Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   Dünyevileşmeye Karşı Zühd ve Takva (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/30828-dunyevilesmeye-karsi-zuhd-ve-takva.html)

Mevlüt HÖNÜL 18 Aralık 2014 08:35

Dünyevileşmeye Karşı Zühd ve Takva
 
Kur’an-ı Kerim’de iman esasları anlaşılır bir biçimde bildirilmiştir, İslam’da imanın temel kaidesi Tevhid’dir. Ancak ilk dönem zahitleri Hakikat-i İlahî’ye ulaşmak için aklın fevkinde olan başka yollara başvurmuşlardır. Sûfîlerin bu düşünce tarzları, her şeyi Allah’a dayandırma fikirleri, saltanat sahiplerini her daim rahatsız etmiş, tahammülsüzlük yaratmış ve onların cezalandırılmasına sebep olmuştur.

Saltanat sahipleri Allah’ı kendi mülklerine, saltanatlarına rakip olarak görmüş, Allah’ın “Malik” sıfatını hazmedememişlerdir. Her şeyin maliki Allah olursa, saltanatın, malın-mülkün ne değeri kalır? İsra Suresi’nin 70. Ayetinde her şeyin Âdemoğulları için yaratıldığı belirtilmiştir ki, bu, saltanat sahiplerinin mülkü tekellerine alamayacaklarının delillerinden biridir.

Zühd, İslam’ın kendisidir. Takvayı esas alan, dünyevileşmeye karşı ahireti önemsemeyi emreden Müzemmil Suresi’nin ilk on ayeti, erkek ve kadını bu hususta eşit tutmuştur. Siyasî ve sosyal yozlaşmaya karşı manevî zırha bürünmenin adıdır zühd.

Allah Resul’ünün vefatından sonra başlayan zenginleşme, Müslümanların büyük çoğunluğunun dünyaya yönelmesine ve fitne hareketlerinin baş göstermesine sebep oldu. Dünya nimetlerine karşı muttaki kalmak isteyenler, imanları gereği, dünyevileşmeye karşı mücadele tarzı olarak zühdü benimsediler.

Zühd anlayışıyla hareket eden önemli isimlerden biri de Ebu Zer El-Gıfarî idi. O, siyasî erki Allah’ın hükümlerine davet etmiş, ganimeti tekellerine alanlara karşı mücadele etmiştir. Bu mücadele, Hasan-ı Basrî’nin, Ehl-i Beyt İmamlarının, Ebu Hanife, İmam Malik, İmam Şafiî ve Ahmed b. Hanbel’in iktidar karşısında takip ettikleri direniş metodolojisinin gelenek haline gelmesi sayesinde bizlere kadar intikal etti.

Bugün kendilerini mezhepli olarak görenler, mezhep imamlarının yaşamlarından, onların siyasî otorite karşısındaki Muhammedî duruşlarından habersizler; taklidî bir iman ile hareket etmekte, zühdün siyasî otorite karşısında ifade ettiği anlamı bilmemekte, füruat hususunda kılı kırk yararak dinî karmaşık hale getirmekte ve mülk sahiplerine hizmet etmekteler.

Zühd ehli insanların mücadeleleri nefsin arzularına ve haksız yollarla servet ve iktidar elde eden mülk sahiplerine karşı hem sözlü hem de takvaya dayalı yaşam biçimi şeklinde kendini göstermiştir. Takva elbisesi içerisinde sosyal ve ekonomik adaletsizlik karşısındaki direniş, siyasî iktidarı ellerinde bulunduran ve kölelik düzenini yeniden inşa edebilmek için zorbalıkta sınır tanımayan saltanat sahiplerini, zühd ehlinin tasfiyesine sevk etmiştir.

İnsanî değerler üzerine inşa edilen siyasî, sosyal ve iktisadî yapı yerine kendi sistemlerini hâkim kılmak isteyen Ümeyyeoğulları, asabiyeyi yeniden diriltmiş, muhalif sesleri işkence, sürgün ve katil yoluyla sindirmeye çalışmış, tarihte eşi benzeri görülmemiş yöntemler kullanarak Müslüman toplum üzerinde korku politikalarını yürürlüğe koymuştur.

Bu korku ortamında insanlar hem karşı bir duruş olarak hem de huzur ve selamet adına nefsi temizlemeyi, dolayısıyla dünya malından arınmayı ve ahlakî değerlere bağlılığı öngören zühd anlayışına yönelerek, dünyevileşmenin doruk noktaya ulaştığı bir dönemde saf, temiz bir kulluk anlayışını benimseyip, Kur’an’ın ve Sünnet’ten ayrılmamaya çalıştılar.

Hz. Peygamber’i örnek ve rehber olarak benimseyen zühd ve takva ehli, o dönemde Emevî ve Abbasî iktidarlarının İslam dışı uygulamaları karşısında mücadele verdi, ancak hicretten sonra ikinci asrın sonlarına doğru bu hareket kurumsal tasavvufa dönüştü, böylece özden uzaklaşma baş gösterdi, bid’at ve hurafeler yavaş yavaş her yanı sarmaya başladı. Sonunda zühd ve takva anlayışı yerini suya sabuna dokunmayan, zalime itaati meşru gören ve mürşid-mürid ilişkisini efendi-kul ilişkisine dönüştüren kurumsal bir yapıya bırakmış oldu.

Günümüzde tasavvuf -tarihsel sürecin devamı olarak- ayağa düşmüş, mal-mülk ve makam-mevki düşkünlüğü had safhaya çıkmış, güç odaklarına ve oy deposuna dönüşen şebekeler peydah olmuş, TV programlarının müdavimi olan şovmenler türemiştir. Dolayısıyla mevcut yapılar, ilk nesil zühd ve takva hareketini temsil etmemektedir.

Dirileri uyarmak ve insanları Allah’a davet etmek yerine, ölüleri istismar eden, insanları kendilerine çağıran, Allah ile aldatmada hünerli olan, dünyevileşmeyi esas alan şebekeler, bir yandan finansal açıdan güçlenirken, öte yandan din adına kurgulanan asılsız hikâyeleri fon müzikleri eşliğinde halkın zihnine zerk ederek insanları uyuşturmakta, onları hem kendilerinin hem de emirlerinde oldukları siyasî oluşumların hizmetkârları haline getirmektedir.

Bugün “tasavvuf” olarak empoze edilen anlayış, aklı hükümsüz kılarak insanları sorgulamaktan alıkoymaktadır. Allah adını duyduklarında ilimden değil cehaletten kaynaklanan bir teslimiyetle hareket eden yığınlar, bu pespayeliği “İslam” zannetmektedir.

Dün bir ve beraber olanlar, bugün birbirlerinin kuyusunu kazmaktan çekinmemektedirler. Mazlumlara zulmedilirken zalimlere yardakçılık yapan, kendisi de yıllarca mazlumlara kan kusturan “derin dinî yapı”, bugün “mazlum” durumuna düşmüştür. Etme bulma dünyasıdır bu.

Sonuç olarak dün olduğu gibi bugün de dünyevileşme tavan yapmış durumdadır ve bu açıdan ilk nesil zahitlerin yolunu sürdürecek yeni bir zühd ve takva hareketine ihtiyaç vardır.

Mevlüt Hönül
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Malazgirt


SAAT: 20:34

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321