Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Serbest Kürsü (https://www.forum.medineweb.net/658-serbest-kursu)
-   -   Ders Konusu Hicret.. (https://www.forum.medineweb.net/serbest-kursu/28929-ders-konusu-hicret.html)

İslaminesil 17 Nisan 2014 20:26

Ders Konusu Hicret..
 
Hz. Ömer radıyALLAHu anh anlatıyor: "Resûlullah (aleyissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği şey vardır. Öyleyse kimin hicreti ALLAH'a ve Resûlüne ise, onun hicreti ALLAH ve Resûlünedir. Kimin hicreti de elde edeceği bir dünyalığa veya nikâhlanacağı bir kadına ise, onun hicreti de o hicret ettiği şeyedir." [Buhârî, Bed'ü'l-Vahy 1, Itk 6, Menâkıbu'l-Ensâr 45, Nikâh 5, Eymân 23, Hiyel 1; Müslim, İmâret 155, (1907); Ebu Dâvud, Talâk 11, (2201); Tirmizi, Fedâilu'l-Cihâd 16, (1647); Nesâî, Tahâret 60, (1, 59, 60).]


Neye ve neden hicret ediyoruz
Hicret nedir?
Illa biryerden baska yere göc etmekmidir..?
Bir günahdan helale gecmekte hicrettir
Amelsizlikten amele gecmekte hicrettir..

Hicreti anlamak icin..onun kavrami icerisinde kendimizi bulmamiz lazim..
Eger kendimizi hesaba cekiyorsak..niyetimizi sorguluyorsak..niyetimiz ALLAH rizasini elde etmek ise..ozaman hicrete giden yolu bulabiliriz..

Hicret edenler mutlaka birseylerini feda etmislerdir…

Hicret Muhacirlik ister..yürek ister..sevda ister..davayi kusanmayi gerektirir....

Bir yerde eger Islami yasamakta sorun cekiyorsan..rahatca islami faaliyetlerini gerceklestiremiyorsan..daralmis ve bunalmis bir sekilde ALLAH icin,ALLAHin dini icin hicret edersen ALLAH sana bir Medine meydana getirir..

(„ Zulme uğratıldıktan sonra ALLAH uğruna hicret edenleri dünyada güzel yurtlara yerleştireceğiz. Ahirette alacakları ödül ise daha büyüktür. Keşke bunu bilseler!“ nahl -41)

Sahabeler ve peygamberler hicret etmislerdir..

Hz.Ibrahimin (a.s) hayati hicretle..diyar diyar gezmekle gecmistir..

Hicret Peygamberlerden,Sahabelerden bize kalan bir gelenektir..

Hicret edince istikametinde istikrarli olmalisin.. Süheyb b. Sinan er-Rumî gibi..

Süheybin Hicreti:

Hazreti Süheyb, Mekke’de kendi gayretleriyle büyük bir servet elde edip hayli zengin olmuştu. Medîne-i münevvereye hicret edeceği müşrikler tarafından haber alınınca yolunu kesip, “Sen Mekke’ye fakir olarak geldin. Çok mal ve servete kavuştun. Şimdi hem kendin gideceksin, hem bunca malı götüreceksin buna izin vermeyiz” dediler.

Hz. Süheyb’in, Peygamber efendimize olan muhabbeti, bağlılığı ve O’na kavuşmak arzûsu ve Medîne-i münevvereye gidip ibâdetlerini rahatça edâ edebilmek isteği o kadar çoktu ki, yanında bulunan bütün mallarının ve alacaklarının, Peygamber efendimizin sevgisi yanında hiç kıymeti yoktu. Bu sebeple hiç vakit kaybetmemek, bunlarla oyalanmamak için onlara, “Yanımdaki ve Mekke’de bulunan mallarımı size verirsem önümden çekilir misiniz, yolumu açar mısınız?” dedi. Hak ve hakikatlerden nasîbi olmayan müşriklerin de arzûsu buydu. Hemen kabûl ettiler. Hz. Süheyb, yanında bulunan bütün mallarını verdi, Mekke’deki mallarının da yerini tarif edip müşriklerin elinden kurtuldu ve hiç parasız olarak yoluna devam etti. Mekke ile Medîne arasındaki yolda binbir zahmet, tahammülü mümkün olmayan güçlüklerle karşılaştı. Fakat sevgili Peygamberimize kavuşmanın heyecanı ile bütün sıkıntılardan zevk alarak yoluna devam etti.Hz. Süheyb Peygamber efendimizin huzuruna geldiğinde gözü ağrıyordu. Yolda çok acıkmış ve susamıştı. Bu sebeple Peygamber efendimizin önlerinde hazır bulunan taze hurmalardan yemeye başladı. Peygamber efendimiz de Hz. Süheyb’e lâtife ile buyurdu ki:

- Gözlerinde rahatsızlık var, yine de hurma yiyorsun.

Hz. Süheyb de cevaben dedi ki:
-Yâ ResûlALLAH! Gözümün birisi sağlamdır. Onun hakkını yiyorum.
Peygamber efendimiz ve orada bulunanlar, bu cevap hoşlarına gittiğinden tebessüm ettiler. Sonra Süheyb başından geçenleri anlattı:
Peygamber efendimiz buyurdu ki: “Süheyb kazandı, Süheyb kazandı. Satış kârlı çıktı. Satış kârlı çıktı.” Sonra Hz. Süheyb hakkında Bakara suresi 207.ayet nazil oldu : „Kimi insan da var ki, benliğini ALLAH'ın rızasını kazanmaya adar. Hiç kuşkusuz, ALLAH kullarına karşı pek şefkatlidir“


Eger bulundugunuz sehirden ALLAH rizasi icin ayriliyorsaniz...feda ettikleriniz icin asla hayiflanmayin…
Eger ALLAH rizasi icin hicret ederseniz ALLAH size yardim eder…


Ümmü Selemenin hicreti:
Beyi ile birlikte Habeşistana hicret etmişler. Orada bir müddet kaldıktan sonra Medine'ye geldiler. Medinye geldikten sonra felaketlerle karşılaştı. Kendi dilinden olay şöyle anlatılır:

"Ebu Selem e ile Medineye gelmeğe karar verdik. Bir devemiz vardı. Bu deveye çocuğumuz Seleme ile birlikte binmiştik. Ebu seleme de devenin yularını tutmuş yürüyordu. Benu Mugayre mıntıkasına geldik. Bunlar benim baba tarafımdan aşiretim idiler. Ebu selemeye eziyete etmeğe başladılar ve

"Bizim kızımızı sen neden böyle fena bir durumda bulundurursun?" dediler. Yuları Ebu Selemenin elinden aldılar ve beni kendileri ile alıp götürdüler. O ara, Ebu Seleme'nin aşireti Benu Abdül-Esed halkı da çıka geldi. Onlar da oğlum Seleme'yi aldılar ve Beni Mugayrelilere şöyle dediler:

"Madem ki siz kendi kızınızı kocasından ayırıp almak istersiniz, biz de kendi çocuğumuzu elbette ki sizin yanınızda bırakmayız." İşte bu şekilde ailemiz dağıldı. Üçümüzden her birimiz bir tarafda, birbirimizden ayrıldık. Beni çekişmeler esnasında hırpaldılar, fenalık geçirdim. Hicret hükmü verilmiş olduğundan, Ebu Seleme Medinenin yolunu tutup yola devam etti. Çünkü Ebu Seleme ne kendi aşiretine ne de beni m aşiretime söz anlatamamıştı. Yapayalnız Medineye vardı. Ben de kendi aşiretime geldim.

Sabahleyin evden çıkar, bir toprak yığınının üzerine oturur akşama kadar ağlardım. Bir sene böyle geçti. Bir gün bu perişan halimi gören biri bana bir şeyler olmasından korkarak aşiretin ileri gelenlerini toplayarak:

"Siz ne biçim insanlarsınız? Bu zavallı kadından ne istersiniz? Niçin bunu çocuğundan ve kocasından ayırırsınız? Niçin bunları birbirine kavuşturmazsınız?"

Adamcağız bunları öyle içtenlikle söylüyorduki, herkes tesir altına kaldı. Bana acvıdılar ve kocamın yanına gitmeme müsaade ettiler. Beyimin aşiretide, bunun üzerine çocuğumu getirip teslim ettiler. Bana bir deve bir havdec temin ettiler. Oğlumla yapayalnız yola koyulduk. Ne yapacağımı şaşırmıştım. İşte o sırada Osman İbn-i Talha çıka geldi. Nereye gitmek istediğimi sorup, neden yalnız başıma lkaldığımı öğrenmek istedi. Ben de kimsem olmadığını ve başımdan geçenleri anlattım. Bana yardım etti. Konakladığımız zaman çeker gider uzakta bir ağacın altında istirahat ederdi. Medine yakınlarında Kaba mevkine geldiğinde Ebvu Selem'yi bulup beni teslim ederek, kendisi Mekke'ye döndü. "

Hz.Ümm-i Seleme, Osman Ibn-i Talha'nın bu iyiliğini her zaman hatırlar ve bu hususta hep şöyle derdi.

"Ben Osman Ibn-i Talha'dan daha yüksek seciyeli ve iyiliksever bir insan görmedim"


Daha sonra Ebu Seleme Savasta sehit düsüyor...
Ümmü Seleme kendisine gelen evlilik tekliflerini red ediyor..Son olarak Hz.MUHAMMED s.a.v ona evlenme teklif ediyor..Ümmü Seleme yasliligini ve kiskancligini öne sürerek red etsede Peygamberimiz kendisinin ondan 1 yas daha büyük oldugunu söyliyerek onunla evleniyor..bunca eziyet ve acinin ardindan Ümmü Selemeye Peygamberin hanimlarindan olmak nasib oluyor..


SAAT: 03:34

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321