07 Kasım 2012 19:04 | |
Esma_Nur | Cevap: Ali Şeriati'nin kaleminden günümüz değerlendirmesi Ali Şeriati kısa sayılan hayatına günümüzü de sığdırmayı başarmış bir fikir adamı olarak, bilgiyi kendisine silah edinerek mücadele sahnesine çıkmış milletinin ufkunu aydınlatmaya adanmış bir aydındır. |
25 Eylül 2009 19:36 | |
namzet davadar | RE: Ali Şeriati'nin kaleminden günümüz değerlendirmesi kökleşmiş bu düşüncelerimizle ALLAHın islamini bidat ve hurafelerden arındırarak evrenselliğini topluma kabul ettirmek cok zor bu uzun bir sureç gerektirir. |
24 Eylül 2009 23:09 | |
Emekdar Üye | RE: Ali Şeriati'nin kaleminden günümüz değerlendirmesi İslam her daim ileriye yön veren anlayışı ile. Allah'ın çizdiği sınırları çerçevesinde Bilim,teknoloji,sanat,kültür,ekonomi vs desteklemektedir.Şu an Küfrün elinde olan bu ve benzeri şeyler İslam'a karşı amansızca kullanılmaktadır.Bizlere düşen görev dar kalıplardan sıyrılmak ve İslam'ın evrenselliğini her alanda İspatlamaktır. |
24 Eylül 2009 16:02 | |
sevginin_bedeli | Ali Şeriati'nin kaleminden günümüz değerlendirmesi Ali Şeriati'nin kaleminden günümüz değerlendirmesi Uyanış, hareket, aklî ve ilmî yenilenme demek olan ve zamanın önünde giden İslâm’ın yolunu kesip tarihteki olaylara bağladılar ve peşlerinden sürüklemeye başladılar. Bu gün İslâm, kendi dağınık ve yönsüz mensupları arasında manevî kutsallar ve inançlardan ibaret hale getirilmiştir. Yaşayan kimi ameller ve semboller ise tahakküm ve köleleştirme aracı olarak kullanılmaktadır. İşte böyle bir ortamda, uzak ve bilinmeyen bir yerden yeni soluklu, uyanık, güçlü, egemen ve evrensel bir rakip, bilim, teknoloji, felsefe, edebiyat, sanat, büyük bir ekonomi, tecrübe ve tarihî başarılar ile dini, hayattan kovmak ve yok etmek için saldırmaktadır. Üstelik bu rakip, İslâm’a karşı ezelî kini olan Batı sömürgeciliği ile el ele çalışmaktadır. Bu rakip, İslâm toplumlarına ulaşmak ve oraya yerleşebilmek için, kapıda duran ve yolunu kesen İslâm dinini ortadan kaldırmak için çaba göstermektedir. Zira İslâm’ı tanıyan, onun tarihini bilen herkes ve son iki yüz yıldaki Batı sömürgeciliğini araştıran, İslâm’ın, tarih boyunca uyuyan ve duraksayan toplumları harekete geçirdiğini, zillet ve zaaf içine düşenlere izzet ve güç verdiğini bilir. Aynı şekilde İslâm’ın, sadece dinî bir duygu ve kalbin tasdik ettiği bir iman değil, ‘zengin, köklü ve yenilenen bir kültür’ ve sömürgeciliğe karşı en büyük engel olduğunu da bilir. Yani gelişmiş devletleri etkisiz hale getirecek ve fikrî sömürgecilik, tahakküm, fakirlik ve kimlik kaybına karşı mücadele vermesi gereken aydınlarımıza insanî duyguyu ve özgürlüğü bahşeden ve onları kimliksiz hale gelmekten koruyacak en önemli faktör İslâm’dır. |
![]() |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|