04 Kasım 2010 21:29 | ||
Vuslat Zamanı | Kendisini Kaliteli Bir Alim Biliriz.Olumsuz değerlendirmeler şık olmamış ... | |
05 Nisan 2010 10:45 | ||
Yitiksevda | RE: İbn-i Teymiyye’yi Kim, Nasıl Eleştirmeli? İmam İbn Teymiye rahmetullahi aleyh hakkın keskin kılıcı ve tasavvufun şirk olan yönlerine karşı kendi asrında allahın islamını savunarak mücadele eden bir mücahid ve moğol hunharlarına karşı bire bir mücadele bulunan biri ve kendi asrındaki sufizmin moğollar ile olan irtibatlarına karşı durmuş bir alim iken ne yazıkki onu karalamaya çalışanlar putçular olmuştur çünkü onların putlaştırdıklarına meydan okuduğu için Allahın rahmeti ve bereketi üzerine olsun..... | |
05 Nisan 2010 00:24 | ||
esracık | İbn-i Teymiyye’yi Kim, Nasıl Eleştirmeli? Dünyanın her yerinde böyledir: istenmeyen, kendi menfaatlerine zarar veren her marka ve isim , kendi beldesindeki ya da kendi cemaatlerindeki insanlarla tanıştırılmamaya özen gösterilir… Bu isimler sakıncalılar listesine alınırlar. Bu sakıncalı isimler listesi her cemaatte mevcuttur… Bu isimler özenle saklanır. Ne zamanki o sakıncalı isimler- ya da kitapları- yavaş yavaş piyasada duyulur, hemen ‘b Planı’nı devreye sokarak karalama kampanyası düzenlerler… Cemaat fertlerinden biri kalkıp; Hocam Allah aşkına bu isimler ne yaptı da kara listeye girdi? Bunlar ne yazdı da kara listeye girdi demezler… Liderlerinin beğenmemesi yeterli bir sebeptir… O sakıncalı isimlerin kitaplarına öcü gözüyle bakarlar artık… Ama tam öcü gözüyle bakılabilmesi için; ‘Ehlisünnet düşmanı ve mezhepsiz’ gibi iftiralar atarlar… Bunu duyan her kitap okumaz vatandaş; demek öyle ha! Der ve bir din düşmanı görmüş gibi hiddetlenir… Oysaki ne hocası okumuştur kitaplarını ne de kendisi araştırmıştır… Tamamen duygusal… Bu insanlar İslam âleminde en çok okunan ve faydalanılan isimleri bir çırpıda karalamak, isimlerine ve ilimlerine gölge düşürmek için kitapçık basıp gazeteleriyle ücretsiz bir şekilde dağıtırlar. O güzel insanları mezhepsizler başlığı altında okuyan bu vatandaşlar ilim deryasından mahrum kalırlar… Bu isimler ağızlarıyla kuş bile tutsalar bir türlü kendilerini savunamazlar… Çamur atılmış izleri öylece kalmıştır… Ençok da: Seyyid Kutup Üstad Mevdudi İbn-i Teymiyye ve Abdulvahhab gibi İslam âlimleri nasibini almıştır… Bu dörtlü içinde en talihsizi Adbulvahhab ve İbn-i Teymiyye’dir… Gerçi Allah’a hamdolsun bunca karalamalara rağmen ülkemizde iyi de okunuyorlar. Şimdi… Bu karalamaya kurban gitmiş şeyh-ül- İslam İbn-i Teymiyye’nin sadece kitaplarını ve talebelerini yazıp, başlığa attığım soruya cevap vereceğim inşallah. İbn-i Teymiyye’nin eserleri: Ashab-ı kiram Dua ve tevhid Sıratı mustakim. Dua ve zikirler İctihad risalesi İhlas ve Tevhid İman Kalp amelleri Kıyas Kulluk Risalesi Kulun Allah’a yakınlaşması Müslüman’ın Kâfirlerle ilişkileri Müşkil ayetlerin tefsiri Takva risalesi Tevhid risalesi Tefsir usulü El- Feteva… 37 cilt… 9 cildi Türkçeye çevrilmiştir. *Yukarıdakilerin tamamı Türkçeye çevrilmiştir. Çoğu Türkçeye çevrilmemiş yüzlerce eser bırakan bir İslam âlimi… Şimdi de talebelerine bakalım kimler var: İbn-İ Teymiyye’nin talebeleri: İbn-i Kayyım el Cevziyye (Yüzlerce eserinden en fazla 25 tanesi Türkçeye çevrilmiş.) İbn-İ Kesir… İslam âleminde en çok okunan tefsirlerden birinin sahibi. Ve İslam tarihinin sahibi… Türkçesi mevcuttur. İmam Zehebi… İslam tarihi kitabının sahibi… Türkçesi mevcut. Bu sıraladığım üç âlim Türkiyeli Müslümanların en çok tanıdığı isim olduğu için öğrencileri listesine sadece üçünü aldım… Şimdi... Kılıcıyla Moğollara karşı savaşan, yüzlerce talebe yetiştiren bu İslam âlimi hapishanede vefat etmiştir… Ve hala İslam âleminde en çok itibar gören âlimlerin belkide başında geliyor demiş olsam yanılmam… ,,, İbn-i Teymiyye Peygamber değildir… İbn-i Teymiyye Melek değildir… İbn-i Teymiyye bir insandır ve hata yapar… Peki; İbn-i Teymiyye kimlerin göreceği hataları yapar? Düşünün siz ve cemaatinizin tamamı bir cerrahın ameliyatını izliyorsunuz… Ameliyatı yapan profesör size dönüp; Bakalım kim benim hatamı bulacak?’ diye soruyor… İlgi alanınıza girmeyen bir konunun cahili olduğunuz için doktorun hatasını görmeniz mümkün değil… Bu, doktorun hatasız olduğunu göstermez… Bu misalden hareketle diyorum ki; Kim, İbn-İ Teymiyye’yi eleştirmek istiyor ve bu eleştirinin de kabul görmesini istiyorsa aşağıdaki 5 maddeye şöyle bir göz atması lazım: İlmiyle tüm İslam âleminde tanınmış olmalı İslam alimleri kendisinden övgüyle bahsetmeli En az ibn-i Teymiyye kadar eserleri olmalı En az ibn-i Teymiyye kadar talebeleri olmalı. Ve bu talebeler İslam âlemine mal olmalı İbn-i Teymiyye’yi eleştiren dünyaca meşhur İslam âlimlerinden görüşler getirmeli… Ağır maddeler getirdiğimin farkındayım… Ama dediğim gibi karşımızda umduğumuzun ötesinde büyük bir âlim var… Normalde ağzı olan herkes eleştiri yapabilir… Ama önemli olan eleştirinin kabul görmesi… Ey İbn-i Teymiyye’nin ilminden mahrum olan kardeşlerim; Kitapçılara gidin ve bu alimimizin kitaplarını alıp okuyun. Ya da bu kitapları hocalarınıza gösterin hangi sayfada sorunlar varsa Allah için yayınevlerini uyarın… Kimi hangi gerekçelerle red ettiğinizi bari bilin… | |
29 Aralık 2008 00:06 | ||
hattaboğlu | Cvp: İbni Teymiyye'den Vehhabi ve Selefileri Rezil eden Nakiller! ibni teymiyye nin hz ali kv hakkında düşüncelerini biliyormusunuz ? ibni teymiyye nin cehennem hakkındaki düşüncelerini biliyormusunuz ? ibni teymiyye nin talak hakkındaki düşüncelerini biliyoırmusunuz ? ibni teymiyye nin kabir ziyareti hakkındaki düşüncelerini biliyormusunuz ? ibni teymiyye nin ibni arabiye kafir dediğini biliyormuydunuz ? ibni teymiyye nin konevi ye kafir dediğini biliyormuydunuz ? --- öğrenin gelin. çakma EHLİ SÜNNETÇİLER ! | |
29 Aralık 2008 00:04 | ||
Emekdar Üye | Cvp: İbni Teymiyye'den Vehhabi ve Selefileri Rezil eden Nakiller! Fatih abi o zaman kaynak belirt hangi eserinde mahlukata mahsus özellikleri tasvif etmiştir? | |
29 Aralık 2008 00:00 | ||
hattaboğlu | Cvp: İbni Teymiyye'den Vehhabi ve Selefileri Rezil eden Nakiller! o sözlerin sahibi nin ibni teymiyye olduğu SÖYLENİR .. --- KİMİ VEYA NEYİ SAVUNDUĞUNUZU Bİ BELLEYİN EVVELA. HEM EHLİ SÜNNETİM DEYİP HEMDE BANA TEYMİYYE Yİ SAVUNANA ZAVALLI DERİM.. inin dolmuştan yarı yolda kalmayın. | |
28 Aralık 2008 23:57 | ||
Emekdar Üye | Cvp: İbni Teymiyye'den Vehhabi ve Selefileri Rezil eden Nakiller! Alıntı:
"er-Risâletu't-Tedmuriyye" adlı eserinden kısa bir alıntı "Yaradanı Yaratılmışa Benzetmek: Bu ise yaratılmışa ait olan bazı özellikleri Allah’ın zâtına ve sıfatlarına vermektir “Allah’ın iki eli yaratıkların elleri gibidir”, “Allah’ın arşına istiva etmesi yaratıkların tahtlarına oturup kurulmaları gibidir” ve benzeri sözler gibi Bu çeşit sözler söylemekle bilinen ilk kişinin, Râfızî olan Hişâm b el-Hakem olduğu söylenir ... Hakikati yalnızca Allah c.c bilir.... | |
28 Aralık 2008 23:56 | ||
hattaboğlu | Cvp: İbni Teymiyye'den Vehhabi ve Selefileri Rezil eden Nakiller! osmanlı nın bu dine yaptığı hizmeti görmemek için kör olmak değil kalblerin mühürlü olması gerek ! --- sn abdulmelik filistin edebiyatı yapmıyoruz diyemi bu çıkış ? | |
28 Aralık 2008 23:46 | ||
hattaboğlu | Cvp: İbni Teymiyye'den Vehhabi ve Selefileri Rezil eden Nakiller! 1-kendi kardeşine kafir demekle kıymak arasındaki farkı bana söylermisin değerli adminim ! tekfir etmekten büyük cinayet varsa eyvallah.(üstelik o meselelerin içini dışını gayet iyi bildiğinden eminim) 2-içki içen padişah kimdi misal ? 600 sene islama sancaktarlık yapmış bir devlette bazı dönemlerde iyi yönetilmeyebilir çokmu gördün ? içkiyi yasaklayan padişah duyduk içenide sen söyle (yalancı tarihten olmasın ) 3-sen hacca gittinmi ? hacca gitmemenin sebebinide gayet net biliyorsun! 4-ırkçılıkla itham edilmeyecek tek devlet ali osmanlıdır.yüzlerce ırk bir arada yaşamış hemde huzur ve refah içinde. 5-osmanlıyı yıkan iç düşmanlardı KARDEŞ OLAN DÜŞMANLAR ! 6-terkettikleri hac mı ? üç beş padişahın yapmış olduğu hatalar koca bir imparatorluğa nasıl maledilebilir ? -- kafası kumda olan delirmişçesine müslüman olduğunu haykıran birisine KAFİR VE MÜŞRİK DİYEN BEDBAHTLARDIR. ibni teymiyye gibi okuyup müslüman birine kafir diyeceğime okumam dinim bende kalır ! -- ibni teymiyye neden hapse atıldı ? allah ın eli kolu varmı bizim gibi ? subhan ne demektir ? muhalefetün lil havadis ne demektir hoca efendi ? sen teymiyye nin birde bunlarını oku -- ayrıca iyi dokunmuşuz kutsalınıza belli.. ama dokunmaya devam ederiz merak etmeyin. | |
28 Aralık 2008 23:45 | ||
Emekdar Üye | Cvp: İbni Teymiyye'den Vehhabi ve Selefileri Rezil eden Nakiller! 34.Hafız zehebi : (ö. 748/1347- 1348) demiş ki : "Arap dili hakkındaki bilgisi gerçekten çok kuvvetliydi." 35.İbn teymiyye Makdîsî'nin "Umdetu'l-Ahkâm" adlı eserini şerhetmiştir. Mahmud Şukri Alûsî bu eser hakkında demiş ki : "Bu şerhte hiçbir gözün görmediği hiçbir kulağın işitmediği güzellikte bilgiler var" 36.Ebu zehra demiş ki :, (hak bildiğini), büyük kalabalıkların önünde haykırdı. Görüşlerini açıklarken halk ile seçkin zümre arasını ayırmıyordu. Alimlere söylediğini halka da söylüyordu. Çünkü bunun din olduğuna inanıyordu. Emri bi'i-Maruf nehy-i ani'l-Münker (iyiliği tavsiye kötülüklerden sakındırma) görevi ister halk¬tan olsun ister tahsilli kişilerden olsun, itikadında sapıklık bulunan herke¬sin irşad edilmesini gerektiriyordu. Hatta halkın doğru yola ulaştırılması daha gerekli idi. Alim kimseler onların irşadından meşguldü. Alim, irşada ve yolu aydınlatmaya kadir olduğu halde halk yoldan saparsa onların ve¬ballerinden bir kısmı da o alime yüklenirdi. Bu konuda İbn-i Teymiyye Hz. Ali (R.A)'nin «Alimler niçin öğretmediniz diye sorguya çekilmedikçe, ca¬hiller niye öğrenmediniz diye şorgul emrazlar.» sözü gibi düşünüyor ve amel ediyordu. 37.Bir öğrencisi demiş ki : “İbni Teymiyye, hakkı kimde bulursa bulsun, ona sımsıkı sarılır ve benimserdi. Allah üzerine yemin ederim ki, Allah’ın Resulune, onun sünnetine yapışarak, sarılarak hürmet etme yolunda, ondan daha ileri durumda olan bir insana rastlamadım hayatımda. Herhangi bir mesele hakkında bir hadis söylediğinde, o hadisi neshedecek bir hadis de yoksa ve o da bunu bilirse, hemen o hadise göre amel ederdi. Hüküm ve fetvasını elbette o hadise uygun bir biçimde verirdi. Allah Resulundan başka kim olursa olsun, o kişi ne kadar büyük tanınırsa tanınsın, onun için sözleri ve fiilleri asla örnek olmazdı. Kabul etmezdi doğrudan doğruya kimsenin sözlerini. Allah Resulunden başka bir beşerin sözlerine, sultan zorlaması ve başka zorlamlar da olsa asla iltifat etmezdi. Sünneti bırakıp da, bir insanın sözlerine sarılmamıştı hayatının hiç bir döneminde 38.Hafız zehebi demiş ki :, “Onu öyle kötülüklerle başbaşa bırakmışlardır ki ondan başka kimse bu kötülüklerden yakasını sıyıramazdı. Fakat, şanı yüce Allah, onu her seferinde kötü maksatlıların şerrinden korumuş, muhafaza etmiştir. Çünkü, o bütün hayatı boyu Tevhid inancına şerik koşmamış, her tehlikede ve eziyette sadece ve sadece Allah’dan meded ummuş, kurtuluşu O’ndan beklemiştir. O her işinde bütün mevcudiyetiyle Allah’a sığınır, kalbinin var gücüyle sadece Allah’a tevekül ederdi. Onun için de, hiçbir zaman moral kırıklığına uğradığı görülmemişti. 39.İbn teymiyenin ağır eleştirilerine maruz kalan Moğol sultanı gazan demiş ki : “Ben, bunun gibi cesaretli ve sözleri beni etkileyen birine daha rast gelmedim. Şimdiye kadar, kimseden böyle sözler işitip de, sözleri söyleyeni başını omuzu üzerinde bıraktığım da pek olmamıştır. Hele hiç kimsenin isteğini yerine getirmeyi aklımdan bile geçirmemiştim!” 40.El Vâfi bi'l Vefeyât" da Şeyh Şemseddin demiş ki : "Bir meseleye delalet eden âyetlerden neler murad olunduğunu ondan hemen çıkarıp O'nun gibi süratle ortaya koyan olmadığı gibi, hadisleri metinleriyle birlikte bilip, sahih, müsned veya sünenlerden birine ait olduğunu da bilen yoktur. Sanki bunlar gözünün önünde duruyormuş veya dilinin bir kenarında bekliyormuş gibi, hemen gayet tatlı ifade ve ibarelerle, ortaya kor, hem de muhaliflerini sustururcasına..." 41.İmam Hafız Ebû Abdullah Zehebi demiş ki : "Bazı son dönem alimleri, kendisini "Hibru'l Kur'ân" diye lakablandırmıştır. Tefsir hususunda onun durumu meydandadır. Bir soru sorulması halinde hemen delilleri ikame edip Kur'ân'dan ayetlerle cevap verir. Hem de hayret uyandıran bir güçlülükle cevap verir. Tefsir'deki fazla bilgisinden dolayıdır ki, bir çok müfessirlerin hatalarını ve yanılgılarını ortaya koymuştur..." 42.ibn teymiyyeyi hapsettiren türlü ezaları ve hakaretleri ibn teymiyeye reva gören..ve daha sonra işler tersine dönünce idam edilmekle karşı karşıya gelen ama ibn teymiyenin sultana yaptığı rica sonucunda hayatı bağışlanan maliki kadısı ibn mahluf demiş ki : İbn teymiyye gibisini görmedik,biz onu mahvetmek için elimizden geleni yaptık ama buna güç yetiremedik,o ise bizi mahvetmeye güç yetirdiği halde bizi affetti 43.Hayreddin karaman demiş ki: Sekizinci karn-ı hicrîde cereyan eden bu İbn Teymiyye bahsi ve cidâlinin muhâcimleri başında, o devrin ricâlinden Hâfız Sübkî (756) ile oğlu Tâcüddin Sübkî (776), İzzüddîn Muhammed İbn Cemâa (766), müfessir Ebu Hayyân (745) görülür. Müdâfiler ise bunlardan mâada ehl-i ilimdir.(ibn teymiyyeyi müdafa edenler itham edenlerden daha alimdir) Bu saffın başında da İbn Kayyim (751), Zehebî (748), İbn Kesîr (774), Muhammed b. Kudâme (774) ile Ahmed b. Kudâme (771), Muhammed b. Müflih (763), gibi Şeyhin güzîde tilmizleri ve o devrin hâfız-ı hadîsleri bulunmaktadır. Bunları da İbn Hacer Askalânî (852), Bedrüddin Aynî (855), Süyûtî (911) gibi huffâz-ı ahâdîs tâkip etmişlerdir. Daha sonra İbrahim Şihâbüddîn Şehrizûrî (1101), Aliyyülkarî (1014), Âlûsî (1170), Şah Veliyyullah Dehlevî (1176), Şevkânî (1250), Sıddîk Hasen Hân (tevellüdü 1148) gibi muhaddisler zinciri takip etmiştir. 44.Muhammed ebu Zehra demiş ki : Gerçekten büyük bir şahsiyyetti. Çağdaşlarından hiçbirinde toplanmayan vasıflar onda bir araya gelmişti. Zeki ve zarifti. Deha sahibi, güçlü bir müellifdi. O beliğ bir hatipti. Kuv¬vetli bir araştırmacı idî. Eskilerin söylediklerini görmüş, geçmişden haber¬dar bir alimdi. İbn-i Teymiyye'ye kadar eskilerin sözlerini zaman olgun-laştırmiş, tecrübeler tehzib etmiş denemeler onları yarı duru hale getir¬mişti. İbn-i Teymiyyenin basireti, eskilerin sözlerinin özüne nüfuz etmiş, onların derinliklerine dalmış inceliklerini öğrenmişti. Rivayetleri araştır¬mış, farklı görüşleri birbiri ile mukayese etmiş, zamana uygulamıştı. Bü¬tün bunlarla beraber o, küllî kaideleri idrak ile cüzziyyata rapt etmeyi, çeşitli dağınık meseleleri toplayıp onları tek bir asra sığdırmayı da başar¬mıştı. 45. İbn Nasıruddin (v. 842/1438) : İbn Teymiye'den övgü dolu cümlelerle bahseden 87 âlimin ifadesini nakletmiş, bunlar onun Şeyhu'l-İslâm olduğunu göstermiştir 46. Muhammed Halil Her'as, Bâisi'n-Nahzeti'l-İslâmiyye İbn Teymiye es-Selefî (Beyrut, 1984) isimli eserinde İbn Teymiye'yi İslâmî uyanış hareketinin öncüsü olarak takdim etmektedir. 47.Sa'd Sâdık Muhammedi Şeyhu'l-İslâm ,İbn Teymiye İmamu's-Seyf ve'l-Kalem (Riyad, 1980) . Bu eser İbn Teymiye'yi büyük bir kılıç ve kalem kahramanı ve hakikî bir İslâm mücahidi olarak tanıtmakta ve onun çeşitli yönlerini incelemektedir. 48.suleyman Uludağ demiş ki : İbn Teymiye'nin «Bu İslâmda yoktur», dediği şey gerçekten İslâmda yoktur. Zira o söylediği şeyi bilerek söylemektedir. İslâm öncesi var olan çeşitli dinî ve felsefî akîde ve fikirlerin İslâm içtimaî hayatına nasıl yansıdığını en doğru olarak teşhis eden İbn Teymiye'dir. 49.suleyman Uludağ demiş ki : İbn Teymiye, onu seven ve takdir eden Zehebî, İbn Hacer Askalânî, Aynî ve İbn Alûsî gibi âlimlerin de ifade ettikleri gibi hatası ve sevabı olan bir müctehiddir. Şüphesiz ki bir insan olarak yanıldığı hususlar vardı ve o hiç bir zaman yanılmaz ve masum değildi. Esasen kendisinin de böyle bir iddiası yoktu. Ama bir müctehid hatâ bile etse sevab kazanır. Yeter'ki içtihada ehil olsun ve iyi niyetle hareket etsin. 50.hayreddin karaman demiş ki : İbn Teymiyye'nin birbirinden müstesnâ bir güzelliği bulunan bu eserleri içinde en şâheseri Minhâcü's-sünne'sidir. Müşârünileyh bu eserini, Şeyhü'r-revâfız İbn Mutahher'in Minhâcü'l-kerâme'sine karşı yazmıştı. İmameti isbat maksadile yazılan ve Şîa arasında yüsek bir kıymeti hâiz bulunan bu eserde tarîk-i hakdan nasıl udûl edildiğini İbn Teymiyye Minhâcü's-sünne'sinde birer birer göstererek Minhâcü'l-kerâme'nin altını üstüne getirmiş ve Şîa âlemini hayret içinde bırakmıştır. Bu mevzuda bu derece muvaffakıyyetli bir eser, ne ondan evvel yazılmıştır, ne de sonra yazılmak müyesser olmuştur ve yazılamaz da. Bu eseri ile İbn-i Teymiyye, Ehl-i sünnet âleminde Şeyhü'l-islâm unvân-ı fâhirine bihakkin kesbi-istihkak etmiş bulunuyordu.. (Bu nakiller ebu zehranın kitabından,Halil herrasın yazılarından ve m.sait şimşeğin yazdığı kısa biyografiden alınmıştır.) | |
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın. |
![]() |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|