Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Makale ve Köşe Yazıları > Yaptığımız çok büyük yanlışların artık farkında olalım.

Konu Başlıkları: Yaptığımız çok büyük yanlışların artık farkında olalım. Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Aşağıdaki Kutuya Sorunun cevabını Yaz ( Bakara )
Başlık:
  
Mesajınız:
Trackback:
Kaynak olarak Ekle
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:

Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
16 Aralık 2010 20:56
HALUK GÜMÜŞTABAK Değerli kardeşim bir araştırma ve çalışmaya başlamadan önce, yapılacak en büyük yanlış, kesin hükümlü olmaktır. Ben kur'ana her bakışımda acaba yanıldığım yer varmı diye tekrar tekrar bakarım. Çünkü olurda daha önce yanlış anlamış olabilirm diye. Hepimizin amacı doğruyu bulmak ve huzura gittiğimizde Rabbim e hesabı verenlerden olmak değilmi? Ama bakın siz yazınızı, çalışmanızı, araştırmanızı bitirmeden daha ne söylüyorsunuz?

( Lakin Allah resulünün vermiş olduğu hükümler hususunda zerre şüphem yoktur... )

Bu sözü söyleyen bir insanın kur'andan araştırmasının, neticesi sonucu bellidir. Bunu söylediğimizde kur'ana sınırlı bakarız, görmek istediklerimizi görürüz. Düşüncelerimize delil aramak için çaba gösterip, kelimelerden sözcüklerden medet umarız. Kur'anın tümüne bakmak yerine kısmi sözcüklerden delil ararız. Bu yolda bizi doğru sonuca götürmez diye düşünüyorum. Yinede size yazınızda başarılar diliyorum. Dilerim kur'an bütünlüğünde ele alırsınız tüm bilgileri. Çünkü Rabbim biryerde bir konu hakkında bir hüküm verdiyse, bir başka bölümünde tam tersini asla söylemez.

iyi çalışmalar arkadaşım. Selametle kalın. Haluk GÜMÜŞTABAK
16 Aralık 2010 20:44
Yitiksevda Tamam abi siz hazırlayım bende hazırlıyom karşılaştırır neticeye varırırz...Lakin Allah resulünün vermiş olduğu hükümler hususunda zerre şüphem yoktur...
16 Aralık 2010 18:00
HALUK GÜMÜŞTABAK Değerli arkadaşım bakın siz bile ne diyorsunuz? ( Allah resulü vermiştir.) Bu ne demektir, verdiğini bilmiyoruz vermiş olabilir. İşte sorunda burada zaten, acaba peygamberimiz böyle bir hüküm vermişmidir? Eminmisiniz? Garantiyi veren varmı? Rabbim elçisine böyle bir yetki vermişmi? Bakın bir sürü bilinmeyenler. Bilinen bir şey varsa Rabbin elçisine verdiği yetki ve sorumluluk kur'anda yazıyor. Bana müsade birkaç gün bu konuda uzun ve detaylı bir yazı hazırlığına başladım bile. Rabbim izin verirse yeni bir başlık altında yazmak istiyorum. Acaba Rabbim elçisine nasıl bir görev sorumluluk vermiştir. İşte bunu inşallah kur'andan araştıracağız birlikte. SAYGILARIMLA
16 Aralık 2010 13:07
Yitiksevda Tamam rabbin hüküm vermemiş ama Allah resulü vermiştir bu Allah'a ortak koşma olmasın mı?
16 Aralık 2010 12:42
HALUK GÜMÜŞTABAK Önce şunu söylemeliyim, herşeyin kur'anda olduğunu, detaylı verdiğini söyleyen ben değilim, Yüce Rabbimdir. Ben O söylediği için buna inanıyorum. Eti yenen yenmeyen hayvanlara gelince. Rabbim eti yenmeyen hayvanları saymış ve bundan gayri sizler için temiz olan herşey helaldir demiştir. Lütfen bu ayeti şuan günümüz koşullarında düşünmeyiniz. Bu ayetler ve hükümler 1000 yıl öncesi ve sonrası için dahi geçerli olduğunu, daha doğrusu Dünya durdukça geçerliliğini kaybetmeyecek ayetler olarak düşünün. Acaba şimdi yemediğimiz eşşek etini Rabbim açlık kıtlıkla imtihan edip, bizleri yemek zorunda bırakmayacağını biliyormuyuz? Bugün sizin söylediğiniz ve günümüzde inanılan helal ve haram listesini Kur'anda bulamayız, ama acaba neden Tevratta buluruz? İşte burası önemli. Acaba bu inanç bize Yahudilerden geçmesin sakın ne dersiniz? Herşeyden nice örnekler verdim dediği kur'anda niçin yok? Bizler okadar kanıksamışız ki içimize giren hurafe inançları, içimizden atamıyoruz bir türlü. Hatırlayınız Allah bir ayetinde benim açıkladıklarım haricinde HARAM DEDİKLERİNİZİN şahitlerini getirin diyor? Demekki Rabbin açıkladıklarından başka haram yokmuş, ama bakın bizler neler söylüyoruz.

Cenaze namazı bir törendir bildiğimiz namaz değil. Mezheplerin çoğundada farklıdır. Örneğin cenazenin yıkanmasıda gelenekseldir, rabbin verdiği hüküm değil. Bundandır ki bazı durumlarda cenazeyi yıkamadan gömerler. Yada öyle bir cenaze olurki yıkamak mümkün olmaz. Bakın Rabbin vermediği bir hüküm olduğu için esnete biliyorsunuz. İsterseniz birde bu pencereden bakınız olaylara. Selametle
16 Aralık 2010 11:16
Yitiksevda Haluk abim o zaman herşeyde Kuranda ince detaylı ise

Banan Merkep etinin yenilmeyeceğini ispat edebilirmisiniz Ayet olarak rica edecem..

Yada Cenaze namazı ve nasıl kılındığı ve nasıl yıkanması gerektiği ?

Sünnete başvurmadan abim herşey Kuranda varya onun için ....
16 Aralık 2010 10:48
HALUK GÜMÜŞTABAK
Değerli Bedii kardeşim, Rabbim hüküm vermediyse, ben onu kendi nefsimle asla sorgulayıp, kadınında kan bağı vardır türünden düşünceler üretmem. Demek ki araya yabancı bir erkek tohumu girdiğinde, durum çok farklı oluyor ki, hala, teyze kızı ya da oğluyla evlenmeyi de Rabbim yasaklamamıştır. Bu örnek apaçık önümüzde duruyor. Bakın çevrenize bu tür evlilikler bazı bölgelerde çok da fazladır. Ama bu örneği nedense gözden kaçırıyorsunuz. Çünkü hala, teyze kısıylada kan bağımız var. Ama demekki bu kan bağı diğerinden çok farklı.

Değerli Yitiksevda kardeşim bu bahsettiğiniz ayetlerin tümüne baktığınızda hepsinde Rabbimin elçisine uyulmasını emreder. Ayrıca ona uymadığımız takdir de bana uymamış sayarım der. Peki, neden söyler tüm bu sözleri? Gerçekten önemli bir konu. Burada detaylı yazmayacağım, bende bu konuyu içeren bir yazı yazıp detaylandırmanın daha tatmin edici, açıklayıcı ve anlaşılır olacağını düşünüyorum. Rabbim izin verirse ayrı bir başlık altında bu konuyu açmak istiyorum.

Abdulmelik kardeşime gelince. Beni sünnet inkârcısı olmakla itham edip toptan reddettiğimi belirtiyorsunuz. Bu sözlerinizi Rabbime havale ediyorum çünkü benim kalbimi O biliyor. Size şöyle bir örnek vermek isterim. Okullarda geçmiş yüz yılların tarihleri anlatılır. O yılların kalıntılarından yola çıkarak onların yaşantıları anlamaya çalışılır. O devrin inançları gelenekleri araştırılır. İşte tüm bunların hepsi kendi başına birer ilim dalıdır, hepsinden istifade edilir. Fakat bu ilim dallarındaki tüm bilgiler her zaman doğru çıkmaz. Yıllar geçtikçe bazen yeni bulunan bir belge, kalıntı ya da yaşam izleri daha önceki bilgilerin yanlış olduğunu, daha doğrusu eldeki yeni belgelerden yola çıkarak daha önce yanlış kararlar verildiği ortaya çıkar. Bunların olması kimsenin geçmişi araştırmasına mani olmaz. Eldeki veriler her zaman değerlendirilir. Çünkü geçmiş o devirlere ait başka kanıtlar yoktur. Yenisi bulununcaya kadar eldeki veriler kabul edilir.

Şimdi de bu örneklerin ışığında peygamberimizin yaşamı, hayatı, onun örnek davranışına ait bilgilerin araştırılmasına toplanmasına bakalım. Dünyanın her bölgesinin, yaşamı, gelenekleri ve doğasını araştıran bizler nasıl olurda peygamberimizin hayatını araştırmaya karşı çıkalım. Hangi mantık bunu kabul eder? İşte bende diyorum ki, daha doğrusu bunu Rabbim söylüyor. Emin olduğumuz peygamberimizle ilgili tüm bilgileri araştıralım, alalım ama doğruluğunu kontrol edelim, araştıralım diyorum. Aslında bizim işimiz kolay Rabbim ne diyordu elçisine kur’an da? İnsanları kur’an ile uyar ve onlara kur’an ile hükmet. Demek ki peygamberimiz kur’anın emretmediği hiçbir konuda insanlığa hükmetmemiştir bu çıkıyor ortaya. Ona uyan her bilgi başımızın tacıdır. Lütfen düşünün peygamberimizin örnek yaşamı ile ilgili anlatılan onca güzel örnekleri nasıl olurda göz ardı ederiz? Din ve iman ciddiyet ister çünkü bizler bu Dünyada imtihandayız, eğer yanlış bilgilerin peşi
nde gidersek imtihanı veremeyiz. İmtihanı veremeyenin gideceği yerde hiç güzel değil, bunu çok iyi biliyoruz.

Değerli arkadaşım bana şu sözü söylemişsiniz.( bir bayanı teyzesiyle, halasıyla aynı anda nikâh caizdir diyen yeryüzünde tek İslam âlimine rastlamadım.) Sayın arkadaşım ben Rabbin kelamı üzerinde yorum yapmam, bakın siz yapıyorsunuz. Ben diyorum ki Rabbim böyle bir hüküm vermemiş diyorum. Her şeyden nice örnekleri verdim ki anlayasınız diyen Rabbim, sütanneden emen kişiler ile çocukları arasında evlenmeyi yasakladığını bile söylüyorsa, bu konu hakkında yasak koyamaz mıydı? Sizin sözlerinizi düşünelim bu devirde bu verilen örnek gerçekten kabul görecek bir durum değil. Bakın yaptığımız yanlış burada başlıyor. Bizler kur’anı günübirlik anlıyoruz. Bu kitap 1000 yıl öncesine hitap ettiği gibi, 1000 yıl sonrasına da hitap ediyor bunu da unutmayınız. Allah geleceği bildiği için her konuda ayetlerden örnek vermiştir. Bugün düşünün birden fazla evlilik hiç önerilmiyor. Zaten Rabbimde adaletsiz bir durum olduğunu söylemiyor mu kur’an da. Ama yasak yada haram demiyor, demekki bazı devirlerde buna ihtiyaç duyulabiliyor. Peygamberimizin evlatlığı Zeyd in boşadığı eşiyle evlenmesi bugün İslam düşmanları tarafından kullanılır ve kötü sözler söylenir. Fakat bu olaydaki ibreti, anlatılmak istenen konuyu elbette iyice düşünen anlar. Allah burada bu şekilde yapın diye vermiyor bu örneği, evlatlığın gerçek evladı gibi olmadığını anlatıyor. Rabbim evlenme yasağı getirdiği ayeti lütfen hatırlayınız, çok açık ve detaylı yazmış. Allah aşkına şöyle düşünün, bahsettiğiniz konuyu rabbim yazmayı mı unuttu? Bakın bunu savunduğunuzda, bunları söylemiş oluyoruz bunu unutmayınız. Siz onca alim bunu kabul ediyor diyerek alimleri haklı çıkarmaya çalışıyorsunuz, bu bilgilerin bu sözlerin O alimlere ait olduğundan emin olmadığınız halde bu savunmayı onlar adına yapıyorsunuz. Allah aşkına şunu da düşünün bakın bu konuma geliyor olay, bende Rabbimi savunuyor ve diyorum ki Rabbim eğer böyle bir yasak koysaydı onu da yazardı diyorum. Sizce hangisini yapmak daha doğru? Yani kime güvenmek bizi kurtarır? Yorum ve karar sizin. İmanımızdan bizler bizzat kendimiz sorumluyuz. Ne siz benim sözlerimden sorumlusunuz nede ben sizin sözlerinizden. Değerli kardeşim kendi kendinize bir empati yapın ve şöyle düşünün. Allah bizleri imtihan edeceği kitabın Kur’an olduğunu açıkça söylemiş. Elçisine de sakın benim gönderdiklerime ilave yapma diye de emrini vermiş, acaba tüm bunlardan sonra kur’an da olmayan bir hükümden Rabbim hesap sorar mı? Rabbim e böyle bir adaleti uygun görmek, ne kadar doğru olur? İşte bu soruyu kendimize soralım. Ben inanıyorum ki kendi nefsimiz, eğer aklımız ile birleşirse, en doğru cevabı bize verecektir.
Saygılarımla Halukgta
16 Aralık 2010 01:10
Medine-web Sayın Gümüştabak,
1-Hatırlarmısınız size defalarca şu tesbitimi yöneltmiştim.ve siz hep inkar etmiş yanıldığımı söylemiştiniz.eleştirim şuydu :" siz peygamberi postacı görüyrosunuz " ve yukarıdaki cümleler bunun ispatıdır.
2-siz hadislerin sıhatından çekindiğim için hadisi kabul etmem diyordunuz.bense bunu ısrarla red etmiştim demiştim ki,hayır siz hadis sıhhatından değil,hadisleri toptan red taraftarısınız demiştim.hocalarımızın delil diye getirdiği hadisi şerif uygulamasını red edişiniz bunun ispatı.kaldı ki,bir bayanı teyzesiyle,halasıyla aynı anda nikah caizdir diyen yer yüzünde tek islam alimine rastlamadım.hiç bir mezhebimiz şia olsun sünni olsun vahhabi olsun harici olsun buna cevaz vermiş değildir.Allah aşkına kurana muhatap olmuş peygamber,milyonlarca gelmiş geçmiş alim,sahabe,mezhep hepsi ters anladıda sizmi doğru anladınız!
3-peygambersiz bir islamı yada sizin taktiğinizle çaktırmadan bunu savunmaya çalışmanız,sizinle hiç bir konuda anlaşamıyacağımız anlamına gelir.beyın ölümü gerçekleşmiş bir hastayı ayağa kaldırmak için, manikör pedikör makyaj uygulaması ne derece doğru ise,peygambersiz bir kuranı ayağa kaldırmak o derece doğrudur.
yine tekrarloyrum AH HALUK ABİ AHHHH
16 Aralık 2010 00:35
BEDİİ HAMİT
Alıntı:
Haluk abi burda durmak lazım sizin fikriniz olabilir sadece sizide bağlıyor olabilir.

Ama Allah Resulü Muhammed'in (s.a.a) Hüküm koyması hususunda sizi sorgular ve eleştiririmde sadece size Kur'an'dan bir kısım ayetleri sunacam yorum yapmayacam şu an hazırlamakta olduğum bir konuda ele alacağım ayetler çalışmamı 1 hafta içerisinde sunduğumda Hüküm koymanın ne demek olduğu hususunu tüm detayları ile verecem o güne kadar sabredecem konuyu sunduğumda eğer çürütebiliyorsanız sözüm olmaz...
16 Aralık 2010 00:12
Yitiksevda Haluk abi burda durmak lazım sizin fikriniz olabilir sadece sizide bağlıyor olabilir.

Ama Allah Resulü Muhammed'in (s.a.a) Hüküm koyması hususunda sizi sorgular ve eleştiririmde sadece size Kur'an'dan bir kısım ayetleri sunacam yorum yapmayacam şu an hazırlamakta olduğum bir konuda ele alacağım ayetler çalışmamı 1 hafta içerisinde sunduğumda Hüküm koymanın ne demek olduğu hususunu tüm detayları ile verecem o güne kadar sabredecem konuyu sunduğumda eğer çürütebiliyorsanız sözüm olmaz...


1- Allah’a iman, Resulüne iman: (Hucurat 15, Hadid 7, Nur 62, Mücadele 4 vs.)
2- Allah’a itaat, Resulüne itaat: (Al-i İmran 132, Nisa 13-59-69, Fetih 17, Nur 52, Enfal 20 vs.)
3- Allah’ın davetine icabet, Resulünün davetine icabet etmek: (Al-i İmran 172, Enfal 24)
4- Allah’a teslim olmak, Resulüne teslim olmak: (Ahzap, 31)
5- Allah’ı inkar etmek, Resulünü inkar etmek: (Tevbe 54-80-84, Fetih 13 )
6- Allah’ı sevmek, Resulünü sevmek: (Tevbe, 24)
7- Allah’a yardım etmek, Resulüne yardım etmek: (Haşr)
8- Allah’ın velayeti, Resulünün velayeti: (Maide 55-56 )
9- Allah’ın hükmü, Resulünün hükmü: (Nur, 48-51, Ahzap 36)
10- Allah’ın vaadi, Resulünün vaadi: (Ahzap 22)
11- Allah’ın verdiğine razı olmak, Resulünün verdiğine razı olmak: (Tevbe 59)
12- Allah’a hicret etmek, Resulüne hicret etmek: (Nisa 100)
13- Allah’ın müstağni kılması, Resulünün müstağni kılması: (Tevbe, 74)
14- Allah’ın rızası, Resulünün rızası: (Tevbe 62)
15- Allah’ı istemek, Resulünü istemek: (Ahzap 29)
16- Allah’ın tahrimi, Resulünün tahrimi (haram kılışı): (Tevbe 29, A’raf 157)
17- Allah’a karşı gelmek, Resulüne karşı gelmek: (Nisa 14, Enfal 13, Ahzap 36, Cin 23)
18- Allah’a hıyanet etmek, Resulüne hıyanet etmek: (Enfal 27)
19- Allah’a düşman olmak, Resulüne düşman olmak: (Tevbe, 63, Mücadele 5-20, Haşr 4)
20- Allah’a düşmanıyla dost olmanın hükmü, Resulünün düşmanıyla dost olmanın hükmü: (Mücadele 22)
21- Allah’la alay etmek, Resulüyle alay etmek: (Tevbe 65)
22- Allah’a karşı savaşmak, Resulüne karşı savaşmak: (Bakara 279, Maide, 33, Tevbe, 107)
23- Allah’a eziyet etmek, Resulüne eziyet etmek: (Ahzap 57, Tevbe 61)
24- Allah’tan öne geçmek, Resulünden öne geçmek: (Hucurat 1)
25- Allah’a karşı yalan söylemek, Resulüne karşı yalan söylemek: (Tevbe 90)
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın.

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
  أعوذ بالله من الشيطان الرجيم , بسم الله الرحمن الرحيم Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya O'nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir? Hiç şüphesiz o zalimler kurtuluşa eremezler. (Enam-21)               عن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال               Kim benim bir sünnetimi ihya ederse beni seviyor demektir. Kim de beni severse cennette benimle beraber olacak.   Dünyadaki devletler şunu bilmelidirler: İslam yenilmezdir!. - (İmam Hümeyni)

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.