Konu Başlıkları: İmam Rabbaniden Sözler
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25 Şubat 2008, 08:32   Mesaj No:5

Emekdar Üye

Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:47
Mesaj: 4.081
Konular: 315
Beğenildi:48
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Standart Cvp: imam Rabbaniden güzel sözler

Kul hakkını dünyada iken öde

Ey oğul!

Tam manasıyla kul hakkının ödenmesi cihetine gidilmelidir. Bu yolda tam bir gayret gösterilmelidir. Ta ki, üzerinde hiç kimsenin hakkı kalmaya. Çünkü bu dünyada hak ödemek kolaydır, yumuşaklıkla, tatlı dille helallik dilemek mümkündür; ama âhirette iş zordur. Orada çare bulmak mümkün değildir.



Nefsin sevdasına kapılma

Ey oğul!

Nefis, makam ve baş olmak sevdası üzerine yaratılmıştır. Bütün gayreti, akranı üzerine üstün gelmektir.

Bütün arzusu yaratılmışların hepsi kendisine muhtaç, emrine ve nehyine boyun eğmiş olmaktır. Kendisinin hiçbir şeye muhtaç olmasını istemediği gibi, hiç kimsenin hükmü altına da girmek istemez.

Bütün bunlar ondan gelen uluhiyet davasıdır. Benzeri olmayan Yüce Yaratıcı ile ortaklık davasına girer. Mutlu olmaktan yana pek uzaktır.

Hatta ortaklığa bile razı olmaz. Yalnız kendisinin hâkim olmasını ister, başkasını istemez. Herşeyi hükmü altında görmek ister. Bir kudsî hadiste şöyle buyurulur:

"Nefsine düşman ol, çünkü o Bana düşmanlığa saplandı."

Makam, reislik, yükselmek, büyüklenme hususunda nefsin isteklerini vermek suretiyle nefsi terbiyeye kalkışmak ona yardım olur ki, hakikatte Yüce Allah'a düşmanlıktır. Onu takviye etmek dahi bu mânâyadır. Bu işin çirkinliği ciddi bir şekilde idrak edilmelidir.

Bir kudsî hadiste'Allah Teâlâ şöyle buyuru:

"Kibriya ridamdır, azamet izarımdır. Bir kimse bunlardan birisi ile benimle nizaya tutuşmak isterse, onu ateşime atarım, haline hiç bakmam."

Peygamberlerin gönderilmesinin hikmeti, nefs-i emmareyi âciz bırakıp onun yapısını tahrip etmektir. Dinî emirler nefsi arzuları kaldırmak için gelmiştir. Ne kadar dinî emir işlenirse, o kadar nefsanî arzu zail olur.

Dinî hükümlerin birini yerine getirmek nefsanî arzuların izalesi için bin senelik riyazetten ve bu uğurda mücahededen daha faziletlidir.

Bu riyazet ve mücahede şeriat gereğince olmayınca nefsin arzusunu takviye ve teyit eder. Brahmanlar ve Hindular riyazet ve mücahedede hiçbir kusur işlemezler, fakat şeriat dairesinde yapmadıkları için kendilerine hiçbir faydası olmaz.

Meselâ bir kimse dinin emrettiği zekât niyetiyle bir dinar verse, nefisten gelen bir arzu ile nefsin tahribi yolunda bin dinar harcamasından daha faydalıdır.

Ramazan Bayramında şeriatın emrine uymak maksadıyla oruç tutmayıp yemek, bir kimsenin kendiliğinden tuttuğu bin senelik oruçtan hayırlıdır.

Sabah namazının iki rekât farzını cemaatle kılmak sabah namazını cemaatle kılmayı bırakıp geceyi sabaha kadar ibadetle geçirmekten çok faziletlidir.

Hâsılı; nefsin, başkanlık, üstünlük, yükseklik taslamak hususundaki boş kuruntulann pisliklerinden kurtulmadıkça kurtuluş mümkün değildir. Ondanki bu hastalığın izalesi zaruridir. Tâ ki, ebedi ölümle yüz yüze gelmeye...
Alıntı ile Cevapla