Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > İslami Kavramlar > Nişan, Nişanlanma

Konu Başlıkları: Nişan, Nişanlanma Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Aşağıdaki Kutuya Sorunun cevabını Yaz ( Bakara )
Başlık:
  
Mesajınız:
Trackback:
Kaynak olarak Ekle
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:

Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
06 Kasım 2020 20:36
Hâdimul İslam Nişan merasimleri düğünler gibi olmaya başladı.
İki taraflı büyük masraflar ediliyor. Nişan dönemini birbirini tanıma süreci olarak geçirecek gençler, uygunsuz gördüğü, evliliğe engel teşkil ettiğini düşündüğü sebepleri, yapılan gereksiz masraflar yüzünden görmezden gelmekteler. "Nişan bozarsa bunca masraf ne olacak " düsüncesi ellerini kollarını bağlıyor..

Kredisi, kuaför, elele dizdize elin adamına pozlar, salon, kıyafet, eğlence, davetiye, incik boncuk bissürü tatava vs vs vs nişanda yara almaya başlıyor çiftler...

Düğün için yapılan uçuk ve dibi delik masraflar nişan için de geçerli artık. Gelenek-örf-adet moderniteye kurban gitti. Piyasası var. Gençlerin birbirini helal dairede tanıması gerekliģi flörte kurban gitti. Haram-helal düşünen, yok denecek kadar az.

Evlerini yuva yapacak gençlerimiz başta kendileri olmak üzere, iki taraflı aileleri yormasinlar. Borçlu , yorgun, birbirlerinden bıkmış-usanmış evlenmesinler. Daha Nişanında kaç gr altın takılir, elbisem prenses modelmi olsun, pastam kaç kat olsun, dış çekim nerde olsun diye düşünmek yerine; Sadeleşin ve helal evlilik düşünün. Yoksa piyasa sizin için, fiyat biçerek helal gelinlik-nişanlık- kına-eğlence lüx-şatafat hepsini düzenliyor. Harama bulaya bulaya siz alıcılar için yapıyorlar bunu. Gözünüzü açın. Evlilik hazırlıklarını helal çerçevede, hem kendinizi hem sevginizi hem kazancınizi israf etmeden tamamlayın...
25 Nisan 2008 23:44
Muhsin Arslan
Nişanlılık ,Nikahlılık Değildir..!

İnsanı bir erkek ve bir dişiden yarattığını bildiren alemlerin Rabb’ı olan Allah:
“Ey insanlar!Bakın biz sizi,bir erkek ve bir kadından yarattık.Sizi bir birinizi tanıyasınız diye,milletlere ve kabilelere ayırdık.Şüphesiz Allah katında şerefli ve itibarlı olanınız,yaşantısını,yolunu,yordamını Allah’ın kitabıyla bulmaya çalışanlarınızdır.Çünkü Allah,her şeyi bilendir,her şeyden haberdar olandır”(hucurat:13),
insanoğlunu niçin yarattığını da beyan etmekte ve hayat kitabımız Kur’an’ı mübinde şöyle buyurmaktadır.:
”Ve şunu iyi bilin ki,ben insanları ve cinleri yalnızca bana kulluk etsinler diye yarattım”.(Zariyat.56).
Yaradılış gâyemizin kulluk olduğunu ayeti kerime bildirmektedir.O halde Kulluk nedir?.Kapsamı alanı nedir?....Yani kulluk kapsamına giren her ne varsa, kulluk iddiasında bulunan birinin bilmesi kaçınılmaz bir görevdir.
Kul olmak açıklanırken bir çok tanım kullanılmışsa da her bir tanımın içerdiği mana aynıdır.Kur’an’i kerim incelendiğinde kulluğun manası şöyle özetlenebilir:

”İsteyerek veya istemeyerek,birisine kayıtsız şartsız boyun eğmek itaat etmek ve onun her istediğini yapmaktır”
Bir kişinin,bir kimseye ona isyan etmeden,baş kaldırmadan itaatine kulluk denir...Kulluğun manası bu olunca,evlilik ve evliliğe giden yolların hepsi bu kulluk bilinci içerisinde değerlendirilmesi farz bir ibadettir...

Nişan merasimi de kulluğun dışında değerlendirilecek değildir.Kulluk,hayatımızın her alanını Allah’a sorarak yaşamanın adıdır çünkü...Elbette ki kulluk teslimiyeti gerektirir.Teslim olunmadan kulluktan söz etmek mümkün değildir.Başka inanışlarda olduğu gibi din ile bazı işleri ayrı ayrı telâkki ederek,din işi düğün işi,din işi nişan işi gibi bir ayırım İslâm inancında yeri olmayan bir inanış tarzıdır...Bizler nişan işini de bu çerçevede değerlendirmek durumundayız... Nişan merasimi,bir çok yöreye göre değişiklik arz edebilen örfi bir muameledir.İslâm ise kendi nizamına ters düşmeyen bir örfü kabul eder.Reddettiği örf ise İslâm’a uymayan örf ve ananelerdir..


Nişan(Hitbe),belirli bir kadınla evlenme arzusunu açıklayıp bunu kadına ve ya ailesine bildirmektir.Bu bildirme işini evlenmek isteyen kişi,ailesi ya da dünürcü dediğimiz aracılarla Yapılabilir.

Kızın ve ya ailesinin kabul etmesiyle birlikte nişanlanmış olunur...Bu dönem evlilik hazırlıklarının yapılması için gereklidir. Bu sürenin makul bir süre olması da önemlidir.
Ama asıl önemli olan ise bu sürede dikkat edilmesi gereken helal ve haramlardır ve bu çeşitli gerekçelerle asla göz ardı edilmemelidir...İslam’da evlilik mutlu ve huzurlu bir hayat ve de sağlıklı nesiller içindir.Kişi niçin evlendiğinin cevabını net bir şekilde vermelidir.
Şayet bu cevap “Allah için” ise,o zaman bu evliliğe ve evliliğe hazırlık aşamasına Allah’ın razı olmayacağı bir iş karıştırmaz...Popüler kültürün etkisinde kalan nişanlıların,nişanlılık dönemini bir flört dönemi gibi geçirme hakları yoktur.

Kimi zaman “Gençtir” “Bir birlerine alışsınlar” vb düşüncelerle Allah’ın emirleri dikkate alınmamaktadır.

Unutulmaması gereken şey,bu dünyaya imtihan için gelindiği ve nişanlılık dönemi de imtihanın bir parçası olduğudur...Nişan aşamasına kadar olduğu gibi,nişandan nikaha kadar olan zaman diliminde de
[SIZE=3]“Kulluk” hassasiyetine dikkat etmek gerekir.Zira yabancı birinin,bir kimseye helâl olması ancak nikah iledir.Nikah akdinin şart ve rukunları yerine getirilmeden,yabancı hükmünde olan biri,kişiye helal olmaz. Nişan, bir evlilik olmayıp bir evlilik vadinden ibarettir. Bu yüzden nikah akdi yapılmadıkça nişanlanmakla kız ve erkek birbirine helal olmaz ve mahremlik devam eder...Bu sebeple nişanlı olan çiftlerin baş başa kalmaları,el ele tutunmaları ve özel ifadelerle bir birleriyle konuşmaları caiz olmaz. Zaten bu aşamada kişiler bir birlerinin isteğine göre şekil alma gayretindedirler,yani gerçek huylarını ortaya koymazlar.Hayata toz pembe penceresinden bakarlar.Oysa ki hayaller başka,hayatın gerçekleri başkadır...Ve bir çok nişanın sudan bahanelerle bozulması da ülkemizin bir gerçeğidir.


Böyle bir durumda hassasiyet gösterilmemiş bir nişan döneminin,özellikle de genç kızda büyük yaralar açtığı acı bir gerçektir. İslam’ın kurallarına dikkat edilerek yapılmış bir nişanın bozulması ,özellikle duygusal anlamda büyük bir kayıp olmamakla beraber bu,tam tersi olduğunda yine en çok hanım kızın kaybı olmaktadır.Aslında geçerli bir sebep olmadan verilen sözden dönmek,müminliğin vasıflarından değildir.

"Ahdi yerine getirin. Çünkü (insana ) ahdinden de sorulacak". (İsra 34)...
Kişiye haram olan birsiyle diyalogun nasıl olması gerektiği bilinmektedir zira helal belli ve haram da bellidir.Ve de dinimizin selameti için şüpheli şeylerden sakınmak ta kişinin imanın kemaline delalettir. peygamberimiz (sav):
"Bir adam kendisine helal olmayan bir kadınla baş başa kalmasın. Zira üçüncüleri şeytan olur. Bundan kendisinin mahremi olan kadınlar istisna edilmişlerdir."(Buhari-Müslim).
[SIZE=3]Ayrıca Rabb’imiz cc Kur’an’i kerimde şöyle buyurmaktadırMüminlere söyle gözlerini harama bakmaktan kaçırsınlar”(Nur.suresi:30).

Nişan döneminde nikah meselesi;
Yine bazı yörelerimizde yabancı hükmünün kalkması için,hemen nişan ile birlikte nikah yapılmaktadır.Amaç harama düşmesinler,nişanlı çiftler rahat görüşsünler.Oysa ki nikah ile birlikte evlilik hükümleri başlamış olur...


[SIZE=3]Helal oldu düşüncesiyle rahat hareket ederler ve bu da dinen mahsurlu olmaz.Ama çoğu kez böyle bir durumda dahi nişanlar bozulabilmektedir.Bu durumda en çok zarar gören yine kız tarafı olabilmektedir.Böyle bir durumla karşılaşıldığında,talak(Boşanma) ile ilgili hükümlerin uygulanması gündeme girer.Talak vuku bulmadığı müddetçe mahremiyet ortadan kalkmaz.
Kişiler ancak İslâm dininin kaide ve kurallarına göre nikahı kıyıyorlar, ama düğün olmadan çeşitli vesilelerle ayrıldıklarında dinin kurallarına göre ayrılmaları gerekirken uygulama keyfî ve hissi oluyor. Neticede hanım kızın değeri düşüyor. Ne mehir dikkate alınıyor, ne talak...
Mehir dünyalık bir kayıp iken,talak ile ilgili hükümlerin uygulanmaması neticesinde çok daha büyük olan manevi kayıptır... En güzeli nişan ile düğünün arasını uzun tutmamak ve nikahı da düğün günü ilan etmektir.Bu,gençlerin güzel duygularını evliliğe saklamış olmaları açısından da önemlidir....
Nişan bozulursa;



Nişanlıların,nişanlılık döneminde bir birlerine verdikleri hediyeler ise hibe olarak değerlendirilmiştir.Ve bu konuyla ilgili alimler çeşitli görüşler ileri sürmüşlerdir...Burada asıl dikkat edilmesi gereken olası bir nişan bozulmasına karşı,duygusal anlamda hırpalanmış olmamaktır...Allah cc,hayat kitabımız Kur’an’da şöyle buyurmaktadır “İstek ve arzularını kendisine ilah edinen kimseyi gördün mü?Sen ona vekil değilsin(habibim)(Furkan:43)...İstek ve arzular geçici anlık duygulardır,cennet yurdu ise ebedidir...Evet çok haklısınız,hayatta çoğu şey bir kez oluyor ve bir kez yaşanıyor..Tıpkı Ölüm gibi,ölümde bir kere yaşanacak....Uzun lafın kısası nişanlılık,nikahlılık değildir....Nişanlılara mutluluk dileklerimi iletirken,okuyucularımı da Allah’ın selamı ile selamlıyorum....


Sabiha Ateş Alpat

16 Ocak 2008 10:45
Emekdar Üye
Cvp: Nişan, Nişanlanma


Nişan bozulduktan bir yıl sonra hediyeleri isteyemezsiniz!
Aynı şekilde A’nın annesi de aynı davayı açabilir ve masrafları isteyebilir. Tabii ki bu arada B’nin ilişkisini A, hakime ispat etmelidir. Bu olayda B’nin nişanlılıktaki sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle hakim uygun bir tazminata karar verebilir. Maddi tazminat isteme süresi nişanın bozulmasından itibaren 1 yıldır. Bir yıl sonunda dava açılmazsa dava zamanaşımına uğrar.

Yine burada nişan tek taraflı bir irade beyanıyla sona ermiştir. Nişanın bozulmasında kusuru olmayan taraf manevi zarara uğradığı gerekçesiyle mahkemeye başvurup hakimin bu manevi zararın varlığını kabul etmesi ve bunun üzerine uygun bir para tazminatına karar vermesiyle nişanın bozulmasında kusuru olan taraf diğer davacı tarafa bu tazminatı ödemekle yükümlüdür. Burada da dava açılma süresi 1 yıldır.

Nişan bozulduktan sonra iade edilmesi istenen hediyeler nişanlılık dolayısıyla verilmeli, maddî değeri büyük hediyeler olmalıdır. Bu hediyeler nişanlı ya da onun anne veya babası ya da onlar gibi hareket eden kimseler tarafından istenebilir. Burada da hediyelerin istenebilmesi için nişanın bozulmasından itibaren 1 yılın geçmemesi gereklidir. Taraflara verilen hediyeler aynen mevcut ise aynen, aynen verilemiyorsa mislen, mislen de geri verilemiyorsa sebepsiz zenginleşme kuralları uygulanır. Hediyeler iyi niyetle elden çıkmış ise hediyelerin iadesi istenemez.


Ali Demirel, Gülay Atasoy, Bilgin Kalmış, Şemsinur Özdemir, Mustafa Oğuz

16 Ocak 2008 10:45
Emekdar Üye
Cvp: Nişan, Nişanlanma

20. Nişanlanmanın ve nişan bozulmasının kanunî hükmü nedir?

Türk Medeni Kanunu’na göre, nişanlanma, tarafların birbirlerine karşılıklı yazılı veya sözlü olarak kendi serbest iradeleriyle evlenme vaadinde bulunmalarıdır. Tabii ki her hukuki işlem gibi tarafların ayırt etme güçleri (temyiz kabiliyeti) olmak zorundadır. Ancak nişanlanma tarafları evlenmeye zorlayamaz. Kişiler kendi hür iradeleriyle evlenme veya evlenmemede serbesttirler. Taraflar isterlerse tek taraflı veya karşılıklı anlaşma ile nişanı bozabilir. Nişanın karşılıklı anlaşma ile bozulmasına “ikale” denir. İkale ile biten nişanlardan sonra maddi ve manevi tazminat davası açılamaz. Nişanın tek taraflı olarak bozulmasında haklı ya da haksız sebepler maddi ve manevi tazminat davalarının açılabilmesi için önemlidir. Nişanın bozulmasındaki bu haklı ya da haksız sebepleri hakim takdir eder.

Nişan eğer nişanlılardan birinin haksız yere nişanı bozması veya nişanın bozulmasına kendi kusuru ile sebebiyet verip nişanın davacı nişanlı tarafından bozulmasında da maddi tazminat istenebilir. Örnek olarak; A ile B nişanlıdır. A evlilik için kendisine iyi niyetle kıyafet almıştır, A’nın annesi de evlilik için iyi niyetle davetiye bastırmıştır. (Masrafların talep edilebilmesi için iyi niyetle yapılmaları gerekir.) A, B’nin başkasıyla ilişkisi olduğunu öğrenmiştir ve bunun üzerine A nişanı tek taraflı olarak bozmuştur. A daha sonra mahkemeden bu masraflar için bir maddi tazminat talebinde bulunabilir.
16 Ocak 2008 10:45
Emekdar Üye
Cvp: Nişan, Nişanlanma


[B]17. Nişanlanan çiftler aynı evde ikamet edebilirler mi?
Haram ve helal dairesine dikkat ederek nişanlı çiftler umuma açık alanlarda baş başa görüşebilirler. Bundaki amaç ise sadece karşı tarafı tanıma olmalıdır. Aynı evde ikamet edemezler.

18. Törensel şeyler yapılmasa olur mu?
Her yörenin farklı âdet ve kültürü var. Nişanların nasıl yapılacağını, törenlerin sade olup olmayacağını kız ve erkek tarafının anlaşarak belirlemesi daha güzel olur.

19. Nişan olmadan nikâh yapılsa olur mu?
Nişan olmadan nikah yapılabilir. Bunda bir sakınca yoktur. Nişan olmadan evlilik olmaz denilemez. Ama evlenecek çiftlerin birbirlerini daha iyi tanımaları için nişanlılık dönemi bir fırsattır. Evlilikten dönmek, nişandan dönmekten çok daha zordur.
16 Ocak 2008 10:44
Emekdar Üye
Cvp: Nişan, Nişanlanma

[B]14. Nişanlınızı nasıl tanıyabilirsiniz? Tanımanın ölçüleri nedir?
Nişan döneminde eş adayını genel çerçevesiyle tanımak mümkün olsa da ayrıntılarıyla tanımak mümkün değildir. Nişan dönemi genellikle insanların hep iyi yönünü gösterdiği bir dönemdir. Bu da çok normal bir durumdur. Problem ve sıkıntı anında insanların tepkisi, yaklaşımı ve anlayışını doğal bir ortamın dışında anlamak çok zordur. Zor anlarda ve mutlu anlarında insanların tepkileri kişinin yapısıyla ilgili ipucu verir.

15. Nişanlılık evlilik için bir kriter midir, evliliğin iyi ya da kötü olacağını gösterir mi?
Evet, kriterdir. Nişanlılık dönemi için 6 aylık bir zaman dilimini tavsiye ediyoruz. Bu dönemde beraber ağlayıp beraber gülebiliyorsanız çoğu meseleyi çözmüş ve sizin için uygun eşi bulmuşsunuz demektir.

16. Nişanın amacı evlenecek çiftlerin birbirini tanıması mıdır?
Evet, nişanın amacı bir ömür boyu beraber yaşamayı düşündüğünüz insanı tanıma sürecidir. Olabileceğine veya olamayacağına karar verme dönemidir.
16 Ocak 2008 10:43
Emekdar Üye
Cvp: Nişan, Nişanlanma


[B]11. Nişanlılık dönemi aldatıcı olabilir mi? Bu aldatıcılığı öğrenme yolları nelerdir?
Nişanlılık dönemi, evlenecek kişilerin birbirine ister istemez “şirin” görünmeye çalıştığı dönemdir. Bu dönemde taraflar birbirine gerçek yüzlerini göstermezler. Bu süreçte nişanlılar yapmacık davranışlar içine girip gerçek yüzünü sezdirmeyebilir. Aşkın insanın gözünü kör ettiği gerçeğini göz önüne aldığımızda bu aldatıcı davranışları “nişanlı”ların fark etmesi zor olur. Bu durumda yakın çevresindekilerin yardımını almalı, onların görüşlerine önem vermelidir. Bir kişinin gerçek yüzünü, iyi ve kötü yönlerini bütünüyle o kişiyle uzun süre birlikte olan kişiler bilebilir. Bu da o kişinin aile, komşu, iş ve arkadaş çevresindeki kişilerdir. Bu kişilerden “nişanlı” ile ilgili sağlıklı bilgi alınabilir. Bunun yolu da bu çevredeki kişiler arasında bir araştırma yapmaktır. Bunu nişanlı kişi değil de bir yakını yapmalıdır.

12. Nişanda ailelerin kültür çatışmaları nasıl önlenebilir?
Nişanda ailelerin kültür çatışmalarını mutlak manada önlemek mümkün değildir. Tek çözüm karşılıklı olarak bazı gerçekleri kabul ve saygıdır. Kültürün çok uzun bir geçmişi olduğu için değiştirilmesi ve yıkılması zordur. Ama dinî hükümlermiş gibi sarılıp mutlaka yapılması gerekir denilip insanlara zor durumlar yaşatılması kesinlikle doğru değildir.

13. Nişanlılıkta aileler de nişanlanır mı?
Ailelerin en aktif olduğu dönem nişanlılık dönemidir. Evlilik sadece iki kişi arasında görünse de bir akrabalık müessesesi kurulacağı için aileler de nişanlanmış demektir. Ama ailelerin değişik yanlış anlamalarından dolayı hayırlı bir işin ortada kalması ise uygun değildir. Ailelerin birbirlerini tanımaları ileride çiftler arasında muhtemel bir sıkıntının daha iyi çözülmesine sebep olacaktır.
16 Ocak 2008 10:42
Emekdar Üye
Cvp: Nişan, Nişanlanma


[B]6. Gençler ailelerinden habersiz nişanlanabilir mi?
Maalesef son zamanlarda gençlerin ailelerinden habersiz nişanlanmaları moda oldu. Özellikle üniversiteye gelen ve yalnızlık hisseden gençler bu duygudan kurtulmak için nişanlanıyor. Sonunda ise genç kızın mağdur olacağı çok acı tablolar ortaya çıkıyor. Böyle üzücü olayların yaşanmaması için gençler mutlaka ailelerinin görüşünü almalıdır. Çünkü ‘gençlik damarı akıldan ziyade hissiyatı dinler. His ve heves ise kördür’ geleceği görmeyebilir.

7. Nişanlılıkta duygusal çatışmalar yaşıyor ve çiftler birbirine ısınamıyorsa ne yapmalı?
Bazen gençler, “nikâhta keramet var” sözüyle birbirine ısınamadıkları halde evlendiriliyor. Halbuki nikâhtaki keramet birbirini sevmeyen iki insanın nikâhlandıktan sonra birbirlerini sevecekleri anl----- gelmiyor. Böyle gençler eğer bir türlü birbirine ısınamıyorsa ayrılmaları daha doğru olur. Çünkü evlilikte sevgi çok önemli, hatta arabayı yürüten benzin hükmündedir. Benzinsiz araba yürümediği gibi, sevgisiz evlilik de yürümez.

8. Bakış açısı farklılıkları ortaya çıkıyorsa buna nasıl yaklaşmalı?
Mutsuzluğa ve büyük çatışmalara sebep olan bakış ayrılıkları olan gençlerin ilk başta nişanlanmamaları gerekir. Mesela delikanlı eşinin örtünmesini ister, genç kız da ‘asla’ derse bu, evlilikte büyük çatışmalara ve hatta ayrılmaya bile sebep olabilir. Şayet bu farklılıklar ufak tefek şeylerse karşılıklı konuşarak anlayışla aşılabilir.

9. Nişanlı çiftler eşya krizini nasıl aşmalı?
Birbirini seven ve mutlu olacaklarına inanan iki gencin basit şeylere takılmaması gerekir. Hz. Fatıma validemiz evlendiğinde tüm eşyası ne kadardı? Ezvac-ı tahiratın evlilikleri yine hâkeza… Dünyanın faniliği düşünülür ve sünnete uyulursa bu problemler kendiliğinden ortadan kalkar. Bilmem hangi otellerde ve eşyalarla yapılan düğünlerin birkaç gün sürdüğüne şahit oluyoruz.

10. Birbirinizin aileleri hakkında söylenen laflara inanmalı mı?
Bazen de aileler hakkındaki sözler abartılı olabiliyor. Veya çevredeki kötü niyetli insanlar, arada söz taşıyarak ailelerin ve nişanlı çiftlerin arasını açabiliyor. Bu sözlerin doğruluk payını iyi araştırmak, konuyu tahkik etmeden hükme varmamak gerekir.
16 Ocak 2008 10:41
Emekdar Üye
Cvp: Nişan, Nişanlanma


[B]3. Nişandan dönmek caiz mi?
Beraberliklerini sürdüremeyeceklerini anlayan nişanlılar her zaman için nişanı bozma hak ve yetkisine sahiptirler. Nişanlıların mesut bir yuva kuramayacakları hususunda ciddi belirtiler çıkarsa, nişan sözleşmesine nihayet verilebilir. Böyle bir durumda alınmış olan hediyeler karşılıklı olarak geri verilir; taraflar helalleşmeyi de sağlamaya çalışırlar. Nişan atma her ne kadar bir haksa da bu hakkı, kimseyi incitmeden, maddî ve manevî zarara uğratmadan kullanmak en doğrusu ve en hoş olanıdır.

4. Nişandan dönen biriyle evlenilmez mi?
Nişandan dönen bir kız veya erkekle elbette evlenilebilinir. Çünkü artık o kimseyi bağlayıcı bir durum ortadan kalkmıştır. Ancak başkasının nişanlısı olan bir kadına evlenme teklif etmek caiz değildir.

5. Nişanlılık döneminde aldatıcı davranışlar, roller kişilikleri maskeliyor mu?
Nişanlılık döneminde taraflar birbirlerinin kusurlu yanlarını gizlemeye çalışabilirler. Gerçek yüzlerini ortaya koymayabilir, kendilerini olduklarından başka türlü göstermeye çalışabilirler. Ancak bu tarz aldatıcı tavır ve söylemler, ilişkinin daha başlangıçta yanlış temellendirilmesi demektir. Uzun vadede her iki taraf da bundan zararlı çıkarlar. O yüzden nişanlılık döneminde taraflar, kendilerini oldukları gibi göstermeliler, aldatıcı tavırlardan uzak durmalılar.
16 Ocak 2008 10:41
Emekdar Üye
Cvp: Nişan, Nişanlanma

20 Soruda Nişanlılık

1. Nişanlılık nedir?
Nişan, evlilik öncesi evliliğe hazırlık döneminin adıdır. Nişanlılık dönemi, evlenecek kişilerin ve ailelerin birbirlerini tanımalarını sağlar. Nişanlanma, memleketimizde yaygın bir âdet olduğu gibi, dinimizde de yeri olan bir husustur. Nitekim Peygamberimiz, Hz. Âişe ile üç sene kadar nişanlı kaldıktan sonra evlenmişlerdir. Böylece, nişan aynı zamanda bir sünnet sayılmaktadır. (Müslim, Nikâh, 69) Dinimizde evleneceklerin nikâhtan önce birbirlerini görmesi ve tanıması için nişanlılık devresi caiz görülmüştür. Çünkü iki insanın bir araya gelip mutlu bir evlilik hayatı kurabilmeleri için birbirlerini iyi tanımaları şarttır. Bunun için önce sağlıklı bir nişanlılık dönemi yaşanması uygun görülmüştür.


2. Nişanlılık, evlilik midir?
Nişan, bir evlilik olmayıp evlilik vaadinden ibarettir. Nişanlılık, taraflara evliliğin verdiği yakınlığı, birlikte yaşama hakkını ve yetkisini vermez. Yani mahremiyet bakımından nişanlılar, birbirlerine iki yabancı durumundadır. Bu durum, daima göz önünde tutulmalıdır. Nitekim nişanı, bir evlilikmiş gibi telâkki ederek nişanlılar arasındaki mahremiyet sınırına dikkat edilmemesi neticesinde, toplumumuzda pek çok üzücü ve aileleri sıkıntıya sokacak durumlar görülmekte ve duyulmaktadır. Bu hususta titizlik gösterilmemesi sonunda tarafları pişmanlığa düşüren bazı hataların çıkma ihtimali göz ardı edilmemelidir. Resmî nikâh yapılıncaya kadar her iki taraf da meşruiyet sınırını aşmamaya itina etmelidir.
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın.

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.