Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.PEYGAMBERLER-ASHAB-I KİRAM-ALİMLER.::. > Peygamberler-Ashab-ı Kiram-Alimler > Hz.Muhammed(s.a.v) > EFenDimiz (s.a.s)' e Şiirler

Konu Başlıkları: EFenDimiz (s.a.s)' e Şiirler Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Aşağıdaki Kutuya Sorunun cevabını Yaz ( Bakara )
Başlık:
  
Mesajınız:
Trackback:
Kaynak olarak Ekle
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:

Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
19 Nisan 2019 14:24
Hâdimul İslam
"Seccaden kumlardı...

Devirlerden, diyarlardan

Gelip göklerde buluşan

Ezanların vardı.

.

Mescit mümin, minber mümin…

Taşardı kubbelerden Tekbir,

Dolardı kubbelere "âmin"!

.

Ve mübarek geceler, dualarımız,

Geri gelmeyen dualardı.

Geceler ki pırıl pırıl,

Kandillerin yanardı!

.

Kapına gelenler ya Muhammed,

- Uzaktan, yakından -

Mümin döndüler kapından!

.

Besmele, ekmeğimizin bereketiydi;

İki dünyada aziz ümmet,

Muhammed ümmetiydi.

.

Konsun yine pervazlara

Güvercinler;

"Hu hu"lara karışsın

Âminler…

Mübarek akşamdır;

Gelin ey Fatiha'lar, Yasin'ler!

.

Şimdi Seni ananlar, anıyor ağlar gibi…

.

Ey yetimler yetimi,

Ey garipler garibi;

Düşkünlerin kanadıydın,

Yoksulların sahibi…

Nerde kaldın ey Resul,

Nerde kaldın ey Nebi?

.

Günler, ne günlerdi, ya Muhammed;

Çağlar ne çağlardı:

Daha dünyaya gelmeden

Müminlerin vardı…

Ve bir gün ki gaflet

Çöller kadardı,

Halime'nin kucağında

Abdullah'ın yetimi,

Amine'nin emaneti ağlardı!

.

Hatice'nin goncası,

Aişe'nin gülüydün.

Ümmetin gözbebeği,

Göklerin Resulüydün...

Elçi geldin, elçiler gönderdin.

Ruhunu Allah'a,

Elini ümmetine verdin.

Beşiğin, yurdun, yuvan

Mekke'de bunalırsan

Medine'ye göçerdin.

Biz bu dünyadan nereye

Göçelim, ya Muhammed?

Yeryüzünde, riya, inkâr, hıyanet

Altın devrini yaşıyor…

.

Diller, sayfalar, satırlar

"Ebu Leheb öldü" diyorlar:

Ebu Leheb ölmedi, ya Muhammed;

Ebu Cehil, kıtalar dolaşıyor!

.

Neler duydu şu dünyada

Mevlid'ine hayran kulaklarımız;

Ne adlar ezberledi, ey Nebi,

Adına alışkın dudaklarımız!

Artık, yolunu bilmiyor;

Artık, yolunu unuttu

Ayaklarımız!

Kâbe'ne siyahlar

Yakışmamıştı, ya Muhammed,

Bugünkü kadar!

.

Haset gururla savaşta;

Gurur, Kaf Dağı'nda derebeyi…

Onu da yaralarlar kanadından,

Gelse bir şefkat meleği.

İyiliğin türbesine

Türbedar oldu iyi!

.

Vicdanlar sakat

Çıkmadan yarına.

İyilikler getir, güzellikler getir

Âdem oğullarına!

.

Şu gördüğün duvarlar ki

Kimi Taif'tir, kimi Hayber'dir.

Fethedemedik ya Muhammed,

Senelerdir.

.

Ne doğruluk, ne doğru;

Ne iyilik, ne iyi…

Bahçende en güzel dal,

Unuttu yemiş vermeyi.

Günahın kursağında

Haramların peteği!

.

Bayram yaptı yabanlar;

Semave'yi boşaltıp

Save'yi dolduranlar.

Atını hendeklerden-bir atlayışla-

Aşırdı aşıranlar.

Ağlasın Yesrib,

Ağlasın Selman'lar!

.

Gözleri perdeleyen toprak,

Yüzlere serptiğin topraktı.

Yere dökülmeyecekti, ey Nebi,

Yabanların gözünde kalacaktı!

.

Konsun yine pervazlara

Güvercinler;

"Hu hu"lara karışsın

Âminler.

Mübarek akşamdır;

Gelin ey Fatiha'lar, Yasin'ler!

.

Ne oldu, ey bulut,

Gölgelediğin başlar?

Hatırında mı, ey yol,

Bir aziz yolcuyla

Aşarak dağlar taşlar,

Kafile kafile, kervan kervan

Şimale giden yoldaşlar!

.

Uçsuz bucaksız çöllerde,

Yine, izler gelenlerin,

Yollar gideceklerindir.

.

Şu tekbir getiren mağara,

Örümceklerin değil;

Peygamberlerindir, meleklerindir.

Örümcek ne havada,

Ne suda, ne yerdeydi.

Hakkı göremeyen

Gözlerdeydi!

.

Şu kuytu, cinlerin mi;

Perilerin yurdu mu?

Şu yuva-ki bilinmez,

Kuşları hüdhüd müdür,

Güvercin mi kumru mu?

Kuşlarını bir sabah,

Medine'ye uçurdu mu?

.

Ey Abva'da yatan ölü,

Bahçende açtı dünyanın

En güzel gülü;

Hatıran, uyusun çöllerin

Ilık kumlarıyla örtülü!

.

Dinleyene, halâ,

Çöller ses verir:

"Yaleyl!" susar,

Uğultular gelir.

Mersiye okur Uhud,

Kaside söyler Bedir.

Sen de, bir hac günü,

Başta Muhammed, yanında Ebubekir;

Gidenlerin yüz bin olup dönüşünü

Destan yap, ey şehir!

.

Ebubekir'de nur, Osman'da nurlar.

Kureyş uluları, karşılarında

Meydan okuyan bir Ömer bulurlar;

Ali'nin önünde kapılar açılır,

Ali'nin önünde eğilir surlar.

Bedir'de, Uhud'da, Hayber'de

Hakk'ın yiğitleri, şehit olurlar.

.

Bir mutlu günde, ki ölüm tatlıydı;

Yerde kalmazdı ruh… kanatlıydı.

.

Konsun yine pervazlara

Güvercinler;

"Hu hu"lara karışsın

Âminler.

Mübarek akşamdır;

Gelin ey Fatiha'lar, Yasin'ler!

.

Vicdanlar, sakat çıkmadan,

Ya Muhammed, yarına;

İyiliklerle gel, güzelliklerle gel

Âdem oğullarına!

.

Yüreklerden taşsın

Yine, imanlar!

Itri, bestelesin Tekbir'ini;

Evliya okusun Kur'an'lar!

Ve Kur'an'ı göz nuruyla çoğaltsın

Kayışzade Osman'lar!

.

Naatını Galip yazsın,

Mevlid'ini Süleyman'lar!

Sütunları, kemerleri, kubbeleriyle

Geri gelsin Sinan'lar!

Çarpılsın, hakikat niyetine

Cenaze namazı kıldıranlar!

.

Gel, Ey Muhammed, bahardır.

Dudaklar ardında saklı

Âminlerimiz vardır!

Hacdan döner gibi gel;

Mirac'dan iner gibi gel;

Bekliyoruz yıllardır!

.

Bulutlar kanat, rüzgâr kanat;

Hızır kanat, Cibril kanat,

Nisan kanat, bahar kanat;

Ayetlerini ezber bilen

Yapraklar kanat…

Açılsın göklerin kapıları,

Açılsın perdeler, kat kat!

Çöllere dökülsün yıldızlar;

Dizilsin yollarına

Yetimler, günahsızlar!

Çöl gecelerinden, yanık

Türküler yapan kızlar

Sancağını saçlarıyla dokusun;

Bilal-i Habeşi sustuysa

Ezanlarını Davut okusun!

.

Konsun-yine-pervazlara

Güvercinler;

"Hu hu"lara karışsın

Âminler…

Mübarek akşamdır;

Gelin ey Fatiha'lar, Yasin'ler!"

Arif Nihat Asya
15 Mayıs 2018 21:40
nurşen35 40 Yaşındasın

Rahmetini umarak
Günahkar bir dille;
Allah Azze ve Celle

Ya Rasulallah,
lemlere rahmet hayatın geçiyor kalbimizden,
Kalbimizden seyrediyoruz seni.

İşte
Bir yaşındasın,
Beni Sa'd yurdundasın
Sana süt anne olmadı kadınlar
Bu yüzden dargın bulutlar
Bir damla yağmur indirmiyor
Kıtlık hüküm sürüyor Beni Sa'd yurdunda
Minicik bir bulut var gökyüzünde
Sana aşık...
Ayrılmıyor başucundan
Ve insanlar yağmur duasında...
Hz.Halime kucağına alıyor seni
Yüzünde bir gölgelik...Seni güneşten korumak için
Oysa minicik bulut gökyüzünde
Sana meftun, sana kilitli...
Ve dua eden rahibin kucağındasın
Dünyalar güzeli gözlerine bakıyor rahip
Kıtlığı da unutuyor, yağmuru da, duayı da
Ama sen unutmuyorsun
Uğruna canlarımız feda o gözlerinle gökyüzüne bakıyorsun
O minicik bulut ilişiyor bakışlarına
Büyüyor, büyüyor...
Sonra nazlı, nazlı yağmur damlaları iniyor buluttan
Fakat çoğusu bilmiyor yağmurun geliş sebebini
Çoğusu bilmiyor seni...

Altı yaşındasın
Medine-i Münevvere yolundasın
Yanında aziz annen ve Ümmü Eymen
Yetimliğini hissediyorsun baba kabristanında
Sonra yolda, Ebva'da öksüzlük karşılıyor seni
Mekke'ye annesiz giriyorsun
Abdulmuttalip bir başka seviyor seni
Ebu Talip bir başka seviyor

Ya Rasulallah
Mekke çocukları annelerine seslenirler miydi senin yanında
Onlar anne deyince sen yere mi bakardın
Mekke rüzgarları kaç gece gözyaşlarını taşıdı Ebva'ya
Kaç gece anne diye hıçkırdın
Efendim!
Senin yerine de anne dedik annemize
Senin yerine de baba dedik

Yirmi beş yaşındasın
Ve bambaşkasın
Kimse sana denk değil
Şefkat yayıyor kokun
Güven veriyor sesin
Sen Muhammed-ül Emin' sin

Otuz üç yaşındasın
Dalga dalga rahmet var

Otuz beş yaşındasın
Hadi gel bekletme yar
İniltiler çalıyor kapısını göklerin
Hadi gel bekletme yar
Sinesi çatlayacak Rasul bekleyenlerin...
Hadi gel ey Yâr!
Nurdağına davet var

İşte
Kırk yaşındasın
Hira Nur dağındasın
Cibril iniyor göklerden
Ve nokta nokta her yerden salat, selam yükseliyor
Sen kâinatın yüreğinden hasretle kopan ' Ah! ' sın
Karanlık gecelerimize sabahsın
Sen Nebiyullahsın
Sen Habibullahsın
Sen Rasulullahsın

Niye incittilerki seni sultanım
Niye işkence yaptılarki sana
Ebu Talip öldü diye mi bu pervasızca saldırılar
Himayesiz kaldın diye mi
Kabe'deki ağlayışın geliyor gözümüzün önüne
' Amca yokluğunu ne çabuk hissettirdin ' diyişin
Haremde namaz kılışın geliyor aklımıza
Başına pislikler saçılıyor
Başlar feda o mübarek başına
Nasipsizler sana bakıp nasıl da gülüyorlar
Biri koşuyor Mekke sokaklarından sana doğru
Biri koşuyor ama sanki yere inmiş Arş-ı la
' Bu koşan kimdir ' diye bir soru dolaşıyor boşlukta
Bu koşan kim?
Ve cevap veriyor biri:
Muhammed' in kızı Fatımatüz-Zehra
Velilerin anası...
Yüzünü gözünü siliyor biricik kızın
Sana yeryüzünde en çok benzeyen
Gülmesi sen, ağlaması sen
' Ağlama kızım ' diyişin geliyor aklımıza
Niye çıkardılar ki yurdundan seni
Himayesiz kaldın diye mi
Onlar bilmiyorlar mıydı seni himaye edeni
Seni yetim bulup barındıranı
Seni alemlere rahmet kılanı
Onlar deli diyorlardı sana, sen susuyordun
Mecnun diyorlardı, şair diyorlardı, sen susuyordun
'Seni bizim elimizden kim kurtaracak' diyorlardı
Sen,
Sen ' Allah! ' diyordun
Allah Azze ve Celle
Semayı haşyet kaplıyordu
Sen ' Allah! ' diyordun
Arş-ı la titriyordu
Bedir' de ' Allah! ' diyordun
Üç bin melek iniyordu alaca atlarda
Yüz yirmi beş bin sahabi:
' Anam babam sana feda olsun ' diyordu

Ya Rasulallah
Medine-i Münevvere sokaklarında yürüyordun
Neccar Oğulları'nın küçük kızları seni görünce
Sevinçten ne yapacaklarını bilememişlerdi
' Beni seviyor musunuz ' diye sormuştun onlara
' Seni çok seviyoruz Ya Habiballah ' demişlerdi
Sen de:
' Allah biliyor ki ben de sizi çok seviyorum' demiştin
Bu gün yaşayan gençler var
Neccar Oğulları'nın kızları diğil belki
Ama seni onlar da çok seviyor
Gözyaşlarından belli ki seni canlarından çok seviyorlar
Senden başka kimseleri yok
Allah biliyor ki sen onları da çok seviyorsun

Altmış üç yaşındasın
Refik-i la duasındasın
Senin için siyah yünden çizgili bir cüppe dokunmuştu
Kenarları beyazdı
Onu giyerek ashabının yanına çıkmıştın
Ve mübarek ellerini dizine vurarak:
' Görüyor musunuz ne kadar güzel ' demiştin
Meclisinde bulunan biri sana seslenmişti:
' Anam babam sana feda olsun ya Rasulallah, onu bana ver '
Niye istemişti ki senden sevdiğini bile bile
İstendiğinde katiyyen ' hayır ' demediğini bile bile
' Peki ' dedin o zata
Ve sen yine yamalı, eski cübbeni giydin
Dostuna kavuşmana bir hafta kalmıştı
Aynı cübbeden yine yine diktirdiler
Ama giyinmek nasip olmadı
Haberler uçurmuştun Ebu Hureyre' nin diliyle:
' Benden sonra öyle kimseler gelecek ki, keşke peygamberi görseydik de ne malımız ne de evladımız olsaydı diyecekler '
Ve Hz. Enes ile paylaşmıştın özlemini
' Beni görmedikleri halde bana iman eden kardeşlerimi görmeyi çok isterdim'

Sultanım!
Ey Medine minberinde ' ümmeti, ümmeti ' diye hüznü giyen sevgili
Ey Mekke mihrabında alemler hesabına ' Allah! ' diyen sevgili
Bize lütfu ilahi bahşedilen kapına diz çöktük, bey' at ettik
Rabbinden bize ne getirdi isen amenna
Duyduk, itaat ettik

Ya Rasulallah
Sen hâlâ kırk yaşındasın
Ve hâlâ ümmetinin başındasın...

Dursun Ali Erzincanlı
27 Nisan 2012 03:44
muallime
Cevap: Rasulullaha şiirler

YA MUHAMMED ALEYHİSSELATÜ VESSELAM
Arz-ı ta’zim eylemez mi, alem-i imkân sana
Arz-ı ta’zim etti, Allahu azimüşşân sana

Nuru imandır nucumundan demadem berk uran
Asuman etmiş hezeran kalp ile iman sana

Hüsn-i cemalin gören insan olur hayran sana
Dest-i kudretle yazılmış hilyedir Kur’ân sana

Fazl-ı bî-payanın burhan-ı bî-payanı var
Var mı ulviyyat içinde olmayan burhan sana

Edeb haya kemalindir, görenler kurban sana
Dünyaya aldanır mı, aşık olan insan sana

Kelamın mazhar-ı Hakk’tır, her şerafet sendedir
Yazılmıştı arşa ismin, lütf u ihsandır sana

Dil esirin olduğu günden beri azadedir
Mâsivaya bağlanır mı, bağlanan vicdan sana

Nur-ı Tevhid gösterir, didarın senin
İki cihan serveri, kainat hayran sana

Mevlanın nurundan mürekkeb, vucudun feyz-i Hakk
Rahmetenlil-alemsin, Yaratan müştak Sana

Kim sana meddah olur, meddahın Allah’dır senin
Bahri umman feyzi nursun, enhar-ı rahmet sana
27 Nisan 2012 03:33
muallime
Cevap: Rasulullaha şiirler

Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım
Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım
Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım
Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım
Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım
Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım
Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım
Senin için görülen bir düş de ben olsaydım
Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım
Senin visâlinle bir gülmüş de ben olsaydım
Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım
Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım
Bâtılı yıkmak için kuşandığın kılıcın
Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım.
27 Nisan 2012 03:22
muallime
Rasulullaha şiirler

HİLYE-İ ŞERİFİ
MÜBAREK ŞEMALİ

İnsanların arasında boylu poslu görünürdü
Tek kalınca tevazuun, halesine bürünürdü

İpek saçlarıyla, çok güzeldi nurlu başı
Kemalatı kamil idi, eğikti tek Hakk`a karşı

Sakalı Şerif vücuduna, ilahi bir heybet vermiş
Yaratanın sevgisiyle, yükselerek arşa ermiş

Resulullah`ı görünce gönüller, hep gelmiş vecde
Habibinin hürmetine, düşmüş yere gökten secde

Ak çehrede nurlu yüzler, Hakk’ın esrarını taşır
Bakıldıkça manalaşır, semalaşır, göz kamaşır

Kudretten sürmelenmiş ahu gözlere "O" kiprikler
Güzellikler yanağının. safasıyla bezemişler

Nasıyeden süzülerek inen ince cekme burun
Güler yüzlü tebessümü: goncalaşan bir ak nurun

Ne sık idi, ne de seyrek; ağzındaki inci dişler
Lü`lü gibi nur damlalar, gülümserken diziImişler

Sevindirmiş aydınlatmış "O" gözleri Rü`yetullah
Gündüz olmuş gece görür, onlar birer Ayetullah

Habibini övmüş Hakk; onun sevgisiyle yaşamak
Suretine sıretine, özenmiş de özenmiş Hakk

Muhammed Hikmet TUZKAYA
15 Mayıs 2008 18:42
sessiz23
Cvp: EFenDimiz (s.a.s)' e Şiirler

Guzel olmuş ecrın
02 Mayıs 2008 23:47
Emekdar Üye
Cvp: EFenDimiz (s.a.s)' e Şiirler

Güzel bir ezgi ekledim.
Beğenmeniz ümidi ile
Allah razı olsun


02 Mayıs 2008 23:47
Emekdar Üye
Cvp: EFenDimiz (s.a.s)' e Şiirler

Güzel bir ezgi ekledim.
Beğenmeniz ümidi ile
Allah razı olsun


02 Mayıs 2008 23:31
sessiz23
Cvp: EFenDimiz (s.a.s)' e Şiirler

Gönülümün gülü
Bu gün gene sensiz seni anıyorum canım efendim
Yokluğun sinemde yanan kor misali
Varlığını arıyor gönlüm suya hasret toprak misali
Gözlerim, gönlüm, yüreğim, gül yüzünü arıyor canım efendim

Gönlümün gülü
Bastığın yerlerde bir zerre olabilseydim keşke
Yada gözlerinin nazar ettiği bir taş olsaydım
Seni her daim gönlüme işleyen nakkaş olsaydım
Yazabilseydim hasretini vuslatın perdelerine
Gözlerim, gönlüm, yüreğim, gül yüzünü arıyor canım efendim

Gönlümün gülü
Alemlere rahmet olarak geldin aydınlandı bu dünya
Nurun ile şad oldu arz ile sema
İbrahimin duası İsanın müjdesi sen hatemül enbiyasın
Ahmedi Muhammed sen gönüllere nakş olansın
Gecelerime nur, günüme güneş Muhammed Mustafasın

Gönlümün gülü
Kisara'nın sarayları gelişinle yıkıldı,nasraninin ateşi gelişinle kül oldu
Kararmıştı gönüller aydınlık ve nur doldu
Arz ve sema da melekler saf saf oldu selam ve selvata durdu
Bu aleme gelişinle nur-u Mustafa doğdu
Ne güzeldi gelişin fahri kainatın sultanı alem nur ile doldu

Gönlümün gülü
Anlatmaya yetmezki bu naçarın kulun dili ve kalemi
Sen merhamet sen sevgi sen rahmet peygamberi
Bilesin hasretiz sana dinmez yüreğimizin hasret dili
Bilesin özlüyor seviyoruz seni ey gönlümün nadide gonca gülü

Gönlümün gülü
İsterdim zamanında olaydım sahebelerin en acizi bir ben olaydım
Hira yada Serv de bir taş olaydım, geçtiğin yollarda toprak olaydım
Dünya gözü ile bir kez bakaydım nuru cemalin le müştak olaydım
Özlüyorum seni canım efendim yoluna her şeyim feda efendim
Şeffatinden bizleri ayırma sen sultanım muhtacız buna
Muhammed ümmeti hasrettir sana selam selavat sana
ya Muhammed Mustafa (s.a.v)
__________________
02 Mayıs 2008 23:31
sessiz23
Cvp: EFenDimiz (s.a.s)' e Şiirler

GÜL KOKUNA HASRETİZ

YA MUHAMMED, BU GECE TEŞRİF ETTİN DÜNYAYA
GELİŞİNLE SON VERDİN ,KARANLIK HEYULAYA.

NE ZULMETLER SON BULDU,KİSRA ATEŞİ SÖNDÜ
SAYENİZDE EFENDİM,KARANLIK ,GÜNE DÖNDÜ.

EMANETİ KORUYAN,MUHAMMEDÜL-EMİNDİN
İTİMADIN KALESİ,SEN EN SAĞLAM YEMİNDİN.

YETİMDİN,KİMSESİZDİN,KİMSESİZLER KİMSESİ
ŞEFKATLE UZANAN EL,HAK YOLUNUN GÜR SESİ.

ALLAH,KİTAP BİLMEZDİK,KARANLIĞI SEVERDİK
DOĞRU YOLA GELMEZDİK,PUT`UMUZU ÖVERDİK.

NEFİSLERİN MAHKUMU ZİNCİRLİ KÖLELERDİK
SENİN NURLU YOLUNDA,ŞÜKÜR KULLUĞA ERDİK.

ALLAH GÖNDERDİ SENİ, BEŞER ŞAŞMASIN DİYE
BİR DAHA SAPKINLAŞIP,HADDİ AŞMASIN DİYE

HABİBULLAH MUHAMMED SON NEBİ,SON PEYGAMBER
GEL,GÖR NE HALLERDEYİZ,SESİMİZE CEVAP VER.

UNUTTUK ÖĞRETİNİ,ÖĞRETİNİ UNUTTUK
HAKKI YERLERE ATTIK,BATILI ÜSTÜN TUTTUK.

ADI BARIŞ DİNİNİ ,TERÖRLE ANIYORLAR
ÜMMETİN KARANLIKTA,IŞIĞI ARIYORLAR.

HERKES KENDİ HALİNDE KURTARIYOR GEMİYİ
VAHŞETE YOLLANIRKEN ESKİTİYOR YENİYİ.

REHBERSİN SEN YA RESUL,TERKETTİK HADİSİNİ
BIRAKTIK ELİMİZLE,BİR ALLAHIN İPİNİ.

GÜL KOKUNA HASRETİZ,EBU CEHİL HORTLADI
ZALİMİN ZÜLMÜ DEVAM,BİR ALLAH TAN KORKMADI.

YOLUNA SET ÇEKTİLER,ÜMMETİN GELEMİYOR
CANI KIYMETLİ OLDU,YOLUNDA VEREMİYOR.

BATILIN OYUNCAĞI,ÜMMETİNİN HANESİ
EVİMİZDE GÜRLÜYOR,ŞEYTANLARIN BET SESİ .

EZANLAR BATAR OLDU,KULAKLARA EZANLAR
KÜFRÜ SAVUNUR OLDU,KÖŞELERE YAZANLAR.

SADECE KÜNYELERE İSLAM DİYE YAZILDIK.
GARİP KALDIK YA RESUL,HARAMLARA EZİLDİK.

KUR`ANIN IŞIĞINDA KURTULUŞUN MÜJDESİ
ELBETTE REHBERİMİZ,MUHAMMEDİN GÜR SESİ .

ŞEFAATİNİ GÖNDER UMUTSUZ ÜMMETİNE
MUHTACIZ PEYGAMBERİM,MUHTACIZ HİMMETİNE.

SEN CANIMDAN AZİZSİN,ANAM BABAMDAN ÖNDE
“CANIM ARZULAR SENİ”,RUHUM HAPİS BU TENDE.

SENİ SEVMEK YA RESUL,YOLUNDA YÜRÜMEKTİR,
SENDEN HABERSİZ OLMAK,YAŞARKEN ÇÜRÜMEKTİR.

“CİHAD “DESEM YA RESUL ,ÜRKERLER KELİMEDEN
KURTAR BİZİ YA RESUL,ÖMRÜMÜZ ERİMEDEN.

GÜL KOKUNDAN UZAKTA,NE HUZUR VAR NE RAHAT
BU GARİP ÜMMETİNE,EDER MİSİN ŞEFAAT?
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın.

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.