Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.SAĞLIK-BESLENME-SPOR.::. > Kişisel Gelişim ve Psikoloji > Psikoloji > İNSAN ve KELEBEK

Konu Başlıkları: İNSAN ve KELEBEK Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Aşağıdaki Kutuya Sorunun cevabını Yaz ( Bakara )
Başlık:
  
Mesajınız:
Trackback:
Kaynak olarak Ekle
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:

Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
08 Ekim 2021 17:10
Kara Kartal

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Varoluşundaki sırla, yaşam amacının farkında kelebek, uçmaya hazırlanıyor. Büyülü bir güzellik ve ilahi bir yaşam ritmiyle dolu kanatlarını çırparak, yepyeni bir yaşam yolculuğuna çıkmaya hazır! Uçacak rengarenk güzellikteki çiçeklere, eşini bulacak ve yeni bir neslin timsali rengarenk kelebekler yaşamı zenginleştirecek…

İçimizdeki eril ve dişilin dengesinde, tüm yaşam dersleriyle, sınırlı bir bilinçten, sınırsızlığa, kendi içimizdeki özgürlüğe uçmaya hazırlanıyoruz bizler de. Bir tırtılken, tüm renklerine kavuşan kelebek gibi bir dönüşüm gerçekleşiyor her birimizde.
14 Aralık 2014 18:56
GÖKCEN_AZRA
Cevap: İNSAN ve KELEBEK



kafesten çıkınca değil,
kafesi içimizden çıkarınca özgürleşiriz...

alıntı
25 Temmuz 2014 22:44
GÖKCEN_AZRA
Cevap: İNSAN ve KELEBEK

Alıntı:
mehmet akif2 Üyemizden Alıntı Mesajı göster
gülnihal konun çok güzel paylaşımların da birbirinden güzel

emeğine sağlık
Allah razı olsun
25 Temmuz 2014 22:12
mehmet akif2
Cevap: İNSAN ve KELEBEK

gülnihal konun çok güzel paylaşımların da birbirinden güzel

emeğine sağlık
25 Temmuz 2014 12:51
GÖKCEN_AZRA
Cevap: İNSAN ve KELEBEK


bir kelebeğin dersi


Bir gün, kırlarda gezintiye çıkan bir adam, kenara oturduğu otlardan birinin dalında , küçük bir kozanın varlığını fark etti.
Koza ha açıldı ha açılacak gibiydi.

Adam , bunun bir kelebek kozası olduğunu tahmin ediyordu.
Böyle bir fırsat bir daha ele geçmez diye düşündü;

ve bir kelebeğin dünya yüzü gördüğü ilk dakikalara şahit olmak istedi.

Dakikalar dakikaları kovaladı , saatler geçmeye başladı , ama henüz kelebeğin küçük bedeni o delikten çıkmadı.

Sanki , kelebeğin dışarı çıkmak için çaba harcamaktan vazgeçmiş olabileceğini düşündü.

Sanki kelebek elinden gelen her şeyi yapmış da , artık yapabileceği bir şey kalmamış gibi geldi ona.
Bu yüzden , kelebeğe yardımcı olmaya karar verdi:

cebindeki küçük çakıyı çıkarıp kozadaki deliği bir cerrah titizliğiyle büyütmeye başladı.
Böylece , bir-iki dakika içinde kelebek kolayca dışarı çıkıverdi.
Fakat bedeni kuru ve küçücük , kanatları buruş buruştu.

Adam kelebeği izlemeye devam etti; çünkü kanatlarının her an açılıp genişleyeceğini ve narin bedenini taşıyacak kadar güçleneceğini umuyordu.
Ama bunlardan hiçbiri olmadı.

Kelebek , hayatinin geri kalanını , kurumuş bir beden ve buruşmuş kanatlarla yerde sürünerek geçirdi.

Ne kadar denese de , asla uçamadı.

Adamın bütün iyi niyetine ve yardımseverliğine rağmen anlayamadığı şey , kozanın kisitlayiciliginin ve buna karşılık kelebeğin daracık bir delikten dışarı çıkmak için gereken çabanın , Allah'ın kelebeğin bedenindeki sıvıyı onun kanatlarına göndermek ve bu sayede kozanın kisitlayiciligindan kurtulduğu anda onun uçmasını sağlamak için seçtiği bir yol olduğuydu.
Bu gerçeği öğrendiğinde , hayat boyu unutamayacağı bir şey de öğrenmişti:
Bazen , hayatta tam olarak ihtiyaç duyduğumuz şey , çabalardır.

Eğer Allah , hayatta herhangi bir çaba olmadan ilerlememize izin verseydi , o zaman , bir anlamda sakat kalırdık .
Olabileceğimiz kadar güçlenemezdik o zaman .
Ve asla uçamazdık..

alıntı
25 Temmuz 2014 12:38
GÖKCEN_AZRA
Cevap: İNSAN ve KELEBEK


Renklerin ve desenlerinin bu kadar farklı olması, bir iletişim işareti mi?



Olabilir. Ancak renkten çok koku önemlidir hayvanlar için.
Bazı renk ve desenler bir takım şeyleri anımsatıyor.

Mesela üzerinde göz desenleri olan kelebekler var.

Bunlar düşmanlarını ürkütücü unsurlar.

Kanadını açıp kapadığında birden bire iki tane göz gördüğünü düşünün,

düşmanı onu başka bir yaratık sanabilir.

Desenler çevreye uyum sağlar,

toprağa, ağaç kabuklarına benzerlikler gösterir.
Kelebekler bu yolla kendilerini korurlar.
Onların bir savunma aracı da tırtıl döneminde yedikleri bazı zehirli bitkilerden depoladıkları maddelerdir.
Bu zehirlerle kendilerini özellikle kuşlara karşı savunurlar.

kelebekleri bir söyleşiye sığdırmazsınız.

Ben böyle bir canlı grubuyla meşgul olduğum için kendimi şanslı sayıyorum.

Onların hayatları o kadar zengin ve benim onlardan öğreneceğim o kadar çok şey var ki...


Ahmet Koçak 1997
25 Temmuz 2014 12:34
GÖKCEN_AZRA
Cevap: İNSAN ve KELEBEK



Anne neden kendini yavrusunun yemesine izin veriyor?



Başka şansı yok.

Çünkü bu türlerde tırtıl koza içinde pupa dönemini geçirdikten sonra erkek ve dişi bireyler ortaya çıkar.

Türün erkeği kanatlı ve hareketli, dişisi ise kanatsız ve hareketsizdir.
Kanatlı erkekler kozayı yırtarak tabiatta serbestçe uçabilirler.

Dişileri ise bütün hayatını kozanın içinde geçirmeye mahkumdur.
Çiftleşme sırasında erkek, dişinin bulunduğu kozanın üzerine konar.

Karnını koza içine uzatarak dişiyle çiftleşir.

Dişi döllenen yumurtalarını yine bulunduğu kozanın içine bırakmak zorundadır.

Bir süre sonra yumurtalardan çıkan tırtıllar koza içinde başka bir besin kaynağı olmadığından ilk önce analarını yer.
Ananın kaçacak yeri yoktur.

Aslında ananın kaçması için de bir sebep yoktur.
Çünkü onun tek istediği zaten yavruların yaşayabilmesidir.

Tırtıllar bundan sonra kozayı terkederek normal besinleri olan bitkilerle beslenmeye devam ederler.
25 Temmuz 2014 12:25
GÖKCEN_AZRA
Cevap: İNSAN ve KELEBEK


Kelebekler kışın ne yapar?

Çoğu ölür az bir kısmı ise kış uykusuna yatar.

Bunların erginleştikleri ay Temmuz'dur.

Bütün yazı uçarak geçirirler, kış geldiği zaman ağaçların kavuklarında uykuya yatarlar.
Çok aşırı soğuklarda bile etkilenmezler.

Tabiatın Mart ve Nisan ayında ısınmasıyla bu hayvanlar da uyanır.
Daha ortalık yeşermeden, ağaçlar çiçeklenmeden,
baharın ilk hayvanları ortaya çıkmadan bir bakarız ki kelebekler ortada uçuşuyor.

Uyanan kelebekler hemen çiftleşmek ister.

Dişi yumurtasını uygun bir bitkiye bırakmaya çalışır.

Ancak bunu başardıktan sonra adeta ölmeyi hak eder.

Erkekler daha önce ölür.

Çünkü çiftleştiği an görevi bitmiştir.

Biyolojik olarak da zaten yaşamaya gücü yoktur.

Dişinin ise yumurtaların olgunlaşması, onları uygun besin bitkisine bırakması zaman alır.
Bu da onu daha fazla yaşamaya iter.
Öte yandan bazı türlerde yavruların yumurtadan çıktığı zaman ilk besini analarıdır.

Çünkü ana biyolojik olarak görevini tamamlamıştır.

Kendisi yavrularının ilk besini olur.
Dünyada anasını yiyen düzinelerce tür var.
25 Temmuz 2014 12:19
GÖKCEN_AZRA
Cevap: İNSAN ve KELEBEK


İnsanla kelebeğin ortak özelliğini bulduk işte: Deri değiştirmek!



Tabii biz de deri değiştiririz fakat bizimki çok göze çarpmayacak bir dökülme şeklinde olur.
Bunlarda öyle değil, kalıp halinde çıkar derileri.

Daha sonra pupa dediğimiz uyku dönemine geçer.

Bazen pupa dönemi, tırtılın son safhada ördüğü ipeksi bir koza içinde geçer.

Bu koza döneminde iken erginleşeceği zaman sahip olacağı yapısal ve fizyolojik özellikleri kazanmaya çalışır.
Bu dönemi de tamamladığı zaman yine derisini çatlatarak içinden ergin birey çıkar.

Kanatlar henüz çok küçüktür.

Bir sıvı ortam içerisinden çıktıkları için kendilerini bir boşluğa asarlar.

Kanatlarını şişirip uzatır ve kuruturlar.

Kelebekler genellikle gündüz, güveler ise gece uçar.
Erginleşince başka bir evre geçirmez, uçmaktan yıpranır ve ölürler.

Hiçbir kelebek yumurta bırakmadan ölmek istemez.

Yumurtadan yumurtaya hesap edersek bireyin ömrü 1 ay ile bir yıl arasında değişir.
25 Temmuz 2014 12:10
GÖKCEN_AZRA
Cevap: İNSAN ve KELEBEK


Kelebeğin güzelliği ile ömrünün kısalığı arasındaki uçuruma ne diyorsunuz?


Güzellik ve kısalık insana özgü kavramlar.
Kelebek ne güzel olduğunu, ne de ömrünün kısalığını biliyor.
Bize göre kısa olan ömrünü gerektiği biçimde yaşıyor.

Kelebek zaten bir böcek türünün hayatı boyunca geçirdiği 4 gelişim döneminden biri.

Kelebeğe zararsız yaratık diye bakarsak bazen yanılgıya düşeriz.

Çünkü onun tırtıl dönemi bir çok bitkiye büyük zararlar verebilir.

Bazı türlerde bir tırtıl dönemi bir kaç hafta sürer.
Yumurtadan çıkan tırtılın da 5 evresi vardır.

Her evrede deri değiştirirler.

Derileri esnek olmadığı için bir miktar büyüdükten sonra sahip oldukları deriyi yırtıp atarak,
daha fazla büyüyebileceği, biraz daha esnek bir deriyle ortaya çıkarlar.
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın.

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.