27 Ağustos 2007 13:40 | ||
Mavi_Gözyaşı | Cvp: EN MÜHİM İŞİMİZ: BERAT KANDİLİMİZİN İHYÂSI Alıntı:
Amin himmet bey Rabbimiz Bizleri Kendisine kul olarak yaşayan, kul olarak ölen, ve sonsuz hayatta yeniden dirilenlerin safına yazsın inşaallah.Ecmain ... | |
27 Ağustos 2007 11:16 | ||
himmet | Cvp: EN MÜHİM İŞİMİZ: BERAT KANDİLİMİZİN İHYÂSI allahım eğer adımı bedbaht asilerin sicilinde yazdıysan onu silmeni ve itaatli,mutlu insanların sicilinde yazmanı diliyorum.sayet adımı iyi ve mutlu insanların sicilinde yazdıysan temelli olarak orada kalsın.sen ki yüce kitabında bir ayeti kerimede şöyle buyurdun: kendisinde bulunan ana sicilinde dilediğini siler,dilediğini ibka ettirir. | |
27 Ağustos 2007 00:53 | ||
ayel | Cvp: EN MÜHİM İŞİMİZ: BERAT KANDİLİMİZİN İHYÂSI hepinizin de ellerıne kollarına gözlerıne yanı butun bedenınıze saglık ınsallah.cok hos acıklayıcı bılgılendırıcı yazılar paylasmıssınız.hepsının de ıcerıgı cok guzel.bu mübarek gecede dualarımız kabul olur ınsallah.Allah.c.c cümlemızın günahlarını af eyleyıp sevgılı kullarından eylesın ınsallah.Allah razı olsun sevgıye deger kardeslerım.kandılımz mubarek olsun ınsallah. | |
27 Ağustos 2007 00:08 | ||
neslihan | Cvp: EN MÜHİM İŞİMİZ: BERAT KANDİLİMİZİN İHYÂSI Allah kendisine hayırlısıyla kavuşanlardan eylesin...En yakın O na nerede olabilirsek orayı nasip etsin... İnş. kavuşuruz Hakka | |
26 Ağustos 2007 23:44 | ||
Emekdar Üye | Cvp: EN MÜHİM İŞİMİZ: BERAT KANDİLİMİZİN İHYÂSI Berat Kandili’ni nasıl ihya edelim? Büyüklerimiz, Berat Gecesi’nde yüz rek’at namaz kılmamızı tavsiye ediyorlar. Böyle bir namaz var mı? Berat Kandili’ni nasıl geçirelim ki sevabımız çok, beratımız tam olsun? İlâhi rahmetin coştuğu, manevî huzur ve sükunun kalplere doğduğu, coşkun rahmet dalgalarının başladığı mübârek üç ayların ikincisi olan Şaban ayı içerisinde bulunan Berat Gecesi Müslümanlarca kutsal sayılmıştır. Hz. Peygamber (sas) Şaban ayına ve özellikle bu ayın on beşinci gecesine ayrı bir önem vererek onu ihyâ etmiştir. (Tirmizî, Savm, 39) Berat, Arapça berae-beraet kelimesinin Türkçeleşmiş halidir. Beraet, iki şey arasında ilişki olmaması; kişinin bir yükümlülükten kurtulması veya yükümlülüğünün bulunmaması anl----- gelir. Müslümanların Şaban ayının on beşinci gecesinde Allah (cc)’ın affı ve bağışlaması ile günahlarından kurtulacağı umularak bu geceye Berat Gecesi denilmiştir. Bu gecenin diğer gecelerden daha fazla ibadet ile geçirilmesinin sebebi Hz. Muhammed’ten (sas) rivayet edilen şu hadistir: “Şaban ayının yarı gecesi (on beşinci gece) oldu mu, onu ibadet ve taatla geçirin. Gündüzünde oruç tutun. Zira Allah-ü Teâlâ o gecenin gurup vakti (güneşin batmasıyla) dünya semasına rahmetle tecelli eder ve fecir doğana kadar: ‘Yok mu bana istiğfar eden (af isteyen), onu mağfiret (af) edeyim. Yok mu benden rızık isteyen, ona rızık vereyim. Yok mu bir musibete uğrayan (hasta olan) ona âfiyet bahşedeyim. Yok mu şöyle, yok mu böyle!’ der” buyurmuştur. (İbn Mâce, “İkame”, 191). Peygamberimiz, Efendimiz (sas) başka bir hadîs-i şerifinde şöyle buyuruyor: “Allah (cc) Şaban ayının yarı gecesinde dünya semasına lütufla tecelli edip, ‘Kelp’ kabilesinin koyun sürüsündeki kıllardan daha çok kimselerin günahlarını mağfiret eder (bağışlar).” (Tirmizî, “Savm”, 39; İbn Mâce, “İkame”, 191) Bir diğer hadîs-i şerifte de Hz. Muhammed (sas) şöyle buyurmuştur: “Allah (cc) Şaban ayının yarısında kullarının hallerini gözden geçirir, müşrik ve kindar olanlardan başka herkesin günahlarını afveder.” (Tac, II/93) Bu rivayetlerden anlaşıldığı gibi Şaban ayını ve özellikle on beşinci gecesi olan Berat Gecesi’ni namaz kılarak, kaza namazları varsa, güç yettiğince kaza namazı kılıp bol bol dua ederek, işlenen günahlar için mesela; kötü, insanları üzen kötü sözlerden, fena düşüncelerden, çirkin, nefsî plânlardan, arsız hareketlerden tövbe edip halis bir şekilde, gözyaşlarıyla af edilmeyi dileyerek, kırgınlıkları unutup eş, dost, akrabaya sevgiyle, şefkatle sarılarak, ihmal edilen düşkünlere yardım elini merhametle uzatarak geçiren Müslümanlar bol bol rahmete, mağfirete kavuşacaklar. Kararmaya yüz tutmuş kalpler, perdelenmiş gözler, vicdanlar, solmaya başlamış gönüller İlâhî lütuflarla kendine gelecek, hissedilen güzel duyguların coşkusuyla boşalan sevinç gözyaşları içinde alınlar peş peşe secdelere, ruhlar semaya varacak. Kaynakların belirttiğine göre Berat Gecesi’ne mahsus özel bir namaz yoktur. Gazzâlî’nin rivayet ettiği yüz rek’at namazın sonradan âdet haline geldiği kaydedilmektedir. (İslâm Ansiklopedisi V, 475) Kıblenin Mescid-i Aksâ’dan Mekke’deki Kâbe istikametine çevrilmesinin hicretin ikinci yılında, Berat Gecesi’nde vuku bulduğunu kabul eden âlimlerin olması bu geceye ayrı bir önem kazandırmaktadır. Kur’ân-ı Kerîm’in buyurduğu: “Apaçık olan Kitab’a and olsun ki, biz O’nu (Kur’an’ı) mübarek bir gecede indirdik.” (ed-Duhân, 2, 3) Bu âyette geçen ‘mübarek gece’den maksadın Kadir Gecesi veya Berat Gecesi olduğu hakkında müfessirler ihtilâf etmişlerdir. Bir kısmı “Kadir Gecesi” şeklinde, bir kısmı da “Berat Gecesi” olarak tefsir etmiş ve bu gecede Kur’ân-ı Kerîm’in tamamının “levh-î mahfûz” (Allah’ın takdirinin, olmuş ve olacak şeylerin yazılı olduğu levha)dan dünya semasına indiği, Kadir Gecesi’nde de âyetlerin peyderpey yeryüzüne, Hz. Muhammed’e inmeye başladığı şeklinde yorumlamıştır. (Elmalılı M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, VII, 67-69)DR. JALE ŞİMŞEK | |
26 Ağustos 2007 23:43 | ||
Emekdar Üye | Cvp: EN MÜHİM İŞİMİZ: BERAT KANDİLİMİZİN İHYÂSI Berat Kandili'ni nasıl ihya edelim? İlâhi rahmetin coştuğu, manevî huzur ve sükunun kalplere doğduğu, coşkun rahmet dalgalarının başladığı mübârek üç ayların ikincisi olan Şaban ayı içerisinde bulunan Berat Gecesi her Müslüman için önemli bir zaman dilimidir. Hz. Peygamber (sas) Şaban ayına ve özellikle bu ayın on beşinci gecesine ayrı bir önem vererek onu ihyâ etmiştir. (Tirmizî, Savm, 39) Berat, Arapçadaki “berae-beraet” kelimesinin Türkçeleşmiş halidir. Beraet, “iki şey arasında ilişki olmaması”, “kişinin bir yükümlülükten kurtulması” veya “yükümlülüğünün bulunmaması” anl----- gelir. Allah’ın (cc) affı ve bağışlaması ile Müslümanların günahlarından temizlenmesi ümidiyle bu geceye Berat Gecesi denilmiştir. Bu gecenin diğer gecelerden daha fazla ibadet ile geçirilmesinin sebebi şu hadis-i şeriftir: “Şaban ayının yarı gecesi (on beşinci gece) oldu mu, onu ibadet ve taatla geçirin. Gündüzünde oruç tutun. Zira Allahü Teâlâ o gecenin gurûb vakti (güneşin batmasıyla) dünya semasına rahmetle tecelli eder ve fecir doğana kadar, ‘Yok mu bana istiğfar eden (af isteyen), onu mağfiret (af) edeyim. Yok mu benden rızık isteyen, ona rızık vereyim. Yok mu bir musibete uğrayan (hasta olan), ona âfiyet bahşedeyim. Yok mu şöyle, yok mu böyle!’ der.” buyurmuştur. (İbn Mâce, “İkame”, 191) Peygamberimiz, Efendimiz (sas) başka bir hadîs-i şerifinde şöyle buyuruyor: “Allah (cc), Şaban ayının yarı gecesinde dünya semasına lütufla tecelli edip, ‘Kelp’ kabilesinin koyun sürüsündeki kıllardan daha çok kimselerin günahlarını mağfiret eder (bağışlar).” (Tirmizî, “Savm”, 39; İbn Mâce, “İkame”, 191) Bir diğer hadîs-i şerifte de Hz. Muhammed (sas) şöyle buyurmuştur: “Allah (cc), Şaban ayının yarısında kullarının hallerini gözden geçirir, müşrik ve kindar olanlardan başka herkesin günahlarını affeder.” (Tac, II/93) Gecesini ibadetle gündüzünü oruçla Şaban ayını ve özellikle on beşinci gecesi olan Berat Gecesi’ni namaz kılarak, bol bol dua ederek, işlenen günahlar için tövbe edip halis bir şekilde, gözyaşlarıyla affedilmeyi dileyerek, kırgınlıkları unutup eş, dost, akrabaya sevgiyle, şefkatle sarılarak, ihmal edilen düşkünlere yardım elini merhametle uzatarak geçiren Müslümanlar bol bol rahmete, mağfirete kavuşacaklar. Kararmaya yüz tutmuş kalpler, perdelenmiş gözler, vicdanlar, solmaya başlamış gönüller İlâhî lütuflarla kendine gelecek, hissedilen güzel duyguların coşkusuyla boşalan sevinç gözyaşları içinde alınlar peş peşe secdelere, ruhlar semaya varacak. Kaynakların belirttiğine göre Berat Gecesi’ne mahsus özel bir namaz yoktur. Gazâlî’nin rivayet ettiği yüz rek’at namazın sonradan âdet haline geldiği kaydedilmektedir. (İslâm Ansiklopedisi V, 475) Kıble bu gece Kâbe’ye çevrildi Kıblenin Mescid-i Aksâ’dan Mekke’deki Kâbe istikametine çevrilmesinin hicretin ikinci yılında, Berat Gecesi’nde vuku bulduğunu kabul eden âlimlerin olması bu geceye ayrı bir önem kazandırmaktadır. Kur’ân-ı Kerîm’in buyurduğu, “Apaçık olan Kitab’a and olsun ki, biz O’nu (Kur’an’ı) mübarek bir gecede indirdik.” (ed-Duhân, 2, 3) Bu âyette geçen ‘mübarek gece’den maksadın Kadir Gecesi veya Berat Gecesi olduğu hakkında müfessirler ihtilâf etmişlerdir. Bir kısmı “Kadir Gecesi” şeklinde, bir kısmı da “Berat Gecesi” olarak tefsir etmiş ve bu gecede Kur’ân-ı Kerîm’in tamamının “levh-î mahfûz” (Allah’ın takdirinin, olmuş ve olacak şeylerin yazılı olduğu levha)dan dünya semasına indiği, Kadir Gecesi’nde de âyetlerin peyderpey yeryüzüne, Hz. Muhammed’e inmeye başladığı şeklinde yorumlamıştır. (Elmalılı M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, VII, 67-69) Berat Gecesi’nde TV’lerin fişini çekelim! Berat Gecesi’ni büyük nîmet ve fırsat bilmek gerekiyor. Çünkü zamanı kesinlikle bilinen bir gecedir. Kadir Gecesi, çok büyük bir gecedir; ancak onu “yakalamak” gibi ayrıca bir gayret gerekmektedir. Berat ise beraberinde getirdiği akıl almayacak kurtuluş fırsatlarıyla “seccademizin kıvrımlarında” bizi beklemektedir. Mahşer günü pişman olmamak için, TV’lerin fişini çekip çok ibâdet yapmak gerekiyor. Berat Gecesi’nde çok duâ etmeli, âlem-i İslam’ın felahı, hayırlı rızık ve evlat istenmeli, kötü sondan, îmânsız ölmekten Allahü Teâlâ’ya sığınmalıdır. Cehennem ateşinden kurtuluş beratı bu gecede samimi olarak edeceğimiz dualarla verilecektir. Cenab-ı Hakk’tan bereket, mağfiret, aklıselim, kalb-i selim ve sıhhat-i beden istenmelidir. Rahmet kapısı her an açık olan Berat gibi mübarek geceler, Müslümanların Allah’a yöneldikleri, ibadetlerle meşgul oldukları, hayır ve hasenat yaptıkları; günahlarının bağışlanmasını Yüce Allah’tan istedikleri bereketli ve feyizli zamanlardır. Rabb’imizin her zaman affı boldur Yüce Rabb’imizin affı ve bağışı çoktur. Kullarından O’na yönelip af ve mağfiret dileyenlerin dualarını kabul eder. Öyle ise bu gibi mübarek geceleri fırsat bilip tövbe ve istiğfar etmeliyiz. Böyle feyizli ve bereketli gecelerde bir taraftan Yüce Rabb’imize dua edip affımızı istemeli, diğer taraftan da anne ve babamızın hayır dualarını almaya, akraba, komşu ve arkadaşlarımızın gönüllerini kazanmaya ve aramızdaki insanî ilişkileri daha da güçlendirmeye çalışmalıyız. Ayrıca, aramızda dargınlık bulunan kardeşlerimizle, bu mübarek gecenin aydınlığında barışalım, düşünce ve meşrep farklılığı gözetmeden onlarla kucaklaşalım ve kırılan gönülleri onarmaya gayret edelim. Hiç şüphe yok ki bu gayretler, Allah’ın rızasına ermemize vesile olacağı gibi, birlik ve beraberliğin pekişmesine de önemli katkılar sağlayacaktır. Şifa, rızık ve mağfiret isteyen yok mu? Efendimiz, ibadetle ihya etmiştir Hz. Aişe (ra) validemizin rivayetine göre, Peygamber Efendimiz, Berat Gecesi’ni ibadetle geçirmiş ve kıldığı namazın secdesinde şöyle dua etmiştir: “Allah’ım! Azabından affına, gazabından rızana sığınıyorum. Ya Rabbi! Senden yine Sana sığınıyorum. Sen yücelerden yücesin, Seni layık olduğun şekilde medh-ü sena edemiyorum. Sana layık bir şükürle şükredemiyorum. Sen ancak kendini övdüğün gibisin.” (İbni Mace, C. 1, s. 444) MUSTAFA AYDIN | |
26 Ağustos 2007 23:42 | ||
Emekdar Üye | Cvp: EN MÜHİM İŞİMİZ: BERAT KANDİLİMİZİN İHYÂSI AMİN ARKADAŞLAR. Berât’ımızı ibadetle ihya edelim Üç ayların ikincisi olan Şaban ayı ve içerisindeki Berat gecesi ile ilgili olarak Hz. Peygamber’in şöyle dediği rivayet olunmuştur: “Yüce Allah Şaban’ın on beşinci gecesi dünya semasına tecelli eder ve Kelb kabilesi koyunlarının sayısından daha fazla kişiyi affeder.” (Tirmîzî, Savm, 39; İbn Mâce, İkâme, 191) Bu nedenle Berat gecesi de müminler tarafından mübarek bilinen gecelerden biridir. Berat; borçtan, suç ve cezadan, hastalıktan kurtulmak demektir. Bu mânâda Berat gecesi, günahlardan kurtuluş gecesidir. Berât gecesini büyük nîmet ve fırsat bilmek gerekiyor. Çünkü zamanı kesinlikle bilinen bir gecedir. Kadir gecesi, çok büyük bir gecedir; ancak onu “yakalamak” gibi ayrıca bir gayret gerekmektedir. Berat ise beraberinde getirdiği akıl almayacak kurtuluş fırsatlarıyla “seccademizin kıvrımlarında” bizi beklemektedir. Mahşer günü pişman olmamak için, TV’lerin fişini çekip çok ibâdet yapmak gerekiyor. Berât gecesinde çok duâ etmeli, âlem–i İslam’ın felahı, hayırlı rızık ve evlat istenmeli, kötü sondan, îmânsız ölmekten Allahü teâlâya sığınmalıdır. Cehennem ateşinden kurtuluş berâtı bu gecede samimi olarak edeceğimiz dualarla verilecektir. Cenab–ı Hak’tan bereket, mağfiret, akl–ı selim, kalbi selim ve sıhhat–i beden istenmelidir. Rahmet kapısı her an açık Berat gibi mübarek geceler, Müslümanların Allah’a yöneldikleri, ibadetlerle meşgul oldukları, hayır ve hasenat yaptıkları; günahlarının bağışlanmasını Yüce Allah’tan istedikleri bereketli ve feyizli zamanlardır. Kur’an-ı Kerim’de kendisini, Rahman ve Rahim sıfatlarıyla tanıtan Yüce Rabbimiz’in affı ve bağışı çok boldur. Kullarından O’na yönelip af ve mağfiret dileyenlerin dualarını kabul eder. Öyle ise, bu gibi mübarek geceleri fırsat bilip tevbe ve istiğfar etmeliyiz. Böyle feyizli ve bereketli gecelerde bir taraftan Yüce Rabbimize dua edip affımızı istemeli, diğer taraftan da anne ve babamızın hayır dualarını almaya, akraba, komşu ve arkadaşlarımızın gönüllerini kazanmaya ve aramızdaki insanî ilişkileri daha da güçlendirmeye çalışmalıyız. Ayrıca, aramızda dargınlık bulunan kardeşlerimizle, bu mübarek gecenin aydınlığında barışalım, düşünce ve meşrep farklılığı gözetmeden onlarla kucaklaşalım ve kırılan gönülleri onarmaya gayret edelim. Hiç şüphe yok ki bu gayretler, Allah’ın rızasına ermemize vesile olacağı gibi, birlik ve beraberliğin pekişmesine de önemli katkılar sağlayacaktır. Şifa, rızık ve mağfiret isteyen yok mu? Sevgili Peygamberimiz, bizim de bu geceyi ibadetle geçirmemizi tavsiye etmiş ve şöyle buyurmuşlardır: “Şaban ayının 15. gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah, bu gece güneş doğuncaya kadar dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve şafak sökene kadar, ‘Tevbe eden yok mu, affedeyim. Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim. Hastalığına şifa isteyen yok mu, şifa vereyim. Daha ne gibi istekleri varsa istesinler, vereyim!’ buyurur.” (İbn Mâce, İkame191) Efendimiz, ibadetle ihya etmiştir Hz. Aişe (r.anha) validemizin rivayetine göre, Peygamber Efendimiz, Berat gecesini ibadetle geçirmiş ve kıldığı namazın secdesinde şöyle dua etmiştir: “Allah’ım! Azabından affına, gazabından rızana sığınıyorum. Ya Rabbi! Senden yine Sana sığınıyorum. Sen yücelerden yücesin, Seni layık olduğun şekilde medh-ü sena edemiyorum. Sana layık bir şükürle şükredemiyorum. Sen ancak kendini övdüğün gibisin”. (İbni Mace, C. 1, s. 444) MELİHA TURHAN | |
26 Ağustos 2007 23:23 | ||
Emekdar Üye | Cvp: EN MÜHİM İŞİMİZ: BERAT KANDİLİMİZİN İHYÂSI Yıllık kader programı İbni Abbas'tan rivayet edildiğine göre, hikmetli işlerin birbirinden ayırd edilmesi şu şekilde cereyan etmektedir: **Bu seneden gelecek seneye kadar meydana gelecek olayların hepsi ayrı ayrı melekler tarafından defterlere yazılır. Rızıklar, eceller, zenginlik, fakirlik, ölümler, doğumlar hep bu esnada kaydedilir. O yılki hacıların sayısı bile bu devrede takdir olunur. Herkesin ve her-şeyin o sene içindeki mukadderatı kaydedilir. **Rızıkla alakalı defterler Mikail Aleyhisselâma verilir. **Savaşlarla ilgili defterler Cebrail Aleyhissalama verilir. **Ameller nüshası dünya semasında görevli melek olan İsrafil'e verilir ki bu büyük bir melektir. **Ölüm ve musibetlerle ilgili defter de Azrail Aleyhisselâma teslim edilir. Fahreddin er-Râzî"nin açıklamasına göre bu defterlerin düzenlenmesi Berat Gecesinde başlar, Kadir Gecesinde tamamlanarak her defter sahibine teslim edilir. 1Berat Kandilinin "bütün senede bir kudsi çekirdek hükmünde ve beşer mukadderatının programı nev'inden olması cihetiyle Leyle-i Kadrin kudsiyetinde" olması bu manalara dayanmaktadır. 2.Kur'ân'ın bu gecede indirilmesi meselesine ise şöyle bir açıklama getirilmektedir: Berat gecesi, Kuran-ı Kerimin Levh-i Mahfuzdan dünya semasına toptan indirildiği gecedir. Buna inzal denir. Kadir gecesinde ise Peygamberimize ilk kez ve parça parça indirilmeye başlanmıştır. Buna da tenzil denir. | |
26 Ağustos 2007 22:55 | ||
Emekdar Üye | Cvp: EN MÜHİM İŞİMİZ: BERAT KANDİLİMİZİN İHYÂSI amin hocam amin...Allah razı olsun.... Berat Gecesinin Mahiyeti ve Önemi Yıllık bir program çerçevesinde yürütülen ticari faaliyetler yıl sonunda o program esaslarına göre kontrol) ve teftiş edilir. Kâr zarar hesapları yapılır. Kesin hesabın tespitinden sonra da gelecek yılın programı hazırlanarak şeklini alır. Her yıl tekrar edilen bu kontrol ve tespit işlemleri sayesinde ekonomik hayatta istikrarlı ve sağlam bir ilerlemenin temini mümkün olur. Bu misalin ışığında manevi hayatımıza ve faaliyetlerimize bakalım. Dünya, âhiret hayatının kazanılması için yaratılmış bir manevi ticaret yeri olduğuna göre, o ticaretle ilgili faaliyetlerin de yıllık muhasebeye tabi olması gayet tabiidir. Bu muhasebenin vakti üç ayların içindedir. Berat Kandili ile başlayıp Kadir Gecesiyle biten devreye rastlar. Duhan Sûresinin 2., 3. ve 4. âyetlerinin Berat Gecesinden bahsettiği bildirilmektedir. Âyetlerin meali şöyle: "O apaçık kitaba and olsun ki, biz onu gerçekten mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz onunla insanları uyarmaktayız. Bütün hikmetli işler o gecede tefrik olunur." Bu âyetler hakkında iki görüş vardır. Çoğu tefsir bilginlerinin görüşüne göre, bu mübarek gece Kadir Gecesidir. İkrime bin Ebi Cehil'in de dahil olduğu bir grup alim ise; bu gecenin Berat Gecesi olduğunu söylemişlerdir. Her iki tefsiri birleştiren diğer bir görüşe göre de, hikmetli işlerin ayırımının yapılmasına Berat Gecesinde başlanmakta ve bu işlem Kadir Gecesine kadar devam etmektedir. | |
26 Ağustos 2007 22:27 | ||
Medine-web | Cvp: EN MÜHİM İŞİMİZ: BERAT KANDİLİMİZİN İHYÂSI Sevgili kardeşlerim! Bu mühim gece için öncelerden hazırlanın; oruçlar tutun, zekâtlar, sadakalar verin!.. Salât ü selâmlar getirin, çok zikir yapın, tevbe edin!.. Kur'an okuyun, nafile namaz kılın!.. Sıla-i rahim yapın, ağlayın, dua edin, Mevlâ'ya yalvarın da sizi bizi mağfiret eylesin... Adımızı Divân-ı Süedâ'ya kayıt buyursun... Bahtımızı güzel kılsın, rızkımızı bol versin... Nusretiyle bizleri ve mücahid kullarını takviye etsin, zaferlere erdirsin... Fütûhat ve füyûzata mazhar kılsın... Başımızdaki musîbetleri, belâları, cezâları, kötülükleri uzaklaştırsın... Bizleri iki cihanda aziz ve bahtiyar eylesin... | |
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın. |
![]() |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|