Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Soru Cevap Arşivi (https://www.forum.medineweb.net/650-soru-cevap-arsivi)
-   -   İlk Roket, İlk Telgraf Hattı ve İlk Denizaltını kimler keşfetmiştir (https://www.forum.medineweb.net/soru-cevap-arsivi/11259-ilk-roket-ilk-telgraf-hatti-ve-ilk-denizaltini-kimler-kesfetmistir.html)

MERVE DEMİR 07 Nisan 2009 21:48

İlk Roket, İlk Telgraf Hattı ve İlk Denizaltını kimler keşfetmiştir
 
İslam Toplumu ve Medeniyet : İlk Roket, İlk Telgraf Hattı ve İlk Denizaltı

Tarihi okuyanın hafızası çoğalır derler ama sadece okumak yetmiyor. Bir de, harfler arasındaki boşluğu bile çözebilecek dikkat gerekiyor. Çünkü, bugün olduğu gibi dün de, hain eller oralara kadar uzanmıştır.

Daha yakın tarihte gemiler dolusu arşivimiz, yok bahasına Bulgaristan`a satılmıştır. Buna rağmen yine de elde kalan vesikalar, araştırmalarımız için kâfi gelmektedir.

Nelerin bize ait olduğunu ve nasıl alındığını, tarihin derinliklerine indikçe daha iyi anlıyoruz. Müslümanlar daha 12. asırda barutun formülünü kesin şekilde tespit etmiş, barut fabrikaları kurmuşlardır. Ve bunu 13. asrın yarısında da roketler için itici madde olarak kullanmışlardır.

O devre âit kitaplarda "Alev püskürterek hareket eden, işleyen ve yanan yumurtalar", "Gök gürlemesi gibi gürültü" yapan roketlerden söz edilmekte ve ilk defa "füze ile harekete geçen torpillerin" şekillerine varıncaya kadar detaylı bilgiler verilmektedir. İşte bunlardan biri, Hasanü`r-Rahman adlı Müslüman bilginin 1275 yılında kaleme aldığı "Harp Tarihi" adlı eserdir. Bu asırda ilim adamlarının destekleyicisi, bizzat Sultanlar olmuş, "Güherçile" denilen kimyevî maddenin, tahrip gücünü araştırmak üzere kimyagerler görevlendirilmiştir. lâboratuvarda geceli gündüzlü süren çalışmalar sonunda, birçok kimyevî keşiflerde bulunulmuştur. Bu keşiflerden Avrupa ancak 2 asır sonra haberdar olabilmiştir. O da çok kötü kopyalama usulleri ve İtalyanca tercümeler vasıtasıyle...

Endülüslü Müslümanlar 1325`de İngilizlerle tutuştukları savaşta düşmanlarına toplarla karşı koymuşlardır. Yine 1329`da Fransızlara karşı mermiler ve namlular konuşurken şaşkına dönen Fransa kralının yaptığı tek şey: "Sevgili İsa, beni ve halkımı kurtar!" diye, inlemek olmuştur.

Bunu biz değil onlar söylüyor. Fransız Tarihçisinin savaş meydanındaki hâtıralarından alınmadır.

Yıl 1847. İstanbul Beylerbeyi Sarayı`nda o gün her zamankinden farklı bir canlılık vardı. Salonlar, koridorlar ve merdivenlerdeki bir takım kimseler, ellerindeki tel bobinleri sağa sola seriyorlardı. Devrin Padişahı Abdülmecid (1823-1861) ve saray halkı, merak ve heyecan içinde onların bu hareketini seyretmekteydi.

İnsanların çok uzak mesafeden birbirleri ile temas ve haberleşmesini sağlayacağı söylenen bir âletin tecrübesi yapılacaktı o gün. Amerikalı bir araştırmacı olan Samuel Mors`un bulduğu bu âletin değerini, ne anavatanı olan Amerika`da ve ne de Avrupa`da anlayacak kimse çıkmamıştı. Çaresiz kalan Mors, Müslümanların ilme ve ilim adamlarına verdikleri kıymeti duyarak şansını denemek için İstanbul`a kadar gelmişti.

Eksik olan parçalardan bir kısmını İstanbul`dan te`min etti ve saraya telgraf hatları çekti.

Herşeyin hazır olduğu söylendiği zaman Sultan Abdülmecid`e "Emredin yazalım" denilmiş, Padişah da, "Beklenen gemi geldi mi, Avrupa ne hâl içindedir?" sözlerini verici cihaza yazdırmıştı. Alıcı cihaza kaydedilen bu sözler bir kâğıda yazılıp Padişah`a getirilince, Sultan Abdülmecid hayretler içinde "Maşaallah, maşaallah" diyerek, Samuel Mors`u elmaslı bir madalya ve üzerinde kendi imzası olan bir ihtira belgesi (Patent) ile taltif etmiştir. Yine dünyada ilk telgraf hattı 9 Eylül 1855`te İstanbul - Edirne - Varna - Kırım arasında kurulmuştur.

Tarih 3 Aralık 1719. Lâle devri. Padişah III. Ahmed (1673-1736), şehzadelerinin sünnet düğününü yaptırtıyor. Günlerce süren eğlencelerin 13. günü, deniz rengârenk kayıklarla dolu. Sahil sarayında eğlenceleri seyredenler, birdenbire denizden koca bir timsahın çıktığını görerek şaşkınlık ve hayretler içinde kaçışıyorlar.

Sarayın sahiline yaklaşan dev timsah sahile varınca ağzını açıyor ve içinden, ellerinde pilâv ve zerde taşıyan adamlar dışarı çıkarak Padişah`a yemek ikram ediyorlar.

Eğlence olsun diye yapılan bu timsah, denizaltı gemisinin ilk şeklinden başka birşey değildi. Tersane Başmimarı İbrahim Efendi`nin yaptığı bu denizaltı, Topkapı Sarayı müzesi kitaplığında "Surnâme-i Vehbi" adıyla bilinen (Seyyid Ahmed Vehbi)`nin kitabında kayıtlı olup dünyada denizaltıcılığın başlama noktasına âit ilk vesikadır.

Nezih ÖZOKUR


SAAT: 22:19

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321