Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Makale ve Köşe Yazıları > Mehmet Akif Ersoy Konular ve Şiirleri - Medineweb

Konu Başlıkları: Mehmet Akif Ersoy Konular ve Şiirleri - Medineweb Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Aşağıdaki Kutuya Sorunun cevabını Yaz ( Bakara )
Başlık:
  
Mesajınız:
Trackback:
Kaynak olarak Ekle
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:

Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
28 Aralık 2024 19:05
Hâdimul İslam Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun muvahhid, şairlerin sultanı, bu milletin kutup yıldızı..
Doğum ve ölüm tarihi aynı...

Akif'in şiirlerini gençlerinize okutun, tanıtın. Okul, köprü, mahalle, cadde isimleri vererek anlaşılmış olmuyor. Devlet erkanından kimsenin olmadığı, öğrenciler ve halkın omuzlarında taşınmış, defnedilmiş cenazesi gariban fikirleri engin ve zengin, dönemin şairlerinden sadece Yahya Kemal'in cenazesine katıldığı gençlerin ve halkın şairi...
Gelenin keyfi için geçmişe sövme'ye tenezzül etmeyen karakterli şair..

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Zulmü alkışlayamam zalimi asla sevemem
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem
Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
İrticanın şu sizin lehçede ma'nası bu mu?
27 Aralık 2024 18:20
Kara Kartal Milli şairimiz ve büyük karakter insanı Mehmet Akif’in doğumunun 151’inci, vefatının 88’inci yıldönümündeyiz. Edebiyat ve kültür tarihimizde ismi en çok yaşayanların, ölmeyenlerin başında gelir.
Âkif’in “zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem” diye başlayan şiiri birçok kimsenin ezberindedir. Âkif, hayatını da böyle yaşamış, gördüğü çok farklı devirlerin hiç birinde “gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövmeye” tenezzül etmemiştir.

Halide Edip, Âkif’in “çiğnerim çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım” mısraını çok sevdiğini, en beğendiği mısraının bu olduğunu yazmıştır.

Mehmet Akif’in hicranlı Mısır yıllarındaki arkadaşlarından İsmail Ezherli şöyle diyor:

“Mehmet Âkif Bey İslam dinine bu gibi hurafelerin girmesine cahil müstebitlerin sebep olduğu inancındaydı.”

Şiirlerinde de bunu işleyen Akif’in şu haykırışını hiç unutmamak lazım:

Sanıyorlar kafa kesmekle, beyin ezmekle
Fikr-i hürriyet ölür. Hey gidi şaşkın hazele

Ve Âkif’in, bağımsız düşünmeyi savunan, yeni nesilleri hür fikirli olmaya çağıran haykırışı:

Adam mısın, ebediyyen cihanda hürsün, gez;
Yular takıp seni kimsecik sürükleyemez.

Niye sürükleniyoruz? Cevabı açık değil mi Âkif’in bu beytinde. Bizde, eskisi kadar olmasa da “bir büyüğün” peşine takılma duygusu yaygındır.

Büyük sanat insanı, büyük vatansever, büyük karakter örneği Mehmet Âkif’i rahmetle. alıntı
12 Mart 2022 19:10
Kara Kartal İSTİKLAL MARŞIMIZIN KABULÜ;
12 Mart 1921
“Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet; Hakkıdır Hakka tapan milletimin istiklal!” İstiklâl Marşı’nın Kabulünün 101. Yılı ve Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy rahmet olsun
28 Aralık 2018 07:41
ibrahim73
Alıntı:
Mihrinaz Üyemizden Alıntı Mesajı göster
Beyazıt Camii önü...
Bir otomobil yaklaşır.
Bagajında çıplak bir tabut vardır.
Dört hamal cenazeyi musallaya bırakır.
Biraz sonra cenazenin Mehmet Akif olduğu anlaşılır.
Sağlığında karnını doyurduğu lokantacı, bir Kâbe örtüsü getirip örter tabutu.
Akın akın gelen Edebiyat Fakültesinden üniversite öğrencileri de bir sancakla tamamlarlar tabutu.
Üniversite idaresi Ankara’dan aldığı talimat üzerine gençleri bu “rejim muhalifi, mürteci” şairin cenazesine katılmamaları için uyarmıştır.
Cenaze; Beyazıt'tan Edirnekapı'ya omuzlarda götürülür.
Devlet büyüklerinden ve devrin etkili kişilerinden birine bile bu görkemli uğurlamaya katılmak nasip olmamıştır...

Rabbim mekanını cennet eylesin.
Amin yarabbi
27 Aralık 2018 19:57
Hâdimul İslam Beyazıt Camii önü...
Bir otomobil yaklaşır.
Bagajında çıplak bir tabut vardır.
Dört hamal cenazeyi musallaya bırakır.
Biraz sonra cenazenin Mehmet Akif olduğu anlaşılır.
Sağlığında karnını doyurduğu lokantacı, bir Kâbe örtüsü getirip örter tabutu.
Akın akın gelen Edebiyat Fakültesinden üniversite öğrencileri de bir sancakla tamamlarlar tabutu.
Üniversite idaresi Ankara’dan aldığı talimat üzerine gençleri bu “rejim muhalifi, mürteci” şairin cenazesine katılmamaları için uyarmıştır.
Cenaze; Beyazıt'tan Edirnekapı'ya omuzlarda götürülür.
Devlet büyüklerinden ve devrin etkili kişilerinden birine bile bu görkemli uğurlamaya katılmak nasip olmamıştır...

Rabbim mekanını cennet eylesin.
07 Kasım 2017 15:33
Hâdimul İslam RESSAM HAKLI...

Bir zaman vardı ya tarih-i mukaddes modası...
Yeni yaptırdığı köşkün büyücek bir odası
Mutlka eski resimler ile hep süslensin
Diye ressam aratır hayli zaman bir zengin.
Biri peyda olarak 'Ben yaparım' der, kolunu
Sıvayıp akşama varmaz, sekiz arşın salonu
Sıvar ama ne sıvar...Sahibi der:
-Usta bu ne?
Kıpkızıl bir boya çektin odanın her yerine! ..
-Bu resim, askeri basmakta iken Firavun' un
Kızıl Deniz yarılıp geçmesidir Musa' nın
-Hani Musa, be adam?
-Çıkmış efendim karaya
-Firavun nerde?
-Boğulmuş.
-Ya bu kan rengi boya?
-Kızıl Deniz, a efendim yeşil olmaz ya bu da!

-Çok güzel levha imiş, doğrusu şenlendi oda! ..

Mehmet Akif Ersoy
05 Mayıs 2014 11:51
asalet38
Cevap: Mehmet akif ersoy.....

Ayrıca İstiklal Marşı'nın "571" hece ve "1453" harften oluştuğunu biliyor muydunuz?
03 Mayıs 2013 12:04
RedveKabul
Cevap: Mehmet Akif Ersoy Konuları

Bırak çalışmayı, emret oturduğun yerden,
Yorulma, öyle ya, Mevla ecir-i hâsın(hizmetçin) iken!
Yazıp sabahleyin evden çıkarken işlerini;
Birer birer oku tekmil edince(bitirince) defterini;
Bütün o işleri Rabbim görür: vazifesidir…
Yükün hafifledi… Sen şimdi doğru kahveye gir!
Çoluk çocuk sürünürmüş sonunda aç kalarak…
Huda işlerin vekili (işlerinin takipçisi) değil mi? Keyfine bak!

Onun hazine-i in’ami (nimetler hazinesi) kendi veznendir!
Havale et ne kadar masrafın olursa… Verir!
Silahı kullanan Allah, hududu bekleyen o;
Levazımın bitivermiş, değil mi? Ekleyen o!
Çekip kumandası altına ordu ordu melek,
Senin hesabına küffarı (kafirleri) hak-sar (yerle bir) edecek!

Başın sıkıldı mı, kafi (yeterli) senin o nazlı sesin:
“Yetiş” de, kendisi gelsin, ya hızr’ı göndersin!
Evinde hastalanan varsa, borcudur: bakacak;
Şifa hazinesi derhal oluk oluk akacak.
Demek ki: Her şeyin Allah… Yanaşman, ırgadın o:
Çoluk çocuk ona ait: Lalan, bacın, dadın o;


Vekil-i harcın (muhasebecin) o; kahyan, müdür-i veznen (veznedarın) o;
Alış seninse de, mesul olan verişten o;
Denizde cenk olacakmış…. Gemin o, kaptanın o;
Ya ordu lazım imiş… Askerin, kumandanın o;
Köyün yasakçısı; şehrin de baş muhassılı (tahsildarı) o;
Tabib-i aile (aile hekimin), eczacı… Hepsi hasılı o.
Ya sen nesin? Mütevekkil! Yutulmaz artık bu!
Biraz da saygı gerektir… Ne saygısızlık bu!
Huda’yı kendine kul yaptı, kendi oldu hüda;
Utanmadan da “tevekkül” diyor bu cür’ete, ha?!

(Mehmet Akif Ersoy, Safahat, Vaiz Kürsüsünde, s.498)
29 Şubat 2012 17:23
mehmet akif2
Cevap: azimden sonra tevekkül (mehmet akif ersoy)

Çanakkale Şehitlerine
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı'
Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihânın duruyor karşında,
Avusturalya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!
Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,
Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre.
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te'sis-i İlahi o metin istihkâm.

Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi;
'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi.
Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.
Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.

Mehmet Akif Ersoy

ALINTIDIR
28 Şubat 2012 23:15
mehmet akif2
Cevap: azimden sonra tevekkül (mehmet akif ersoy)

İbret alınmaz her gün okuruz ezbere de;
Bir ibret aranmaz mı ayetlerde ?
Ya okur geçeriz bir ölünün toprağına
Ya açar bakarız nazm-ı celilin yaprağına

İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin
Ne teze mezara okunmak, ne fal bakmak için

İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin
Ne duvarlara asılmak, ne el sürülmemek için

İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin
Ne tezhip, ne sülüs, ne hat yazmak için

İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin
Ne tapınak, ne nutuk, ne vaaz dini için

İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin
Ne meslek kaygıları ne kariyer hesapları için

İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin
Ne erkeği yüceltmek, ne kadını aşağılamak için
Ne Araba paye vermek, ne Acemi hor görmek için

MEHMET AKİF ERSOY

ALINTIDIR
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın.

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.