16 Kasım 2013 21:53 | ||
YaŞuHa | Cevap: "Tekfir de Cehalet" Maşallah berekallah ne güsel konular bunlar.çok yararlı oluyo bisler için.Allah razı olsun | |
11 Kasım 2013 19:42 | ||
bilinmez | Cevap: "Tekfir de Cehalet" güncelll | |
22 Mart 2011 03:25 | ||
kamer34 | Cevap: "Tekfir de Cehalet" Ferdicim elini çabuk tut Bak bu hafta müslümanlardan nickli üyemizin düğünündeğim. Senin düğününe gelmek içinde senden haber bekliyorum | |
21 Mart 2011 09:58 | ||
Yitiksevda | Cevap: "Tekfir de Cehalet" Zülkif sana ulaşırım müsaid olunca... | |
20 Mart 2011 23:33 | ||
Yitiksevda | Cevap: "Tekfir de Cehalet" Ferdi ben burdayım benim nickim adım soyadım belli zaten sana yeminim var elime düşme muhsin hoca dahi seni kurtaramaz | |
20 Mart 2011 20:29 | ||
kamer34 | Cevap: "Tekfir de Cehalet" SEN Kendini nil nehrine atmadan önce bana şunu söyle bu bebeği nerden buldun.Yoksa muhsin hocanın bebiğimi yoksa keledoş yemeyelim diye gizli gizli evledinmi çabuk söyle hangisi. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] | |
18 Mart 2011 22:12 | ||
Zemahşeri | Cevap: "Tekfir de Cehalet" Kamer Bey Küfrünü açıktan ilan edenler için hiçbir endişe duymadan damgalanabilir. Kurani metoda baktığımızda zahiren İslami bir kişilik gösterip içsel boyutu ile iman olmayanları Allah ‘’MÜNAFIK’’ olarak adlandırmakta bunlara bu dünya hayatında zahiren İslam devletinin uygulamış olduğu İslami hükümler uygulanır Ahiret boyutu Allah tarafından açıkça ‘’ Esfel-i Safilin’’ olarak belirtilir… İslamın değerlerine ters düşen ‘’Laik’lik’’ ‘’Komünizm’’ ‘’Materyalizm’’ vb dinlerin söylemleri ile İslama savaş açan kimseler. Allah’ın hükümlerini açık-açık kabul etmediklerini söyleyenler günümüz ‘’Laik’lik’’ dinini savunan kesimler Allah’ın hükümlerine davet edildiklerinde o hükümlerden aslandan kaçan eşek gibi kaçarlar! Allah’ın hükmüne göre haramları helalleştiren kurum kişi rejim ideoloji vb Allah ve Resulüne savaş açan kimselerdir. İslam inancında Allah’ın tek ayetini inkâr etmek Küfür iken halen Allah’ın binlerce ayetini inkâr edenler nasıl olurda Müslüman ismini taşır? Şu hususu hiçbir zaman gözden kaçırmamak lazım ‘’Kur’an’da birçok tehdit ayetlerine’’ uygun vasıfları taşıyan kişileri cehennemlik ilan etme hakkı olarak kullanmamak lazım. Onların hükmünü Allah’a bırakmak lazım çünkü tevbe etme ihtimalleri göz önünde bulundurulmalı yok eğer tevbe etmediği aşikâr ise ve o tehdit ayetlerinde kastedilen fiilleri açıkça işliyor ve umursamıyor ise küfrüne hüküm verilebilir… Faiz yiyen Tefecilerin, Yetimlerin yoksulların mallarını haksız yere gasp edenlerin, Zalimlik yapanların, Allah’ın açık beyanlarını saklayanlara Allah ayeti kerimelerde kâfir diye hitap etmektedir… Aklın örtülmesi hakikati bile-bile inkâr etmek küfürdür… Kelime-i Şahadeti her daim öne sürerek kim demiş ise küfür ehli ilan edilemez mantığı Kur’an’i metoda aykırıdır.Söz söylemekten ibaret olsa idi o sözü ‘’Ebu Cehil’’ gibi birinin söylemekten hiç çekinmeyeceği aşikardı lakin sözün içindeki muhtevayı çok iyi analiz ettiği ve söylemesi ile birlikte nelerden el çekmesi gerektiğini çok iyi bildiği için kuru bir söylem olarak söylememiştir…Kuru bir söylemden ibaret olarak söylenen kalp ve eylem ile ortaya konmayan tüm sözler heva ve hevesi tatmin etmekten başka bir işe yaramaz… | |
17 Mart 2011 15:11 | ||
kamer34 | Cevap: "Tekfir de Cehalet" Alıntı:
İnsanları dışlayarak yapılacak olan tüm davetler başarıya ulaşmaz diyorsunuz.Şunu bir düşünelim Allah'ın rasulu (sav) kendi isteği ile hicret etmedi Habeşistana giden müminler de kendi istekleri doğrultusunda gitmediler. Davetçi hakkı Allah'ın istediği şekilde ortaya koyunca ayrışma müslümanlar tarafından değil bu davete icabet etmyen müşrikler tarafından yapılmaktadır. Şöyle düşünelim davetçi yaşamış olduğu ortamda Allah'ın dinine muhalif fiiller işlendiğinde bunu kötü birşey olduğunu kendisinin bunu yapamayacağını belirtmesi üzerine kendi toplumundan inanılmaz bir reaksiyon görmektedir. Davetçiyi olabildiğince karalama,dışlama,farklı isimlerle isimlendirme,yalnızlaştırma eziyet çektirme,ambargo uygulama,gibi bir çok dışlamayı kendi çevresi tarafından davetçiye uygulanmaktadır. Bütün peygamberlerin ve davetçilerin hayatını inceleyin bunu göreceksiniz.Fakat daveti şu şekilde ortaya koyanların (yumuşak olma,sözleri ağızdan geveleme,birşeyin haram olduğunu söylediği halde bu haramı devam ettirenlerle hemhal olma,onlarla hiçbirşey olmamışcasına eskisi gibi yiyip içme,onlarla tekrar dost olanların) hayatına baktığımızdada onlar müslüman olmayan toplumlar tarafından hep sevilmişlerdir. Çünkü böyle davet edenlerin daveti ciddiye alınmamış ve kendisini kendilerinden ayrıştırma ihtiyacı duymamışlardır. Rasullahtan bir rivayete göre mealen "Yahudi ve hırıstiyanlar haram olan şeyler işlediklerinden onların din adamları onları: Bu haramları yapmamalarını söylediler onlar yinede haramlarına devam ettiler Yahudi ve Hıristiyanların din adamlarında onlarla yiyip içtiler ve Allah'tan onların kalplerini benzeştirdi" O yüzden hakkın hak olarak ortaya konulması davetcinin yapacağı en uygun yol olsa gerek. "Kim Allah'a ortak koşarsa, şüphesiz Allah ona Cenneti haram kılmıştır ve onun varacağı yer Cehennemdir Zâlimlerin hiç bir yardımcısı da yoktur " (5/Mâide, 72) "De ki; ameller bakımından en çok hüsrana uğrayacak olanları size haber vereyim mi? Onların dünya hayatındaki bütün çabaları boşa gitmişken kendilerini gerçekte güzel işler yapmakta sanırlar. işte onlar Rablerinin ayetlerini ve ona kavuşmayı inkar edenlerdir. Artık onların yapıp ettikleri boşa çıkmıştır. Kıyamet günüde onlar için bir tartı tutmayacağız" (Kehf 103-105 "siz de, Allah'ı bırakıp taptıklarınız da hiç şüphesiz ki cehennem kütüğüsünüz" (Enbiya, 98) "İşte biz böylece sana da emrimizden Kur'ân'ı vahyettik. Yoksa sen kitap nedir? İman nedir? bilmiyordun. Fakat biz onu bir nur kıldık. Onunla kullarımızdan dilediğimizi doğru yola iletiyoruz. Şüphesiz ki sen de insanları doğru bir yola götürüyorsun." (Şura 52) Yüce allah şuara/52 de yüce allah şüphesiz doğru yola iletmenin kendi tekelinde olduğunu bunun üzerine hiç kimsenin yetkisi bulunmadığını net olarak ortaya koymuştur.Fakat biz onu bir nur kıldık. Onunla kullarımızdan dilediğimizi doğru yola iletiyoruz. işittik ve iman ettik Allah'a emanet ol ve olunuz. | |
16 Mart 2011 14:19 | ||
kamer34 | Cevap: "Tekfir de Cehalet" Yoksa insanlara tebliğ edilmeden,hak ve batılın bütün yönleriyle ortaya konulmadan yapılan tekfir ancak ve ancak insanları Allah'ın dininden uzaklaştırmaktan başka bir işe yaramaz. FECR dlı üyemizden alıntı FECR hocam davetçi ortaya hakkı olduğu gibi koymak mecburiyetindedir hidayet sahibi allahtır.biz hakkı ortaya koyduğumuzda kimin uzaklaşıp kimin uzaklaşmaycağı meselesi tamamen rabbimin tekelindedir. Şöyle düşünelim Nuh (a.s) 900 küsür sene yaşamıştır.Ve bu zaman diliminde hep hakkı ortaya koymuştur fakat sonuç itibari ile baktığımızda kendisne tabi olanların sayısı bir elin parmaklarının sayısı kadardır. Hiç kimse allahın rasulu muhmmed sav kadar islamı güzel teliğ etmemiş güzel yaşamamıştır fkat buna rağmen milyomlrca insan onun bu tebliğini beyenmemişlerdir. Sonuç şu:Davetçi hakkı gizlemeden dosdoğru doğrularla anlatacak dileyen bu çağrıya olumlu yanıt vereck müslüman olcak dileyen bu çağrıyı göz ardı edecek kafir olacaktır. Ey Peygamber! Allah'a karşı sorumluluğunun bilincinde ol; hakikati inkâr edenlerin ve ikiyüzlülerin söylediklerine uyma! Şüphesiz Allah her şeyi tam bilendir, hikmet sahibidir. (AHZÂB 1) Ey Peygamber! Allah sana da yeter, sana uyan inanmış kimselere de! (ENFÂL 64) Ey peygamber, müminleri savaşa teşvik et. Eğer sizden yirmi sabırlı kişi olursa bunlar iki yüz kâfiri yenerler. Eğer sizden yüz kişi olsa, bunlar bin kâfiri yenerler. Çünkü onlar anlayışsız, bilinçsiz bir güruhtur. (ENFÂL 65) Ey peygamber! Kâfirlerle ve münafıklarla savaş, onlara karşı sert ol, onların varacakları yer cehennemdir, orası ne kötü bir varılacak yerdir. (TEVBE 73) | |
16 Mart 2011 14:04 | ||
kamer34 | Cevap: "Tekfir de Cehalet" Muhsin hocam hakkını helal et tuzak bir soruydu size sorduğum tahmin ettiğim cevabı verdiniz. O halde tekfir kadının işidir yada islam devletinin işidir demek yanlıştır. Şimdi ben bir müslüman olarak Almanya da yaşıyorsam Kad-ı nerde bulacam yada İslam devleti nerde bulacağım.Eğer karşımda ki toplumu tanımlayamazsam hıristiyan olan bir alman vatandaşını dost sırdaş edinirim böylece imanımı boşa çıkarmış olurum. O halde tekfir işi kişinin kendi pozisiyonunu belirlemek allahın hak olan adaletini sağlamak adına var. Bundan sonra üzerine mülaza edilecek mevzu şu olsa gerek hangi haller şirk hangi haller küfürdür buna bakmak lazımdır. Şimdi hocam tabiki kabul ediyorum Belam Fasık Zalim Munafık Müşrik Kafir Mürted Şarlatan Bu terimler islamnda var fısk yada günah işleyen birinin tekfir edilemyeceği kesin bunu kabul ediyorum tabiki. Burada yukardaki yazımda şunu söyledim küfürü ve şirki bariz zahiren açık olnalar için bu kavramı işletilir dedim. Hocam yani kısaca şunu görüyorum aynı fiili Alman vatandaşı işlediğinde kafir fakat bu fiili bizden biri işlediğinde müslüman mantığı benim karşı çıktığım bu. Tabiki tekfir öyle olur olmaz şeyler yada bir takım zina gibi hırsızlık gibi adam öldürme sarhoş içecekler içme gibi hatta nefsine yenilip daimi olmamak şartıyla yada helal görmeme şartı ile domuz eti dahi yerse kişi dinden çıkmaz. Muhsin hocam islam dini hakikaten merhamet dinidir insanlığın refahı kurtuluşunu huzurunu baz alan mükemmel bir dindir.Hiç kimse illaki birilerini bu dinden çıkarmaya hiç kimsenin illaki birilerini bu dine ısrarla katmaya hakkı yoktur Allah'u alem. Muhsin hocam şurasıda çok ilginçtir tekfir kavramı soyut bir düşüncedir bunun islam ceza hukuku ile ne bağlantısı olabilirki. İslam hukuku üzere olan bir toprak parçasında yaşamış olsaidik zaten bu farklı milletleri tanımlama işi Kadı'nın değil islam uleması tarafından fetvalanırdı ALLH'u alem doğrusu da bu. Allah'a Emanet ol ve olun | |
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın. |
![]() |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|