09 Nisan 2009 10:12 | |
KuM TaNeSi | İslam kültüründe tatilin anlamı nedir? Tatil müslümanlar için gerekli midir? İslam kültüründe tatilin anlamı nedir? Tatil müslümanlar için gerekli midir? Tatil, çalışmaya belli bir süre ara verme anlamına gelir Bir müslüman bazı işlerini belli bir süre durdurabilir Ama bu süre içinde vaktini boş geçirmemesi, başka faydalı işlerle meşgul olması gerekir Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Her güçlüğün yanında bir kolaylık vardır Evet her güçlüğün yanında kuşkusuz bir kolaylık vardır Bir işi bitirdiğinde bir başkasına sarıl Ne beklersen yalnız Rabbından bekle” (İnşirah 94/5-8) İbdatlerde, ailemize ve topluma karşı olan sorumluluklarımızda tatil olmaz Tatili bir iş değişikliği, bilgi ve görgüyü artırma ve yaşanan ortamı değiştirip farklı işler yaparak dinlenme şeklinde anlayabiliriz İslamda merkezden yönetilen bir çalışma hayatı olmadığı için bugünkü anlamda bir tatili islami kaynaklarda aramak yanlış olur Bu tatil anlayışı batıdaki sanayi devriminden sonra başlayan, insanın tabiatını, duygularını, sosyal yaşantısını ve aile ilişkilerini ters yönde etkileyen çalışma hayatının zorunlu sonucudur Zengin kesime göre tatil, günah işleyebilmek için hazırlanmış ortamlarda doyasıya eğelenmek, malı ve zamanı bol bol israf etmektir Çalışan kesime göre tatil, biriktirebildiği üç beş kuruşu israf ettiği bir zaman dilimidir Bu sebeple batıdan gelen tatil anlayışı, ne sebepleri, ne uygulama biçimi ne de sonuçları itibariyle bize uyar Allah Teâlâ, “Bir işi bitirdiğinde bir başkasına sarıl” diye emrettiğine göre bizim tatilimiz, yeni ve faydalı işlerin yapıldığı, malın ve zamanın israf edilmediği bir zaman dilimidir Dinlenmek ve ibret almak için gezmek, dolaşmak, eş, dost ve akraba ziyareti faydalı işlerden sayılır Müslümanlar alternatif bir tatil biçimi oluşturmuşlar mıdır? İslamî hayat, tabii hayattır Güneş, ay ve yıldızlar yahut kalbimiz, beynimiz ve midemiz tatile çıkmadığına göre tatil hayatın bir parçası değildir Fakat dinlenme insanın ihtiyacıdır Değişik ortamlarda bulunmak da bir ihtiyaçtır Bu, islami hayatta zaten kendiliğinden oluşur Beş vakit namaz, ve bu namazların camide kılınması, eş dost ve akraba ziyaretinin dinin bir emri olması, insana eşyadan çok değer verilmesi, Cuma ve bayram günleri zaten çalışırken bir dinlenme ortamı meydana getirirler Ayrıca sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın sağlanmış olması, insanların birbirlerine yardımla yükümlü tutulması kişileri sosyal hayattan soyutlamadığından islami hayatta batı hayat anlayışı gibi sitres ve yorgunluk olmaz Ayrıca Kur’an-ı kerimde ders almak, bilgi ve tecrübe sahibi olmak için gezip dolaşılması emredildiği için bu maksatla yapılan geziler de vaktin faydalı biçimde değerlendirilmesi sayılır Bazı turizm şirketleri deniz kenarındaki otelleri kiralayarak denizin kenarını brandalarla örtüyor, müslüman hanımlara denize girme imkanı sağlıyorlar Bunu nasıl karşılıyorsunuz? Sorunuzun iki ayrı cevabı vardır Birincisi batı türü tatil anlayışını İslamlaştırma gayretidir ki, bunu doğru bulmuyorum Eş, dost ve akraba içinde dinlenme imkanı varken zaman ve mal israfına yol açan böyle bir tatil anlayışı Bir işi bitirdiğinde bir başkasına sarıl (İnşirah 94/7) ayetine uymaz Bu sorunun ikinci cevabı, böyle bir ortamda bir kadının denize girip giremeyeceğidir Bir kadının denize girip serinlemesini, güneşlenmesini veya kum banyosu yapmasını yasaklayan bir şey yoktur Yeter ki başkası tarafından görülmesi yasak olan yerleri gözükmesin Süleymaniye Vakfı |
![]() |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|