20 Aralık 2010 23:44 | |
bady_boy |
selamün aleyküm.Haluk kardeşim yanlış anlıyosun ama beni.Ben seni yargılamaya veya yadırgamaya çalışmıyorum sorularım cok açık ve net.Merak ettiğim için soruyorum.çünkü sen durmadan ehli sünnette yanlışlık var diyosun ben de karşılaştırayım diyorum sadece bu.ehli sünnete 2 rekatlık bir namazda niyet edersin kıyamda kurandan biraz okursun.surelerden.rükuya gidersin.3 sübhane rabbiyel azim dersin.semiyallahulimen hemideh diyerek doğrulursun Allahüekber diyerek secdeye gidersin secdede 3 sübhane rabbiyel ala dersin (2 kez tekrarlarsın) sonra kıyama kalkarsın aynışekide fatiha arkasından bi sure sonra tekrar rüku secde bu sefer oturursun ettahıyat okursun salli barik duaları okursun selam verip bitirir sin. ehli sünnetetin 2 rekatlik namazı bu.günde 5 vakittir 4 sabah,10 öğle,8 ikindi (4 rekatlık sünneti kılma zorunluluğun yok) 5 akşam,10 yatsın(yine ilk dört rekatlık sünneti kılma zorunluluğun yok isteğe bağlı) 3 te vitir vacip.birgünlük namaz.Günahlara işlememeye calışcaksın devamlı şükür ve allah rızası için yaşıyacaksın gerisi fıkhı konular.Ben bakıyorum da garip olan hiç bişi yok ehli sünnette herşey mantığa yatkın sana garip gelen ne.bir başka yerde okudum Ve bide kaza lara kefaretlerle uğraşıyosun haluk kardeşim ister doğru olsun ister olmasın kaza veya kefaretler biz namazımızı oruçumuzu zekatımızı neden veriyoruz Rabbimiz bizden razı olsun diye.Kabul edicek olan yine Allah (C.C) farzlarınıda Kabul garantisi varmı.yok kefaretlerimi yerine getirmişim kazaya kalan namazlarımı kılmışım bunda ne gariplik var yine kabul edicek olan cenab-ı hak ![]() ![]() |
19 Aralık 2010 13:15 | |
HALUK GÜMÜŞTABAK | Değerli Abdulmelik arkadaşım VELİLER konusunu aşağıdaki başlık altında elimden geldiğince kur'andan açıklamaya çalıştım. Rabbim yanıltmasın. Selametle [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
19 Aralık 2010 10:46 | |
HALUK GÜMÜŞTABAK | Sayın arkadaşım bu sorular nasıl sorular böyle? Ben size nasıl namaz kılıyorsun, ne duaları okuyorsun diye soruyormuyum. Sizi ne ilgilendirir benim ne dua okuduğum? Sizin okuduğunuz ayetleri okumuyorsam, namazımın kabul olmayacağını söyleyecek yetkiye sahipmisiniz. Böyle soruları ciddiye almam cevapta vermem. Böyle konuları merak etmek de doğru değildir. Müslümanın yaşaması gereken kur'andır. Bende Allahın izniyle onun yolundan gitmeye çalışıyorum. Rabbim hatalarımı affetsin. Tekrar söylüyorum, böyle sorular sorulmaz bir müslümana. Sizin gibi dua etmeyen, sizin gibi namazlarda aynı duaları okumayanlara siz ne diyeceksiniz, sizin ki yanlışmı diyeceksiniz. Mezhepleri şöyle bir araştırın hepsinde farklılıklar var, hangimiz bizimki en doğru diyebilir. Hepside doğrudur. Namazın kabul makamı Yüce Rabbimdir ondan gayrisinin sözleri boştur. Saygılarımla Halukgta |
19 Aralık 2010 03:56 | |
bady_boy | haluk Kardeşim.bak sana kaç defadır tekrarlıyorum ya lütfen ama rica ediyorum.bana bi günlük yaşamındaki müslüman olarak neler yapıyosun.sabah namazının sünneti ni kılmıyosun dur kanım ca farzlarında nasıl kılıyosun namazı kıyamda ne okuyosun oturuşta nelere dikkat ediyosun.farzların vaciplerin neler.bir müslümanın vazifeleri nelerdir.nasıl yaşamalı. sana göre bi anlat.cok merak ediyorum senin nasıl yaşadığını.nedir bi müslümanın farzları seni anlamına göre bana onları anlat kardeşim haydi selam aleykümskr |
18 Aralık 2010 20:18 | |
kawakeb31 |
selam arkadaslar halukun bir ayeti aciklamasindan konu bambaska boyutlara gelmis. halukun fikirlerine genelde katilmayan biri olarak, ahzab 56daki ayete getirdigi anlam TEK DOGRU degil ama DOGRU. salat, koku sad-lam. farkli kaliplarda farki anlamlara geliyor. bir cok anlama gelebilen bir kelime. salevat getirmek (dikkat edin, bir kavl'den bahsediyoruz) bir de ayette gecen yusallune (yine dikkat, bir eylem, bir fiilden soz ediyor). simdi allah ve melekleri nebiye salevat getiriyor diye bir anlam buradan hic cikar mi? allah ve melekleri nebi icin bir eylemde bulunuyorlar, nedir o eylem. yusallune fiili ne ise iste o. peki yusallune nedir? sal, asl, vasl, vasil, salat, salevat, salli, salla, vusul, mevsul, usul yani akliniza ne geliyorsa hep bu kokun turevleridir. sal kelimesi aslen, bir seyi dik tutan seye denir. bu yuzden namaz (essalatu) dinin DIREGIDIR. direk ve namaz? ne alaka? iste alaka burada, dini insan zihninde kalbinde ve yasaminda dik ve ayakta tutan EYLEM. dik tutmak ve destek arasindaki bag icin de hadisteki IMAD kelimesine bakiyoruz, imad, sutun demektir. demekki namaz, dini dik tutan sutunmus. namaz neymis? salatmis. salat neymis? sal imis. burdan hareketle, haluk bir ayetin kavl olarak algilanmasinin yanlisligina vurgu yapmis sadece, demek istedigi su: ey iman edenler, nebiye salevat getirmek ile ona sadece sozlu bir destekte bulunmus oluyorsunuz. bu bir iddiadir, ayet ise bizden fiili destek istiyor, ki allah ve melekelri de nebiyi destekliyorlar, siz de o halde destek verin, soylemle yetinmeyip bunu eyleme dokun. yanlis bir anlammi? hayir, dogru. salevat sadece kavl demek yanlis bir algi, kavl onun bir boyutu ama tum boyutu degil, kavl ile eylem bir butundur, ayristirmayin ve desteginiz yarim degil (sadece kavl olmasin), butun olsun (eyleme de donsun). butun mesele bu. |
18 Aralık 2010 19:24 | |
HALUK GÜMÜŞTABAK | Değerli Arkadaşım benim veli konusundaki düşüncem Rabbimin kur'anda bahsettikleri doğrultusundadır. Daha önce ne söylediysem aynısını söylüyorum. Bu konu gerçekten çok önemli veli konusu ile ilgili daha detaylı bir çalışmayı yaparak, bir başlık altında kur'an ayetleriyle size tekrar anlatmak istiyorum. Acaba Rabbimin bahsettiği ardından gitmeyin dediği veliler sizin söylediğiniz gibi yani ( yasaklanan veli kavramı,şeytan ve avanelerine davet eden velilerdir.bu kezzaplardır,belamlardır,putlardır vs..) konularındanmı bahsediyor Allah, bunu size Kur'andan anlatmak isterim. En kısa zmanda yeni bir başlık altında cevap vereceğim Allah ın izniyle. Yazdığınız İslam tarihinde geçen isimlere gelince. Ben kişiler ve şahıslar hakkında elimden geldiğince konuşmanın doğru olduğuna inanmıyorum. Gerekmedikçe de konuşmam. Çünkü kimin takvaca üstün olduğunu yalnız ben bilirim diyorsa Rabbim, bu kısım beni ilgilendiren kısım değildir. Ben din ve iman adına kimsenin ardı sıra gitmem, elimdeki rehber ne emrediyorsa onun doğrultusunda yolumu çizerim. Lütfen veli konusunda yazacağım yeni başlığı beklerseniz sevinirim. SAYGILARIMŞLA Halukgta |
18 Aralık 2010 15:03 | |
Medine-web |
Haluk bey, velilerin ardına düşmeyın konusunu çözmüştük sanırım.sizinle bu konuyu detaylıca tartışmıştık ve geri adım atmıştınızda.bakıyorum veli kavramına bakışınız hala değişmemiştir.üzücü olan budur.yasaklanan veli kavramı,şeytan ve avanelerine davet eden velilerdir.bu kezzaplardır,belamlardır,putlardır vs.. şu soruyu hep dordum ve görmezden geldiniz.bunun cevabını istiyorum lütfen cevap verin. sorum şu ; İSLAM TARİHİNDE ,KUTUB, ELBENNA,BEDİÜZZAMAN,GAZALİ,MEVDUDİ,SAİD HAVVA,İMAM AZAM,ŞAFİİ,HANİFİ,MALİKİ VS GİBİ BENİM VE TÜM İSLAM ALEMİNİN VELİ KABUL ETTİĞİ BU ZATLARIN HANGİSİ BİZİ SAPTIRDI ?HANGİSİ BİZİ DİNDEN ÇIKARDI?! KURANIN ARDINA DÜŞMEYIN DEDİĞİ VELİ KAVRAMI BUNLARMIDIR SİZCE ? soruya cevap verebilmeniz için yazıları biraz daha büyüteyım mi?! tartışıyorsanız,muhatabınızın sorularını görmezden gelemezsiniz.cevap vermek zorundasınız. fikrinize,fikrimize,fikirlerine saygı olmakla birlikte, amacımız ihtilaftan uzak sonuca ulaşmaktır. soru :veli kavramı nedir kimdir yasaklanan veliler? |
18 Aralık 2010 12:19 | |
HALUK GÜMÜŞTABAK | Yitiksevda kardeşim eklediğiniz yazı çok güzel tespitleri içeriyor. İşte bende diyorumki her beşeri oluşumda sapmaların, hataların olması çok normaldir. Çünkü Allah din adına bölünmeyin diyorsa, vardır bir bildiği. Bizler eğer doğruyu bulmak ve Rabbimin istediği bir kul olmak istiyorsak, kur'anın ipine sarılmalıyız, bakın o zaman sapmalar yanlışlar oluyormu? Mezhepleri incelediğimizde birbirine tahammül dahi etmediklerini görürsünüz. Peki sorun nedir de bu düşmalıklar oluşmuş? Aynı kitaba ve peygamberine inanan bizlerin derdi nedir ki bu düşmanlık olsun? Irakta gözlerimizin önünde camide namaz kılarken birbirini öldüren farklı mezheplerin yaptığı bu akıl almaz yanlışları, aramızda açıklayabilecek varmı? Hiç sanmıyorum. Değerli kardeşlerim gerçekten çok üzülüyor ve korkuyorum, neden biliyormusunuz? Rabbimin hışmından korkuyorum. Yaptığımz yanlışların farkına varmakta kötü birşey. Bizler açıkca Rahmana kafa tutuyoruz onun kitabına ters, zıt ne varsa onu yapıyoruz. Ondan sonrada Rabbimden güzellikler bekliyoruz. Bu nasıl bir mantık bunu çözmüş değilim. Dünya toplumuna bakın savaş, kan, birbirini insafsızca öldürme genelde Müslüman ülkelerde çoğunlukta. Peki neden? Rabbim tam tersini emrediyor halbuki. İşte bu tabloyu düşündüğümüzde bile herşey çıkıyor ortaya. Bizlerin kur'an yolundan nasl saptığımızın göstergesidir. Rabbime mahser günü nasıl hesap vereceğiz? Peygamberimizin yüzüne ne yüzle bakacağız? İşte benim ümmetim kur'anı devre dışı bıraktılar sözü ne yazıkki gerçek oldu. RABBİM YARDIMCIMIZ OLSUN, İŞİMİZ GERÇEKTEN ÇOK AMA ÇOK ZOR. Saygılarımla Halukgta |
18 Aralık 2010 11:53 | |
Yitiksevda | Body Kradeşime Ehli sünnet kavramının ne anlama geldiğini değerli bir kardeşimizin araştırma sonucu ile sunmak istedim buyrun Ehli Sünnet ne zaman ve ne şekil kullanılmaya başlanmıştır bakınız... MÜSLÜMANLARIN TARİHİNDE ALTINCI KIRILMA: EHLİ SÜNNET Ömer İSLAM Kaynaklarda, ilk defa 900’lü yıllarda kullanılmaya başlanan (1) “Ehli Sünnet ve’l Cemaat” kavramını ve temsil ettiği düşünce yapısını anlamak için, ortaya çıkışını ve hazırlayıcı etmenlerini iyi tespit etmemiz gerekir. Kur’an-ı Kerim’in yönlendirdiği ve Resulullah (s.)’ın önderliğini ve örnekliğini yaptığı “Asrı Saadet”in; Allah, insan, toplum, hukuk, devlet, bilgi, amel, inanç algılayışlarından kopma, sapma, farklılaşma anlamında kullandığımız “kırılma”lardan en etkilisi ve en büyüğü olan “Ehli Sünnet”e sıra geldi, tarihen. |
18 Aralık 2010 11:07 | |
HALUK GÜMÜŞTABAK | Sayın arkadaşım ben hiçbir mezhebe karşı sözüm olamaz. Hepsi toplumun ihtiyaçları için çıkmış olgulardır. Her beşeri oluşumun doğruları olduğu gibi yanlışlarıda vardır. Bizlere düşen kur'an ışığında bunları bulabilmektir. Bana namaz kılıyormusun gibi soru sormanızı doğrusu yadırgadım. Allah eğer emir vermişse, elbette kılacağım, orucumuda tutacağım Allah o aya ulaştığınızda oruçlu geçirin diyorsa, orucun nekadar tutulacağıda açıktır. Rabbim izin verdiği sürece hepsini yerine getirmek için var gücümle çaba gösteririm. Cevabınızın içinde bir cümle varki sizin İslam dinine nasıl baktığınızı nasıl algıladığınızı gösteriyor. ( din ilmi dünyadaki en zor ilimdir.) Eğer böyle olsaydı şu sonuç çıkması gerekirdi. Allah herekezin anlayamayacağı çok zor bir kur'an gönderip, herkezin anlamasını engelleyip, velilerin de ardı sıra gitmeyin dediği halde, daha sonrada hepimizi bu kitaptan hesaba çekecektir mantığını kabul etmemiz gerekirdi. Bunu söylemek ise Rabbim in adaletine saygısızlıktır, neden biliyormusunuz? Bakın Rabbim birçok kez tekrarlayarak ne söylüyor kur'an için, acaba sizin sözlerinizi doğruluyormu dersiniz bu sözler? Kamer Suresi 17. Andolsun biz, Kuran'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur? Kamer Suresi 22 Yemin olsun ki, biz, Kuran'ı öğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Fakat düşünen mi var? Rabbim bu kitabı öğüt alın diye kolaylaştırdım diyor, ama siz beşerin sözlerini doğrulamak adına Rabbimin sözlerine farkında olmadan muhalif oluyorsunuz. Bu doğru bir yaklaşımmı sizce? Selametle. |
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın. |
![]() |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|