09 Eylül 2014 19:12 | |
GÖKCEN_AZRA | Cevap: Kaynana Dırdırı Bitmez mi? tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır misali mesele; kısasa kısas değil sadece allah rızası... |
09 Eylül 2014 18:35 | |
Beytül Ahzan | Cevap: Kaynana Dırdırı Bitmez mi? Zehir (hikaye) Uzun yıllar önce Çinde Li-Li adlı bir kız evlenir ve aynı evde kocası ve kaynanası ile birlikte yaşamaya başlar. Lakin kısa bir süre sonra kayınvalidesi ile geçinmenin çok zor olduğunu anlar. İkisinin de kişiliği tamamen farklıdır bu da onların sık sık kavga edip tartışmalarına yol açar. Bu Çin geleneklerine göre hoş bir davranış değildir ve çevrenin oldukça tepkisini alır. Birkaç ay sonra bitmez tükenmez gelin kaynana kavgalarından ev, onun ve kayınvalidesi ile arada kalan eşi içinde cehennem haline gelmiştir. Artık bir şeyler yapmak gerektiğine inanan genç kadın doğru babasının eski bir arkadaşı olan baharatçıya koşar ve derdini anlatır. Yaşlı adam ona bitkilerden yaptığı bir ilaç hazırlar ve bunu 3 ay boyunca her gün azar azar kaynanası için yaptığı yemeklerin içine koymasını söyler. Zehir az az verilecek, böylece onu gelininin öldürdüğü belli olmayacaktır. Yaşlı adam genç kadına kimsenin ve eşinin şüphelenmemesi için kaynanasına çok iyi davranmasını ona en güzel yemekleri yapmasını söyler. Sevinç içinde eve dönen Li-Li yaşlı adamın dediklerini aynen uygular. Her gün en güzel yemekleri yaparak kaynanasının tabağına azar azar zehri damlatıyordu. Kimseler şüphelenmesin diye de ona çok iyi davranıyordu. Bir süre sonra kayınvalidesi de çok değişmişti ve ona kendi kızı gibi davranıyordu. Evde artık barış rüzgârları esiyordu. Genç kadın kendisini ağır bir yük altında hissetti yaptıklarından pişman bir vaziyette baharatçı dükkânının yolunu tuttu ve yaşlı adama şu ana kadar kaynanasına verdiği zehirleri, onun kanından temizleyecek bir iksir için yalvardı. Yaşlı kadının ölmesini artık istemiyordu. Yaşlı adam yaşlı gözlerle karşısında konuşup duran Li-Li ye baktı ve kahkahalarla gülmeye başladı. Sevgili Li-Li dedi; Sana verdiklerim sadece vitaminlerdi. Olsa olsa kayınvalideni sadece daha da güçlendirdin hepsi bundan ibaret. Gerçek zehir ise senin beyninde olandı. Sen ona iyi davrandıkça oda dağıldı ve yerini sevgiye bıraktı böylece siz gerçek bir ana kız oldunuz dedi. Eski bir Çin atasözü şöyle der: "Gül veren elde gül kokusu kalır" Sevilen insan sevgisini insanlara veren insandır. İçimizde bir damlacık bile zehir olmaması dileklerimizle... (alıntı) |
12 Şubat 2014 01:14 | |
mehmet akif2 | Cevap: Kaynana Dırdırı Bitmez mi? Çünkü kocamın ailesine iyi davrandığımda kocamın ne kadar mutlu olduğunu ve bana daha çok bağlandığını görüyordum. Kocam mutlu oldukça bende mutlu oluyordum, bu da karı koca ilişkimize güzel yansıyordu. Ben kocamın ailesine saygılı, hoşgörülü yaklaştıkça kocamda benim aileme misliyle yaklaşıyordu. Bazı şeylere katlanıyordum belki ama bana geri dönüşümü çok güzel oluyordu. işte yazının özeti yazının sonunda kayınvalidenin kalbinin yumuşadığını söylemiş öyle olmasa bile eşle huzurun kaçmaması için alttan almak ama mesafeyi de korumak lazım |
26Haziran 2013 15:42 | |
seb-i aruz | Cevap: Kaynana Dırdırı Bitmez mi? ![]() ![]() ![]() ![]() |
25Haziran 2013 16:42 | |
enderhafızım | Kaynana Dırdırı Bitmez mi? Ben kaynanasıyla sorunu olmayan bir gelinim. Her zaman öyle miydi? tabi ki hayır. İlk evlilik dönemlerimde öyle çok sıkıntılarım oldu ki, yaşamayan bilemez. Kültür farklılıkları, çevre farklılıkları ve kayınvalidemin sürekli iğnelemeleri. Her yaptığıma bir sözünü duyardım. Bu beni çok üzerdi ama ben hep duymazlıktan gelirdim. Bu halime çok şaşırırdı eltim, kardeşlerim. Yenge/abla kayınvalidenin dediklerini anlamıyor musun, yoksa aldırmıyor musun? senin yerinde ben olsam asla dayanamam sözlerine çok şahit olurdum. Anlıyordum ama kısacık dünyada sorunları büyütmemek için anlamamazlıktan gelmek en iyisi oluyordu. Çünkü kocamın ailesine iyi davrandığımda kocamın ne kadar mutlu olduğunu ve bana daha çok bağlandığını görüyordum. Kocam mutlu oldukça bende mutlu oluyordum, bu da karı koca ilişkimize güzel yansıyordu. Ben kocamın ailesine saygılı, hoşgörülü yaklaştıkça kocamda benim aileme misliyle yaklaşıyordu. Bazı şeylere katlanıyordum belki ama bana geri dönüşümü çok güzel oluyordu. Tek sıkıntım kayınvalidemin beni iğnelemeleriydi, onun dışında başka bir sıkıntım yoktu. Ne kocamdan, ne ailesinden, nede benim ailemden yana... Mutluydum ama buruktum. Benim bu hareketlerim karşısında haliyle kayınvalidemin kalbide taş olmadığından bana karşı git gide yumuşamaya başlıyordu. Boşa dememişler '' Sevginin açamayacağı kapı, sevginin yenemeyeceği hasım yoktur.'' diye. Öylede oldu. Sevgi bir kez daha kazandı. Kayınvalidemin sevgisini kazandım, hissedebiliyorum. Herkes şaşırıyor bizi böyle görünce, kayınvalidemi bana karşı içten sevgi dolu görünce... Şimdilerde akrabalarımıza beni övgülerle anlatıyor. ''Başka gelin olsa ona katlanamazmış. Az çektirmemiş bana ama ben bir kere dahi saygısızlık yapmamışım. Eşi bulunmaz bir pırlantaymışım.'' Dilinde hep bu sözler. Duyunca mutlu oluyorum ve sevginin gücünün ne kadar büyük olduğuna şükrediyorum. ''Sevginin açamayacağı kapı, yenemeyeceği hasım yoktur.'' Doğru, ben bizzat şahit oldum. Gülşah D. |
![]() |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|