12 Temmuz 2021 00:05 | |
Kara Kartal |
Şamdan ihdaya eyledim cüret ya Resulallah! Muradımdır Ulyaya hizmet, ya Resulallah! Değildir ravzaya şayeste destavri-i naçizim, Kabulünde kıl ihsan ve inayet, ya Resullallah! Kimim var hazretinden gayrı, halim eyleyem i'lam, Cenabındadır ihsan ve mürüvvet, ya Resulallah! Dahilek, el-eman, sad-el-eman, dergahına düşdüm Terahhüm kıl, bana şefaat eyle ya Resulallah! Dü-alemde kıl istishab han-ı Mahmud-i adliyi, Senindir evvel ve ahirde devlet ya Resulalllah! 2. Mahmut (Adlî) |
25 Ocak 2009 22:38 | |
Aysima | Cvp: -<@ GÖnlümÜn Sultani @>- ![]() Sen ağlama Sen ağlama Ey Efendim ağlama artık nolur Sen ağlama ağlayınca ümmetin ağlar Ağlayınca meleklerin gözleri dolar Gülleri soldurur bu yaş beni öldürür Bir damlası gözyaşının güller soldurur Gülleri soldurur bu yaş beni öldürür Bir damlası gözyaşının güller soldurur Sen ağlama Ey Efendim Ağlama artık nolur Mübarek gözlerinize bir kere değmeyen benim gözlerim ağlasın İstemem gülü nergisi sümbülü Benim gülüm senin yüzün Gül yüzüne hasret kalan iki gözüm ağlasın Ümmetim ümmettim diyerek Kaç kere bölündü gece yarısı uykuların Ümmetim ümmetim diye yanaklarında süzülen mübarek gözyaşların Gözyaşlarının ıslattığı bir kirpiğinle Efendim deyip sinemden vurulayım Senin yüzüne tebessüm düşsün her vakit Hüzün değmesin gözlerine Annam babam feda olsun Senin yerine ümmetin ağlasın İlk şehidi verince tebliğini etiğin dinin Sümeyye’yi şehit edince mızrağı cehilin kalbi titremişti dolmuştu gözlerin Senin ağladın yerde tebessüm bize haram Sümeyye’nin oğlu Amr bin Yasin ağlasın Onunla bir olup ümmetin ağlasın Bilal Habeşi’nin üzerinde büyük bir kaya Bilal’in gönlünde Allah‘ın aşkı var ey cahil cehil Dünyayı koysan bağrına taşır rabbinin aşkıyla Bilal’in bir arzusu var o eziyetin altında Aman Efendim duymasın beni düşünür gözleri yaşla dolar Kaya ağlasın Bilal ağlasın ama sen ağlama Hicreti emir buyurdunuz Mekke’den gitmek lazım Şimdi Medine’nin hakkıdır tebessüm Sensizliğe mahkûm bırakılan Mekke ağlasın Kardeşlerim dedin ya Ensar Kavmine Bu iltifatın bir ömür yeter onlara Seni anlamayan Mekkeli müşrikler ağlasın Yürüdün yollar örümcek mağara güvercin bahtiyar Sensiz kalan Hira ağlasın Hasretine Kâbe ağlasın Sana kavuşan asabın gülüyor şimdi Sensiz kalan âlem sensiz kalan ümmetin ağlasın |
09 Ocak 2009 00:08 | |
Aysima | Cvp: -<@ GÖnlümÜn Sultani @>- Ey Eşsiz Mâşûk Ey Eşsiz Mâşûk Topraktan çıkan taptaze filiz misâli Dalda açan mis kokulu, ahenge bulanmış çiçekler gibi Ey baharların en güzel çiçeği Gönlümde kal !!! Sıla etme öteleri Sen Gönlümün sâhibi Sen Gönlümün istediği Sen Gönlümün özlediği Sen öyle bir sen ki, bu gönlün doyamadığı Sen öyle bir sen ki, sevdanın adı Ya RasûlALLAH Dilim; dilim dilim olur, anlatamam seni Kelimeler kifayetsiz, ben ise bîçare Ben en aşağılık, ben en hâkîr Ey Sevgili affetsen beni Beni affetsen de girsen düşlerime Sen Ey Sevgilim Sen Enlerin adresi, sen yetimlerin şâhı Küskün bakma bizlere Kızma bizlere Ey ALLAH?ın Hâbîb-î Kibriyâsı Hatamız çok, günahımız had safhada Af dilemek ile geçiriyoruz her an ALLAH?tan Kör bu gözlerimiz, sağır bu kulaklarımız Nefse köle olmuş, elimiz ayaklarımız Sen Sen deyince sustuğum Başımı yoluna feda koyduğum Sen Susup da korktuğum Rızasını alamadığım, her an istediğim, özlediğim Sen Özledi gönlüm eski günleri Aşk ile yanıp tutuştu gittiğinden beri Sen Ey Gönlümün Sultanı !!! Nerelerdesin Sen Ey Aşkımın Sâhibî Kimlerlesin Sen Adını unutmadığım Çöllerden de öte ateşe düşen Mecnûn gibi, yanıp yanıp aradığım İncecik o çizgi bilir misin Seni düşünmek, seni anmak her seferinde Âh !!! Bin âh çeker bu gönül Bilir misin kaç asırdır bekleşir Bir kerecik de Sen !!! Sen, sever misin Bir damla merhamet, beklerim bir adım gelişini Seherlerde bu bülbülün durmaz ötüşü Sen Sen deyince sustuğum, Kupkuru dal gibi sararıp da solduğum Eşsiz mâşuğûm Anlatamıyorum seni Umânında kayboldum !!! |
24 Aralık 2008 21:26 | |
EcelBekcisi | Cvp: -<@ GÖnlümÜn Sultani @>- Efendimiz s.a.v sevipte duygulanmamak mümkünmü!.Onun mübarek ismini duyupta ağlamak mümkünmü! Rabbim cc razı olsun inşaALLAH. |
29 Kasım 2008 14:53 | |
Aysima | Cvp: -<@ GÖnlümÜn Sultani @>- Selamların en güzeli ile Selamlıyorum Seni Efendim! Kirpiklerime sımsıkı tutunan, Düşmemek için direnen gözyaşlarımla, Çaresiz, yorgun ama Sen dolu bir yürekle yazıyorum Efendim! Sözlerimi huzuruna seriyorum Efendim; Seçilmiş kelimelerin berraklığıyla… Güller sunuyorum Efendim Aşkına armağan edilmeye hazır. Efendim, Canım Efendim Halimi nasıl arz etsem, Ve nasıl sevsem Seni bilemiyorum.. Sen yüreğimde dolup taşarken, Nasıl anlatsa Seni dilim? Seni sevmenin yolunu göster Efendim! Sana ait bir kor taşıyor yüreğim; Ve düşlerimin en güzel renginde Seni saklıyorum Efendim! Sana gelmek ve o gül kokunu ıçerime çekmek istiyorum Ömürlük nefes gibi Efendim! Sen ki nur üstüne nursun, Nurunla çepçevre sarsan beni Efendim! Sen ki güzellik üstü güzelliksin, Güzelliğinle kendimden geçsem Efendim! Özledim Seni Efendim! Sensiz mahzun gülüyor güneş, Yıldızlar, on dört asır evvel ki gibi değil; “Parlamam…!” diyor geceye inat. Sensizliğin adı; karanlık, Adı, hasrettir Efendim! Nurun gerek karanlığıma, Vuslatın gerek hasretime Efendim! Seni özlüyor, Sana gelmek istiyorum. Sen ki mavi umutsun gözlerimde, Sen ki beyaz bir duasın dilimde, Sen ki kızıl bir korsun yüreğimde. Nazenin çiçeğimsin fidanlarımın üstünde, Sana her zamankinden daha muhtacım Efendim! Tüm acizliğim ve mahcupluğumla Sana uzatıyorum Efendim ellerimi, Bırakma ne olur beni! Geliyorum, aç kapını Efendim Yaktım gemileri, yıktım can kafesim |
19 Kasım 2008 19:53 | |
Aysima | Cvp: -<@ GÖnlümÜn Sultani @>- Ey Resul ! Ey Rahim, ve Ey Kerim Ey; gözlerinde cenneti saklayan, ayağını bastığı yerler cennet kokan nebi!. Ey; Yaradanın en guzel eseri!. Sen olmasaydın, sen olmasaydın.. alemleri yaratmazdım!.dedigi!. Var oluşunun şerefine, bütün varlığı hediye ettiği!. Ey; insanoğlunun ufku -en güzel insan.. Allah'ın sevgilisi, kainatın gozbebeği!. Sen den şefaat dilenen biçarelerin en sefiliyim, desem.. şefaat edermisin?. Ey; kupkuru çölleri cennete ceviren gül!. Ey; gönlünden gül dökülen resul!. Küçük kız çocuğunun elinden tutup da giden, kuşu ölen çocuğa başsağlığı dileyen.. gözlerinden yaş dökülen devenin gözyaşlarını silen resul!. Benim de gözümün yaşını siler misin?. Küçük kız çocuğunun tuttuğu gibi tutsam elinden; yüreğimden binlerce kuş uctu, bini de öldü desem.. bana cennet kuşlarından bir kuş bahşeder misin?. Ey; Islamın peygamberi!. Sevda ikliminin, en güzel mevsiminin, en guzel çiçeği!.Ama mahzun, ama kederli Daima düşüncede, daima hüzün icinde ömründe, bir defa bile, kahkahayla gülmemiş.. gül yüzlü, güler yüzlü sevgili!. Gözlerimi yumsam, ve; hulyana dalsam.. o gül kokulu gülüşün ile, benim de gözlerimin içine güler misin?. Bir kerecik olsun seni düşünerek başımı koyduğum olmuşsa yastığıma,tutunduğum olmuşsa sana ve senin sevdana.. işte onun, işte onun hatrına!. Ey; gözünü sevdiğim, özünü sevdiğim, sözünü sevdiğim!. Ey; gönlümün sultanı efendim!. Ümidim, muradım, kurtarıcım, mujdecim Seninle Kevser havuzunun başında bulusabilecek miyim?. desem.. bulundugun yerden, yureğime bir damla su serper misin?. Seni sevsem!. Cok, cok sevsem!. Öyle cok sevsem ki; sen koksa özüm, yüreğim.. sen koksa nazım, edam.. gönlüm sen dolsa, benim herşeyim sen olsan ! Ali'n, Fatıma'n gibi olsam!. Seni, onlar gibi seviyor olsam.. sen de; beni, onları sevdiğin gibi sever misin? Ey; bize bizden daha ziyade merhamet eden!. Ümmetim, ümmetim!. diyerek, üstümüze titreyen!. Ey; en ziyade muhtacımız, en cok isteyenimiz!. Bizi, Hak'tan dileyenimiz!. Sen, umanı umutsuzluğa düşürmezsin!. Sen, senden isteyeni geri çevirmezsin!. Asr-ı saadetten değilim!. Kokladığın gül, soludugun hava, yediğin hurma, içtiğin süt, okşadığın kuzu, bindiğin deve, avuçladıgın kum dahi değilim!. Bir kez olsun, yüzüne yüz sürmedim!. Lakin; ben, senin.. Kardeşlerim!. dediğindenim!. Ve; sana ve sünnetine revan olmak isteyenlerdenim!. Ve lakin; daha hala sevgili Veysel Karani'nin tırnağının ucu misali bile değilim, desem.. bana da hırkandan gonderir misin Doğduğun günün, gecenin hürmetine.. bu gün ve gece; yüreğime, bir nur olup düşer misin?. Sevgili Peygamberim!. Rabbim; sana ve, senin al ve ashabına.. ağaçların yaprakları, denizlerin dalgaları ve yağmurların damlaları sayısınca salat, selam ve bereketler ihsan eylesin; AMİN AMİN AMİN |
10 Kasım 2008 16:00 | |
Aysima | Cvp: -<@ GÖnlümÜn Sultani @>- UTANIYORUZ Gözümün nuru!...Yaradılış sebebim!... Gönlümün huzuru!...Sevgili Peygamberim!... Kalemi elime aldım...Bu kez sana yazıyorum.Ama gözlerim buğulu camlar gibi,satırları göremiyorum!...Ellerim titriyor...UTANIYORUM!..Evet, utanıyorum Sana yazmaya!...Biliyorum Ya Resulallah (s.a.v.)...Adının anıldığı her yerdesin!..Bu halimle huzurunda olmaya utanıyorum! Beni huzuruna kabul eder misin? Ben, bir zamanlar cihanı titreten Osmanlı'nın torunuyum.Ama şimdi Senin mübarek ruhunu inciten hakaretleri yapanlara ,bir "özür" bile diletemediğim için utanıyorum...Seni o insanlara tanıtamadığım için,adını diyar diyar ötelere taşıyamadığım için utanıyorum...Sana saygısızlık edenlerin tepesine balyoz gibi inemediğim için, seni ve Rabbimin Seninle gönderdiği "Yüce İslam Dinini" lâyıkıyla temsil edemediğim için utanıyorum.... Ya Resulallah (s.a.v.)!...Hani bir gün sahabelerinle oturmuş sohbet ediyordun.Onlara "ahir zaman"dan bahsediyordun.Ve ahir zamandaki ümmetin için "Kardeşlerim" demiştin.Sahabelerin sormuştu: "Ya Resulallah kardeşlerin biz değil miyiz?" Demiştin ki . "Siz arkadaşlarımsınız.Kardeşlerim ahir zamanda gelecek olan ümmetimdir." Ya Resulallah ( s.a.v.)!..Bizi bu gamsızlığımızla, bu vurdumduymazlığımızla ve bu dünyaya tutkun halimizle "kardeşlerin "olarak kabul eder misin?Beş vakit minarelerden okunan ilahi çağrıya sağır oluşumuzla,Kur'an-ı Kerim'i okuyamaz, okusak bile anlayamaz,anlasak bile hayatımıza uygulayamaz halimizle de bize "kardeşlerim" der misin? Kur'an-ı Kerim'de övülen gün...Fetih günü...Ulubatlı elinde sancak surlara tırmanıyor.Yağmur gibi ok yağıyor üzerine...Ama o bir kez "Ya Allah! Bismillah!" deyip yüklenmişti surlara!Kimse durduramazdı O'nu!..O kadar çok yara almıştı ki bir ara sendeledi...Tam düşmek üzereyken bir el tutup çekti onu yukarıya...Ve Ulubatlı sancağı dikti surlara!...Sancağımızı surda dalgalanır gören askerimiz coştu...Bu coşkuya dayanamadı surlar!...Ve İstanbul artık sonsuza kadar bizim olmuştu!... Fatih Sultan Mehmet ,Ulubatlı'nın yanına koştu.O'nun başını dizlerine koydu ve gözyaşlarına hakim olmaya çalışarak "Hasanım! İstanbul'u almak seni kaybetmeye değer miydi?"dedi...Ama Ulubatlı'nın yüzünde güller açıyordu.Bir nur vardı simasında...Belliydi Nur'la karşılaştığı....Dedi ki:" Padişahım! Surlara tırmanırken bir ara dengemi kaybettim.Tam düşmek üzereyken bir el tutup çıkardı beni surların tepesine...O el Resulallah'ın (s.a.v.) eliydi!...Bakın şu anda yüzünde büyük bir mutlulukla surların üzerinde dolaşıyor...Padişahım!...Bu manzara için bir değil bin Hasan feda olsun!..." Ya Resulallah(s.a.v)!...Elimizde Senin sancağın,nefis surlarımızı aşmaya çalışıyoruz biz de...Dünyanın câzibedâr okları yağıyor üzerimize her yandan!...Ha bire sendeleyip duruyoruz...Kayıp düşmemiz an meselesi...Farkındayız Ulubatlı'nın imanı yok yüreğimizde...Utanıyoruz bunu söylerken ama...Ya Resulullah (s.a.v.) ,bu halimizle ,bizim de elimizden tutar mısın?Düşmek üzereyken bizi de kurtarır mısın? Hani bir gün Hz. Ebubekir(r.a.),bir bardak soğuk su istemişti yanındakilerden...Suyu içtikten sonra ise hıçkırıklara boğulmuştu...Etrafındakiler de O'nunla birlikte ağlamaya başladılar nedenini sormadan...Hz. Ebubekir biraz sonra dedi ki: "Neden ağladım biliyor musunuz?Bir gün Resululah (s.a.v ) ile oturuyorduk.Eliyle bir şeyleri itiyor gibiydi.Biraz sonra bunun sebebini sorduğumda dedi ki: "Dünya bütün güzelliği ile karşımda temessül etti ve kendini bana kabul ettirmeye çalıştı.Elimle onu itiyordum. Sonra kenara çekildi ve dedi ki:"Sen beni kabul etmesen de , senden sonrakilere kendimi kabul ettireceğim."." İşte şimdi bu bir bardak soğuk su ile dünya bana kendini kabul ettirdi korkusuyla ağlıyorum." Ya Resulallah (s.a.v.)!...Dünyadan "bir bardak soğuk su "kadar zevk alıp da bundan pişman olan bu yüce ruh karşısında ve dünyanın bütün zevklerini elinin tersiyle itişin karşısında; dünyanın kendini bize nelerle kabul ettirdiğini görüp utanıyoruz!...Utanıyoruz ama, Senin doğduğun andan, Rabbimize kavuştuğun ana kadar "Ümmetim" diye inleyişine ümidimizi bağlayıp,yine de diliyor ve dileniyoruz...Bu halimizle de bizi "Ümmetin" olarak kabul eder misin? Bir savaş sonu Hubeyb b.Adiyy (r.a.),kafirlerin eline esir düşmüştü ve ona sormuşlardı idam sehpasında: "Senin yerinde şu an Muhammedin olmasını ister miydin?" Hubeyb'in bu soru karşısında tüğleri ürpermiş ve: "Hayır! Allah şahidim olsun ki, bir değil bin başım olsa hepsi O'nun yolunda feda olsun." demişti.Sonra da "Ya Rabbi! Resulallah'a veda edemeden gelmiştim.Sen selamımı O'na ulaştır.Esselamu Aleyke Ya Resulallah!..."diye sana selam göndermişti... Sen o anda ashabınla oturmuş konuşurken,birden doğrulup " Ve Aleyküm Selam Ya Hubeyb!" demiştin.Yanındakiler ne olduğunu sorunca da gözyaşları içinde "Müşrikler Hubeyb'i şehid ettiler.O da son anında bana selam yolladı." diye cevap vermiştin... Uzaklık bizler için Ya Resulallah (s.a.v)!Biz senden uzağız ama sen bize yakınsın...Uzaklığımızdan utanıyoruz...Sana lâyık bir ümmet olamayışımızdan utanıyoruz...Sana utanmazca saldıranların sesini kesemeyişimizden utanıyoruz...Ve bir elimizle bir demet gülü, diğer elimizle bir avuç gözyaşını sana sunup,özür diliyoruz senden...Özrümüzü kabul buyur Ya Resulallah (s.a.v)... Çağlar ötesinden,kendi uzaklığımızdan sana selam yolluyoruz...Kalbimiz sevginle dopdolu...Belki de tek sermayemiz bu!...Ulaştır Ya Rabbi!... Esselamu Aleyke Ya Resulallah!.. Esselamu Aleyke Ya Resulallah!.. Esselamu Aleyke Ya Resulallah!.._ |
10 Kasım 2008 15:57 | |
Aysima | Cvp: -<@ GÖnlümÜn Sultani @>- Ey sevgili; Ben mi sana seni çok sevdiğimi diyeceğim bu halimle, Senin ümmetinmi diyeceğim bu kirli dudaklarımla ? Sana gelmek istediğimi mi söyleyeceğim? Kapına geldiğimde, nasıl huzuruna varacağım bu bedenle.. Utanırım hemde çok.. Ben sana layık bir ümmetim diyemem.. Sığıntı olurum gerekirse, Herkesin arkasından bakarım, sen ordasın bilirim.. Saklanırım herkesin arkasına.. Beni görme bana nazar eyleme diye.. Çünkü bilirim ki gözün gözüme değdiğinde yanarım.. Sadece sana uzaktan bakarım. Sadece seyrederim gül yüzünü.. Ama kimbilir belki merhametin beni de sarar. Belki sende ümmetimdensin dersin, Ne kadar günahkar olsamda.. Bakabilirmiyim acaba o zaman yüzüne..Gözlerine... Ama ben razıyım! Senin ayağının bastığı yerlere yüzümü sürmeye, senin kokunu çekmeye içime buram buram.. Burası oturduğun yer işte, burası namaz kıldığın yer.. Burası yediğin, burası içtiğin yer.. Gözyaşlarımla temizlerim her yeri.. Affedermisin o zaman beni? Ümmetliğe kabul edermisin ? Sen ki Mevlanın sevgilisi, ben ki utanmaz bir kul.. Sanki yaradılmaya sebeb, benki yaradılan sıradan bir mahluk.. Ne olur beni de kabul et, çağır. Koşa koşa geleyim sana.. Utangaç utangaç dolasayım etrafta.. Ne olur çağır beni de geleyim.. Layık olamasam da, hakkım olmasa da seni çok seviyorum.. Çok seviyorum. Çok seviyorum. Çok seviyorum.. Senai DEMİRCİ |
06 Kasım 2008 00:31 | |
EcelBekcisi | Cvp: -<@ GÖnlümÜn Sultani @>- Kanadaı kırık bir kuş misali oldumsensizlikten Solgun,kokusuz boynu bükükbir gül oldum Hasretinden Yaprakları dökülen kup korubir ağaç oldum seni özlemekten Hasretinle yanan bir mum oldum güngün erimekten Baharı olmayan bir kış oldumyollarını gözlemekten |
05 Kasım 2008 23:51 | |
Aysima | Cvp: -<@ GÖnlümÜn Sultani @>- "Keşke kesilip biçilen bir odun olsaydım" derken Efendiler Efendisi, bu kiralık kahkahaları yıkmalı ebedi bir yaralı tebessüm kalmalı geriye bir de O'nun siyeri... |
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın. |
![]() |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|