Bedia Özdemir Tokel Üyemizden Alıntı

Müslümanların güçlü kalesi '' AİLE'' çöküyor mu? -1-

Müslümanların elinden Allah sevgisini ,Peygamber sevgisini vatan sevgisini aldılar.Bunun yerine Dünyalık pespaye sevgileri empoze ettiler,aşıladılar.Çocuklar ve gençlerdeki dini bilinç eksikliğini ,ahlak eksikliğini onarmak isteyenlerin çabaları yetersiz kaldı.Bu yetersizliğin kendini ilk gösterdiği kurum ise Aile.Şimdiki ailelerle 30 yıl öncesinin aile kurumu arasındaki farklar çok büyük.Batının Aile kurumundaki çöküşü bir virüs gibi müslüman toplumlara da sıçradı.Müslüman toplumlarının sağlam kalesi ,batıya karşı güçlü silahı olan ''aile kurumu'' artık bozulmak ve çökmek üzere .Gün geçmesin ki bir boşanma haberi duymayalım. Başlık olarak Ahlaki çöküntü,din eğitiminin yetersizliği,baba ve aile reisi rolündeki bozulma,kadının idareyi ele alması,kişilik bozukluğu,televizyon medya,değişen değerler,toplum değerlerindeki bozulmalar ve cinsel kusurları sayabiliriz.Bu yazıda problemleri tesbit ettiğimiz gibi çözümlere de yaklaşabilmeyi ümit ediyorum.


Kişilik bozuklukları;

Bireyin kişilik gelişimi ve eğitimi dört kanaldan tamamlanır.
Fıtrat
Aile
Okul
Çevre ;
Bugün bu dört unsurun hepsinin tamamlayarak kemale ermek nerdeyse imkansız görünüyor.Biri tamam olsa diğeri eksik kalıyor.Haliyle dindar Allahtan korkan sorumluluk bilincine sahip hakikatli ve karakterli gençler kolay yetişmiyor ,yetişmeyince de gelişimini tamamlayamamış gençlerin kurduğu yuvalar çarçabuk dağılıyor olan herzaman çocuklara oluyor.Okullarda dini eğitim yetersiz,aileler yeterince bilinçli değil.Televizyonlar evin içine akan kanalizasyon gibi ..Ailelerin bıraktığı boşluğu televizyon dolduruyor ve bireyleri yetiştiriyor.

Beklentilerin yüksek olması;

Evliliklerin başarıyla yürütülememesinin birbaşka sebebi de beklentilerin oldukça yüksek olması .Önceden talip erkeğin evi olması büyük bir meziyet sayılırdı.zaten damat adayının da çoğunlukla evi olmazdı.Şimdi evi olması yeterli değil.Araba yazlık yüksek maaş yakışıklı olması gibi şartlar aranıyor.Erkekler içinde aynı şey ;aranan gelin adayında ilk şart güzellik, sonra çalışması (tercihen diplomalı) iyi bir aileye mensup olması.


Peygamber (s.a.v.): “Kadın dört şey için nikahlanır. Malı için, soyu için, güzelliği için ve dindarlığı için. Sen dindar olana bak. (Değilse) kaybedersin” (1)
Ne yazıkki gençler ve ailelerinin ilk sorduğu şey artık dindar olması değil.Müslümanlar arasında kaş alan erkeklerden sonra ,estetik yapan müslüman kızların kadınların olması ve bundan hiç yüksünmemeleri Müslüman nereye? dedirtiyor. Oğullarına kızlarına aday arayanların ve evlatların Allahın ölçüsünden bu kadar uzak olmaları insanı hayrete düşürüyor.Ne yazıkki bunlar en dindar olması gerekenler arasından fazlaca çıkıyor.Dini hassasiyetleri olmayanlar elbette anlaşılır.Peki hayatını takva yaşamış görüntüsü verenlerin zengin oğullarına hiç dindar şartı aramadan, mutlaka başı açık mutlaka güzel gelin almalarına da şaşmayalım mı?
Evli kadınların da dizilerden etkilenip heyecanımız bitti diyerek boşanmaya kalkmalarına nankörlüğün zirvesi diyebiliriz.
Bozulan evliliklerin başka sebebi de anneler ;

Büyükler dört atanın hakkı birdir demişler;Anne baba,kayınvalide kayınpeder.Bir kişi Allahı ve eşini razı etmek istiyorsa Kayınvalide ve kayınpederin de gönlünü hoş tutar.Burası tamam.Ama Ana baba hakkını demokletesin kılıcı gibi devamlı evladın tepesinde tutarak evlada zulüm etmek Allahtan korkmamaktır.

Eskiden beğenilen yaşı olgunca hanımlara Osmanlı kadını denilirdi.Benim dikkat çekmek istediğim kadın tipi de bu Osmanlı kadınının tam zıddı bir profil.
Nefsi için çalışan, bütün gayesi Dünya olan evladını da bu değersizliklere yönlendiren bir kadın tipi.
Bu kadın tipi iki bakımdan evladına zarar verir.Baştan çocuğu müslüman ,meziyetli ve karakterli yetiştirmediği için ,ikincisi de çocuklar iyi yetişmişse dahi onlara gereğinden fazla müdahale ettiği için.
Elbette normal her annebaba evladı evlendikten sonra kolunu kanadını üstlerinden çekmez,derdi sıkıntısı olup olmadığını çocuklara hissettirmeden kontrol eder.Bir problem olduğunda da müdahale eder.Bu gayet normal .
Lakin nefsinin sürmek istediği saltanatı ,imkan bulamadığı için, içinde biriken zulmü evladının üzerinde pratiğe koymak hangi vicdana sığar.Allahtan korkmak Ahiret hesabını hep hatırda tutmak gerekir.Kayınvalide yüzünden boşanan çoktur.
Nice anneler var ki iki oğuldan biri dindar biri hayırsız evlatken anne dindar olanı ''anahakkımı helal etmem'' diyerek dindara onun dindarlığını kullanarak zulüm etmektedir.
Bir başkası içi ısınmadığı gelini boşayıncaya kadar uğraşmaktadır.
Diğeri ;boşanmış olduğu karısına annesi ölünce geri dönmektedir.
İşin bir diğer yönü ise bakıma muhtaç olan anne babanın bakımını üstüne alamayan gelin ve damatta çoğu zaman ayrılıklara sebep olmaktadır.değişen değerlerle birlikte anne baba kayınvalide kayınpeder imajı da değişmiştir.

1- (Buharî, IX. 110. ; Müslim, X. 51-52 ; Tirmizî, III. 396; Ebû Davud, II. 296)

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Bedia Özdemir Tokel
devam edecek....

bilinmez Üyemizden Alıntı

Yazınızda o kadar çok Allah ve Allah korkusundan bahsetmişsiniz ki,ki doğru bi serzeniş!
Yalniz hangi Allah ve Allah korkusu,fravunun,karunun,belamın,nemrudun,ebucehil in ve toplumun mu, yoksa kendini peygamverler ve vahiy zincirinde tanıtan Allah ve korkusumu;(bakara 133)

Toplumlara, vahiy ile kendini tanıtan Allah,peygamber ve dini değilde,katısşiklı menkıbeler verilirse ve bu yol Allah ve rasullerin yolu denip,bunada ehli sunnet yolu denirse ve herkeste tıpkı fravun kadar olmasada kendini doğru karşısındakini haksız bilirse(şura 19) işte ortaya böyle tablolar çıkar...

Yani kimse kendindeki haksızlığı görmez,göremez ölçüsü yanlis olursa...doğru bi Allah,peygambe ve din anlatılsa ve ona göre kabul dilirse her aile kuran insanda evinde sözün geçerli ve haklıliğını Allaha götürür ve her iki tarafta dogru bi Allahlı evlilik ve dogru bi yasanti uzerinde olur...yani evin icindede dışındada erkegin ve kadınin sözü ve çözümü degil,Allahın sözü gecerli kilinmak icin gayret edilirse mutlu bi hayat ve örneklik olur,aksi halde sorun ve ibretlikler ortaya çikar.temel sorun vahiydeki dinin bilinmemesi ve bu insanlardan saklatılmasıdır...

Not.sura 19 da faravun kendini haklı ve doğru yolda görüp,musa peygamberi betil ve kafir oldugunu söylüyor musa as ma....

Bedia Özdemir Tokel Üyemizden Alıntı

Arkadaşlar,kıymetli yorumlarınızı gördüm.Ancak internet ortamında olmadığımdan cevap veremiyorum.Amma daha sonra cevaplayacağım inşallah.

İkinci olarak da boşanmalara ne gibi çözümler düşünüyorsunuz yada boşanmalar nasıl en aza indirilebilr.?Fikirlerinizi yazarsanız çözüm yazılarını da beraber oluşturmuş oluruz.Yorumlarınızı bekliyorum.

Lütfen! Üyemizden Alıntı

Başlık şöyle olabilirmiydi ? Müslümanların güçlü kalesi "iman "çöküyormu ?

aile ormanda vahşi hayvanlar arasında bile kuruludur.vahşi aslan sırtlan çakallar hep aile kurmuşlardır ve öyle yaşıyorlardır.

proplem "aile " değil, "ailedeki mayadır." imanla yoğrulmamış ilimle beslenmemiş takva ile korunmamış her aile ormandaki ailedir.

Yazar hanım güzel bir çalışma yapmış,Allah Razı olsun.

Bedia Özdemir Tokel Üyemizden Alıntı

Arkadaşlar,kıymetli yorumlarınızı gördüm.Ancak internet ortamında olmadığımdan cevap veremiyorum.Amma daha sonra cevaplayacağım inşallah.

İkinci olarak da boşanmalara ne gibi çözümler düşünüyorsunuz yada boşanmalar nasıl en aza indirilebilr.?Fikirlerinizi yazarsanız çözüm yazılarını da beraber oluşturmuş oluruz.Yorumlarınızı bekliyorum.