babında yukarıda ve daha önceleri görevimi yapmıştım. Arkadaşımızın bana göre hatası şu ; 'meal ile eline geçirdiği bir ayeti yapıştırıp başlıyor yorumlamaya'.oysaki açılımını yapacağı ayeti bir iki tefsirden okuduktan sonra yorumlamaya başlarsa tutarsızlıkları en aza inebilir. eğer veli kavramı konusunda arkadaşlarımızla karşı itiraz ve delillerimizi sunmasaydık,yada o konuya duyarsız kalsaydık,veli konusunda malumattan mahrum olanlar fikir sahibi olabilirdi. adeta alimlerin eserlerini yakın,uzaklaşın alimlerden ,yoksa müşrik olursunuz imajı meydana çıkıyor.müslümanları alim düşmanı yapmak çıkıyor sonuçta. gene tekrarlıyorum kendisini üzsede özür diliyerek diyorum ki AH HALUK ABİ AH.... | ||
| 27 Kasım 2010 00:43 | |||
| Abdulhamit 1 |
PEKİ EVLİYA OLAN KULLAR YOK MUDUR ? VAKIA 10-11 : (İman ve amelde-hayırlarda yarışıp ileri geçenler) öne geçenler ise (Ahirette de) öne geçenlerdir. İşte onlar (Allah’a) yaklaştırılmış kimselerdir. işte onlar mukarrip olanlar, Allah katında yüksek dereceye nail olmuş, Allah'a yaklaştırılmış kimselerdir | ||
| 27 Kasım 2010 00:24 | |||
| Yitiksevda | Ya eyyuhellezine amenu eti'ullahe ve eti'ur rasule ve ulil emri minkum, fe in tenaze'tum fi şey'in fe rudduhu ilellahi ver rasuli in kuntum tu'minune billahi vel yevmil ahir, zalike hayruv ve ahsenu te'vila. Siz ey imana ermiş olanlar! Allaha, Peygambere ve aranızdan kendilerine otorite emanet edilmiş olanlara itaat edin; ve herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz, onu Allaha ve Peygambere götürün, eğer Allaha ve Ahiret Gününe (gerçekten) inanıyorsanız. Bu (sizin için) en hayırlısıdır ve sonuç olarak da en iyisidir. (Nisa-59) Haluk abi Veli Kur'an'i azimuşşanda Dost yakın anlamlarında kullanılmaktadır...Yakın olmak anlamında Muhacir ve Ensarın bir birlerine sahip çıkmaları Medineye hicretin başlangıç devresinde bu yakınlaşma kardeşlik gibi olmuştu şimdi bu şahıslar kardeşlik namına bir birlerine yakın/veli olduklarında ne gibi bir zarar elde ettiler? Allah resulünün yatağına ölümüne yatan İmam Ali ona dost/yakın/veli olmayı İnancının verdiği sadakat ile yapmadımı? Takvaca en üstün olanı Elbette Allah bilir kimsenin kalbini yarıp bakamadığımız için bir şey diyemeyiz ama Ayeti kerimede emredilen Aranızdan kendilerine otorite emanet edilmiş olanlara itaat etmek istediğimizde Takvayı öne sürerek kimseye itaat etmiyecekmiyiz? Veli kavramı halk tabanında asla Allah'a ortak koşma manasında yorumlanmamaktadır. Bilakis Allah'ın emir ve yasakalarına riayet ettikleri zahiri olarak aşikar gözüktüğü için Allah'ın kelamından haberdar oldukları için saygıyı hakediyorlar bu tür bir saygının İslam itikadine ne gibi bir zararı olabilir? Ha eğer Şeytanın dostları olarak niteleyebileceğimiz veli olmayıpta o ilme sahip olan sekreter avcısı Yaşar, Sapkın filmi izleyip fikir sahibi olmaya çalışan Zekere, Kur'anın ayetleri üzerinde oynayan ve inkar eden Edip, Şovmenlik yapan Cübbeli ve bazı Tasavvufi ve modernist geçinen zatlar için elbette veli otorite kavramı kullanılamaz çünkü Allah'a hizmet etmiyorlar hizmet ettiklerini iddia eden varsa buyursun delillerini sunsun bizde öğrenelim... Ama 6-7 sapkın kişi tarafından suistimale uğramış bir kavramı tüm Allah'a dost olabinlere yorumlamak insafszılık olur... Allah aşkına Şeyh Şamil, Ömer Muhtar, Seyyid Kutub, Hasan El Benna, Mevdudi, Saide Kurdi, Muhammed Hamidullah, Selahaddini Eyyubi, İbni Teymiye, Kadı Abdulcebbar, Zemahşeri, İskiliple Atıf hoca,Şeyh said vb Allah'ın kelamının yeryüzünde gür sedasının susması adına hayatlarını feda edenleri dost/yakın/veli edinmek İslamın şiarı değilmidir ''Ulul Emr'' e itaat ise bu saydığım Allah dostları Ulu Emr'dir... Veli kavramının Allah bazında kullanılan kısmına gelince elbette tek otorite sahibi odur ondan başkası olamaz Kul bazındaki otorite onunla karıştırılmadan özle güçler yüklenmeden dostlar edinilmelidir...İyi dostlar ebedi olan vaadedilmiş günler için çalışır Şeytani dostlar heva heves ve dünya nimetleri için çalışır ve sevkederler ... Bu güne kadar Hangi veli/Alim vb kişileri Allah yolundan alıkoydu hangisi ben sizin rabbinizim dedi? [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Şu linkte Mehcur bırakma hususunda daha önceden yazmış olduğum bir paylaşım... | ||
| 26 Kasım 2010 23:55 | |||
| Abdulhamit 1 | Alıntı:
Sapık tarikat mensupları hariç bunların velileri ise ateşe çağırır. Bunları biz ne dost ne de veli ediniriz. Bu söylediğiniz anlamda Furkan 29 ve 30 ayetleri tüm insanlara uyarıcıdır. | ||
| 26 Kasım 2010 20:39 | |||
| NUR |
Uzun zamandır medinewebi takip etmiyordum, sitenin hemen hemen her şeyi değişmiş bir tek Sayın Haluk Gümüştabak'ın aydınlanma dersleri değişmemiş | ||
| 26 Kasım 2010 18:00 | |||
| HALUK GÜMÜŞTABAK | Değereli Abdulhamit kardeşim okadar güzel soru sormuşsunuz, iki sorunuza cevap vermekle diğer arkadaşlarımında sorularına cevap vermiş oluyorum. Allah razı olsun. Önce ilk sorunuza bakalım. 1-EVET inandığı halde edindiği velinin peşinden gidip sapması hangi konuda olabilir. Ardı sıra gittiği veli, onu kur'anın hükümlerinden öte, atalarının inancı ile amel etmeyi öneriyorsa, Kur'an apaçık hükümler verdiği halde, ayetlerin anlamlarını değiştirip başka anlamlar yükleyerek Rabbin sölerini saptırıyorsa, sen kur'andan anlayamazsın diyorda, kendi görüşlerini öne çıkarıyorsa, herşey kur'anda yazmaz deyip Rabbin hüküm vermediği konularda hükümler veriyorda bunlarda Allah katındandır diyorsa, edindiği veli, dost insan o kişiyi Allaha ulaştırması mümkün değildir. Gelelim Fazilet kardeşimizin saydığı günümüzde saygı gören insanlara. Bu saydıklarınız yada yüzlerce insan hakkında ne ben nede birbaşka insan asla hiçbir şey söyleyemez. Çünkü kimin takvaca üstün olduğunu yolca kimin doğru olduğunu bizler bilemeyiz. Elbette onların sözleri, yazıları eğer kur'anı bizlere anlatıyor, kendilerini bir beşer olmanın ötesinde göstermiyorlarsa, bizlere Rabbin kelamından hükümlerinden başka hükümlere yönlendirmiyorlarsa hepsinden Allah razı olsun demekten başka söz gelmez elimden. Yani kur'ana uyan tüm bilgilerden faydalanmalıyız. Bizlere düşende sayılan ve de sayılmayan tüm bilge insanlardan istifade etmek aklın yoludur. Bu konuda herkez özgürdür. Eğer önce kur'anı anlamışsa bir insan, onun hükümlerinden haberdarsa böyle insanı kimse aldatamaz kandıramaz. Hiç kimse kimsenin sözlerinden sorumlu değildir. Herkez hesabını tek başına verecektir. Diğer sorunuza gelince. 2- Saydığımız saygın kişileri Allah veli edinmeyinmi diyor, yahut ardı sıra gitmeyinmi diyor demişsiniz. Daha önce söylemiştim. Allah kur'anda veli sözcüğünü değişik anlamlarda kullanır. Birincisi aile reisi anne baba yahut bakmakla yükümlü insan anlamındadır. İkinci olarakta din ve iman adına güvenilecek, yardım istenecek, kayıtsız şartsız itaat edilip ardı sıra gidilecek beşer edinmeyin der. Çünkü kimin takvaca üstün olduğunu yanlız ben bilirim. Ayrıca dost veli anlamında çevremizdeki güven veren yakın aakrabalarımızdan bahsedilir. Bunlar zaten müslümanın en yakın dostlarıdır. Daha sonrada veli sözcüğünü bizzat kendisi için kullanır. Derki, sizlerin yardım isteyecek, güvenecek, şefaat bekleyecek tek dostunuz, veliniz benim. Peki saydığımız bu ilim ehli kişileri yok sayın mı demektir bu söz? Elbette hayır bu yazdıklarımızdan bunu anlamak sözlerimi dikkatle okumamak demektir. Daha öncede söyledim, her insan aynı kapasitede anlayamaz, her konuda da böyledir. Okulda bile farklı kapasitede öğrenciler vardır. Hatırlayalım neler yapıyorduk. Ya ailemiz özel öğretmen tutuyordu, yada daha iyi anlayan arkadaşlarımızdan konuyu öğrenmeye çalışıyorduk. Demekki hepimiz biribirmizden faydalanmak zorundayız bir yerde. Fakat şunu unutmayalım, öğrenmeye çalıştığımı tüm konular bilgiler hepside ana kitabın özünden farklı değildir. Kitabın dışında bir ilavede yoktur. Hangi hocadan ders alsak bize aynı konuda başka örnekler verip öğrenmemiz gerekeni öğretmeye çalışır. Demekki saydığımız tüm insanlar, bilge kişiler eğer bize kur'anı anlatıyor onun özünden saptırmıyorsa hepside doğru insanlardır. Kişiler hakkında yorum yapmak bana göre çok doğru olmaz. Tabi gerektiğinde onuda konuşuruz. Bana tenkit olarak, birde önce peygamberimiz diye başla da seni görelim demiş bir arkadaşım. Bu sözü okuduğumda içim sızladı doğrusu. Acaba peygamberimiz konuşmaya başladığı zman ilk sözü nedir bunu düşündüktemi bana bunu söylediniz? Peygamberimiz konuşmaya başlarken ilk sözü rabbim ile başlıyorsa bizlerinde ilk sözü bu olacaktır. Ondan sonrada elbette onun güvenine mazhar olan güven elçisi başımızın tacıdır. Şimdide gelelim bu saydığımız kişilerin konumuna. Allah güvenilecek dayanılacak yardım istenecek veliniz yanlız benim diyorsa, burada Rabbin açıkladığı veli anlamının, dostlar arkadaşlar bilgi almamız gereken bilge insanlar sınıfında kabul ettiğimiz dost yada veli anlamında elbette sayabiliriz. Bunda ne sakıncası olabilir. Böyle hepimizin hayatında birçok dostu velisi zaten olmuştur. Benim önemsediğim konuya gelince. Hatırlayalım günümüzde öyle tarikatlar varki, şeyhlerinin, günahsız yanlış yapmayan Allah dostu olduğunu söyledikleri gibi, mahşer günü bu insanların bizlere Rabbin katında yardım edeceğini şefaat edeceklerini söylemekten çekinmiyorlar. İşte benim çekincem bunadır. Bunu kabul ettiğimizde kur'andaki yüzlerce ayetin hükmünede inanmamış olduğumuzu bilmeliyiz. Benim söyleyeceklerim bundan ibaret, Rabbim yardımcımız olsun. SAYGILARIMLA Halukgta | ||
| 26 Kasım 2010 15:50 | |||
| BEDİİ HAMİT | Alıntı:
Alıntı:
| ||
| Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın. | |||
Yetkileriniz
|
| .::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|
Medineweb
Sosyal Medya Gruplarımız: |
