![]() |
Birazzz Susmaya Ne Dersiinn...** [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Söylenecek hiçbir şeyin yoksa, susmaya ne dersin? Söyleyecek sözü olanları dinlemeye, anlamaya ne dersin? Kitap sayfalarının arasında dolaşmaya... Kâinatı okumaya... Suratını okşayan rüzgârı, saçlarını ıslatan yağmur damlasını, ayaklarındaki kum tanelerini hissetmeye... Güneşin batışını, hayata dair anlatacakları olan bir filmi, yıldızları, uzaklaşan bir gemiyi izlemeye... Hastanedeki hastaları, cezaevlerindeki mahkûmları, kabristandaki mezar taşlarını görmeye... Yollardaki bir taşı, bir düşeni, bir kendini kaybedeni kaldırmaya ne dersin? Biraz düşünmeye, geçmişe, geleceğe gitmeye... Sorular sormaya, hayata, kendine, dünyaya dair... Kafa yormaya, hep ertelediğin konularda... Bir cevap bulmaya, bir cevap veren bulmaya; içinden çıkamadığın problemlere dair... Söyleyecek hiçbir şeyin yoksa, söyleyecek bir şeyi olanlardan bir şeyler öğrenmeye ne dersin? Bugüne kadar söylenmiş sözlerin üzerinde durmaya; kiminin altını kırmızı, kiminin mavi, kiminin siyah kalemle çizmeye; kiminin üstünü çizmeye, kimine bir harf, bir kelime, bir ünlem eklemeye ne dersin? Yeni bir şey söylemeyeceksen, daha önce söylenmiş sözleri bu kadar yüksek sesle, bu kadar kendi keşfinmiş gibi bağıra bağıra söylememeye ne dersin? Kendini biraz hesaba çekmeye, cevaplarının doğruluğunu kontrol etmeye, hatalarını kabul etmeye... Biraz bozmaya ezberlerini... Biraz değiştirmeye kurduğun cümleleri... Teslim bayrağını çekmeye... Yeni şeyler öğrenmeye... Yeni şeyler söylemek için susmaya... Ama susarken de içine hiçbir ima katmadan, sadece susmaya... Bir şey biliyormuş gibi değil. Kâle almıyormuş gibi değil. Kendini ağırdan satıyormuş gibi de değil. Gümüş olan söze tercih edilesi bir altın değerinde olduğundan hiç değil... Daha yolun başındaymış, daha öğrenecek çok şeyi varmış, söyleyecek hiç ama hiçbir şeyi yokmuş gibi susmaya... Bir "Konuşursam yer yerinden oynar havasında" değil. "Fırtına öncesi sessizlik" gibi de değil. Sesini akort ediyormuş gibi hiç değil. Söyleyecek sözü olmayan herhangi bir insan gibi... Susmaya ne dersin? alıntı |
Cvp: Birazzz Susmaya Ne Dersiinn... "Biliyorsan konuş inansınlar, bilmiyorsan sus'ta adam sansınlar" ( yanılmıyorsam Mevlana'nın sözüydü) |
Cvp: Birazzz Susmaya Ne Dersiinn... Söyleyecek sözü olmayan herhangi bir insan gibi... Susmaya ne dersin? evet hocam yeri gwlince susmak iyidir ama yeri gelince allah razı olsun emeginize saglık |
Cvp: Birazzz Susmaya Ne Dersiinn... hayatta bazen, susmak çok şeyleri anlatır.saatlerce konuşursunuz, bir insana derdinizi anlatamazsınız, ama bazen sessilikler çok şeyler anlatır. bir hadis- i şerif: Allah a ve ahiret gününe iman eden kimse ya hayırlı söz söylesin, ve yahutta sussun!! |
Cvp: Birazzz Susmaya Ne Dersiinn... zaten her şeye susan bir milletiz artık biraz konuşmaya ne dersiniz bundan konu da çıkar ama şimdilik susalım |
Cvp: Birazzz Susmaya Ne Dersiinn... Susmak güzel. Susmak hayırlı. Susmak dostluk alâmeti, yakınlık ve tanıdıklık işâreti…[B][I] Yabancıya hâl anlatma sıkleti yok dostların yanında, dost hâlden anlar, dostların yanında rahatça susulur. Sâmi Efendi Hazretleri benim dünyama “susmak sohbetleri” ile girmiştir. Hani o, hâl lisânıyla bazı dostlarına: “-Haydi bir saat susmak sohbeti yapalım.”dermiş de başlarını kalplerine eğip bir saat sükût ederlermiş. Susmak güzeldir. Yanında susabildiğim dostlara şükür! Yanımda susan dostlara şükür!.. |
Cvp: Birazzz Susmaya Ne Dersiinn... [B]Sözsüz konuşabilmek güzel şey olsa gerektir. Susmak ve anlamak, susarak anlatmak güzel şey. Kelimeler elbette konuşabilmemiz için var. Ama sükûtun bir ihtişamı yok mu sizce de? Hani iki talebesi bir Allah dostunu ziyarete giderler. Ahir ömründe bize bir sohbet, bir nasihat eder ümidiyle. Otururlar saatlerce, ne bir tek söz, ne bir sohbet… Canı sıkılır iki arkadaşın. Müsaade isteyip kalkarlar. Kapıya geldiklerinde aralarında konuşmaktadırlar, üstadımız niye sohbet etmedi, diyerek. Fısıldaşmaları duyan evin hanımı seslenir arkalarından; -Yazık size, hiçbir şey duymadınız öyle mi? Oysa o neler anlattı size… Susarak anlatmak zor şey galiba, susulanları anlatmak zor şey. Hazreti Mevlana talebelerine sohbet ederken, Allah’ı tanıyan susar, der. Talebelerden birisi o günden sonra hiç konuşmaz olur. Günlerce sükût edip oturur kendi halinde. Bu durumu fark eden Mevlana, niye sustuğunu sorar genç adama. Efendim siz demiştiniz ki, Allah’ı tanıyan susar, ben onun için… Güler Mevlana: -Öyle değil, der, Allah’ı tanıyan Allah’tan gayrısına susar. Onun konuştuğu Allah olur artık, ondan konuşan Allah olur. Bu meselenin özünü idrak etmek bize uzak belki. Ama daima susup, bakışlarıyla insanların halini bir güzel tanıyanlar anlayacaklar ne demek istediğimizi. Kitaplarda nice içinden çıkılmaz meseleler vardır ki, sözün anlayamayacağını fak edince bir mısra yazarlar: “Tatmayan bilmez.” Tatmayan nasıl bilsin ki? Tadanlarda konuşmazlar nedense. “Âşık susarsa, arif konuşursa helak olur.” Denmesi bundan olsa gerektir |
Cvp: Birazzz Susmaya Ne Dersiinn... Vaktiyle gül kokulu meclislere aşina bir derviş, memleketinden uzaklara gitmek zorunda kalmış. Ruhu beden gurbetinde mahpus olan insan, bir de bedeni ile giderse siz düşünün halini! Ne halden anlayan bir dost, ne kapısını çalabileceği bir yaran, ne aynı dilden konuşabildiği bir yoldaş… Böyle zamanlarda daha bir özlenir arkada bırakılanlar, daha bir iç yakar muhabbetin iştiyakı… Derviş, bir gece vakti yalnızlığın ne menem bir şey olduğunu iliklerine kadar duyarak yürürken, yanından geçmekte olduğu evden gelen bir kokuyla sendelemiş. Bir muhabbet, bir neşe, bir tanıdık his… Eve doğru yürümüş. Bahçe kapısından içeri süzülünce kalbinin atışları hızlanmış, muhabbet kokusu bir başka yakmış içini, ayakları bedenini taşıyamaz olmuş, kapının önüne gelip oracıkta boynunu büküp beklemeye koyulmuş. Kapı aralandığında, karşısındaki hiç tanımadığı ama ezelden aşina olduğu kişiye sarılmamak için zor tutmuş kendini. Susmuş ve beklemeye koyulmuş. Tebessüm ederek içeri dönen ev sahibi, elinde ağzına kadar su dolu bir kâse ile geri gelmiş. Bu kez yüzünde bir hüzün, gözlerinde mahcubiyet, dudaklarında sükût… Kapının önünde mahzun bekleyen derviş başını hafifçe kaldırıp kâseyi görünce, hemen yanı başındaki gülün bir kırmızı yaprağını koparıp, zarafetle bırakmış suyun üstüne… Ne su taşmış, ne de ağırlaşmış kâse gül yaprağıyla. Kâsenin oracığa bırakılmasıyla birbirlerine sarılmış iki ebed dostu. Bu başka bir lisan galiba. Sadece ehlinin bildiği, ehil olmayanların ise sadece hakkında konuştukları bambaşka bir lisan. Tevekkeli dememiş “Bilen söylemez, söyleyen bilmez.” Diyenler. Susmak zor iş belli ki. Âlemlerin Efendisi “Susan kurtulur” buyurmuşlar. Haydi dilinizi susturmayı başardınız diyelim, ya kalbin susması… Bir de kalp var. Marifet onu susturmakta. Peki o nasıl olacak? Kalbe sizin iradeniz dışında bir tek hissin bile gelmemesi… "Tatmayan bilmez.” Vesselam. |
Cvp: Birazzz Susmaya Ne Dersiinn... sus... sus... eşini kaybetmiş turnanın ölümü kadar zaruri bu susuşum... şairler bile şikayet ederken acizlikten ,anlatamamaktan ben... nasıl susmayayım... anlatamıyorum demekle anlatıyorum anlatamadıklarımı... son uyku zamanı susuyorum.. son defasında susuyorum... ... |
Cvp: Birazzz Susmaya Ne Dersiinn...** En çok da susmak düştü payıma... Suskunun göğünden kırlangıçlar uçurmalıyım... Sustum! Susmak ne çok yakışıyor bana! Suskunun göğünden bir yürek dolusu hû... |
Cevap: Birazzz Susmaya Ne Dersiinn...** susmak bazen insanın kendisi ile konuşması bazende muhatabına cevaptır... |
Cevap: Birazzz Susmaya Ne Dersiinn...** - İnsan konuşmasını öğrenince susuyor. - Söz manaya karşı bir sitemdir. " Haykıran sükutlar vardır ki ancak Allah işitir." |
Cevap: Birazzz Susmaya Ne Dersiinn...** bazen başkalarının kulak sağlığı içinde susmak lazım :)) |
Cevap: Birazzz Susmaya Ne Dersiinn...** Susmak koca bir çığlığın karşısında susmak... Sorunların dev gibi olduğu zamanlarda susmak... İnsanların çirşefleştiği anlarda susmak... Atılan iftiraların karşısında susmak... " Haykıran sükutlar vardır ki ancak Allah işitir." |
Cevap: Birazzz Susmaya Ne Dersiinn...** cıks susamam huyum değil biliyorum. |
Cevap: Birazzz Susmaya Ne Dersiinn...** Dil ederse istirahat, kalb eder rahat Söz dinleyen âlim, susan sâlim olur Kimin azsa sözü, açılır kalb gözü Az söz hikmettir, Rabbimizden nimettir Fazla şaka cahillik alameti, sükut et, istersen selameti Her sözde vebal var, kurtulur susanlar Hayırlı söz keramet, sükut selamettir Sükut, âlimin ziyneti, cahilin aybına da bir perdedir Susmak aklın süsü cehaletin de örtüsüdür Dudak yumulur, susan kurtulur... |
Cevap: Birazzz Susmaya Ne Dersiinn...** [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Susmak öyle bir bilmece ki; Kapılar ardına hükmediyor. Bir karartı var uzakta, Sessizlikte bekliyor. Susmak nasıl bir yangın? Külünü göstermiyor, Kızarmış küller,artık buzlara dönüşüyor. Susmak nasıl bir hasret? Vuslatı?... "_Bilmek" diyor. Çığlıklarla savunan, Susana imreniyor. Sessiz bekleyiş anı, Konuşursan bitiyor. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Susmak nasıl bir çare? Sevdayı yeşertiyor. Susmak sabretmek mi? Mükâfâtını alıyor. Boşa edilen lâflar, Demleri acıtıyor. Susarsa suskun çocuk!... Raßß'ine ulaşıyor... [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] SUSMAK;Kabullenmektir habersiz geleni; bazen acı çekmektir, haklılıgını bile bile boyun bükmektir, kelimelere küsmektir,üzmemek icin sevdigini SUSMAK;Dinlemektir alabildigine hırcın düsünceleri bazen gözyaslarını saklamaktır, hüznü sessizlige zincirlemektir, göstermemek icin topraga düseni [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] SUSMAK;Sevmektir adını haykıramadıgın kisiyi; bazen ödün vermektir, hicranıyla yüregi daglamaktır, gitmesin diye sıkı sıkı örtmektir yüregini... [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] SUSMAK;Hapsetmektir asamadıgın caresizligi, bazen gelecegi beklemektir, hatıralar ugruna sineye cekmektir, dostluk adına,cignemektir gururunu... SUSMAK;Ölmektir,yasamak adına hayatı, bazen kacıp gitmektir, hayatla kaderi birlestirmektir, teslim olup kaybetmektir... Söylenecek hiçbir şeyin yoksa, susmaya ne dersin? Söyleyecek sözü olanları dinlemeye, anlamaya ne dersin? Kitap sayfalarının arasında dolaşmaya... Kâinatı okumaya... Suratını okşayan rüzgârı, saçlarını ıslatan yağmur damlasını, ayaklarındaki kum tanelerini hissetmeye... Güneşin batışını, hayata dair anlatacakları olan bir filmi, yıldızları, uzaklaşan bir gemiyi izlemeye... Hastanedeki hastaları, cezaevlerindeki mahkûmları, kabristandaki mezar taşlarını görmeye... Yollardaki bir taşı, bir düşeni, bir kendini kaybedeni kaldırmaya ne dersin? Biraz düşünmeye, geçmişe, geleceğe gitmeye... Sorular sormaya, hayata, kendine, dünyaya dair... Kafa yormaya, hep ertelediğin konularda... Bir cevap bulmaya, bir cevap veren bulmaya; içinden çıkamadığın problemlere dair... Söyleyecek hiçbir şeyin yoksa, söyleyecek bir şeyi olanlardan bir şeyler öğrenmeye ne dersin? Bugüne kadar söylenmiş sözlerin üzerinde durmaya; kiminin altını kırmızı, kiminin mavi, kiminin siyah kalemle çizmeye; kiminin üstünü çizmeye, kimine bir harf, bir kelime, bir ünlem eklemeye ne dersin? Yeni bir şey söylemeyeceksen, daha önce söylenmiş sözleri bu kadar yüksek sesle, bu kadar kendi keşfinmiş gibi bağıra bağıra söylememeye ne dersin? Kendini biraz hesaba çekmeye, cevaplarının doğruluğunu kontrol etmeye, hatalarını kabul etmeye... Biraz bozmaya ezberlerini... Biraz değiştirmeye kurduğun cümleleri... Teslim bayrağını çekmeye... Yeni şeyler öğrenmeye... Yeni şeyler söylemek için susmaya... Ama susarken de içine hiçbir ima katmadan, sadece susmaya... Bir şey biliyormuş gibi değil. Kâle almıyormuş gibi değil. Kendini ağırdan satıyormuş gibi de değil. Gümüş olan söze tercih edilesi bir altın değerinde olduğundan hiç değil... Daha yolun başındaymış, daha öğrenecek çok şeyi varmış, söyleyecek hiç ama hiçbir şeyi yokmuş gibi susmaya... Bir "Konuşursam yer yerinden oynar havasında" değil. "Fırtına öncesi sessizlik" gibi de değil. Sesini akort ediyormuş gibi hiç değil. Söyleyecek sözü olmayan herhangi bir insan gibi... Susmaya ne dersin? YA HAYIRLI KONUŞ VEYA SUS...! "Alıntı" |
Cevap: Birazzz Susmaya Ne Dersiinn...** ''Suskunluk yaranın kanamasıdır... Suskunluk dününü öldürmenin yasıdır... Suskunluk İnsanım diyenlerin sahteliğine lal kalınmasıdır... " Hz. Mevlana... |
Cevap: Birazzz Susmaya Ne Dersiinn...** Susmak ''Ya Sabır'' Diye Bilmektir, Öyle Bir Dua'dır ki Yürekte Çınlar.. Konuşsam Dilim Yanar Sussam Kalbim.. N.F.K |
Cevap: Birazzz Susmaya Ne Dersiinn...** [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Kelimelerin anlamlarını yitirdiği bir vakitte susmak… Kör kuyulara terk edildiğin bir vakitte, Haykırışlarını gidenlerin ardı sıra duyuramadığın, Karanlık bir gecenin esaretinde kaybolduğun bir anda susmak… Kızgın çöllerde su bulamadığın veya bulamayacağını idrak ettiğin vakitte susmak… Ufuktaki kızıllığa gark olup ukbanın seherine vardığın bir vakitte susmak… Mevsimlerin bir birini aratmadığı Yağmurun ıslatmadığı, güneşinse yakmadığı bir vakitte susmak… Yıldızların bile kamere meftun olmadığı bir vakitte Akarsuların denizlere varmadığı, denizlerin ise okyanuslara koşmadığı bir vakitte susmak… Susmak… Kalbi fırtınaların dehlizlerinde bir feryada yürüyen hissiyatıma La havle çekip susmak… Yetimlerin toza bulanmış saçları okşandığında Kana bulanmış ellerin tövbeye açıldığında susmak… Ya leyl üstümüze karanlığını örttüğünde Herkes kendince kendine döndüğünde Bir vaveyla kulakları patlatırcasına yükseldiğinde susmak… Kâğıda yürüyen kelimelerin, Mateme bürünmüş sözcüklerin, Dilin mecalsiz ve elin takatsiz kaldığında susmak… Hüznün nemli caddelerinde yürürken Herkesin seni terk ettiği ama hüznün terk etmediğinde, Yalnız kaldığında ve yalnızlığı sevmeye alıştığın da susmak… Susmak… Gözyaşlarının kelimelerin manalarını yıkadığı bir saatte susmak Yürek sevdasının yangınıyla yanmayan bir gönüle sevdayı anlatmadan susmak… Gidişlerin hicranına bürünmüş bir sabahın ufkunda Elvedaları dilimizden düşürmemek adına susmak… Garipliğin sancısının simanda çizildiği bir vakitte susmak… Ah ve ofların bahçesinde boy verdiği sitemkâr hanenin önünden geçerken susmak… Bakışların manidarlığından sıyrıldığı bir vakitte susmak… Gönül kapılarının yüzüne kapandığı ve ikindinin hüznünü yürekte hissettiğinde susmak… Gecenin karanlıklar Ummanlarında alabora olduğunda, Yunus’a seslenen Rahmani sesi kulaklarında ağırlamak adına susmak… Musa’nın Tur-u Sina’daki duasına yürekler çatlatırcasına amin deyip susmak… Yusuf’un nefsinin karayeline kapılmadığı ve edep meltemiyle arındığı bir vakitte susmak Yakup’un gözler dağlayan hicranına teselli olacak kelimelerinde, Yusuf’un kanlı gömleğiyle paramparça olduğu zamanda susmak… Susmak… Sevgiliye meftun bulutun sevdası karşısında susmak… Gafletin elinden Nur_u Dilaranın cemaline savrulan taşların mahcubiyetiyle susmak… Hicretle ayrılığa mahkum edilen Mekke’nin hicranına bürünerek susmak… En şerefli ağaç olarak bilinen hutbelerin yoldaşının ardın sıra özlemden kuruduğu anda susmak Ebu Bekir’in babasını can dostta feda ettiği yarenliğin en yüce mertebesinde, Ömer’in sevdasına bürünüp, adaletiyle gönülleri fethettiği, bir vakitte Osman’ın edebiyle melekleri bile hayran bıraktığı Ali’nin bedeninin küçüklüğüne aldırmadığı, yüreğinin büyüklüğüyle ölüme meydan okuduğu bir vakitte susmak… Ensar ve Muhacirin gönüllerindeki muhabbetti simalarındaki akse yansıdığı bir anda susmak… Bilal-i Habeşi’nin ALLAH BİRDİR sözüne mazhar olduğun saniyede susmak… Ve Sevgilinin ikliminde dolaşan tüm varlıkların dili kelamından dökülenleri duyduğun anda susmak… Dildeki savunmaların anlamlarını yitirdiği, uvuzların bir bir dile geldiği bir vakitte susmak… Dünyalık kelamların varlığının hiçliğe sürüklediği bir gecede susmak… Söylenmemiş cümlelerin dahi tek ve yegane dinleyicisi olan HAKK’ın huzurunda susmak… İhlası derinliklerinde saklayan yüreğin konuştuğu bir vakitte Günahkar bir dilin haykırışına prangalar vurup susmak… Dünya rıhtımından, ukba okyanusuna "Alıntı" |
Cevap: Birazzz Susmaya Ne Dersiinn...** Zordur susmak... Hemen herkes, her konuda saatlerce konuşabilir. Sen susmayı öğrenmek mi istiyorsun... Kimden öğren biliyor musun? Yarın olduğunda idama gidecek birine bak... Artık tüm amaçlar bitmiştir... Hiç bir hedefi kalmamıştır... Dünyada gerçek misafirdir... Ne konuşsun dünyaya dair... Gerçek susmak isteyen varsa, Yarın ölecekmiş gibi tefekküre dalsın... Ölüm susmayı öğretecektir... ali70 |
Cevap: Birazzz Susmaya Ne Dersiinn...** Sustum her bir cefaya sustum her bir günaha artık susmak yok yola devam:) |
Söylenmemiş cümlelerin dahi tek ve yegane dinleyicisi olan HAKK’ın huzurunda susmak… |
Bazı insanlara cevap vermeye bile değmiyor, işde o susuş ona balyoz niteliğinde bir cevap oluyor :) |
Alıntı:
Hiç bitmiyor hiç. En son yorgun düşüyorum anlatmaktan öyle susuyorum .)) Yok yok ben orada susamam. Kimse sus demesin bana.)))Ordaki rahatlama, yücelme, değerli hissi hiçbir yerde yok. " Ne çok şey biriktirmissin icinde Emine ben yanındayim, seni hep dinliyorum, hep dinlerim" huzurunu bulmuşken kimse bana azicik sus demesin.))) Hakkın huzurunda bıkmadan konuşup anlatinca insanlara karşi suskunluk artıyor. O bambaşka bir tesir. Bazen balyoz bazen asaletsfhfgshsfhsgh |
Yine susmuyormuyuz ..sustukların Rabbimle senin aranda ben duymuyorum yada başkası .. Sustuklarımız , yalvarışlarımız ,isteklerimiz Rabbime arz edişimiz yine aramızda .. Endişelerimiz , kaygılarımız , sayamadıklarımız Yine sustuk .. Susdum ... Sadece Rabbime söyledim .. Kimseler duymadı sustuklarımı.. Konuştuklarımızı herkez , sustuklarımızı yanlızca Allah duyar.... |
SUSMAK;Hapsetmektir asamadıgın caresizligi, bazen gelecegi beklemektir, hatıralar ugruna sineye cekmektir, dostluk adına,cignemektir gururunu... SUSMAK;Ölmektir,yasamak adına hayatı, bazen kacıp gitmektir, hayatla kaderi birlestirmektir, teslim olup kaybetmektir... |
Kelimelerin anlamlarını yitirdiği bir vakitte susmak… Kör kuyulara terk edildiğin bir vakitte, Haykırışlarını gidenlerin ardı sıra duyuramadığın, Karanlık bir gecenin esaretinde kaybolduğun bir anda susmak… |
SAAT: 02:25 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.