Nişanlı iken evlenecek olan kız ve erkeğin birbirlerini daha iyi tanımaları düşüncesi
nişan ve evlilik
“Ya Ali, bakış bakışı takip etmesin,
İlk bakış senindir (mübahtır),
Ancak ikinci bakışa hakkın yoktur“
Sağlıklı toplumu oluşturan unsurlar içerisinde en önemli yeri tutan nikah, anlaşılması ve anlatılması bakımından büyük önem arzetmektedir
Biz, dini kurallar içerisinde nikahın ne şekilde olması gerektiği üzerinde sizlere, kısa ve öz bilgiler sunma gayretiyle bu yazıyı kaleme aldık
Allahu Teala şöyle buyurmaktadır:
“Size nefsinizden, kendilerine ısınmanız için eşler yaratmış olması, aranızda bir sevgi ve merhamet yapması da O’nun ayetlerindendir Şüphe yok ki, bunda düşünen bir kavim için elbette ibretler vardır” (1)
Fakihler evliliği üç kısımda incelemişlerdir:
a) Hıtbe (nişan)
b) Nikah (evlilik)
c) Talak (evlilik bağının çözülmesi)
Yüce Allah (Cellecelalühu)’ın insanlığa bahşettiği son hak din; İslam, evliliği sağlam temeller üzerine bina edilmesini amaç edindiğinden, evlilik öncesine büyük önem vermektedir Zira bu kutsal bağın; her türlü kavga ve çekişmelerden uzak olması, ayet-i kerime’de beyan edilen eşlerin birbirlerine sükuneti gerçekleştirmesi ve çocukların huzur içerisinde büyümeleri, evlilik öncesinde atılan sağlam temellere bağlıdır Bu itibarla konumuzu fakihlerin tertibi üzere evlilikte ilk adım olan ” Hıtbe” ile başlıyoruz
Hıtbe:
Hıtbe; yani nişan: Bir erkeğin evlenmek istediği kıza veya ailesine bu isteğini bildirmesidir Bu bildirme erkeğin ailesi tarafından da yapılabilir Kızın veya ailesinin onaylaması durumunda “nişan” yapılmış olur
“Nişan evlilik olmayıp sadece evlilik vaadidir” Buna binaen, nişanlılar arasında nişanlanmadan önceki birbirlerine haram oluşları, nişanlandıktan sonra da devam eder Halk arasında yaygın olan nişan-da “Fatiha Suresi”nin veya bir ayetin okunmasıyla nişanlılar arasında her şeyin mübah olacağı şeklindeki kanaat son derece çirkin ve yanlıştır
Nişanlı kızın yanında mahremi olmadan nişanlandığı erkekle başbaşa kalması asla caiz değildir Çünkü O, nişanlısı olan erkek için hala yabancı bir kız konumundadır
Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Bir adam kendisine helal olmayan bir kadınla başbaşa kalmasın Zira üçüncü leri şeytan olur Bundan kendisinin mahremi olan kadınlar istisna edilmişlerdir” buyurmaktadır (2)
“Nişan, nişanlanan erkekle kız arasında bir helallik meydana getirmez” Ancak nişanlı olan kızın nişanlı olduğu bilindiği halde ona evlenme teklif etmek haramdır Nişanlı kız da ilk nişanlısı onu bırakmadan veya nişan bozulmadan ikinci kez nişanlanıp evlense asi olmuş olur
Zira Peygamber Efendimiz (Salallahu Aleyhı ve Sellem): “Sizden biriniz (müslüman) kardeşinin satışı üzerine satış yapmasın Nişanlısı bırakmadan veya izin vermeden (müslüman) kardeşinin nişanlısına talip olmasın” buyurmuştur (3)
Ayrıca, Müslüman bir erkeğin nişanlanacağı kızda hangi vasıflara dikkat edeceği konusunda Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Kadın dört şey için nikah edilir; Malı, soyu, güzelliği, dini; sen dindar olanı seç ki elin bereket bulsun” buyurmuştur (4)
Görüldüğü gibi İslam, evliliğin sağlam temeller üzerine oturması ve uzun ömürlü olmasını esas aldığından zenginlik, güzellik ve soy gibi gelip geçici ve insanların peşinden koştuğu kibir ve gurur vesilesi olan şeylere itibar etmeyip, kalıcı ve uzun ömürlü olan din ve ahlaka itibar etmiştir
Yine HzPeygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Kadınları güzellikleri için nikahlamayınız, olur ki güzellikleri ahlakça düşmelerine sebep olur Onları malları için de nikahlamayın, zira mal azgınlıklarına yol açabilir Kadınları dindarlıklarından dolayı nikahlayın, şüphesiz dindar olan yırtık elbiseli bir cariye (böyle olmayanlardan) daha üstündür” buyurmuştur (5)
“Nişanlıların nişanlılık dönemi içerisinde birbirlerine vermiş oldukları hediyeler hibe sayılır” Nişanın bozulması durumunda hediyelerin zayi olması, tüketilmesi veya kumaş halinde iken kesilip elbise yapılması; yani değişikliğe uğraması gibi hibeden dömeyi engelleyici bir durum söz konusu olmadığı takdirde hibeden dönmesi caiz olup, verdikleri hediyeleri geri alabilirler
Uyarı
Evlenecek olan erkek ve kızın birbirlerini görmeleri en tabii haklarıdır Zaten İslam’da buna müsaade etmiştir Bu noktada ihtilaf da yoktur Ancak, evlenecek olan kız ve erkeğin birbirlerini daha iyi tanımaları düşüncesiyle birlikte gezmeleri, kapalı alanlarda baş başa kalmaları ve bu gibi durumlar son derece sakıncalı ve dinen asla tasvib edilemeyecek şeylerdir
Allahu Teala şöyle buyurmuştur:
“Mü’minlere söyle: gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar, ırzlarını korusunlar Bu onlar için daha temizdir” (6)
Peygamber Efendimiz (Salllalahu Aleyhi ve Sellem) Hz Ali’ye (Radıyallahu Anh) “Ya Ali, bakış bakışı takip etmesin, ilk bakış senindir (mübahtır), ancak ikinci bakışa hakkın yoktur” buyurmuştur (7)
Bir Hadis-i Kutsi de: “Bakış şeytanın oklarından bir oktur Kim benden korktuğu için onu terkederse imanını güçlendiririm O da kalbinde bu imanın tatlılığını hisseder” buyurulmuştur (8)
O halde müslüman erkeğin vazifesi dini ölçüler içerisinde evleneceği kıza bakmasıdır Bu ölçü de, “fakihlerin çoğunluğuna göre sadece yüz ve ellerdir” Zira yüz ve eller güzellik ve vücudun iyiliğine muttali olmak bakımından yeterli görülmüştür
İmam-ı Azam Ebu Hanife (Rahimehullah) el ve yüz dışında ayaklara da bakılmasını caiz görmüştür
Dipnotlar
(1) Rum Suresi/21
(2) Buhari-Müslim
(3) Buhari
(4) Kutub-ı Sitte
(5) İbn-i Mace
(6) Nur;Suresi/30
(7) Ebu Davut-Tirmizi
(8) Taberani