Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Genel Konular > Serbest Kürsü > Bir Soru? Bir tefekkür !

Konu Başlıkları: Bir Soru? Bir tefekkür ! Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Aşağıdaki Kutuya Sorunun cevabını Yaz ( Bakara )
Başlık:
  
Mesajınız:
Trackback:
Kaynak olarak Ekle
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:

Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
15 Eylül 2018 22:55
Nebevi Sevda Kıymetli kardeşim insanoğlunun başlangıcı ve kıyametle yeryüzünde olan imtihan sonlanmasını güzel özetlemişsin. Mevlam razı olsun sizden.
Peygamberler günah işlemeyen ismet sifatlariyla zelle'yle bizlere insanlık bilincimizi hatırlatan kullardır.
Rabbim bizlerin kalplerini dini üzere kavii eylesin.
Tekrar teşekkür ederim
15 Eylül 2018 22:44
Nebevi Sevda Kısaca ifade edilmesi gerekirse Hz. Peygamber (s.a.s ) bir hadîslerinde
‚Şu üç şeyden kalem kaldırılmıştır. Unutma, hata ve zorlama‛buyurmuşlardır. Hz. Âdem de unutmuş, unutma veya hata ile yasak ağaç veya mey￾vaya dokunmuş, kadında bu konuda ona yardımcı olmuştur. ‚...ne var ki o
ahdi unuttu, onda bir azim bulamadık‛
101 âyetinde açıklandığı üzere yasak ağa￾ca veya meyvaya yaklaşmak unutma neticesinde gerçekleşmiştir. Hadîste de
ifade edildiği gibi nisyan/unutma halinde vuku bulan bir şeyden insan so￾rumlu tutulmayacaktır. Bundan dolayı söz konusu davranışa günahtan zi￾yade zelle denilmesi ya da hata denilmesi uygun düşmektedir.

Müfessir ve mütekellimlerin çoğunluğu Hz. Âdem’in yasak ağaca yaklaşma
meselesinin nübüvvetten önce vuku bulduğunu söylemişlerdir. Matürîdî ve
Eş‘arîler kısmen peygamberlerin risâletten önce zelle işlemelerini
nadirattan olarak ve akabinde de tevbe etmeleri şartıyla caiz görmüşlerdir.

Ehl-i sünnet akâidinde peygamberlerin günahsızlığı esas olmakla beraber
şu durumlarda insan olmanın bir sonucu olarak, onların da bazı hata ve
zellerinin olabileceği ifade edilmiştir. Bunlar;
1. İşlenen hatanın bisetten önce olma durumu,
2. Daha uygun olanı terk (terk-i evlâ),
3. Yanılarak küçük günah işleme.1 . Bu durum, peygamber dahi olsa beşerî olarak onun kudretinin sınrlı olduğunu ve herkesin Allah’ın af ve mağfiretine muhtaç olduğunu ortaya çıkarır.2
.
4. Kerîh bir şey işlenmişse, ümmete bunun caiz olduğunu ve bu takdirde
kendilerine Allah’ın kolaylık gösterdiğini açıklama gayesi. Bu durumda
onlar, mubah olan bir şeyi yapmış gibi ecir kazanırlar.
5. Günah işlemekle alâkalı şartlı sîgaların kullanılması. ... /le in eşrakte... ‚İyi dikkat et! Şirke düşersen‛
3 ifadesinde olduğu gibi şarta konu ola￾nın mutlaka gerçekleşmiş olmasını gerektirmez.4
6. Günah fiili peygamberlere nisbet edilerek, ümmeti ve muhatabı terbiye
etme,
7. Onların hata veya zellelerinde yalnız ümmetin hitaba muhatab olması.
Yani kinayeli anlatım nüktesi melhuzdur.5

1 Râzî, Muhassal, s. 223.
2 Ali el-Kârî, Şerhu’l-fıkhı’l-ekber, Dâru’l-kitâbi’l-İslâmî, İstanbul 1955, s. 57.
3 Zümer 39/65.
4 Zemahşeri, el-Keşşaf, IV, 144.

Sonuç
Hz. Âdem ve eşine cennette her şeyden yemelerine müsade edilmiş ancak
bir ağaçtan yemeleri şöyle dursun ona yaklaşmaları dahi yasaklanmıştır.
Onlar da gaflet gösterip bu ağaca yaklaşmışlar ve onun meyvesinden yemişlerdir. Bizim için burada önemli olan yenilen ağacın cinsinden ziyade
Allah’ın yasağının çiğnenmiş olmasıdır. Hz. Âdem ve eşi bu yasağı işledik￾ten sonra derin pişmanlık duyup tövbe etmişlerdir. Allah da onların tövbe￾sini kabul etmiştir. Daha sonra Allah’ın emriyle cennetten indirilip yeryüzü-
ne gönderilmişlerdir(1). Yeryüzüne gönderilme kısaca,
1. Dünya hayatına düşüş,
2. Dünya hayatına düşmanlık ve adavetin girmesi,
3. Maişet meselesi, geçim derdi gibi dünyevî tarzda yaşama şekline ma￾ruz kalma olarak değerlendirilmelidir.(2)
Hz. Âdem’in cennetten çıkarılmasının pekçok hikmetleri vardır. Hikmet￾lerin başında ‚ilahî bir görevlendirme‛ gelmektedir. Beşeriyetin bütün fikri
ve manevî terakkileri ve her türlü kabiliyetlerinin gelişmesi ve insanlığın
mahiyetinin Allah’ın isimlerine mükemmel bir ayna olması, o görevin so￾nuçlarındandır. Şayet insan cennette kalsaydı, melekler gibi makamı sabit
kalırdı. Çok sayıda melek zaten vardı. Allah’ın hikmeti, dünyanın mâmur
edilmesini ve nihayetsiz makamlara çıkabilecek insanın istidatlarını geliş-
tirmeye elverişli bir imtihan diyarına gitmesini gerektiriyordu. Neticede öyle
olmuş ancak bu bir sebebe irca edilmiştir.
İkinci olarak, Hz. Âdem ve eşi’nin önce cennete konması, sonra da yer￾yüzün indirilmesi, insanlara ebedî ve ana yurdun cennet olduğu duygu ve
düşüncesini vermesi, insanların Allah’ın emirlerine uymada teşvik unsuru
olmasıdır. Diğer yandan insanların ataları gibi gaflete düşmemeleri, Allah’a
ezelde verilen söze riâyet etmeleri, şeytana ve nefse uymamaları salık veril￾mektedir. Kısaca, cennette yasağın çiğnenmesi, Allah’ın emrinin ihlal edil￾mesi, insanlığın atasını ordan çıkardı ise bu dünyada ilahî emirlerin yerine
getirilmemesi ve yasakların da işlenmesi, insana imtihanı kaybettirecek, onu
ebedî saadet yurduna dönüşünü engelleyecektir.

1-Bakara 2/38; A‘râf 7/24; Tâhâ 20/123.
2- Bakara 2/36; A‘râf 7/24; Tâhâ 20/123.
15 Eylül 2018 22:35
ÂlâLeyl Teşekkürler, okumayı isterim yazacaklarınızı lakin benim sorumun tam tersi istikametinde bir yorumda bulunmuşsunuz. Diyorsunuz ki:

"Iki ayeti birbirinin bağlamından koparmak gerek."

Hayır. Taha süresi belagatın muhteşem, olağanüstü bir örneğidir. Taha süresinde Rabbimiz ayetleri baştan ve sondan birbirlerine bağlamlandırmıştır. En azından benim gördüğüm budur. Dilerseniz örneklendireyim.

İlk ayette Rabbimiz Kur'andaki her bir harfin önemli olduğunu öğretir bize ve hemen ardından "Maaaa enzelna" diye bir ayete başlar. Her bir harf önemli ise ve cümleye olumsuz başlıyorsa Rabbimiz bu konu üzerinde tefekkür etmeliyiz demektir. Ne diyor Rabbimiz?

İndirmedik sana Kur'an'ı zorluk olsun/sıkıntı olsun/ yük olsun diye.

Kuranın indirilmemiş olması üzerinde düşünelim.

Sondan 2 ayet:

Diyanet İşleri: Eğer biz onları o Kur’an’dan önce bir azap ile helâk etseydik mutlaka, “Ey Rabbimiz! Keşke bize bir peygamber gönderseydin de alçalıp rezil olmadan önce âyetlerine uysaydık” derlerdi.


Pekala teşka nedir? İnsanın sıkıntısı, derdi nedir?

Para? Hz Süleyman zengindi ve derdi en doğru yolda yürümekti.

Sağlık? Hz. Süleyman dünyaya hükmederken Hz. Eyüp kendi vücuduna bile hükmedemez haldeydi ama onun da sıkıntısı, derdi doğru yolda yürümekti.

İnsanın ilk duası nedir Kur'an'da? İhdinas sıratel müstakim'dir.

Son ayete bakalım:

Elmalılı Hamdi Yazır: De ki hep beklemekte, bekleyin bakalım çünkü yakında bileceksiniz: doğru yol sahibleri kimler? ve doğru giden kim?


3. Ayette Rabbimiz huşu duyana tezkir der. Huşu duyan kişi için her şey ayettir. Göktekiler, yerdekiler... Her şey... Huşu duyan kişinin ayete değil, tezkire/öğüde ihtiyacı vardır. Peki huşu duymayan kişiler?

Sondan 3. Ayet:

Diyanet İşleri: İnanmayanlar, “Doğru söylediğine dair bize Rabbinden açık bir delil (bir mucize) getirse ya!” dediler. Önceki kitaplarda olanların apaçık delili (olan Kur’an) onlara gelmedi mi?

4. Ayette Yaratıcılığından bahsediliyor Allah'ın. Bu öğüdün/tezkirin tabakalar halinde yüksek gökleri yaratandan geldiği belirtiliyor. Peki biz tabakadan tabakaya nasıl yaratıldık? Aileden değil mi. Allah bize öğüt veriyor peki biz kime öğüt vereceğiz?

Sondan dördüncü ayet:

Diyanet İşleri: Ailene namazı emret ve kendin de ona devam et. Senden rızık istemiyoruz. Sana da biz rızık veriyoruz. Güzel sonuç, Allah’a karşı gelmekten sakınmanındır.

Hadi ileri saralım biraz:

20. Ayet: Elmalılı Hamdi Yazır: Bıraktı ne baksın o bir yılan olmuş koşuyor

Sondan 20. Ayet: - Elmalılı Hamdi Yazır: Ve düşün o vaktı ki: Melâikeye «Âdem için secde edin» dedik, hemen secde ettiler, ancak İblîs dayattı

66. ayet: Elmalılı Hamdi Yazır: Haydin siz atın dedi, ne baksın onların ipleri ve sopaları sihirlerinden ona öyle tahyil olunuyor ki cidden bunlar koşuyorlar

Sondan 66. ayet: Elmalılı Hamdi Yazır: Binnetice bütün sihirbazlar secdeye kapandılar, Harun ile Musânın Rabbine iyman ettik dediler



Baştan ve sondan ayetler birbirini tamamlamaktadır. Ve huşu duyanlara, gönlü korkuyla dolup taşanlara öğüt verdiği bu güzel sürenin tam ortasındaki 68. ayette Rabbimiz şöyle buyurmakta:


Dedik ki: «Korkma, Çünkü Sensin Üstün!







Yukarıda sorduğum iki ayet ise birbirlerini şu şekilde tamamlamaktadır.

Kıyamet saati insanlığın dünya hayatındaki yolculuğunun sonudur. Son duraktır.

Hz. Adem ve Hz. Havva'nın ondan yedikleri an ise bizim dünya hayatındaki yolculuğumuzun başladığı, tabiri cazise biletmizin kesildiği andır.

Biri yolculuğumuzun başlangıcı, diğeri bitişitidir.

Velhasıl gel bu bağlamdan ayırmayalım. TaHa süresine ayrı bir güzellik ayrı bir bakış açısı katıyor.

Sevgiler, selamlar.
15 Eylül 2018 21:08
Nebevi Sevda Önemli bir soru. Bu konu üzerine uzunca bir ders yapmıştık.Bir tez hazırlığı olan çalışmayı hazırlayıp buraya atacağım inşallah.
Iki ayeti birbirinin bağlamından koparmak gerek. Cennet hangi cennet konusu devreye girecek günah ve ceza kavrami kelami bir tartismaya yonlendirmeden mufessir ve muhaddislerden yola cikarak inşallah dilimiz döndükçe anlatmaya çalışacağız
15 Eylül 2018 14:04
ÂlâLeyl TaHa 15. Ayet:

"Çünkü kıyamet vakti elbette gelecektir, her nefis yaptığının karşılığını görsün diye Ben onu gizliyorum."

TaHa sondan 15. ayet:

"Bunun üzerine her ikisi de ondan yediler. Derhal ayıp yerleri kendilerine açılıverdi. Üzerlerini cennet yaprağıyla örtmeye çalıştılar. Adem, Rabbine asi oldu, şaşırıp kaldı.




Sizce bu iki ayet birbirini hangi açılardan tamamlar?
15 Eylül 2018 11:17
Nebevi Sevda Allah razi olsun asaf.
Evet Kâbe nin altınoluk tarafina bakıyor. Şöyle düşünüyorum
Düşünün kâbe de tavaftasınız. Bolca yağmur yağıyor ve siz tavafin son sayinfadiniz.
Altınoluk altına geçiyorsunuz. Uzerinize bolca rahmet yağmuru yağıyor. Yaninizda eşiniz ve çocuklarınız. Kalbiniz,gönlünüz, yüreğiniz itminan olan bir imanla dolu.
Hac farizasını yerine getirdiğinde tevbeler kabul olurken sen arinmisdirsin günaha dair ne varsa sende.
15 Eylül 2018 00:46
Ömer.asaf Altın oluk tarafına bakar kabeden gelen rahmet ve bereket manevi olarak türkiye ye aksın manasına geliyor
14 Eylül 2018 20:25
Nebevi Sevda
Bir Soru? Bir tefekkür !

Bizleri hayra sevkedecek soru- cevap ve cevapdan sonra kendi cikarimlarimizla cevap uzerine tefekkur edecegiz.

Ilk sorumuz.
1) Türkiye Kabe'nin hangi cihetine bakar?
Baktığı yön üzerine hayalinizi kursanız nasil bir hayal kurar ve bizi nasil bir tefekküre sevk ederdiniz?

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
  أعوذ بالله من الشيطان الرجيم , بسم الله الرحمن الرحيم Beni zikrediniz, anınız ki ben de siz anayım. Bana şükredin ve nankörlük etmeyin.(Bakara-152)               عن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال               Allah'a sığınma vasıtalarının efdalini söyleyeyim mi? Felak ve Nas Sureleridir.   Her şeyin suret-i maddiyesinde Kudret-i Rabbanî ustadır, kader mühendistir. - (Mesnevi - 34)

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.