Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Serbest Kürsü (https://www.forum.medineweb.net/658-serbest-kursu)
-   -   Yükselenler/Alçalanlar (https://www.forum.medineweb.net/serbest-kursu/28747-yukselenler-alcalanlar.html)

İslaminesil 26 Mart 2014 22:21

Yükselenler/Alçalanlar
 
Bu din sadece Peygamberlerin yaşaması gereken veya belli insanların tekelinde olan bir din değildir. ALLAH (c), sadece Peygamberlerin yaşayacağı bir din inzal etmemiştir. Bir başka açıdan bakacak olursak şayet, dini yaşamakla yükümlü olmayan insanlar olsaydı onlar için uyarıcı olarak Peygamberler gönderilmesine de gerek yoktu.

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Yoktan var edici olan Rabbimiz, bizi Müslüman ismiyle şereflendirmiş; anlamını,yüklendiği misyonu,yapması ve yapmaması gerekenleri, sorumlu olduklarımızı ve olmadıklarımızı bir bir sıralamıştır.

Kur’an-ı Kerim de Müslüman ifadesinin altı kalın çizgilerle çizilmiş, insanların beyinlerine nakşedercesine sınırlar belirlenmiştir. Ne hazindir ki, buna rağmen yaşadığımız coğrafyada ve hatta dünya üzerinde Müslüman başlığı altında bir alt başlık daha oluşmuştur ki oda yürek yakan bir olaydır.

“Müslüman” gibi bir isimle taçlandırılan insan oğluna sadece bu isim yeterli gelmemiş olmalı ki, farklı arayışlara girişmiş.Yaratıcı olarak ALLAH’ı, din olarak İslam’ı, yol gösterici olarak ta Rasûlullah(s.a.v)’ı seçmiş bir insan neden bunlardan gayrı bir arayışa girer? Adı da soy adı da Müslüman olmayan bir birey Kur’anın neresinde kendine yer bulur?

Hizipçilikle, kişi endeksli din telakkisiyle, vahyin şekillendirdiği Müslümanlığı sadece Peygamber ve ashabına atfedip bambaşka bir kimlik arayışıyla daha doğrusu gökler dini ile yeryüzü dini diye ayırarak nereye gidilebilir?

Bu din sadece Peygamberlerin yaşaması gereken veya belli insanların tekelinde olan bir din değildir. ALLAH (c), sadece Peygamberlerin yaşayacağı bir din inzal etmemiştir. Bir başka açıdan bakacak olursak şayet, dini yaşamakla yükümlü olmayan insanlar olsaydı onlar için uyarıcı olarak Peygamberler gönderilmesine de gerek yoktu.

Peygamberler, sahabi ve ALLAH’ın velileri gibi olmak,onlar gibi yaşama; bu söylem hepimizin dilinde marş olmuştur.Ama hayatımızın işleyişinde yavaş yavaş yitirmeye başladığımız bu güzide örnekler şekil değiştirerek karşımıza çıkmaktadır.Yitirdiğimiz, kaybettiğimiz bu değerler hakkında çok şeyler yazıldı, konuşuldu. Bu gerçekler kimi zaman da Müslüman olmakla beraber, akademisyen, entelektüel bakış açısıyla, bazen de yürek devletini kurmuş Muvahhid gönüllerce ortaya konulmuştur. Pratik hayatımızda ki söylemlerimiz de Peygamber gibi, ashab gibi olmaktan bahseder dururuz.

Yaptıklarımızı ve yapmamız gerekirken yapmadıklarımızı, duruşumuzu, bu özlenen belki de tekrar beklenen güzide insanlarla karşılaştırıp onlarla düşünce ve eylem birlikteliğimizi yaşamaya çalışırız. Onlar gibi olmak, onlar gibi yaşamak adına ayakları havada, hayatın gerçeklerinden fersah fersah uzaklaşmış nice din adına anlayışlar ortaya koymuşuz. Kumdan kaleler yapmışız sahillerde.Ve bu sahillerin denizinde peynirden gemilerimizi yürütmüşüz habire.

Belki de sadece BEN merkezli düşünmüşüz. Ben varsam herkes orada olmalı demişiz. ”Ben varsam orası en doğru yer” diyerek taraf yapmışız kendimizi. Beşeri ilişkilerimizde kendimizi kilitlemiş ,hem de çevremizde ki Muvahhid kardeşlerimizi küstürmüşüz kendimize.Onlar gibi olmak adına onların asla yapmayacağı şeyleri yapmışız sürekli.

Akademik bilgiyle donanmışız. Ama salt bilgi Vahyin pratize edilmesi için yeterli değilmiş buna da şahit olmuşuz.

Bilgiyi kemiğe, eylemi ete benzetirsek, ete bürünmeyen kemiğin deforme olduğunu da görmüşüz.Tüm eylemlerimizde duygu, ruh gerekliliğini, bilgilerimizin, duygularımızı harekete geçirmesinin önemini ve gerekliliğini göz ardı etmişiz. Sahabinin ALLAH’ın ayetleri okunurken gözyaşlarına hakim olamamaları hatta ayetler okunurken ölen sahabilerin varlığını okumuşuz ütopya hikaye gibi. Yine ALLAH Rasulunün “Beni Hud Suresi ihtiyarlattı” ifadesini hiç düşünüyor muyuz?

Vahyin, bizi ihtiyarlatma noktasında hayatımızdaki yeri ne?

Vahiy, yüreğimize, azalarımıza, duygularımıza, yaşantımıza ne kadar hükmediyor? Ne kadar etki ediyor iç dünyamıza ve eylemlerimize?

Rabbimizle diyalog yolları arayarak, bu sürece girip Kur’an ile bağlarımızı kuvvetlendirseydik şayet, bireysel ve toplumsal duruşumuz değişecekti mutlaka.

Kur’anı okumak, onu tefekkür etmek,yaşantıda Kur’anı konuşturup hakim kılmak, kulun Rabbi ile en güzel diyaloğudur.

Oysa din adına ortaya çıkanlarda nelere şahit olduk?

Kur’an seviyesine çıkanlara, (ki bunlar az evvel bahsettiğimiz Müslümanlardır)

Kur’anı kendi seviyelerine indirenlere,

Bir kaşık suda yüzdüğünü zannederek yüzme hocası kesilenlere,

Derin okyanuslara gerek duymadan bir kaşık suda boğuluverenlere,

Ticaretine dalıp mal üstüne mal yığanlara,

Çalışanlarının hak,hukukuna tecavüz edenlere,

Marka ve gösteriş girdabına dalanlara,

Uzlaştıkça uzaklaşanlara,

Velhasıl, bu dipsiz kuyuya daldıkça dalanlara..

artık kendi konumuzu belirlememizin vakti geldi.

Vakti geldi artık dik bir duruş sergilememizin.

Vakti geldi emrolunduğumuz gibi dosdoğru olmamızın.

Vakti geldi yaşantımızı Vahiy süzgecinden geçirmemizin.

Uyumamak üzere uyanmanın vakti geldi.

Karar vermemizin vakti geldi

Şimdi düşünmeden yoksun kafalarımızı,iki elimizin arasına alıp düşünelim.

Durumumuzu,duruşumuzu,konumumuzu gözden geçirip soralım kendimize.

Biz, Kur’an seviyesine yükselenlerden mi,

Yoksa Kur’anı kendi seviyelerine indirenlerden miyiz..?

Mükerrem BULUT


SAAT: 02:21

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321