09 Nisan 2009 11:38 | |
KuM TaNeSi | Fetva verme ve Almaya dair Hayatımızı dinimize uygun bir şekilde yürütmekte bazen birçok zorlukla karşılaşırız Konunun dinî ölçülerini yeterince bilmemekten kaynaklanan bu zorluklar, adeta elimizi-kolumuzu bağlar, bazen de hayatımız ve imanımız arasında sıkışıp kalırız Hiç şüphesiz, çözümü olmayan bir durum değildir bu İşlerimizin ve amellerimizin adabı ve usulü hakkındaki belirsizlikleri sorarak çözüme kavuşturabiliriz Tabii konunun uzmanı ehil alimlere FETVA VERMEDE EDEPLER Yaşadığımız çeşitli durumların dine uygunluğuna dair sorulan bir soruya, fıkıh ilmini bilen bir alimin verdiği cevap ve açıkladığı hükme fetva denir Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de, “Eğer bilmiyorsanız, bilenlere, ilim sahiplerine sorunuz” (Nahl/43) buyurur Bu ayetten anlaşılıyor ki, dinî konularda karşılaşmış olduğumuz herhangi bir sorun hakkında ilim sahibi kimselere müracaat etmeliyiz Ancak şu var ki, fetva vermek büyük bir ilim ve ihtisas işidir Yani herkesin konuşabileceği bir alan değildir Ayet ve hadislerin manalarını yüzeysel bir şekilde anlayabilen, hafızalarında sınırlı birkaç hadis bulunan kişilerin bir müctehide tabi olmaksızın şer’î delillerden hüküm çıkarmaya kalkışmaları ve kendi adlarına fetva vermeleri caiz değildir Hatta bir zamanlar Arapça’yı gerçekten bilen, hafızalarında yüzbinlerce hadis-i şerif bulunan birçok alim bile ictihad davasına kalkmamış, fetva vermekten çekinmiş ve bu işi fıkıhta derinleşmiş alimlere bırakmıştır(1) “Fetva vermek pek mühimdir Pek büyük manevi mesuliyete sebep olabilir Sorulan herhangi dinî bir meseleye, o husustaki hükümleri tam olarak bilmeden verilen cevap isabetli olsa bile, din adına büyük bir cürettir İslâm adına bir iftiradır, şer’î hükümlere karşı laubali bir harakettir Müslümanların mukaddesatına karşı bir hürmetsizliktir İşte bunun içindir ki bir mesele hakkında tam araştırmadan fetva vermeye cüret etmeyi engellemek için birçok dinî emir mevcuttur Nitekim bir ayeti kerimede ‘Bilmediğin bir şeyin arkasına düşme, hakkında hüküm verme! Şüphe yok ki kulak, göz, kalp, bunlardan her biri kendisinden, kendisiyle sahibinin işlediği şeyden sorumlu olacaktır’ (İsra/36) buyurulmaktadır”(2) diyor Ömer Nasuhi Bilmen O halde olgun bir mümin bilmediği mesele hakkında ileri-geri konuşmamalı, muhakkak bilenlere sorup öğrenmelidir Sevgili Peygamberimiz AS, bilmedikleri şeyler hakkında fetva verenler için, “Sizin fetva vermeye en çok cesaret gösterininiz, ateşe atılmaya en cüretli olanınızdır” buyurmuşlardır Fetva veren kimse bir nevi Allah adına konuşuyor demektir Sorumluluğu gerçekten çok büyüktür Cenab-ı Hakk’ın huzurunda ağır bir hesabı söz konusu olabilir Hz Ebu Bekir RA’a Mukaddes Kitabımız’daki bir kelimenin manası sorulmuştu O da manasından tam emin olmadığı bu kelimeyi “şudur” diye kestirip atmak yerine şöyle demişti: “Allah’ın kitabı hakkında bilmediğim bir şeyi söylersem, beni hangi gök gölgelendirir, hangi yer üstünde taşır? Beni sorumluluktan kim kurtarabilir” BİLDİĞİNİ SAKLAMAMA SORUMLULUĞU Bir konuyu bilip söylememek de doğru değildir Nitekim İmam-ı Azam RhA Efendimiz “Bildiklerimi söylemediğim için Allah’ın bana gazap edeceğinden korkmasaydım, fetva vermezdim” buyurmuşlar İmam Malik RhA de, “Bir kimseye bir mesele hakkında fetva sorulduğunda, o kişi kendisini cennetle cehennem arasında görmedikçe fetva vermesin” buyurmuşlardır Burada konunun edeb yönü vurgulanmakla birlikte, sahip olunan ilmi saklamanın sonuçlarına da dikkat çekilmek istenmiş olabilir Tarih boyunca alimlerimiz, Allah adına konuşmaktan azami ölçüde sakınmışlar, emin olmadıkları konular için “bilmiyorum” demekten kaçınmışlar ve bir yandan da Allah’ın onlara bahşettiği ilmi ve meseleleri halletmedeki ferasetlerini de saklamamışlardır O büyük insanların hallerini anlatan kıssalar, onların dinî meselelerde ne çok edeb sahibi olduklarını açıkça göstermektedir Maalesef bugün her önüne gelen dinî konular hakkında ahkâm kesmekte, istediğine helâl, istediğine haram demekte, “bana göre”, “bence” gibi dayanaksız ifadelerle hem kendilerini, hem de kendilerinden etkilenenleri tehlikeye atmaktadır |
![]() |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|