Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Muhtelif Konular > Bizi Allah'tan Alıkoyan Kaç Şeyi Hayatımızdan Çıkardık?

Konu Başlıkları: Bizi Allah'tan Alıkoyan Kaç Şeyi Hayatımızdan Çıkardık? Konu Cevaplama Paneli
Kullanıcı isminiz: Giriş yapmak için Buraya tıklayın
Aşağıdaki Kutuya Sorunun cevabını Yaz ( Bakara )
Başlık:
  
Mesajınız:
Trackback:
Kaynak olarak Ekle
Başlık Sembolleri
Konunun başında Sembol kullanmak için aşağıdaki Listeden bir Sembol seçiniz:

Diğer Seçenekler
Diğer Ayarlar
Değerlendirme
İsterseniz bu Konuyu buradan değerlendirebilirsiniz.

Konuya ait Cevaplar (Yeniler yukarda)
09 Şubat 2025 20:53
Medine-web
Alıntı:
FECR Üyemizden Alıntı Mesajı göster
Yazı bana ait değil. Ama Murat Padak Hoca Kuran arastırmaları konusunda epey çalışmaları mevcuttur.
Sad süresi 32.ve 34. ayetin meali ve tefsirlerde iki türlü anlatım/ yorum var. 1. si sizin dedigiz gibi : "Boyunlarını ve bacaklarını sıvazladı " 2.si de :" Boyunlarını ve bacaklarını kesti" şeklindedir.
Ben de merak ettim Arapça sözlüklerde nasıl kullanılmış ona baktım. Gördüm ki Meani sözlükte Murat Hocanın dediği gibi kullanılmış.
مسح عنقه = قطعه
"onun boynunu kesti"
Ayrıca bu görüşü destekleyen bazı hadis rivayetleri de vardır.
Seleften yani Sahabe ve Tabiinden ve müfessirlerin beyanına göre; Süleyman a.s. atlarla meşgul iken namazın vakti geçmiş. Kasten değil unutarak geçmişti. Nakledildiğine göre; Süleyman a.s. namazdan kendini alıkoyduğu için bu atları kesmiş ve etlerini pay ederek fakirlere dağıtmıştır.
Meal ve tefsirler Kuran'ın bir yorumudur. Yorumlar mutlakiyet ifade etmez ama ufuk açıcıdır. Ne tümden red ne de tümden kabul gerektirmez. Kuranın muhkem ayetlerine ya da Kuran ve Sünnete aykırı olmadıkça anlam zenginliği olarak kabul edilebilir.

İrfan hocam,

Konu Kuranı Kerim ise Allah Hz peygamberine bile ekleme ya da iskonto yetkisi verilmemiştir.karşılaştırmalı mealler konusunda uzun bir çalışma sürecimiz olmuştu.yukarıdaki zorlayıcı yorumu fikri yavuz dışında bir müffesir hatırlamıyorum.biraz gramer sarf nahiv bilgisi olan,kuranın hiç bir ilminden habersiz bir arap bile mesehan kelimesini katean olarak anlaması mümkün olmaz. oraya kateanı anlamlandırmak ya cehalettir ya da artniyettir.

ayetin kelime luğatına bakalım;

ruddû-hâ aleyya : red, terk, bırakmak, aslına dönüş, o, yüce olan
Fe tafika meshen : böylece temizlenmeye başladı, değişme, mesh
bi el sûkı : çarşı, yön, taraf, bacak, döndü, gitti, yürüdü,
ve el anak : boyun, gerdan, döndüğü taraf, yön,

ayetin cümle toparlanmasına bakalım;

(Sonra) “Onları (atları) tekrar bana getirin!” demiş ve ayaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya(meshetmeye) başlamıştı.

mealcıların genel anlamlandırması böyle.

eğer mesehan kelimesini ketaan olarak anlamlandırırsak ki mümkün değil.kuranın teyemmüm kısmındaki muhkem ayetlerdeki " el ve ayaklarınızı meshedin" ibaresini el ve ayaklarınızı kesin olarak mı anlamamız gerekir?

tefsir konusunda yorum ve hüsnüzan mümkün.ancak meal konusunda böyle bir lüks yoktur.ayetlere takla attırmak laztikleştirmek kitaba değil kitabına uydurmak dahası Allaha din öğretmek daha dahası değişmez şaşmaz eksiksiz ve dokunulmaz olan kuran orjinalinden sapmak olarak...burda iyi niyet hüsnü zan kabul edilemez.

Allahu alem..
09 Şubat 2025 20:29
Vasat
Alıntı:
FECR Üyemizden Alıntı Mesajı göster
Kurban kesilirken önce boynu kesilir , sonra bacakları
kesilir, sonra derisi soyulur. Burada bir gariplik yok.
Doğru, ancak kurban kesmeyi kastettiğimizde tüm aşamalarını zikretmeyiz; boynun kesilmesi zaten yeterlidir ve maksadı yerine getirir. Ayrıca ayetteki "ve" bağlacı, sıralama bildirmekten çok, aynı anda yapılan iki eylemi veya "biri ya da ötekini ifade eden" bir bağlam yansıtıyor.

Ek olarak, eğer gerçekten "kesmek" kastedilseydi, Allah-u Teala neden doğrudan bu anlama gelen bir kelimeyi kullanmadı?

Kısacası, Rabbimizin bu ayetinde kelimeyi bilinen manasında okuduğumuzda ortaya çıkan mantık gayet tutarlı iken, bazı zayıf rivayetlere bakarak "bu da olabilir" diyerek zorlama yaptığımızda ayet birçok yönden tutarsız hale geliyor.

Ve genel olarak baktığımda, üzerinde en çok durduğum detay: Süleyman (aleyhisselam)'ın, kendisine ait olduğu söylenen bir gaflet hali sebebiyle, iyi bir cihad atının -ki yetiştirilmesi oldukça zordur- "tercih edilen bir gıda olmadığı hâlde" kesilmesi. Böyle bir zararı insan normalde kendine yapmaz. Ancak düşmanının sevineceği bir şey olur bu, haliyle ancak düşmandan beklenir.
09 Şubat 2025 19:41
FECR
Alıntı:
Vasat Üyemizden Alıntı Mesajı göster

Eğer bu kelime "kesmek" anlamında ise, "boyunlarını kesti" olarak kullanımı yeterli olurdu. Ancak ayette Allah-u Teala hem "boyunlarını" hem de "bacaklarını" ayrı ayrı zikretmiş. Kesmek için boynu tamam, peki neden bir de bacaklarını?



[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Kurban kesilirken önce boynu kesilir , sonra bacakları
kesilir, sonra derisi soyulur. Burada bir gariplik yok.
09 Şubat 2025 15:14
Vasat Bu arada şu kısım dikkatimden kaçmış, değinmeden geçmişim:

Eğer bu kelime "kesmek" anlamında ise, "boyunlarını kesti" olarak kullanımı yeterli olurdu. Ancak ayette Allah-u Teala hem "boyunlarını" hem de "bacaklarını" ayrı ayrı zikretmiş. Kesmek için boynu tamam, peki neden bir de bacaklarını?

Bu açıdan bakınca da "kesti" anlamı uygun düşmüyor. Nitekim biliriz ki biz insanlar atları, bilhassa da kasları ile gurur duyduğumuz atları severken: boyunlarını ve bacaklarını okşarız. İşte bu durum yine ayetteki meshetme kelimesi ile tam uyumlu.

Kelime kelime meal sitelerinin birinden ilgili kelimeler:

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
09 Şubat 2025 14:02
Vasat
Alıntı:
FECR Üyemizden Alıntı Mesajı göster
Yazı bana ait değil.* Ama Murat Padak Hoca Kuran arastırmaları konusunda epey çalışmaları mevcuttur.
Sad süresi 32.ve 34. ayetin meali ve tefsirlerde iki türlü anlatım/ yorum var. 1. si sizin dedigiz gibi : "Boyunlarını ve bacaklarını sıvazladı " 2.si de :" Boyunlarını ve bacaklarını kesti" şeklindedir.
Ben de merak ettim Arapça sözlüklerde nasıl kullanılmış ona baktım.* Gördüm ki Meani sözlükte Murat Hocanın dediği gibi kullanılmış.*
مسح عنقه* = قطعه
"onun boynunu kesti"
Ayrıca bu görüşü destekleyen bazı hadis rivayetleri de vardır.
Seleften yani Sahabe ve Tabiinden ve müfessirlerin beyanına göre; Süleyman a.s. atlarla meşgul iken namazın vakti geçmiş. Kasten değil unutarak geçmişti.* Nakledildiğine göre; Süleyman a.s. namazdan kendini alıkoyduğu için bu atları kesmiş ve etlerini pay ederek fakirlere dağıtmıştır.
Meal ve tefsirler Kuran'ın bir yorumudur. Yorumlar mutlakiyet ifade etmez ama ufuk açıcıdır. Ne tümden red ne de tümden kabul gerektirmez. Kuranın muhkem ayetlerine ya da Kuran ve Sünnete aykırı olmadıkça anlam zenginliği olarak kabul edilebilir.
Meani sözlük bildiğim kadarıyla Kur'an-ı Kerim'e özel tefsir için başvurulan bir sözlük türü. Arapçanın kendisinde de, yani dil geleneğinde bu ifade bu şekilde kullanılıyor mu? Eğer kullanılıyorsa, bu ihtimal değerlendirilebilir.

İlgili rivayet ve hadislerin ise sahih olup olmaması önemli. Eğer sahihse zaten boynumuz kıldan ince kalır.

Bu arada atlar kesilerek fakirlere dağıtıldıysa, bu durumu biraz daha kabul edilebilir kılıyor. Ancak savaşçı bir peygamberin bunu yapmak istemiş olması hala pek akla yatkın değil. Bir de atın kesip yenilmek için genel olarak tercih edilen bir şey olmadığı gerçeği var.

Ama şunu diyebilirim: bu açıklamanız ardınca "kesilip yenilmesi" fikri, "kesti" deyip bırakanlardan daha vicdani ve bu açıdan bakınca sorun çok da sorun gibi görünmüyor. Bununla birlikte İslam'ın genel tutumu ve ayetin gidişine bakınca, ilgili sahih rivayet/hadis de olmadığı sürece bu fikir hâlâ uygun değil. Nitekim savaş atları beslemek ayetlerde sıkı sıkı öğütlenen/övülen bir şey. Ayrıca unutarak bile olsa, bir namaz kaçıracak kadar dünyalığa dalmak bir peygambere hâlâ uygun düşmüyor.

Kısaca durum gayet zanni ve söz konusu zan olduğunda bilinen tek caiz zan türü: hüsnü zan. Hüsnü zan ederek, aksini düşündürecek sahih bir delil olmadığı sürece, ayetin genel anlatımına sadık kalmak en doğru olandır. "Süleyman aleyhisselam namazı unutacak kadar dünyalığa dalmamıştır, ve atlar da cihad atı olarak beslenmeye devam etmiştir." Bu şekilde
09 Şubat 2025 13:33
FECR Yazı bana ait değil. Ama Murat Padak Hoca Kuran arastırmaları konusunda epey çalışmaları mevcuttur.
Sad süresi 32.ve 34. ayetin meali ve tefsirlerde iki türlü anlatım/ yorum var. 1. si sizin dedigiz gibi : "Boyunlarını ve bacaklarını sıvazladı " 2.si de :" Boyunlarını ve bacaklarını kesti" şeklindedir.
Ben de merak ettim Arapça sözlüklerde nasıl kullanılmış ona baktım. Gördüm ki Meani sözlükte Murat Hocanın dediği gibi kullanılmış.
مسح عنقه = قطعه
"onun boynunu kesti"
Ayrıca bu görüşü destekleyen bazı hadis rivayetleri de vardır.
Seleften yani Sahabe ve Tabiinden ve müfessirlerin beyanına göre; Süleyman a.s. atlarla meşgul iken namazın vakti geçmiş. Kasten değil unutarak geçmişti. Nakledildiğine göre; Süleyman a.s. namazdan kendini alıkoyduğu için bu atları kesmiş ve etlerini pay ederek fakirlere dağıtmıştır.
Meal ve tefsirler Kuran'ın bir yorumudur. Yorumlar mutlakiyet ifade etmez ama ufuk açıcıdır. Ne tümden red ne de tümden kabul gerektirmez. Kuranın muhkem ayetlerine ya da Kuran ve Sünnete aykırı olmadıkça anlam zenginliği olarak kabul edilebilir.
09 Şubat 2025 13:30
Vasat
Alıntı:
Kara Kartal Üyemizden Alıntı Mesajı göster
Allah razı olsun sizlerden ben farkedemedim sizlerin yorumları okuyunca aklıma şu geldi Süleyman a.s karıncayı dahi incitmemiş öyle bir ayet vardı sanırım sizler düzeltin. Güçlü ordusuyla tozu dumana katıp giderken karıncayı ve kavmini görmezden gelmezken atlarının bacaklarını kesmesi gerçekten tuhaf bi yorumlama.
Allah razı olsun
Amin ecmain Kara Kartal kardeşim, aynen bu meali ilk gördüğümde bana da tuhaf gelmişti ve araştırınca bu bilgilere ulaştım. Mevcut genel bilgilerimiz, fıtratımızla birlikte birleşince, bir iç huzursuzluk vererek bizi uyarıyor aslında. Ve bunun hep ardından gitmek gerek; bu şekilde doğruyu yanlıştan ayırmak giderek daha da kolay oluyor elhamdülillah
09 Şubat 2025 13:18
Vasat
Alıntı:
Mihrinaz Üyemizden Alıntı Mesajı göster
(32-33) Onlarla ilgilenip "Ben Rabbimi hatırlattıkları için güzel şeyleri severim." dedi ve onlar gözden kayboluncaya dek onları seyredip durdu. Sonra: "Onları tekrar bana getirin!" deyip bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı.


Onları bana geri getirin." Ardından bacaklarını ve boyunlarını sevgiyle okşamaya başladı.

Mesh: Silmek, sürmek, çekmek, mesh etmek, okşamak, dokunmak, temizlemek, yağlamak, ölçmek, ölçüp biçmek, araştırmak.
Geçtiği ayetlerin hiç birinde "kesti" anlamı yok.

Fecr hocam, çok dikkatli ve özenlidir ayetler, çeviriler hususunda. Farketmedi veya bizim farketmemizi, dile getirmemizi istedi muhtemeln.))

Allah razı olsun Vasat düzeltmiş olduk.

Konunun içeriğini sakın ola "Bizi Allah'tan alıkoyan şeyleri sevip okşama, derin bağlar kuralım olarak anlamasınlar."))

Süleyman peygamberin davranışından ve ayetten; " herşeyi yerli yerine koyma, sevdiğimiz dünyaliklari kesip atmak yerine kalbine bağlamamayı" öğreniyoruz. Allahu alem.
Amin ecmain Mihrinaz Kardeşim, verdiğiniz detay bilgilerle birlikte konu çok daha açık oldu elhamdülillah

Bu arada aynen, değer verdiğimiz caiz şeyleri hayatımızdan kesip atmak değil; onları kalbe bağlamamak ve Allah yolunda kullanmak İslam'ın temel prensibi. Bu ayeti ben olduğu haliyle ilk okuduğumdan beri, atların başına önceki hallerinden farklı herhangi bir şey geldiğini şahsen hiç düşünmedim. Süleyman (aleyhisselam), atlar hakkındaki niyetini tazelemek ve gönülden "maşaAllah, barekAllah; elhamdülillah; subhanAllah; Allahu ekber" demek için de o atları getirtmiş olabilir. Bir peygamberin şanına yakışan böyle bir ihtimal varken, bunu görmezden gelip ayette bulunmayan bir kelimeyi ekleyerek, üstelik "kesti" gibi net bir hükümle konuyu bağlamak... Cidden insanlar ne yapıyor, bazen bilemiyorum yani.

Bu arada, atlar yüzünden namazı kaçırdığı söyleniyor ama buna dair bir delil de yok, bu da ancak bir yorum. Ne ayetlerde ne de hadislerde net bir delil olmaksızın böyle çıkarımlar yapmak ise malum, caiz değil. Bu, itikadi bir konuda olsa kişiyi hak yol çizgisinden çıkarır. Bir peygamber hakkında böyle konuşmak ise onun kul hakkına girmeye sebep olur, Allah muhafaza.

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

"Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur."

(İsra, 17:36)

Alemlerin Rabbine hamd olsun, bu vesile ile bu konu şu an daha da verimli olmuş oldu. Ki bu şekilde konuyu okuyanlar için ilk yazının verdiği mesaj daha doğru anlaşılır olmuştur ve buna göre bir yandan verilen öğütler üzerinde düşünüp günlük hayat daha dikkatli düzenlenirken, bir yandan da meallerde hata olabileceği gerçeğini de uygulamalı görmüş olduk. Hepimizin bu tür konularda her daim dikkatli olması duası ile
09 Şubat 2025 12:51
Kara Kartal Allah razı olsun sizlerden ben farkedemedim sizlerin yorumları okuyunca aklıma şu geldi Süleyman a.s karıncayı dahi incitmemiş öyle bir ayet vardı sanırım sizler düzeltin. Güçlü ordusuyla tozu dumana katıp giderken karıncayı ve kavmini görmezden gelmezken atlarının bacaklarını kesmesi gerçekten tuhaf bi yorumlama.
Allah razı olsun
09 Şubat 2025 11:15
Mihrinaz (32-33) Onlarla ilgilenip "Ben Rabbimi hatırlattıkları için güzel şeyleri severim." dedi ve onlar gözden kayboluncaya dek onları seyredip durdu. Sonra: "Onları tekrar bana getirin!" deyip bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı.


Onları bana geri getirin." Ardından bacaklarını ve boyunlarını sevgiyle okşamaya başladı.

Mesh: Silmek, sürmek, çekmek, mesh etmek, okşamak, dokunmak, temizlemek, yağlamak, ölçmek, ölçüp biçmek, araştırmak.
Geçtiği ayetlerin hiç birinde "kesti" anlamı yok.

Fecr hocam, çok dikkatli ve özenlidir ayetler, çeviriler hususunda. Farketmedi veya bizim farketmemizi, dile getirmemizi istedi muhtemeln.))

Allah razı olsun Vasat düzeltmiş olduk.

Konunun içeriğini sakın ola "Bizi Allah'tan alıkoyan şeyleri sevip okşama, derin bağlar kuralım olarak anlamasınlar."))

Süleyman peygamberin davranışından ve ayetten; " herşeyi yerli yerine koyma, sevdiğimiz dünyaliklari kesip atmak yerine kalbine bağlamamayı" öğreniyoruz. Allahu alem.
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın.

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.