30 Mayıs 2012 14:41 | ||
HAMİT-KUŞ | Cevap: Zalimlerin iktidarı her daim Cahillerin Omuzlarında hayat bulur. Alıntı:
![]() | |
30 Mayıs 2012 14:36 | ||
Medine-web | Cevap: Zalimlerin iktidarı her daim Cahillerin Omuzlarında hayat bulur. 1-kuran ve sahih sünnet dışında delil getiren,"İslam'dan başka din arayan, bilsin ki, o din asla kabul edilmez". Al-i İmran 85. 2-taasub,taraftar olmak hakkı gizlemeyı gerektirmez.haksız olduğunu bildiği halde taraftarlık uğruna haksızlığı savunmak,tevil etmeye çalışmak,hakkın hukukuna haksızlık etmektir."asr'a yemin olsun ki insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak iman edip salih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır" (Asr,1-3). 3-muteşabih ayetleri hangi tarafa çekerseniz çekin ,çekilmeye musaittir.Allah resulunun bize öğrettiği şekilde anlamaya çalışmak gerekir.kendi kafamıza göre muteşabih ayetleri kurcalamak yasaklanmıştır."Kalplerinde bir kayma olanlar, fitne çıkarmak ve yorumunu yapmak için ondan müteşabih olanına uyarlar... İlimde derinleşenler ise: "Biz ona inandık, tümü Rabbimizin katındandır." derler | |
30 Mayıs 2012 14:31 | ||
Yitiksevda | Cevap: Zalimlerin iktidarı her daim Cahillerin Omuzlarında hayat bulur. Değerli kardeşim Ölüm vaktini erteleme yetkisi söz konusu bile olamaz O vakit geldiği an Gereken yapılır Ayetler ile sabittir ...Delil olarak getirin ayet bende baş üstüne kabul edeyim ve kabulleneyim ...Amma rivayet ve benzeri ile getireceğiniz Delil Kur'ana uygun ise benimserim değilse kabullenmem uydurma olduğunu söylemekten çekinmem selametle kalın... | |
30 Mayıs 2012 14:16 | ||
masum | Cevap: Zalimlerin iktidarı her daim Cahillerin Omuzlarında hayat bulur. bak kardeş peygamberimize bu izin verildigi gibi evliyalarada verilmiştir neyse ben konu tartışmak istemem sizinle bazı konularınızı takip ediyorum delilleri uydurma diyip reddediyosunuz o yüzden susmayı tercih ederim | |
30 Mayıs 2012 14:11 | ||
Yitiksevda | Cevap: Zalimlerin iktidarı her daim Cahillerin Omuzlarında hayat bulur. Aşikar olan Allah'ın ayetleri var iken neyi çarpıtıyoruz Kardeş... Farzımisal sizin dediğiniz olsun ya Azraili geri gönderme Allah'ın ayetlerini inkar değilmidir Belirlenmiş vakti erteleme yetkisi varmı o şahıslarda? | |
30 Mayıs 2012 14:07 | ||
masum | Cevap: Zalimlerin iktidarı her daim Cahillerin Omuzlarında hayat bulur. Allah resulü Muhammed’e ayetleri kendisi indiriyor. Cüppeli Burada Muhammedi Allah Allah’ı da Muhammed yapıyor Bu Küfür değilse nedir videoya hoca açıklama getirmiştir orada allahı kasdetmemiş peygamberimizin cebrailden üstün oldugunu ve zuhurattada aslında allahü teala vahyi peygamberimize veriyo oda cebraile sonra tekrar cebrail as peygamberimize veriyo sözlerini çarpıtmayın hata aramak için dinlemeyin derim [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] bu videoda açıklama getirmiştir söyledigi söze | |
30 Mayıs 2012 12:19 | ||
FECR | Cevap: Zalimlerin iktidarı her daim Cahillerin Omuzlarında hayat bulur. Alıntı:
HACIYSK kardeşim Bir şahsı sevip sevmemek mesele değil.Peygamberlik iddiasında bulunduğunu da söylemedim. Adamlar direkt Allah ile konuştuğunu söylüyorlar. Bu kadar da kör olmayın lütfen. Sevginiz basiret ve ferasatinizi bağlamasın. Müminler olaylara ferasetle bakarlar. Aklımızı başkalarına kiraya vermeyelim, aklımızı Kur'an ve Sünnet yönlendirsin diyorum. Kişilerin doğrularını alalım, yanlış gördüklerimizi bir kenara atalım diyorum. Hizip, mezhep, grup , şahıs bağnazlığından uzak duralım. Hizipli olabiriz, mezhepli olabiliriz, bir gruba bağlı bulunabiliriz , bir şahsı çok çok sevebiliriz, ama ..cilik,culuk ve kişi perestlikten uzak duralım. Çok mu şey istiyorum? Allah sizlere de bizlere de selamet versin. | |
30 Mayıs 2012 12:09 | ||
JAZARİ | Cevap: Zalimlerin iktidarı her daim Cahillerin Omuzlarında hayat bulur. Artık peygamberlere gelen vahiy Muhammed a.s ile son bulmuştur. Kim aksini iddia iddia ediyorsa Allah'a yalan isnad etmiş olur. Bir kişiye olan sevgimiz/sevginiz bizlerin/ sizlerin aklımızı köreltmemelidir. Sorgulayalım, sorgulanalım ki doğruları bulabilelim. Ama lütfen olayları kasıtllı veya KASITSIZ çarpıtmayalım: yukarda Artık peygamberlere gelen vahiy HZ Muhammed a.s ile son bulmuştur. demişsiniz.ALLAH aşkına buna itiraz eden mi var? bu video da birileri peygamberlik ilanında mı bulunuyor nedir?....sevmiyorsanız sevmiyorum diyin bitti gitti....uzatmaya gerek yok...sizler de kalın sağlıcakla.. | |
30 Mayıs 2012 11:49 | ||
Yitiksevda | Cevap: Zalimlerin iktidarı her daim Cahillerin Omuzlarında hayat bulur. Elimizde Kur'an ve Peygamberin sünnetin mihenk taşı olsun. Her sözü ve olayı bu mihenk taşına vuralım. Bu taşa vurduğumuzda kırılanları bir kenara atalım, kırılmayan sağlamları alalım. Çünkü Allah Rasulu a.s Müslim'de geçen bir hadiste şöyle buyurmaktadır: KUR'AN SENİN LEHİNDE VE ALEYHİNDE HÜCCETTİR Teşekkürler abim bu sözleriniz her daim hayat felsefemiz olmalı selametle kalın... | |
30 Mayıs 2012 11:20 | ||
FECR | Cevap: Zalimlerin iktidarı her daim Cahillerin Omuzlarında hayat bulur. Alıntı:
Vahiy kelimesi veheye Fiilinin mastarı olup Arapça’da ; işaret etmek ,gizli konuşmak, emretmek, ilham etmek, gizli bir şekilde meseleyi anlatmak veya gizli bir mesaj vermek anlamına gelir. Vahiy ayrıca ‘’süratli işaret etmek’’ veya ’’gizli işaret’’ anlamına da gelir. Kuranda, vahiy teriminin çeşitli şekillerde kullanılışına şahit oluyoruz. A) Cansız aleme vahyedilmesi. O, yerin üstünde sabit dağlar yarattı. Orada bereketler meydana getirdi. Orada araştırıp soranlar için rızıkları tam dört günde belli bir seviyede takdir edip, düzene koydu. Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi. Ona ve yerküreye: "İsteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin." dedi. Her ikisi de: "İsteyerek geldik" dediler. Böylece Allah onları iki günde yedi gök olmak üzere yerine koydu. Her göğe kendi işini bildirdi. Biz en yakın göğü kandillerle süsledik ve koruduk. İşte bu çok güçlü ve her şeyi bilen Allah'ın takdiridir. ( Fussilet 10-12) O gün yer, Rabbinin ona vahyetmesiyle haberlerini anlatacaktır. (Zilzal 4-5) B)Canlılar alemine vahyedilmesi. Senin Rabbin bal arısına şöyle vahyetti: Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kuracakları kovanlardan kendine evler edin. Sonra meyvaların hepsinden ye de, Rabbinin (sana) kolay kıldığı yollara gir, diye ilham etti. Onların karınlarından renkleri çeşitli bir bal çıkar ki, onda insanlar için şifâ vardır. Şüphesiz ki bunda düşünen bir millet için, büyük bir ibret vardır.( Nahl 68-69) Nihayet (birgün konuşamayınca) mihrabdan kavmine karşı çıktı da onlara "Sabah ve akşam (Rabbinizi) tesbih edin" diye işaret etti.( Meryem 11) Burada Zekeriya’nın vahyi işaret şeklindedir. C) Meryem’e Vahyedilmesi. O esnada Musa'nın anasına "Onu emzir, kendisine zarar geleceğinden kaygılandığında onu denize (Nil nehrine) bırakıver, hiç korkup kaygılanma, çünkü biz onu tekrar sana vereceğiz ve onu peygamberlerden biri yapacağız" diye bildirdik. (Kasas 7) Burada vahiy Meryem’in kalbine ilham şeklindedir.Allah iyi duyguyu Meryem’in kalbine ilham eder. D) Havarilere Vahiy. Hani Havarilere: " Bana ve Resulüme iman edin" diye ilham etmiştim. Onlar da: "İman ettik, bizim şüphesiz müslümanlar olduğumuza şahit ol" demişlerdi. (Maide 111.) Bu vahiy belirli ölçüde bağlayıcılık taşımaktadır. E)Meleklere vahiy İşte o anda Rabbin meleklere şöyle vahyediyordu: Ben sizinle beraberim, müminlere sebat verin. Kâfirlerin yüreğine korku salacağım, hemen boyunlarının üstüne vurun, parmaklarına, parmaklarına vurun". Enfal 12 Burada vahiy Allah’ın melekler verdiği emri anlatmaktadır. F) Şeytanların vahyi -vesvese- Üzerlerine Allah'ın ismi anılmamış olanlardan yemeyin, çünkü onu yemek yoldan çıkmaktır. Şeytanlar, dostlarına, sizinle mücadele etmeleri için telkinde bulunurlar. Eğer onlara uyarsanız, muhakkak ki, Allah'a ortak koşanlardan olursunuz. (Enam 121.) Buradaki şeytanların vahyi insanlara vesvese şeklindedir. Biz böylece, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık. Bunlar birbirini aldatmak için süslü sözlerle vesvese verirler. Rabbin dileseydi onu yapamazlardı. Artık onları iftiraları ile başbaşa bırak. Bir de ahirete iman etmeyenlerin kalbleri, o yaldızlı söze kansın, ondan hoşlansın ve işledikleri suçları işlemeye devam etsinler diye böyle yaparlar.( Enam 112-113) G)Peygamberlere vahiy. Muhakkak biz, Nuh'a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, torunlarına, İsa'ya, Eyyûb'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a da vahyettik. Davud'a da Zebur'u verdik.( Nisa 163) Andolsun ki, sana da, senden öncekilere de şu vahyedildi: "Yemin ederim ki, eğer şirk koşarsan bütün çalışmaların boşa gider ve mutlaka kendine yazık edenlerden olursun." Zümer 65 Allah dinden Nuh'a tavsiye buyurduğu şeyi sizin için de bir kanun yaptı ve (Ey Muhammed!) sana vahyettiğimizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya tavsiye buyurduğumuzu da şeriat kıldı. Şöyle ki: Dini doğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin. Fakat senin kendilerini davet ettiğin şey, müşriklere ağır geldi. Allah dilediğini kendine seçer ve kendisine yöneleni de doğru yola iletir. (Şura 13) İnsanlara,diğer canlılalara, Musa'nın annesine, arılara, ve havarilere olan vahiy ile peygamberlere indirilen vahy arasında arasında farklılıklar vardır. İlk kısımdakiler sadece kendilerini bağlar, peygamberlere gelen vahiy ise herkesi bağlar. Peygamberlere gelen vahiy Cebrail vasıtasıyla olur ama diğerlerine olan vahiy ise içgüdüsel olarak gelir. Yani arıya vahiy edilmesi, Musa a.s'ın annesine ve Havarilere vahiy edilmesi içgüdüseldir. Şimdi yukarıdaki videoda birilerinin Allah ile direkt konuşmasından, vahiy almasından gibi şeylerden bahsediliyor. Bunlar Allah'a atılan iftiradan başka bir şey değildir. Allah'ın düşünmez misiniz, akletmez misiniz gibi ayetler bizim hayatımızda hiç mi yer bulmayacak ki şeyh bildiğimiz /bildiğiniz insanların sözlerini sorgulamayacak mıyız/ sorgulamayacak mısınız? Artık peygamberlere gelen vahiy Muhammed a.s ile son bulmuştur. Kim aksini iddia iddia ediyorsa Allah'a yalan isnad etmiş olur. Bir kişiye olan sevgimiz/sevginiz bizlerin/ sizlerin aklımızı köreltmemelidir. Sorgulayalım, sorgulanalım ki doğruları bulabilelim. Kur'an'daki İbrahim a.s'ın sorgulama yöntemlerine okuyalım, Allah ayetinde bizlere ve peygamberine " İbrahim de sizin için güzel örnekler ( usvetin hasene ) olduğunu belirtiyor. Elimizde Kur'an ve Peygamberin sünnetin mihenk taşı olsun. Her sözü ve olayı bu mihenk taşına vuralım. Bu taşa vurduğumuzda kırılanları bir kenara atalım, kırılmayan sağlamları alalım. Çünkü Allah Rasulu a.s Müslim'de geçen bir hadiste şöyle buyurmaktadır: KUR'AN SENİN LEHİNDE VE ALEYHİNDE HÜCCETTİR | |
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın. |
![]() |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|