Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > .::DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI.::. > Diyanet İşleri Başkanlığı > Genel Arapça > Arapça Sıfatlar

Konu Başlıkları: Arapça Sıfatlar Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Aşağıdaki Kutuya Sorunun cevabını Yaz ( Bakara )
Başlık:
  
Mesajınız:
Trackback:
Kaynak olarak Ekle
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:

Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
29 Mayıs 2014 16:26
talha güller
Cevap: RE: Arapça Sıfatlar

SIFAT TAMLAMASI

Birşeyin nasıl olduğunu gösteren kelime sıfattır. Küçük, büyük, güzel gibi.
Arapça’da bir ismi ya da varlığı sıfatlamak için önce o sıfatlanacak isim ya da varlık yazılır. Sonra yanına sıfat konur. Sıfatlanan yani vasfedilen, anlatılan kelimeye mevsûf denir. Zamirlerden ve özel isimlerden başka bütün isimler sıfat olabilir. Örnekler:

قَلَمٌ كَبِيرٌ

büyük kalem

اَلْوَلَدُ الْكَبِيرُ

büyük çocuk

Bu terkibe sıfat tamlaması denir.
* Mevsûf önce sıfat sonra gelir. Sıfat asla mevsûfun önüne geçemez.
جَمِيلٌ
رَجُلٌ
güzel adam
جَمِيلةٌ
بِنْتٌ
güzel kız.
sıfat
(na't)
mevsûf
(men'ût)

sıfat
(na't)
mevsûf
(men'ût)

müzekker
müzekker

müennes
müennes


F Arapça’da sıfat ve mevsûfa na't ve men'ût da denir.
مُؤْمِنًا.

رَجُلاً


شَاهَدْتُ

Mü’min bir adam gördüm.
sıfat
mevsûf (meful)
fiil + fâil


* Sıfatlar her hususta daima mevsûfuna tâbidir. Yani şu dört hususta sıfat mevsûfuna uyar:
1- Marifelik- Nekrelık
Mevsûf harfi tarifliyse sıfat da harf-i tarifli, mevsûf harf-i tarifsizse sıfat da harf-i tarifsiz yani nekre gelir:
أَحْضَرْتُ الْكُرَةَ الْجَديِدَةَ.
Yeni topu getirdim.
يَلْعَبُ التِّلْميِذُ الْجَديِدُ كُرَةَ الْقَدَمِ.
Yeni öğrenci futbol oynuyor.
هَذِهِ نَظاَّرَةٌ جَميِلَةٌ.
Bu güzel bir gözlüktür.
أَنْتَ رَسَمْتَ صوُرَةً جَميِلَةً.
Sen iyi resim çizdin.
أَناَ قَرَأْتُ قِصَّةً عَرَبِيَّةً.
Ben Arapça bir hikaye okudum.

2- Müzekkerlik- Müenneslik
Mevsûf müennes ise sıfat da müennes, mevsûf müzekker ise sıfat da müzekkerdir.
هَذاَ مَسْجِدٌ جَميِلٌ.
Bu güzel bir mesciddir.
عاَئِشَةُ طاَلِبَةٌ فيِ الْمَدْرَسَةِ الْمُتَوَسِّطَةِ.
Aişe orta okulda öğrencidir.
مُحَمَّدٌ طاَلِبٌ فيِ الْمَدْرَسَةِ الثاَّنَوِيَّةِ.
Muhammed lisede öğrencidir.
أَخيِ الْكَبيِرُ مُدَرِّسٌ فيِ الْمَدْرَسَةِ الْإِبْتِداَئِيَّةِ.
Abim (büyük kardeşim) ilk okulda öğretmendir.
تَسْكُنُ عاَئِلَةُ أَحْمَدَ فيِ بيْتٍ كَبيِرٍ ، وَهِيَ عاَئِلَةٌ نَشيِطَةٌ.
Ahmed’in ailesi büyük bir evde oturuyor ve o çalışkan bir ailedir
22 Mart 2010 23:02
Armagan
RE: Arapça Sıfatlar

[size=large]
Arapça-Türkçe Çeşitli sıfatlar - صفات متنوعة
آخر diğer
بسيط basit
عادي sıradan
سيئ kötü
جديد yeni
حرّ özgür
مثالي kusursuz
قادم sıradaki
لوحده yalnız
فظيع korkunç
كامل dolu
هائل kocaman
أخيراً sonuncu
آخر en son
عادي sıradan
خاصّ özel
صاخب gürültülü
صامت sessiz
نفسه aynı
كُلّ bütün
كامل tamamlanmış
عديم الفائدة faydasız
مفيد faydalı
فارغ boş [/size]
22 Mart 2010 21:50
korsan
RE: Arapça Sıfatlar

ya daha fazla sıfat bulamadınıs mı yaa..!!!düşünceli000
28 Ocak 2010 23:14
Medine-web
RE: Arapça Sıfatlar

[size=large]بالعربي
Arapça olarak

الصّفة: إنّه من التّابعين أي الصّفة تتبع الموصوف.من عدة نواحي:

1ـ الحركة الإعرابية.
2ـ في المذكّر والمؤنّث.
3ـ في المعرفة والنّكرة.
4ـ في المفرد والمؤنث والجمع.

Tâbilerdendir (Yani bir öncekinin harekesini alır), bunlardan:
1-İrab yönünden.
2- Müzekkerlik. Ve Müenneslik.
3- Ma’rife ve Nekrelikte.
4- Adet, Müfred, Tesniye ve cemilik.
ينقسم الصّفة (النّعت) إلى قسمين:Sıfat ikiye ayrılır.

1ـ الصّفة الحقيقية:
يبيّن بعض أحوالِ متبوعهِ ويُكمّله بدلالتهِ على معنىً فيهِ نحو
( جاء الرّجل الأديبُ ). (سلّمتُ على رجلٍ قصيرٍ). (هذا محمدٌ الشّاعِرُ)
2ـ الصّفة السّببيّة:
يُبيّن بعض أحوال ما يتعلّق بمتبوعهِ نحو
( جاء الرّجلُ الحسنُ حظّهُ ).(رأيتُ رجلاً حسنَ الوجهِ) (رأيتُ رجلاً رثَّ الثّيابِ).
ويأتي الصّفة: Sıfatlar şu şekillerde gelir.
1ـ مفرداً Müfret olarak gelir.
وهذا يأتي عموماً كمشتّق ، أو كجامد أو كمصدر. والمشتق كاسم فاعل واسم مفعول والصّفة المشبهة واسم التّفضيل.
2ـ أو جملةً ويحتاج إلى ضمير Cümle olarak gelir.

3ـ أو شبه جملةٍ Şibhi cümle olarak gelir.
(عندي رجلٌ أسدٌ) (شجاعٌ) . (جاء الرّجلُ الفاضِلُ) ( رأيتُ الرّجلينِ الفاضليْنِ) (مررتُ بمرأةٍ فاضلةٍ) (ذهبتُ إلى المملكةِ العربيةِ السّعوديّةِ) (شهِدَتْ المملكةُ العربيّةُ السّعوديّةُ) (أنقرةُ عاصِمةُ الجمهوريّةُ التّركيّةُ). (كتب الموظفانِ النّشيطانِ رسالتيْنِ هامّتيْنِ) (تسلّمَ الموظفونَ الزّياداتِ الجديدةَ) (رأيتُ المهندساتِ النّشيطاتِ). (أكرمتُ الفتى هذا). (أنا رجلٌ تركيٌّ) (جاء الرّجلُ الذي اعتدى). (جاء رِجالٌ ثلاثةٌ). (جاء الولدُ الذي ماتَ). ( هذا رجُلٌ ذو فضلٍ). (أبصرتُ طائراً فوق الشّجرةِ) (واِتّقوا يوماً ترجعون فيه إلى الله).

ويأتي الموصوف:Mevsufta şu şekillede gelir.

1ـ اِسماً ظاهراً (علماً) عموماً ولا يحتاج إلى أخذ (أل).
Özel isimi olarak gelir ve El takısı almaz.

2ـ وقد يكون صفة فيأتي (بأل المعرّفة) فيأتي إذا كان النّعت فيهِ للإيضاح نحو
Sıfat olarak gelir ve El takısı alır.
(جاء يوسفُ التّاجرُ) (جاء هارونُ الرّشيدُ). (جاء محمدٌ التّاجرُ) (جاء الرّجلُ الكريمُ).
جاءني رجلانِ كاتِبٌ وشاعِرٌ
جاءني ثلاثةُ رِجالٍ كاتِبٌ وشاعِرٌ وفقيهٌ
هذا يومٌ لا حارٌ ولا بارِدٌ
لكلّ نفسٍ أجلٌ إمّا قريبٌ وإمّا بعيدٌ
جاء شوقي وحافظ الشّاعرانِ

ملاحظة: Not

هناك من الصّفات التي يستوي فيها المذكر والمؤنث لذا فلا تطابق الصّفة بالموصوف. وعموماً يأتي على وزن فعول وفعيل وأوزان أخرى مثل:

Bazı Sıfatlarda Müzekker ve Müennes aynısı kullanılır, böylece sıfat mevsufa uymaz.
Genel olarak şu vezinlerde gelir فعول وفعيل. Başka vezinler dede gelebilir.
صبورـ فخور ـ جريح ـ عظيم ـ رحيم ـ كبير ـ رخيص ـ علاّمة ـ مِكسال ـ مِعطير ـ مِغشم ـ ضحْكة / والمصدر الثلاثي الغير الميمي مثل : عدلٌ / وأيضاً ما كان الصّفة لجمع ما لايعقل.
الأمثلة :
رجُلٌ صبورٌ / إمرأةٌ صبورٌ / هذا شاهدُ عدلٌ / هذانِ شاهدانِ عدلٌ / هذهِ شهودُ عَدلٌ.

ملاحظة: Not
İsim ve fiil cümlesi olarak ta gelebilir.
وقد يأتي جملة إسمية أو فعليّة.
أنتَ مهندسٌ خبراته عظيمٌ / إشتريتُ سيّارةً ثمنها رَخيصٌ.
كان لتعاليم الإسلام دورٌ شأنهُ عظيمٌ.
فأصبحتْ لهم مكانةٌ بين الأممِ
أصبحتْ لهم قوّةٌ في كلّ مكانٍ من العالمِ ( أي كائنٌ في كلّ مكان).
وصلَ طالبٌ يدرسُ بمعهدِنا.
جاء زيدٌ يحملُ كتاباً
رأيتُ رجلاً على جوادهِ (أي كائناً على جوادهِ).

******************
SIFAT TAMLAMASI
بالتّركي
Türkçe olarak

Sıfat: Arapçada, sıfat tamlamasında sıfat, daime, tavsif ettiği, nitelediği isimden sonra gelir: (Tâbi olduğu ismi niteler). İki isimden meydana gelir, önce gelen isime mevsûf, sonra gelen isime sıfat denir. Bağlı bulunduğu kelimenin nasıllık ve niceliğini bildiren kelimeye Sıfat, nasıllığı bildirilen kelimeye Mevsuf denir.

Sıfat ikiye ayrılır:
1- Hakiki sıfat: الصّفة الحقيقيّة
Tavsif ettiği isime her bakımdan (dört bakımdan) uyan böyle sıfata gerçek sıfatالصّفة الحقيقية denir. Bir de dolaylı sıfat vardır ki, harekesi, kendinden önceki isme uyar, ancak, kendisi, o ismi değil, kendinden sonra gelen ismi tavsif eder.
سافر الولدُ الذّكيُّZeki çocuk yola çıktı.

البابُ الكبيرُBüyük ev.
Sebebi sıfat: الصّفة السّببيّة

Ancak (إشتريتُ صورةً جميلاً إطارها) Çerçevesi güzel bir resim satın aldım/
(رأينا كتاباً أخضرَ غِلافه) Kapağı yeşil bir kitap gördük. Cümlelerindeki جميلاً ve أخضَرَ sıfatları da dolaylı sıfattır. Dolaylı sıfata النّعت السّببي denir.
Pencereleri açık eve girdim. دخلتُ البيتَ المفتحةَ نوافذهُ

Cümlede şu şekillerde gelebilir:

Fail (Mevsûf) + Sıfat.
Emin olan muhammed geldi. جَاءَ مُحَمَّدٌ الأمينُ
Mef’ûl (Mevsûf) + Sıfat
Çömert olan adamı gördüm. رأيتُ الرَّجُلَ الكَريمَ
Yüzü güzel olan adamı gördüm. رأيتُ رَجُلاً حَسنَ الوجهِ
Mecrür (Mevsûf) + Sıfat
Cömert olan adama uğradım. مررتُ برجلٍ كريمٍ
Haber (Mevsûf) + Sıfat.
Zeyd şaiirdir alimdir. زَيدٌ الشَّاعِرُ العَالِمُ
Mubtedâ (Mevsûf) + Sıfat
Katip Zeyd gitti. ذهبَ زَيدٌ الكاتِبُ

Sıfatın mevsûfuna uyduğu konular:

1- İrab (hareke) yönünden.
2- Müzekkerlik (erkeklik) ve Müenneslik (dişilik)
3- Ma’rife, nekre olma bakımından.
4- Adet, Müfred (teklik), Tesniye (ikilik) ve cemilik (çokluk) bakımından.

Değişik örnekler.
Bana akıllı bir adam geldi. جاءني رجلٌ عاقل
Kırılmış kalem buldum. وجدتُ القلمَ المكسورَ
O fazilet sahibi bir adamdır. هو رجلٌ ذو فضلٍ
O, çocuğu akıllı bir adamdır. هو رجلٌ ولدهُ عاقلٌ
Fiyatı ucuz bir araba aldım. إشتريتُ سيّاةً ثمنها رخيصٌ
Sofranın altındaki kediyi dövdümضربتُ قِطّاً تحتَ المائدةِ
Masanın üzerindeki gülü kokladım.
شممتُ وردةً علىالطّاولةِ
İki çalışkan öğrenci geldiجاء الطّالبُ المجتهدُ
Çalışkan öğrenci geldiجاء الطّالبانِ المجتهدانِ
Çalışkan öğrenciler geldiجاء الطّلابُ المجتدونَ
Çalışkan öğrenci طالبٌ مجتهدٌ
Çalışkan öğrenciطالبةٌ مجتهدةٌ
Büyük kapılar الأبوابُ الكبيرةُ
Bu gence ikram ettim.أكرمتُ الفتى هذا
Suç işleyen adamla konuştum.
تكلّمت مع الّرجلِّ الذي اِعتدى
Üç adam gördüm. رأيتُ رجالاً ثلاثةً
Ben Türk bir adamım. أنا رجلٌ تركيٌّ
Bu adam, ne iyi adam. هذا رجلٌ أيّ رجلٍٍ

Sıfat-ı Müşebbeheden örnek:

Zeyd, güzel yüzülüdür. زَيدٌ حَسنُ الوجهِ
Zeyd temiz kalblidir. زَيدٌ طاهِرُ القَلبِ
İyi yerde oturuldu. جُلِسَ مَكانٌ جَميلٌ
Not:
mevsûflar gayr-ı âkil cemi ş‏eklinde gelirse, sıfatlar umumiyetle mufred müennes olarak gelir.
Not: Bir kaç Sıfat veya birkaç Mevsuf bir arada gelebilir.
Yazar, fıkıhçı ve şair olan Zeyd geldi.
جَاءَ زَيدٌ الشَّاعِرُ الفَقيهُ الكاتِبُ
Şair ve yazar olan Ömer ve Zeyd geldi.
جَاءَ زَيدٌ وَعَمرٌ الكاتِبُ والشِّاعِرُ

Müfret, tensiye ve cemi konularında örnekler

كتابٌ ضَخمٌKalın bir kitap.
قلمٌ قصيرٌKısa bir kalem.
رجلٌ طويلٌUzun boylu bir adam.
بيتٌ نظيفٌTemiz bir ev.
جاء الطّالب المجتهد
Çalışkan öğrenci geldi.
كلّمت الطّالبَ المجتهدَ
Çalışkan öğrenciyle konuştum.
الجائزةُ للطالب المجتهدِ
Mükâfat, çalışkan öğrencinindir.
طِفلٌ صغيرٌKüçük bir çocuk.
طِفلةٌ صَغيرةٌKüçük bir kız çocuğu.
الطّفل الصّغيرُKüçük çocuk.
طِفلانِ صغيرانِİki küçük çocuk.
طِفلتانِ صَغيرتانِİki küçük kız çocuk.
الطّفلانِ الصّغيرانِİki küçük çocuk.
الطّفلتانِ الصّغيرتانِİki çocuk kız.
أطفالٌ صِغارٌKüçük çocuklar.
طِفلاتٌ صَغيراتٌKüçük kızlar.
الأطفالُ الصّغارٌKüçük çocuklar.
الطّفلاتُ الصّغيراتُKüçük kızlar.


not:kızımın notlarından aldım.sizinde işinizi görür inş...[/size]
28 Ocak 2010 23:08
korsan
RE: Cvp: Arapça Sıfatlar

ya ben bu arapça sıfatlaı nerden bulabilirm?! yardım edinn!!!
14 Ekim 2008 00:47
sakafi
Cvp: Arapça Sıfatlar

قَوِي >>>>Kuvvetli

ضَعِيفٌ >>>> Zayıf

جَمِيلٌ >>>>Güzel

قَبِيتٌ>>>>Çirkin (kabih)

طَوِيلٌ>>>>Uzun

قَصِيرٌ >>>>Kısa

لَيِّنٌ>>>>Yumuşak

صُلْبٌ>>>>Sert

كَبِيرٌ>>>>Büyük

صَغِيرٌ>>>>Küçük
27 Eylül 2008 14:56
NUR
Arapça Sıfatlar

kendisinden önce gelen bir ismi gerek nitelik gerekse nicelik yönünden tanımlayan sözcüklere SIFAT denir.

Sıfat tamlamasının birinci öğesine mevsuf, ikinci öğesinede sıfat denir.Sıfatın tanımladığı sözcük (yani mevsuf) aynı zamanda cümlenin temel öğelerinden biri olur.

SIFAT VE MEVSUF ARASINDAKİ UYUM:

1: İrab yönünden(merfu, mansub, mecrur)
2: Marifelik ve nekralık yönünden
3:Müzekker ve müenneslik yönünden
4:Nicelik yönünden(müfret, tesniye ve cemi) uyum aranmaktadır.

NOT: Şayet mevsuf akılsız çoğul olursa sıfatı 'müfret müennes' olarak gelir.

القلم الطويل :uzun kalem

اكتاب السميك :kalın kitap

الكلمان القصيران :ikikısa kalem

الطفلا ت الغيرات :küçük kızlar
الاقلام الطويلت :uzun kalemler

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.