19 Aralık 2010 16:40 | ||
kawakeb31 |
bu kadar uzun tartismaya ne gerek var ki haluk sen istedigin yone donup de kil, sorun yok, senin dediklerine inanmayan bizler de kabeye donup kiliyoruz, bunda da sorun yok. mahserde yanlis bizdeyse cezasini cekeriz, sendeyse de sen cekersin. bu kadar basit yani. hii ayrica: nereye donulurse donulsunun icine heryeri katmissin da o yonlarin icine bir kabeyi koymamissin yazinda. kabe de donulen herhangi ybir yonden biri degilmi | |
05 Ağustos 2010 18:59 | ||
EbdA |
İmam Şafii Sadece Kuran diyenlere karşı münazara da "sadece hadis üzere konuşun der çünkü hadis olmazsa kuran ayetleri istenildiği gibi yorumlanabilir" ifadesini kullanır Kuran ayetlerinin hadis ve sünnet olmadan istenildiği gibi yorumlanabilceğini görmek için haniflerin kaç çeşit namaz kıldıklarına bakmamız yeter. Hadis ve sünnete bakmazksızın "Gitarla çalgılı bir şekilde "Allah allah" demekle namaz olur mu" sorusuna nasıl cevap verilir merak ediyorum sonuçta Kuran'da güya namaz denilen şey sadece dua veya zikirden ibaretmiş ![]() | |
05 Ağustos 2010 18:16 | ||
Abdulhamit 1 | Alıntı:
Şimdi biz ileri teknolinin ulaştığı en üst nokta ile bir dünya dışında bir gezegene gittiğimizde ve namaza yöneldiğimizde yönümüz hangi yön olacak ? Bildiğim kadarı ile nasıl ki, yeryüzünün bir kabesi varsa gökyüzünün de bir kabesi var ve melekler o yöne doğru yönelir ? | |
05 Ağustos 2010 18:10 | ||
Abdulhamit 1 | Bu konu dikkatimi çekmişti ki, kabenin içine girenler yani kabenin 4 duvarı arasına girenler yönlerini ne tarafa çevirir diye merakla düşündüğümde meğerse hangi yön önemli değil. Kabenin içinde istedikleri yön ve yönde kılmaktadırlar namazlarını | |
05 Ağustos 2010 17:51 | ||
Medine-web |
Tarih Boyunca semavi dinleri,çağdaşlık adına,menfaat adına, dejenere için her imkan kulanılmıştır.Bu planlar Tevrat,Zebur ve İncil için uygulanmış ve maalesef başarıya ulaşılmıştır. Şimdilerde,Bilinçli Yada Bilinçsiz bir şekilde Kurana girişilmektedir. Bilinçli olanlar Musteşrik dediğimiz,Müslüman gibi görünüp,kaleyı içten yıkmaya çalışanlar.. Bilinçsiz olanlar ise,bu rüzgara Allah rızası için kapılanlardır. Kuranın Sahibi tarafından Koruma altına alındığı,vahyin aslı sigortalandığı gerçeğini bilenler,tevrat incile yaptıklarını yapamıyacaklarının bilincinde.. Kuranı yok edemiyeceklerine göre,müslümanların kurana bakışını,berak yaklaşımını,çeşitli hile ve desislerle bulandırmaya çalışmaktadırlar.. "Ey Müslümanlar şeytan sizi Allahın rahmetiyle aldatmasın " ilahi ikazın bir benzeriyle karşı karşıyayız."ey müslümanlar bu guruh sizi kuranla aldatmasın diyoruz.." Kurandan cımbızla çektikleri ayetleri,sıfır arapça ile,meallerden faydalanarak,her tarafa lastikleştirerek,sıyak sıbakına bakılmaksızın,sebebi nuzulunu köşeye atarak,İlk ve Tartışılmaz kuran Mufessiri Hz Muhammed sav'i görmezden gelerek,Başta ashabı kiram ve 1400 yıllık islam alimlerini rafa kaldırarak,biz anlarız,biz biliriz hezeyanlarıyla,Kurana değil(hadleri değildir) ama müslümanların berrak imanlarına,teslimiyetlerine büyük darbe indirmekteler.. Tarihte mezhepler,meşrepler,siyasi olsun fıkhi olsun,farklı düşünmeleri asla temelde değil,furuuda idi.iman ve islam esaslarında bir tartışma konusu olmamıştır.Hz Resulullahın Sünnetini tartışmaya açan olmamıştır. onlarda abdestin şartı 4 mü 5 mi...? rüyetullah nasıl olacak? miracın şekli fiziki mi ruhani mi ? vs gibi teferuatta görüş ayrılıklarıyla,islamın temeliyle barışık düşünmüşlerdir... ama günümüzde bazı guruhlarda bu çok farklıdır ; 1-Sünnet ve hadisi şeriflere inanırız ama ,içlerinde mevzu,uydurma olasılığı ile müslümanları tüm hadislerden soğutma çabası güdülmektedir.bu çok sinsi ve ustaca bir plan.tepklileri yok etmek için,sizden biriyim,bende müslümanım gibi süslü ve iknacı olurlar. 2-sık sık ayet servis ederler.müslümanların ekserisi kuran ilimlerine,ayetlere,hadislere,sünnete vakıf olmadığından,bu sinsi düşüncelere kapılırlar.. 3-bilinçli olarak bu işi üstlenenleri bi tarafa bırakalım,bilinçsizce bu işe girişen saf ve samimi müslümanların piyonlaşması,bu ihanetlere alet olması gerçekten üzücüdür.. 4-başörtüsü,kadınların imamlık yapması,kadının tesettürü,çalışması,kurana abdestsiz dokunulabilmesi,taadüdü zevcad,cuma namazının farziyeti,darul harb konusu,muta nikahı,zikrin gereksiz olduğu,tasavufun hurafe olduğu,alimlerin yanıldığı,mufessirlerin,mucedidlerin,kerametlerin hafife alındığı vs gibi yumuşak karınları tesbit edip,ağırtmaya ,mideleri bulandırmaya devam etmektedir.. 5-imam azamların,gazalilerin,kutupların,bediüzzamanların, elbennaların,ibni abbasların,hedef tahtasına oturtulduğu,ruhaniyetlerine acımasızca vicdansızca saldırıldığı bir ortam oldu sanal alem.. 6-edilei şeriye icmai ümmet ile sabit olan,Kuran,Sahih sünnet,İcma,Kiyas bu guruh dördü bire indirilmiştir.Sloğanları Yalnız Kuran. 7-en önemlisi müslümanların hidayetine zerre katkıları yoktur bu guruhun.herşeyı her mukadesatı hafife ala ala,insanların mukadesat hassasiyetlerini yok etmektedirler. 8-bu guruh,ashabı kirama hz demeyı fetişizm olarak algılamaktadır.tasavuf alimlerinin çoğunu tekfir etmekten çekinmemektedir.bazıları kuranca sabit olan mubarek gün ve geceleri hurafe olarak görmektedirler. Allahım İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizi helak etme... | |
05 Ağustos 2010 17:37 | ||
kurtmehmet |
Kıbleye Yönelmek: Namazı kıbleye doğru yönelerek kılmak şarttır. Mekke döneminde ve Medine döneminin ilk günlerinde müslümanların kıblesi Kudüsteki Mescid-i Aksa idi. Medine döneminde inen şu ayet-i kerime ilk kıble, Mekke'deki Ka'be-i Muazzama'ya çevrildi: "Yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. Siz de olduğunuz yerde, yüzünüzü onun tarafına döndürünüz" (el-Bakara" 2/144). Kâbe, Mekke'deki bilinen binadan ibaret değildir. Ancak bu binanın yerini ifade eder. Nitekim bu kutsal yerin göklere kadar üst tarafı ve toprağın derinliklerine kadar alt tarafı kıble yönüdür. Bu yüzden Kâbe-i Muazzamanın yanında veya içinde bulunanlar, bunun herhangi bir tarafına yönelerek namazlarını kılabilirler. Cemaatle namazda imamın önüne geçmemek şartıyla, cemaat Kâbe'nin çevresinde halka olur ve hepsi imamla birlikte namaz kılarlar. Hz. Peygamber (s.a.s)'in Mekke fethedildiği gün, Kâbe'ye bir kere girip içinde namaz kıldığı nakledilir. Abdullah b. Ömer, Bilâl (r.a)'e, Allah elçisinin Kâbe'ye girdiği zaman namaz kılıp kılmadığını sormuş, Bilâl şu cevabı vermiştir: "Evet Kâbe'ye girince sol taraftaki iki direk arasında namaz kıldıktan sonra çıktı ve Kâbe'nin yönüne doğru iki rek'at namaz kıldı" (Buhârî, Salât, 30; Nesâî, Menâsik, 127; Dârimî, Menâsik, 43; Ahmed İbn Hanbel, II, 75, III, 410, VI, 12, 13, 14). Kâbe-i Muazzamadan uzakta bulunanların tam Kâbe'ye yönelerek namaz kılmaları farz değildir, Kâbe tarafına yönelmeleri farz olup, bu yeterlidir (bk. İbn Âbidîn, a.g.e., I, 397 vd.; el-Meydânî, el-Lübâb, I, 67; eş-Şürünbülâlî, a.g.e., s. 34; Zeylaî, Tebyinül-Hakâik, I,100 vd.; İbn Kudâme, el-Muğnî, I, 431 vd.). Hz. Peygamber (s.a.s); "Doğu ile batı orası kıbledir"' (Tirmizî, Salât; 139; Nesâî, Sıyâm, 43; İbn Mâce, İkâme, 56) buyurmuştur. Eğer kıblede Kâbe'nin kendisine isabet ettirmek farz olsaydı, bir mescidde uzun bir safın sadece Kâbe'nin hizasına rastlayan kısımdaki cemaatin namazlarının sahih olması, diğerlerinin ise sahih olmaması gerekirdi. samil islam ansiklopedisi | |
05 Ağustos 2010 16:57 | ||
kurtmehmet | Alıntı:
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | |
05 Ağustos 2010 13:05 | ||
HALUK GÜMÜŞTABAK | Benim de yazımda örnek gösterdiğim Bakara 145. ayeti dikkatle düşündüğümüzde sanırım daha iyi anlaşılacaktır söylediklerim. (Ama daha önce kendilerine vahiy tevdi edilmiş olanların önüne bütün delilleri koymuş olsaydın bile senin kıblene yönelmezlerdi; ne sen onların kıblelerine yönelirsin, ne de onlar birbirlerinin kıblelerine yönelirler. Ve eğer sana ilim geldikten sonra onların asılsız görüşlerine uysaydın muhakkak ki zalimlerden olurdun. (Bakara–145) Ayeti tekrar anlamaya çalışalım. Rahman ehli kitap dan olanlara bütün delillerini yani Allah tan gelen ayetleri koysaydın, senin kıblene yönelmezlerdi diyor. Yani burada kıble açıkça gidilen yol ve yöntem olduğu anlaşılıyor. Yani senin yolundan gitmezlerdi diyor Allah. Ayetin devamında ise, ne sen onların yoluna gidersin, nede onlar birbirlerinin yollarından giderler diyor. Dikkat edin burada namaz ve Mescidi harama yönelmeden bahis yok. Yine ayetin devamında bu söylediklerime delil olarak ta, sana verdiğimiz ilimden sonra sen onların yolundan gitseydin zalimlerden olurdun diyor. Bana göre ayetin izahı böyledir. Rabbim yanıltmasın. Fecr kardeşimizde benim yazım için şöyle yazmış. (Peygamberin ve İslam ümmetinin ortak uygulamasını bir kenara itmeyi.) Hâlbuki ben bu geleneğimizi korumamız gerektiğini ve gerekli olduğunu özelliklede yazmıştım. Hiç birimizin kıblemizden şikâyeti yok olamazda. Önemli olan Rabbin ne söylediğini anlamaktır. Bu sözleri ne maksatla söylendiğini elbette bilemem. Daha önce söylediğim gibi her insan yanıla bilir fakat kafalar karışacak diye Rabbin ayetlerini düşünmeyi bırakmamız ne kadar doğru olur dersiniz? Ya yanlış öğrenmiş isek ve bu yanlışla Rabbin huzuruna gidersek işimiz daha kötü olmaz mı? Bu benim düşüncem. Doğru bilgi, hak bilgi hiçbir zaman batıldan korkmaz, çekinmez. Doğru bilgi sahibi kimseden korkmaz çekinmez. Batıl hakkın yerini asla alamaz. Onun için bazı konularda korkmadan konuşalım. Kafalar karışıyorsa unutmayalım ki bizlerde bilgi kirliliği var demektir. Bizlerin yapacağı en doğru bilgiyi arasından çıkarıp kabul etmek olmalıdır. Çünkü herkes yaptıklarından sorumlu olacaktır. Saygılarımla halukgta | |
05 Ağustos 2010 12:53 | ||
Yitiksevda | Haluk abim emin olun bu konuda siz yanlış düşünüyorsunuz günümüze değin bu hususta hiç bir şüphe olmamıştır bence bu tür konular Müslümanların kafasını karıştırmaktan başka bir işe yaramıyor Tamam Kuranı anlayalım ama kendi heva ve hevesimize göre değil Rabbimizin emri doğrultusunda kuralları ile birlikte ele alalım nüzul sebebi sarf nahiv ben sizin bu hususta yanlış düşündüğünüz hususunda adım kadar eminin ispatlayacamda... | |
05 Ağustos 2010 12:51 | ||
FECR |
Daha neler duyacağız merak ediyorum ![]() Peygamberin ve İslam ümmetinin ortak uygulamasını bir kenara itmeyi ve bunu Kur'an'a dayandırmak ne kadar da üzücü.Kendilerini hanif olarak tanıtan kimselerin geldiği nokta içler acısı Yakında hanifler sayesinde Kemalettin Kamu'nun şu deyişi herhalde gerçekleşecek: Kabe Arabın olsun Çankaya'ya bize yeter Allah sonumuzu hayır etsin.İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizi helak etmesin | |
Bu Konuda 10 fazla Cevap bulunuyor. Bütün Cevapları görmek için buraya tıklayın. |
![]() |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|