05 Temmuz 2012 13:27 | ||
muallime | Cevap: Zikrin adabı Alıntı:
“Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle sabah akşam Rabbini zikret. Gafillerden olma.” Bu kadar yetsin diyorum | |
05 Temmuz 2012 08:24 | ||
bilinmez | Cevap: Zikrin adabı Sayın muallime,bi önceki yazınızda hem HERKES SERBESTTİR ZİKRİNDE DEMİŞSİNİZ,HEMDE KAFA SALALYIP,ŞİŞLENEREK DEĞİL,bu bir çelişki değilmidir,eğer zikrde herkes serbestse HERKESİN KENDİ SERBESTLİĞİNE VE ANLAYIŞI ADEDİNCE DİN VE İBADET ŞEKLİLLERİ ORTAYA ÇIKAR,ve herkes kendi yaptığını doğru kabul edip kendi eliyle ortaya çıkardığının onu kurtaracağının zannına varır peki rabbimiz kuranı mübinde ne diyor bize, ENAM SÜREESİ MEALİ,70- Dinlerini bir oyun ve eğlence (konusu) edinenleri ve dünya hayatı kendilerini mağrur kılanları bırak. Onunla (Kur'an'la) hatırlat ki, bir nefis, kendi kazandıklarıyla helake düşmesin; (böylesinin) Allah'tan başka ne bir velisi, ne bir şefaatçisi vardır; her türlü fidyeyi verse de kabul olunmaz. İşte onlar, kazandıkları nedeniyle helake uğrayanlardır; küfre saptıklarından dolayı onlar için çılgınca kaynar sular ve acıklı bir azab vardır. | |
05 Temmuz 2012 05:29 | ||
muallime | Cevap: Zikrin adabı Camideki insanların mübarek bir gecede toplanıp zikir yapmalarını yanlış bulmuşsunuz,olabilir Rabbim çeşit çeşit insan yaratmış herkesin aynı minvalde düşünmesini bekleyemeyiz.Ama ben biliyorum ki hristiyan tasallutundan ,tesirinden ,onların içinde çoluk çocuk kaybolmaktan korkarak camilere dolan bu insanlar eğer bu cami sohbet zikir ve tabiki en başta ilim meclislerinden uzak kalırlarsa kendilerini meyhane yada barlarda yada bilimum yerlerde bulacaklardır ,Çünkü bu saydıklarım Müslümanların tek sığınaklarıdır. Ebû Sâide’l- Hudrî’den gelen bir rivâyette Allah Rasûlü birgün halka teşkil etmiş bulunan bir topluluğun yanına vardı. Onlara niçin böyle oturduklarını sordu? Onlar da: “Kendilerine başta İslâm olmak üzere pek çok nimetler veren Allah’ı zikretmek için bir araya geldiklerini anlattılar.” Peygamberimiz tekrar: “Siz gerçekten sadece Allah’ı zikretmek üzere mi toplandınız?” diye sorunca sahâbîler: “Vallâhi sadece bu maksadla bir araya geldik” diye yemîn ettiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber aleyhisalâtü vesselâm: “Sizi itham ettiğim için üstelemedim. Cebrail bana: Allah’ın sizinle meleklerine iftihar ettiğini haber verince ben de sizin ne ile meşgul olduğunuzu tam olarak anlatmak istedim” buyurdu.(müslim) Zikrin efdâli kelime-i tevhiddir. İşte bu tevhidin, bu idrâkin ve bu teslimiyetin müktezâsı da âyet-i kerîmenin bu hitab-ı ulvîsi karşısında müminin acz ve noksanını hissedip, her hâlükârda Hâlık Teâlâ’yı zikretmesi, kulluk vazifesini layıkıyla ifa etmeye say’u gayret etmesi, şükretmesi ve hülâsa, huzur ve sükûna erip, mücessem bir edep hali iktisab ederek visâl-i ilâhîye’ye nail olmasıdır. Bunun için de yapılacak olan şey şudur: Kavlen, fiilen, zâhiren ve bâtınen âdâb-ı nebîye temessük etmektir.(Uymaktır.) lailahe illallah'ı hayatımıza uygulayalım derken, Allahtan başka kanun koyucu derken /acaba şeriatle hükmetmeyen devlet başkanı başbakandan falanmı söz ediyorsunuz?Bu taguti düzene oy vermeyiz diyenler falan. Burada da (Medinewebte)böyle söylemlere rastladım.Eğer öyleyse ben bu fikirde olan insanların çocuklarını neden okula gönderdiklerini merak ediyorum.Bu kadar yetsin ben sizi anladım sizde beni. | |
04 Temmuz 2012 08:11 | ||
bilinmez | Cevap: Zikrin adabı Sayın muallime,şurası yasak Allah rasulunun ve arkadaşlarının hayatında böyle bi zikir yapma ADABI YOK işte ondan dolayı yanlış... ha bide içi boşaltılmış olarak defalarca söylenmiş ALLAH VE LAİLAHEİLALLAH lafzının lafzen tekrarı[telafuzuda] yararsız ve boştur,çünkü Allah ne öyle içi boş olarak anlımaya razı nede öyle sadece lafzen dönerek söylenilerek kabul olunacak bi rablığa razıdır... Bir insan ilk başta ALLAH NASIL Bİ İLAHTIR NELERDEN TENZİH VE NELERLE ÖVÜLMEYE ZİKREDİLMEYE,VE NASIL RAB OLARAK ANILMAKTAN RAZIDIR BUNU HAYATINA YANSITACAK Kİ,Allahı hakkıyla tanımış ve zikretmiş olsun... örneğin bi insan LAİLAHEİLLALLAHI hayatı boyunca zikredip,bi yandanda ALLAHTAN BAŞKA KANUN KOYUCU SEÇİYORSA VE TAĞUTU RED EDİP ONUNLA MÜCADELEYİ VERMİYORSA,bu kişinin lailaheillalah demeside boştur boş,çünkü kendisini yine kuranda tanıtarak nasıl bi ilah olduğunu ve nasıl bi İLLALLAH lığa razı olduğunu,yine kendisinin vahiysinden öğrenip öyle zikredersek doğru bi zikr olur,,,örneğin siz LAİLAHEİLLALLAHI günümüze kuran ışığında doldurarak güncelleyin bakalım nasıl Bİ LAİLAHE İLLALLAH tan bahsediyorsunuz ve zikrediyorsunuz görelim ve sizi selamlıyalım...buyrun.... ŞÜPHESİZ ALLAH SADECE DİL İLE SÖYLENİP LAFZEN ZİKREDİLECEK Bİ İLAHLIĞA RAZI DEĞİLDİR ,HAYATININ HER ALANINDA ALLAHIN KANUN KOYUCULUĞUNA BIRAKMAMIŞ İNSANLARIN ZİKRİ ,SADECE BOŞ Bİ TELAFUZDAN İBARETTİR... | |
03 Temmuz 2012 18:49 | ||
muallime | Cevap: Zikrin adabı Alıntı:
Zaten adab diyoruz farzı vacibi nedir demiyoruz. Dikkat ederseniz ben (kafa sallayarak şiş batırarak )böyle bir zikirden bahsetmedim. Yalnız size bir hatıramı anlatmak isterim.. Avrupa camilerinden bir camideyiz... Belli vakitlerde çanların çaldığı bir ülke düşünün..Müslümanlar garib ve mahzun... Mübarek bir gece.. İnsanlar hınca hınç camiyi doldurmuşlar....Cami büyük ...Türkiyedekilere benzemiyor....Caminin tavanında gökyüzünü görecek camlar var.....Hoca sohbeti yaptı ve zikre geçildi, benim için ilk...Zikir çeşitli dualardan sonra iki kelime etrafında dönüyor...ALLAH....LAİLAHE İLLALLaH...Bütün insanların gözü kapalı Cami inliyor ALLAH ALLAH, ve okadar muhteşem bir tesirki size izah edemem..Sanki arşı alaya semaya karışıyor sesler....O videolarda gördüğünüz sapıklıklardan eser yok ...Zikir yavaş ama tempolu...Heryerden Allah Allah sesleri,Sadece Rabbini düşünüyorsun...Sadece Ona daha yakın olmak istiyorsun...Muhteşemdi...Yani bu zikrin nesi yasak olabilir. | |
03 Temmuz 2012 18:08 | ||
bilinmez | Cevap: Zikrin adabı Sayın muallime,ikimizin ortak düşüncesi şu ALLAH KENDİSİNİN ZİKR edilmesini buyuruyor kuranda,anlaşamadığımız noktada şu,ZİKRİN NASIL YAPILMASINDAKİ ADAB,,, Size sorum şu,Allah kendisinin zikredilmesini buyurduktan sonra bu ZİKRİN NASIL YAPILDIĞINı beyan etmeyip İNSANLARI SERBEST Mİ BIRAKMIŞ,YOKSA ADABINIDA GÖSTERMİŞ MİDİR,sizinle anlaşamadığımız ZİKRİN ADABIDIR,....BANA TARİKAT VE TASAVVUFÇULARIN ZİKİR YAPTIĞI GİBİ RASULULLAHINDA ASAHABINDA BİRLİKTE OTURUP KAFA SALLAYARAK YAPTIĞI ZİKRE ÖRNEK VEYA RASULULLAH VE ASHABI NASIL ZİKİR YAPARDIYI VEREBİLİRMİSİNİZ... | |
03 Temmuz 2012 16:52 | ||
muallime | Cevap: Zikrin adabı PROF. DR. ORHAN ÇEKER: Öncezikir ne demektir, meselesini ele alalım ? Ya da bu problem niye gündeme geldi, oradan başlayarak îzâhı yapalım Tasavvufa karşı çıkanlar, zikir eylemine karşı çıkıyorlar ki, zikir iki türlü yapılır. Bir, insanın kendi kendine tenha bir köşeye çekilerek Allah’ı zikretmesi, bir de cemaat halinde sesli zikir yapması. Bu iki şekil tatbik ediliyor. İkisine de karşı çıkmaktadırlar. Derler ki, toplu sesli zikir yoktur. Ondan sonra da derler ki, zikir dediğiniz şey “Allah, Allah, Allah” demek değildir. ‘Allah, demek diye bir zikir yoktur. Zikir olsa olsa cümleyi tamamlayan şey, yani zikir tam bir cümle olur. Mesela La ilahe illallah bir zikirdir, Elhamdülillah bir zikirdir, Sübhanallah bir zikirdir. Ama Allah, Allah, Allah kendi başına bir şey ifade etmiyor. Tek kelime zikir olmaz…’ derler. Bu problemi îzâh edecek şekilde meseleyi yine baştan alayım : Zikir, Kur'ân-ı Kerîmdeki manalarına baktığımız zaman, birkaç manaya geldiğini görürüz. Zikir, vahiy manasına gelir. Mesela Hicr sûresi 9. ayette ve Kamer sûresi 25. ayette… zikir, vahiy anlamındadır. Yani zikir, Allah’ın , Peygamberine verdiği vahiydir. İkinci bir manası, sesli olarak ALLAH adını söylemektir. Mesela “(Kesilirken) üzerine Allah’ın isminin anılmadığı (hayvanlardan) yemeyiniz” (En’am sûresi 121.ayet. Ayrıca bkz. Maide : 4 ve En’am : 119). Yani hayvanı keserken açıktan açığa “Bismillahi Allahü Ekber” denilenleri yiyeceğiz, Allah’ın zikredilmediği hayvanları yemeyeceğiz, demek olur. Buradaki zikir, açıktan açığa dil ile, seslice Allah demektir. Bu anlamda çokça ayet vardır. A’la suresi de bu manadaki bir ayetle başlar. Zikir genel olarak ilim anlamına da gelir. İlim mesela ehl-i zikir denildiği zaman ilim ehli akla gelir. Bir de zikir dilini de oynatmadan, ses de çıkarmadan sadece kalben hatırlamak anlamına gelir. Kur'ân-ı Kerîmde bu anlamda da kullanılıyor. Ayrıca zikir kelimesinin, Yusuf sûresi, 45. ayete baktığımız zaman, hatırlamak anlamına geldiğini görürüz. Sonuçta ister kalben hatırlamak olsun, ister dil ile açıklama olsun, ister vahiy olsun, ister ilim anlamında olsun bunların hepsi zikrin manalarıdır. Peki bu insanlar zikrin nesine karşı çıkıyor ? Diyorlar ki Allah lafzı zikir olmaz. Bir de toplu olarak zikir olmaz diyorlar. Önce “Allah” lafzı tek başına zikir olur mu, olmaz mı, o meseleyi ele alalım : TEK BAŞINA ‘ALLAH’ LAFZI ZİKİR OLUR MU ? Her şeyden önce şunu söyleriz ve hatırlatırız : Kendi kendilerine yalın olarak ALLAH lafzını, hem de binlerce defa Allah Allah lafzını zikir ede ede, tasavvufta letâif denilen vücüdun zikre hassas noktaları zikreder hale gelebiliyor. Mesela insanın kalbi Allah diye diye bir an gelir ki, aynen dil gibi o da zikretmeye başlar. Bu, ne ile olur ? Allah, Allah diye zikretmekle olur. Öyleyse Allah lafzının zikir oluşu tecrübî olarakta sabittir. ************************************** Orhan hoca benim söylemek istediklerimi güzelce toparladığı için buraya aldım. Eğer başka hiç bir ayet ve hadis olmasaydıda ,Sadece şu ayeti kerime bile zikir için yetrlidir.Vezkürisme Rabbike !!!Rabbinin ismini zikret!! Rasululah efendimiz şöyle buyurdu:Allahın yüzden bir eksik 99 ismi vardır,Herkim onları sayarsa (sayar,manasını anlar ve şuuruna ererse)cennete girer.Allah tektir ve teki sever.Buhari ,şurut,18,müslim zikir ,2 Bu hadiste geçen ifade men ahsaha kim sayarsa şeklindedir.Başka rivayetlerdede,ezberlerse şeklindedir.Ezberlerse anlamındada kullanılsa yine itiraz edenlerin aleyhine olur. Esmaül hüsna (Allahın 99 ismindede Allah ve Hayy isimleri vardır) Allah ismi ''O''ilah kelimesinden türemiş denilirsede Allahu tealanın has ismidir.Bütün isimlerini kapsar. ''Şanı yüceler yücesi,azametliler azametlisi olan rabbinin İsimleriyle,adıyla sıfatlarıyla anın,hatırlayın,tesbihat edin ,zikir edin.(VAKIA 96) Yeryuzunde Allah Allah denildikce kiyamet kopmayacaktir/muslim , iman 50,hakim,4,495 Zikir,hatırlama hatırlatma,öğüt, ihtar, uyarı,vahiy,Kuran gibi manaları ihtiva eder.Siz sadece vahiy manasını alırım digger manalarını Kabul etmem derseniz sizin tercihinizdir. Yuzyillardir bu isimleri ezberliyor sayiyorlar\Savaslarda Allah Allah naralariyla fetihler yaptilar/ve insallah yapacaklardirda Cok deliller vardir ama bu kadar kafi olsun. | |
03 Temmuz 2012 08:10 | ||
bilinmez | Cevap: Zikrin adabı KURANA GÖRE ZİKİR NASIL ANLAŞILIRSA DOĞRU OLUR.... Kuran’da çok sık kullanılan ZİKRULLAH ذِكْرِ اللّٰهِ kavramı maalesef bir çok kavram gibi klasik paradigmaya kurban edilerek yanlış anlamlandırılmakta ve meallerde yanlış çevrilmektedir. ZİKRULLAH klasik anlayışta ALLAH’I ZİKRETMEK şeklinde anlamlandırılmakta ve “dil ile Allah’ı anmak, tenzih etmek, yüceltmek, hatırlamak” gibi manalar verilmektedir. Bu paradigmaya uygun olarak da meallerde “Allah’ı zikretmek”, “Allah’ı anmak” şeklinde meal verilmektedir. Bu anlamlandırma da, meallendirme de son derece yanlıştır. Allah’ hatırlamak, unutmamak, anmak manalarında olan ayetlerde zaten YEZKURUNALLAH ve EZKUR ve benzeri formlarda fiil kullanımları vardır. Zikrullah kullanımı bunlardan farklıdır; Çünkü; “ZİKRULLAH” bir FİLL TAMLAMASI değil, bir İSİM TAMLAMASIDIR. Yukarıda verilen paradigma ve çeviriler yani ALLAH’I ANMAK, ALLAH’I HATIRLAMAK birer FİİL TAMLAMASIDIR. Bu nedenle bu anlayış ve çeviriler yanlıştır. Arapça bir İSİM TAMLAMASI olan “ZİKRULLAH” kavramının doğru çevirisi “ ALLAH’IN ZİKRİ” olmalıdır. Ez-ZİKR isim halinde geldiği her yerde VAHYE isim olmuştur. Hz. Muhammed nebiye ( selam ona ) indirilen VAHİY yani özel adı ile EL-KURAN için de çok sık olarak Ez-Zikr sıfatı ( Kuran’ın öğüt verici, hatırlatıcı fonksiyonlarından dolayı ) kullanılmıştır. ZİKR kelimesinin isim ve sıfat olarak kullanıldığı ayetlerden bazıları şunlardır: “Onlar: Ey kendisine ZİKR indirilen, gerçekten sen mecnunsun dediler” HİCR/6 “Hiç şüphesiz ZİKRİ biz indirdik, onun koruyucuları da gerçekten biziz” HİCR/9 “……..Sana da ZİKRİ indirdik…..” NAHL/44 Ayrıca, EZ-ZİKR kullanımları için: FUSSİLET/41, AL-İ İMRAN/58, ENBİYA/7, NAHL/43, FURKAN/18-29, YASİN/11, SAD/1-8, KAMER/25, KALEM/51 ve benzeri ayetlere bakılabilir. Sonuç olarak, ZİKRULLAH, Allah’ın Vahyi demektir. Tıpkı Kuran için kullanılan diğer isim ve sıfat tamlamaları olan; HABLULLAH ( Allah’ın İpi ), SIBGATULLAH ( Allah’ın Boyası ), NURULLAH ( Allah’ın Nuru ), NİMETULLAH ( Allah’ın Nimeti ), ve benzerleri gibi. Meal yazarları, klasik paradigmadan kurtulamadıkları ve GÖZ GÖRE GÖRE bir İSİM TAMLAMASI olan ZİKRULLAH kavramını ısrarla bir FİİL TAMLAMASI olarak çevirdikleri için özellikle ANKEBUT Suresi 45. Ayetini anlamlandıramamakta ve kendi paradigmaları ile büyük çelişkiye düşmektedirler. Ayetin içinde geçen VE LE ZİKRULLAHİ EKBER cümlesini ALLAH’I ZİKRETMEK/ANMAK EN BÜYÜKTÜR şeklinde çevirmektedirler. Ancak kendilerine “o zaman namaz, oruç, hac, kurban gibi ibadetlere ne gerek var, dilimizle Allah’ı ansak bak işte en büyük ibadet budur diyorsunuz” şeklinde onların verdikleri meale göre oldukça tutarlı sorular soranlara ise bin bir dereden su getirerek kendi çelişkilerini tevil etmeye çalışmaktadırlar. Oysa kendileri meallerinde bu sözü bu şekilde çevirerek soruyu doğru kabul ettiklerinin farkındadırlar. Ayetin en uygun çevirisinin şu şekilde olduğunu düşünmekteyiz: Sana EL-KİTAB’dan ne vahyediliyorsa oku ve o Vahyi hayatına hakim kıl. Şüphesiz ki o Vahiy, fuhşiyatı ve kötülükleri yasaklar. GERÇEKTEN ALLAH’IN VAHYİ ( zikrullah ) EN BÜYÜKTÜR. Allah yaptıklarınızı biliyor. Ankebut 45 İşte bu çeviri de görüldüğü üzere hiçbir çelişki bulunmamakta ve tüm ideolojilere, tüm felsefelere, tüm öğretilere rağmen Allah’ın Vahyinin ( zikrullah ) en yüce olduğu belirtilmektedir. Kuran’da geçen tüm ZİKRULLAH isim tamlamalarının yerine ALLAH’IN VAHYİ ( KURAN ) anlamı konularak okunursa ayetlerin ne kadar net ve anlam bütünlüğünde olduğu görülecektir. Aşağıda, İSİM TAMLAMASI şeklinde geçtiği tüm formlarda: ZİKRİLLAH, ZİKRİRRAHMAN, ZİKRİRABBİHİ, ZİKRİRABBİHİM doğru meal anlam denemeleri verilmiştir. Bu şekilde çevrildiğinde cümle tutarlılığı, anlam bütünlüğü ve ayetin verdiği harika mesaj daha net görünmektedir. ZİKRİLLAH ZÜMER 22 Allah kimin kalbini İslam’a açmışsa o Rabbinden bir nur üzere değil midir? Fakat ALLAH’IN VAHYİNDEN ( Zikrillah ) yana kalpleri katılaşmış olanların vay haline. Işte onlar apaçık bir sapıklık içindedirler. ZÜMER 23 Allah, benzeştirerek ve iki yönlü anlatan bir Kitap olarak sözün en güzelini(ahsenül hadis=Kuran) indirdi. Rablerine karşı içleri titreyerek korkanların ondan ( vahiyden ) derileri ürperir. Sonra onların derileri ve kalpleri ALLAH’IN VAHYİNE ( Zikrillah ) karşı yumuşar yatışır. İşte bu Allah’ın yol göstermesidir, onunla (vahiyle) dilediğini doğru yola ulaştırır. Allah kimi saptırırsa, artık onun için bir yol gösterici yoktur. ANKEBÛT 45 Sana EL-KİTAB’dan ne vahyediliyorsa oku ve o Vahyi hayatına hakim kıl. Şüphesiz ki o Vahiy, fuhşiyatı ve kötülükleri yasaklar. GERÇEKTEN ALLAH’IN VAHYİ ( zikrullah ) EN BÜYÜKTÜR. Allah yaptıklarınızı biliyor. RA’D 28 Bunlar iman edenler yani kalpleri ALLAH’IN VAHYİ ( Zikrillah ) ile tatmin olanlardır. Haberiniz olsun, kalpler ancak ALLAH’IN VAHYİ ( Zikrillah ) ile tatmin olur. CUMUA 9 Ey iman edenler, toplantı gününde, vahiy için çağrı yapıldığında hemen ALLAH’IN VAHYİNE ( Zikrillah ) koşun ve alışverişi bırakın. Bu sizin için hayrdır, eğer bilenler olursanız. NÛR 37 Öyle Adamlardır ki, ne bir ticaret ne de bir alışveriş onları ALLAH’IN VAHYİNDEN ( Zikrillah ) yani o Vahyi hayatlarına hakim kılıp arınmışlığa ulaşmaktan tutkuya kaptırıp alıkoymaz. Onlar kalplerin ve görüşlerin dönüşeceği günden korkarlar. MÜNÂFİKÛN 9Ey iman edenler, ne mallarınız ne evlatlarınız sizi ALLAH’IN VAHYİNDEN ( Zikrillah ) tutkuya kaptırıp alıkoymasın, kim böyle yaparsa artık onlar hüsrana uğrayanlardır. MÜCÂDİLE 19 Şeytan onları sarıp kuşatmıştır, böylece onlara ALLAH’IN VAHYİNİ ( Zikrillah ) unutturmuştur. İşte onlar şeytanın taraftarlarıdır. Dikkat edin, şeytanın taraftarları şüphesiz hüsrana uğrayanlardır. MÂİDE 91 Şüphesiz ki şeytan, içki ve kumarla aranıza kin ve düşmanlık sokmak, sizi ALLAH’IN VAHYİNDEN ( Zikrillah ) ve o Vahyi öğrenmek için gittiğiniz Salat’tan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi? HADÎD 16 İman edenlerin kaplerinin ALLAH’IN VAHYİ ( Zikrillah ) yani Hak’tan indirilmiş olan için saygı ve ürperti ile yumuşaması zamanı gelmedi mi? Onlar bundan önce kendilerine Vahiy verilmişler, sonra üzerlerinden uzun süre geçip kalpleri katılaşmış olanlar gibi olmasın. Onlardan çoğu fasık olanlardır. ZİKRİRRAHMAN ZUHRUF 36 Kim, RAHMAN’IN VAHYİNİ ( Zikrirrahman ) görmezlikten gelirse, biz bir şeytana onun üzerini kabukla bağlatırız, artık bu, onun yakın bir dostudur. ENBİYÂ 36 İnkar edenler seni gördüklerinde, seni alay konusu ediyorlar “ Sizin ilahlarınızdan bahseden bu mu” (diyorlar). İşte onlar, RAHMAN’IN VAHYİNİ ( Zikrirrahman ) inkar edenlerdir. ZİKRİ RABBİHİ CİN 17 ……………………. Kim, RABBİNİN VAHYİNDEN ( Zikri Rabbihi ) yüz çevrirse, onu artan bir azaba sürükler. ZİKRİ RABBİHİM ENBİYÂ 42 De ki: “ Gece ve gündüz sizi Rahman’dan kim koruyabilir?” Hayır, onlar RABLERİNİN VAHYİNDEN ( Zikri Rabbihim ) yüz çevirenlerdir. ZİKR’(y)İ (Benim Zikrim) TÂHÂ suresi 14. ve 42. ayetler (Ey Musa) “Gerçekten Ben, Ben Allah’ım, Ben’den başka ilah yoktur; öyleyse bana kulluk et yani BENİM VAHYİM için Peygamberlik yap/o- dinitebliğ et” “Sen ve kardeşin ayetlerimle (Firavun’a) gidin ve sakın BENİM VAHYİM’de (onu tebliğ etmede) gevşek davranmayın” ZİKRİ-NA (Bizim Zikr’imiz) NECM suresi 29. ayet Şu halde sen, Vahyimizden sırt çeviren yani dünya hayatından başkasını istemeyenden yüz çevir. Elhamdulillah, not...KURANIN AYETLERİNİ ABDESTLİ OKUNMAZ,DUA OLARAK OKUNUR DEDİĞİNİZ VE DELİL OLARAK VERDİĞİNİZ BAŞUCU TÜRKİYE ALİMLERİ DEDİĞİNİZ GURUBUN DELİLLERİNİ BAŞKA BAŞLIKTA VEREBİLİRMİSİNİZ.... | |
02 Temmuz 2012 21:51 | ||
muallime | Cevap: Zikrin adabı Şimdi kardeşim yukardaki ayetler ve bir müslümanın kenara çekilerek rabbiyle yakınlık kurması hakkında yazılanlara rağmen hala anlamadığınız nokta neresidir.?Teaccüb içindeyim! Yinede iyi niyetli olduğunuzu düşünerek; Lohusa ve adetli kadınlar dua ayetlerini dua niyetiyle okuyabilirler.,Yüce Allahı zikir ve tesbih edebilir. Ömer nasuhi bilmen .İslam ilmihali(taharet ve temizlik kitabı)madde 126. Türkiyenin bütün muteber alimlerinin ''ittifaklı ilmihal'' diye bahsettikleri benimde başucu kitabımdır. Ama sanırım sorun başka “Rabbinin adını zikret ve bütün gönlünle O’na yönel”. (Müzemmil-8)mâsivâdan, dünyalık şeylerden uzaklaşmış vaziyette, gönlünü gözünü O’na odaklamış vaziyette) O’na yönel”, (Müzzemmil : 8) diye Cenâb-ı Hakk’ın Peygamber Aleyhi's- Salâtu ve's Selâm’a burada emri vardır. Demek ki insan tenhada bir köşeye çekilecek, ibadet edecek ve burada Allah ile başbaşa kalacak. İşte bu hareket insanı gelecek olan ilhâmâta, Peygamberi ise vahye, ağır söze hazırlayan şeyler olacaktır. Dolayısıyla nafile hayat aslında cahillerin, hâşâ, işi değil. Bizzat maneviyatı güçlü olan insanların, başta peygamberlerin ameli ve yolu olmuş oluyor. cennet bahçelerini görürseniz yayılın -cennet bahçeleri neresidir ya rasululah -zikir meclisleridir. ''Allah Allah diyen oldukça üzerine kıyamet kopmayacaktır''.Müslim, sahih, iman bahsi,234. Tirmizi, sünen, fitneler bahsi,35 | |
02 Temmuz 2012 17:54 | ||
bilinmez | Cevap: Zikrin adabı SAYIN MUALLİME,ben berat kandilinede,diğer kandillerede inanmıyorum,kuranda bahsi geçen,kadir ve isra geceleride TEKRARI OLMAYAN,gecelerdir,ve günümüzde bu günleri icat edip günah çıkarma ve sevap toplama ayinlerine dönüştürenleride red ediyorum,onlara karşı çıkıyorum,çünkü benim, Allahın her bahşettiği ve yaşamama izin verdiği günün sorumluluğunu duyan ve bu bilinçle hayatımın her anını Allah a has kılanlardanım ve Allahın neyi nasıl yapmam gerektiğini bildirdiği gibi yaparım... Gelelim verdğiniz zikir ayetlerine,sayın muallime bakın bizim konuştuğumuz veya açıklık getirmek istediğimiz ayetlerde geçen ZİKİR İSE,kurandaki zikri[ki kuranın kendisi zaten zikr[öğüt],tür],konumuz kurandaki zikr değil,sizin yukarda paylaşımını yaptığınız yazıdaki zikrin tarifini yapın ve bu tarifi ALLAHIN VAHİYSİYLE İSPAT EDİN,ve sonrada rabbena atinayı,dua olarak okunabilir,veya haram helal okuyuşun kuralını kim koymuş onu delillendirin,sizden isteğim buydu,galiba anlaşılamadı....Yoksa şuan ikimizinde niyetine göre yaptığımız ALLAHIN KABUL GÖRECEĞİ Bİ zikr DİR....Veya şöyle yapın siz ZİKR NEDİRİ Bİ AÇIKLARMISINIZ AMA LÜTFEN KENDİ KAFANIZDAKİNİ İLK BAŞTA YAZIN DAHA SONRA,mevcut tasavvuf dinini,n müridlerinin ve şeyhlerinin yaptığıyla ve İSLAMIN ZİKR dediğiyle karşılaştırın bakalım arada Bİ FARK VAR MI YOK MU[Tasavvuf dininin ve islamın zikr i arasında],ha varsa bi fark ben haklıyım,yoksa haksız olan sizsiniz .... | |
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın. |
![]() |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|