Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.İBADETLER.::. > İbadetler > Hurafeler-Bi'datlar > “Maket Kabe” ve “Kutsal Pasta” İle Metalaş(tırıl)an Din

Konu Başlıkları: “Maket Kabe” ve “Kutsal Pasta” İle Metalaş(tırıl)an Din Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Aşağıdaki Kutuya Sorunun cevabını Yaz ( Bakara )
Başlık:
  
Mesajınız:
Trackback:
Kaynak olarak Ekle
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:

Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
27 Nisan 2015 15:33
ali70
Cevap: “Maket Kabe” ve “Kutsal Pasta” İle Metalaş(tırıl)an Din

"Cahiliye döneminde biz helvadan putlar yapar onlara tapardık sonrada yolculuk esnasında acıkınca onları yerdik" Hz ömer (r.a)

Kur'an-ı Kerim'den pasta yapılıp sonra da yenmesi bana bu olayı hatırlattı.




''.........biz derler, onlara, ancak bizi Allah'a yakınlaştırıp mânevî bir yakınlık derecesine ulaştırsınlar diye tapıyoruz;.....'' (Zümer 3)

Kabe maketi de bu ayeti hatırlattı...

Bir de kral Ebrehe'nin Yemen'de Kabe'ye alternatif yaptırdığı mabet...

Sonumuzu iyi görmüyorum.
26 Nisan 2015 17:37
Medine-web
Cevap: “Maket Kabe” ve “Kutsal Pasta” İle Metalaş(tırıl)an Din

"indirilen din" yüreklere inmedikçe "bindirilen yada uydurulan din " manzarası üretecektir. Allah ile kavgalı, Allah'ın işimize karışmasını istemediğimiz ara sıra bunu magazinleştirerek( kandiller, mezarlıklar, türbeler, veliler vs) tatbikat ettiğimiz din Allah'ın dini değildir. Allah'lı din hiç değildir. Tamamen heva heves magazin şirk hurafe ve kültürlerin dinleştirmesinin ürünü olur.
Kuranın bir dile getirdikleri vardır,bide dile getirmek istedikleri vardır. Başka bir deyişle Bir konuda hüküm çıkarmak için Kuran ve sünneti bir bütün inceleyip kuranın varmak istediği hedef asıl amaç kavranmadıkça din şekilleşir çeşitlenir asıl mecrasından çıkarılır.
Okumak anlamına gelen kuranı ölü yüreklere okunması gerekirken ölülere okunması gibi..
teslim olmak anlamına gelen İslam'a teslim olunması hedeflenirken İslam'ı teslim almak gibi...
imanın icraat gerektirdiğini, kişinin inşasına yön vermesi mesajı verilirken, imanımıza konforumuzu bozmayacak bir travmaya doğru gidiş...
İlimsiz amelsiz bir imanın rüzgarın karşısındaki kuru yaprak olduğu gerçeğine sırt dönüp yozlaşarak ilimsiz ahlaksız amelsiz bir imanı kandil ve türbelerle kamufle etmek...
kaynağını vahiyden almayan cahil kafadan, kültürünü dinleştirmek, dinini magazinleştirmek kaçınılmaz sonuç. Bu kafanın Kâbe maketine tavaf, kuran pastasına çatal daldırmayı çok görmemek lazım...
26 Nisan 2015 14:16
FECR
“Maket Kabe” ve “Kutsal Pasta” İle Metalaş(tırıl)an Din

“Maket Kabe” ve “Kutsal Pasta” İle Metalaş(tırıl)an Din
Dinlerin varoluş nedeni ve peygamberlerin gönderiliş amaçlarından en önemlisi şirk ve sömürünün ortadan kaldırılmasıdır. Şirk ve sömürü birbirini tamamlayan mekanizma ve uygulamadır. Başka bir deyişle şirk ve sömürü, aynı gerçekliğin farklı izdüşümleridir. Dindar bir toplumda sömürünün beslendiği en önemli kaynak şirktir. Tevhid dinini hakim kılmayı amaçlayan peygamberlere karşı çıkışın en önemli nedeni, toplumun maddi ve manevi kaynaklarını sömüren “mütegallibe” ve “ekabir” güruhunun bundan mahrum kalma güdüsüdür. Kureyş’in ileri gelenlerinin tevhid eksenli Muhammedi davete karşı çıkışlarının ardında inançtan ziyade, Mekke ve Kabe’nin yönetimini elinde bulundurduğu için hac mevsimi ve haram aylarda (dört ay) yapılan ibadet, kurban adak ve ticaretten elde ettikleri büyük gelir ve iktidardan mahrum olma güdüsü yatıyordu. İslam peygamberinden önce de Kabe, tüm Arap kabileleri için kutsaldı. İslam öncesinde Arap kabileleri, savaşılması yasak dört haram ayda hac vazifesini yerine getirmek, Mekke ve Taif’te bulunan büyük putlarına ibadet etmek, kurban adamak ve Ukaz pazarında ticaret yapmak için Mekke’ye akın ederdi. Başka bir deyişle haccın hem ibadi hem ticari boyutu vardı.

Dolayısıyla tevhid, Allah’ı birlemek anlamının ötesinde, insanı ve toplumu içsel (enfüsi) ve dışsal (afaki) bir biçimde sömüren anlayış, mekanizma ve uygulamalara karşı duruşun bir ifadesidir. Aslına bakılırsa tevhid, yeryüzünde toplumsal, iktisadi ve siyasi adaletin tecellisidir. Bir toplumda şirkin ortadan kalkması demek, o toplumun zihni ve kalbi düzeyde Allah’ı birlemesi anlamına gelmez. Şirk, toplumda sömürünün tasfiyesi ve adaletin temini ile ortadan kaldırılacak bir ameliyedir.

Ali Şeriati’nin ifadesiyle, geçmişten gelen birikimsel sürece bağlı olarak zamanla, “dinin kültürü” yerine “kültürün dini” hakim olduğu olduğu için, din ve iman duygusu, günümüzde modern söylem formu ve pratikleri içinde her geçen gün metalaştırılmaktadır. Metalaştırıldığı oranda şirke ve sömürüye “hizmet” edilmektedir. Geçmişin politeist (çok tanrıcılık) ve pagan (müşrik) toplumlarında görüldüğünden daha fecaat durumlar, modern hurafelere bürünmüş dindarlığın zihniyet ve uygulamalarına yansımaktadır. En son Üsküdar Belediyesi’nin Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde inşa ettirdiği Kabe maketi ve Zile Müftülüğü’nün içinde ayetlerin yazılı olduğu Kur’an’ı Kerim’e benzer Kutlu Doğum pastası yaptırması örnekleri, bilinçli olmasa da, dine dair “meta fetişik pagan kültürü”nün modern versiyonundan başka bir şeye “hizmet” etmemektedir. Maket Kabe’nin önünde Kur’an okuyanlar, ihrama girenler ve tavaf edenlerin dini duygularını araçsallaştırmaya ve metalaştırmaya hizmet etmenin karşısında durmak, şirke ve sömürüye karşı çıkmaktır. Ayrıca özellikle son yıllarda devletleştirilen din anlayışı ile hepten bağlamından çıkartılan ve adeta tiyatral bir sirk gösterisine dönen Kutlu Doğum haftası etkinlikleri, ancak Kur’an biçimli bir yaş pasta yapımı ile zıvanadan çıkarılabilirdi. Müşrik toplumların tanrıları için helvadan yaptıkları putları acıkınca yemelerini çağrıştıracak şekilde, Kutlu Doğum pastasının da kesilerek yenilmesi ameliyesi, bu işi yapanlar farkına varsa da varmasa da, hatta çok iyi niyetle böyle bir işe kalkışsa da, dini metalaştıran şirk ve sömürü dinine hizmet ettiklerinin farkında bile değillerse, artık din anlayışlarını kontrolden geçirmelerinin zamanı gelmiş ve toplum olarak buna tepki göstermek bir vecibe halini almıştır.

İktidara yaranma ve yanaşma kültürünün ayyuka çıktığı günümüz Türkiyesi’nde, ne yazık ki, her geçen gün böylesi uygulamalar ile bağlamından kopartılan din, meta fetişik bir bağlamda zihniyet dünyası ve duyguları şeyleştirmekte ve nesneleştirmektedir. Dinin ana ekseni olan tevhid, ahlaktır, yaratılışa uygun davranıştır, adalettir, istikamet üzre yol almaktır, söz ve davranışında doğru ve dürüst olmaktır, hakkaniyete dayalı paylaşımdır, mazlumun yanında “ol”uştur, zalime karşı çıkıştır ve erdemli duruştur. Din, gösteriş, metalaştırılan ameliye, görkemli törenler, “kutsal pasta” kesme törenleri, maketten kabe yapımı ve itikatlaştırılan iktidar uygulamaları değildir. Bu tip uygulamalarla ile şirk ve sömürüye “hizmet” eden din anlayışının Müslümanlığı bağlamından kopardığı ve ümmetin geleceği adına büyük tehlikeler içerdiğinin farkındalığı ile hareket edilmelidir. Aksi taktirde, kimi tarikat ve cemaatler aracılığı ve bu tipten uygulamalar ile araçsallaştırılan din anlayışı, ümmetin ve bu toplumun ensesinde boza pişirmeyi amaçlayanlara “hizmet” edecektir. Bizden söylemesi…

ADEM ÇAYLAK-Milat Gazetesi

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.