|
Konu Kimliği: Konu Sahibi FECR,Açılış Tarihi: 08 Temmuz 2010 (15:39), Konuya Son Cevap : 27 Ocak 2020 (17:22). Konuya 53 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme: |
06 Ağustos 2010, 23:44 | Mesaj No:41 |
Durumu: Medine No : 12645 Üyelik T.:
19Haziran 2010 |
Fatıha suresı, allah-ınsan ılıskısını ele alır. Kımler gıbı olmamız gerektıgının yanında, kımler gıbı olmamalıyız kısmını da belırtır. ılk uc ayet allahı tanıtan sena, son uc ayet ıse ınsanı tanıtan duadır |
08 Ağustos 2010, 02:18 | Mesaj No:42 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ الرَّحْمَنِ Rahman’dır الرَّحِيمِ Rahim’dir Rahman’dır, Rahim’dir الرَّحٖيمِ اَلرَّحْمٰنُ الرَّحْمٰنِ اَرْحَمُ رُحَمَاءُ Kur’ani Kerimde 37 Hal ve 339 Hal anlamı ile geçen ayeti kerimeler Allah (c.c.) Rahman sıfatı ile dünyada, mümin kafir ayrımı yapmadan, merhameti ile esirgeyen, acıyan, rızık veren, yaşam sağlayan, nimetler sunandır. Rahim Sıfatı gereği ise Dünya ve Ahirette muttaki kullarına merhameti sınırsız olan, akıllarını kullanamayıp sapkın yollara gittiklerinde, onları yeniden özlerine döndürmek için vahiy ve peygamberler göndererek doğru olana iletmek, Allah Resulü Hz Muhammed (s.a.a) efendimize Ayeti kerimede Tüm Alemlere Rahmet olduğu söylenmektedir. Bizim buradan anlamamız gereken husus Rahman ve Rahim Olan Rabbimiz bizleri terbiye etmek adına hem dünyada hem ahirette mutluluklar verir. Dünyada yaradılan her şeyi İnsanın emrine vermesi Ahirette ise Cennet vaadi Rahman ve Rahim sıfatının tecellisidir. Allah resulüne hitaben inen Enbiya/107 ayeti kerimeyi irdelediğimizde dikkat çekici olan husus ‘’Tüm Alemlere’’ hitabı çok önemlidir. Ayeti kerimede eğer yalnız Dünyaya Rahmet olarak denilse idi o zaman Allah Resulünün yalnızca dünyada ‘’Rahmet’’ isminin tecellisi ile Vefatı sonrasında hiçbir fonksiyonunun kalmadığını bizlere telkin edecekti. Amma Allah azze ve celle Tüm alemlere hitabı ile Peygamberimizin ulvi yüceliğinin ne kadar yüksek bir değerde olduğunu bizlere haber vermektedir.Bu yüceliğinin en büyük yansıması Canlı Kur'an Modeli (SÜNNET'İ) olarak her daim her tavır uygulama ve yaşam için gerekli olan her hususta örnek almamız ve dinin özünü Kur'anı onun ve kutlu olan Sahabelerim dediği kişilerin aktarması sonucu anlamaktayız. Allah'ın sonsuz kudreti muaazam bir güzellikte yaratılan insan sanatı üzerinde düşünülse kafidir.İnşaallah idrak edenlerden oluruz... وَمَا اَرْسَلْنَاكَ اِلَّا رَحْمَةً لِلْعَالَمٖينَ Ve ma erselnake illa rahmetel lil âlemîn. Biz seni tüm alemlere rahmet olarak gönderdik. (Enbiya/107) Va'lemu enne fikum rasulellah… Ve bilin ki, Allah'ın Elçisi aranızdadır… (Hucurat/7)
__________________ Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır . -İmam Ali- (a.s) |
08 Ağustos 2010, 21:48 | Mesaj No:43 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | مَالِكِ يَوْمِ الدّٖينِ Maliki yevmid’ dîn. Hesap (Din) Günü'nün Maliki. Maliki: Hâkim olmak, Dilediği gibi tasarruf gücüne sahip olan. Yevmid’dîn: Hesap günü Ayetlerde öncelikle Alemlerin rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah, Hesap (ceza ve mükafat) gününün yegane sahibi ve maliki olan Allah’tan başka kimse söz sahibi değildir. O gün ak ile karanın, hak ile batılın, mazlum ile zalimin, iyi ile kötünün ayrılacağı yegane Adalet günüdür Zilzal suresinde bu hakikat bizlere Allah’ın adaletinin her hususta en ince detayına kadar işleyeceğini öğretmektedir: Din gününün hangi gün olduğunu ve o günün Hesap günü olduğunu ve O günün söz sahibi Rabbimizin adaletini gösterecektir. O Gün bütün insanlar, (geçmiş) fiillerini görmek üzere biri öbüründen ayrılmış olarak ortaya çıkacaklar. Ve kim zerre kadar iyilik yapmışsa, onu(n karşılığını) görecek,Kim de zerre kadar kötülük yapmışsa onu(n karşılığını) görecektir. (Zilzal-6-7-8) Allah’ın hükümlerine uygun hareket edenlerin karşılığını bulacağı o gün Cennet ile müjdelenme, İsyan edenlerin ise o gün Cehenneme gönderileceği hüküm günüdür. Kendilerini bu dünyada Hüküm sahibi görenlerin, hiçbir söz hakkının olmadığı yegane hüküm sahibinin Yalnızca Allah olduğunun bilineceği hesap günü.
__________________ Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır . -İmam Ali- (a.s) |
09 Ağustos 2010, 00:01 | Mesaj No:44 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَعٖينُ İyyake na'budu ve iyyake nesteîn. Yalnız Sana kulluk ettiğimiz için yalnız senden yardım dileriz. Kulluk: İnsan neye inanıyor ve itaat ediyor ise ona kulluk ediyordur. Boyun eğme, itaat etme, Kendisi gibi beşer olan birine boyun eğmek, emirlerine amade olmak, sorgulamadan koyun sürüsü gibi itaat etmek Kula Kulluktur Haramdır. Allah yalnızca Ona Kulluk yapmamızı emretmektedir. Allah’a kulluk yaptığını sananlar onunla birlikte kulluk yaptıkları şu fiillerden arınmalıdırlar. Paraya Kulluk Yapanlar,Efendilerine Kulluk Yapanlar,Çocuklarına Kulluk Yapanlar,Dünyevi Çıkarlara Kulluk YapanlarHeva ve Heveslerine Kulluk Yapanlar,Şehvetlerine Kulluk Yapanlar,İşlerine Kulluk Yapanlar,Körü körüne itaat edenlerin yaptığı KullukAklını kullanmadan, sorgulamadan Kullara teslimiyet Onlara yapılan Kulluktur,Kul Hakkını Yiyerek Kulluk yapanlar Sorumluluklarını terk ederek Yahudi mantığı ile hareket eden bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mantığına sahip olanların yaptığı Kulluk... Ey imana ermiş olan kullarım! Benim arzım alabildiğine geniştir; o halde Bana, yalnız Bana kulluk edin! (ANKEBUT/56) Ve (bilin ki) kulluk (yalnızca) Allah'a mahsustur. O halde Allah'ın yanısıra başka hiç kimseye yalvarıp yakarmayın! (CİN/18) İstiane/Nestein: Yardım dileme. Ayeti kerimede özellikle Emir anlamında bir yardım bildirilmekte. Yani Yardım istenecek Olanın Yalnızca Allah olduğu hususu özellikle belirtilmekte bu hususunun bu denli bildirilmesi üzerinde neden bu kadar durulduğu hususunda düşünecek olursak. Allah dışında hiçbir kimseden Yardım taleb edilmeyeceği, Yalnızca Ona Kulluk ettiğimiz için yalnızca ondan yardım dileyeceğimizi bilmemiz gerektiği. Allah’tan yardım dilerken özellikle birçok ayeti kerimede belirtilen kendi yapmış olduğumuz ibadetlerimizin vesile olacağı ve bu ibadetlerimiz vesilesi ile istememiz emredilmektedir. Allahtan dilerken, ona karşı tam bir kulluk bilinci ile bizlere yeterli olduğuna inanarak istemek. İstiane hususunda İnsanlardan yardım dileme ancak insan gücünün yetebileceği hususlarda ‘’İyilik ve Takva üzere yardımlaşmada’’ caizdir bunun delili ise Şu ayeti kerimedir. … İyilikte ve fenalıktan sakınmakta yardımlaşın, günah işlemek ve aşırı gitmekte yardımlaşmayın. Allah’tan korkun. Allah’ın cezası şiddetlidir. (Maide-2) Bunun dışında kendisi aciz olan İnsandan Yalnızca Allah’tan istenmesi gereken hususlarda yardım dilemek boş ve faidesiz bir iştir.’’HİMMET’’ ya şeyhim, ya üstadım, ya gavs, ya Hamza gibi sözler kesinlikle boş ve faidesizdir. Çünkü bize tek Himmet edecek olan Allah’tır beşerin bu hususta herhangi bir tasarruf hakkı yoktur var olduğunu düşünmek o beşeri rableştirmektir. Beşerin beşerden yardım dilemesi ancak beşer gücü ile yapılacak Mubah hususlarda olabilir Çünkü rabbimiz iyiliklerin karşılığını en güzel biçimde verecek olandır. Ve Allah yolunda [sınırsızca] harcayın, kendi elinizle kendinizi mahvetmeyin ve iyilik yapmaya azimle devam edin: unutmayın ki Allah iyilik yapanları sever.(Bakara-195) (Ey müminler!) Sabır ve namazla yardım dileyin: Bu, tam bir sığınma duygusu içinde yürekten Allah'a yönelenler dışında herkes için zor bir iştir. (BAKARA/45) Siz ey imana ermiş olanlar! Sarsılmaz bir sabır ve namaz ile yardım arayın; zira unutmayın, Allah zorluklara karşı sabredenlerle birliktedir. (BAKARA/153) "Gerçek şu ki, Allah Benim; Benden başka İlah yok; o halde, (yalnız) Bana kulluk et ve Beni anmak için namaza devamlılık ve duyarlık göster! (TAHA/14) İbadet türlerinden herhangi birisini Allah’tan başkasına veya Allah ile beraber bir başkasına yapmak ŞİRKTİR. Allah’tan başka hiçbir kimsenin gününün yetmeyeceği hususlarda başkalarında yardım dilemek ve beklemek Kulluk istiane ve İbadet kavramları dışında olup heva ve hevesler ile oluşan sapkın anlayıştır…
__________________ Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır . -İmam Ali- (a.s) |
09 Ağustos 2010, 20:11 | Mesaj No:45 |
İhdinas sırâtel mustakîm(mustakîme). Sırâtallezîne en’amte aleyhim gayril magdûbi aleyhim ve lâd dâllîn Bizi doğru yola ilet. Doğru yol hangi yoldur ? Doğru yol Allahın belirlediği yoldur ki, bunun adı islamiyettir. İslamın hükümleri ,tavsiyeleri ve emirlerdir. O yol (SIRATI MUSTAKÎM) ki; üzerlerine nimet verdiklerinin yoludur. Üzerlerine azap duyulmuşların ve sapıklıkta kalmışların yolu değil. NİMET VERİLENLER KİMLERDİR ? Kİ EN BÜYÜK NİMET ALLAHA GİDEN YOLU BİLMEK VE O YOLDA OLMAK DEĞİL MİDİR ? NİMET VERİLENLERİN YOLUNU KURAN ŞÖYLE AÇIKLAR. İsa nimet verilmiş yani Vahiyle muhatap kılınmış bir kuldu: Meryem'in oğlu, kendisine nimet verdiğimiz ve İsrailoğullarına örnek yaptığımız bir kuldu. (Zuhruf 43/59) “Karınca vadisine varınca, bir karınca, "Ey karıncalar, yuvalarınıza giriniz ki Süleyman ve orduları farkında olmayarak sizi ezmesinler." Süleyman, onun sözüne hafifçe güldü ve: "Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimete şükürde, hoşnut olacağın işi yapmakta beni muvaffak kıl. Rahmetinle, beni iyi kullarının arasına koy" dedi.” (Neml 27/18-19) İbrahim: "Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum ancak alemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O'dur. Beni yediren de, içiren de O'dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O'dur. Ahiret gününde yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O'dur. Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasına kat.” (Şuara 26/75-83) Gazaba uğrayanların ve sapıkların yoluna değil" derken, tevhit inancı karşıtlarından ayrıldığımızı ve her türlü batıl inançtan uzak durarak, Allah'ın yardımını gönülden istediğimizi dile getiriyoruz. ALLAH, müslümanların aleyhine çalışan münafık ve müşriklere gazab etmiştir.(48/6), Rabbimiz günahları içinde boğularak tevbe kıyısına dönüş imkanı kalmayan kişilerin gazap edilenlerden olacaklarını belirtmektedir: Hayır öyle değil; kötülük işleyip suçu kendisini kuşatmış olan kimseler; cehennemlikler işte onlardır. Onlar orada temellidirler. (Bakara 2/81) Kendilerine kitap verilmiş olanların, puta ve şeytana kanıp, inkar edenlere: "Bunlar, inananlardan daha doğru yoldadırlar" dediklerini görmedin mi? İşte, Allah'ın lanetledikleri (uzaklaştırdıkları) onlardır. Allah'ın lanetlediği kişiye asla yardımcı bulamayacaksın.” (Nisa 4/51-52) İman’ı değil İnkarı seçmekte insanları bu gruba dahil eder: Ama inkar edenlere, "Allah'ın gazabı, sizin birbirinize olan öfkenizden daha büyüktür; imana çağrıldığınızda inkar ederdiniz" diye seslenilir. (Mü’min 40/10) İman’dan sonra mürted olup İslami mücadeleden dönen kişiler de bu gruba girerler: Kalbi imanla dolu olduğu halde (inkara) zorlanan dışında, imandan sonra inkara göğsünü açıp ALLAH'ı inkar edenler ALLAH'tan bir gazabı hakketmişlerdir ve onlar için büyük bir azap vardır. (Nahl 16/106) "Size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yeyiniz, bu hususta taşkınlık ve nankörlük de etmeyiniz; sonra sizi gazabım çarpar. Her kim ki kendisini gazabım çarparsa, hakikaten o, yıkılıp gitmiştir." (Ta-ha 20/81) Tevhid davetini kabul ettikten sonra Allah hakkında tartışan kimselere (Bknz. Hacc 22/8) Allah gazab eder. "Daveti kabul edildikten sonra, Allah hakkında tartışmaya girenlerin delilleri, Rableri katında boştur. Onlar için bir gazap, yine onlar için çetin bir azap vardır." (Şura 42/16) ALLAH’ın dosdoğru yolundan (Sırat’al Mustakim)’den alıkoyanlar da iyilikten ve sonucu esenlik yurdu cennetten uzaklaştırılmışlardır: Şüphesiz, inkâr edenler ve Allah yolundan alıkoyanlar gerçekten uzak bir sapıklıkla sapmışlardır. (Nisâ 4/167). Allahın gazab ettiklerini dost edinmemek gerekir: "Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler ne de onlardan. Bilerek yalan yere yemin ediyorlar."(Mücadele 58/14) “Veleddallîn” yani Dalalette olanlar tanımlaması Gazaba uğrayan bilinçli sapkınlardan farklı bir insan grubunu belirtmektedir. Bu grup yolun ne olduğunu bilmemekte, şaşkın biçimde karanlıkta, yolsuz kalmaktadır. Ey İman edenler! ALLAH'a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve daha önceden indirdiği kitaplara inanın. Kim ALLAH'ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse büsbütün kaybolmuş yolunu şaşırmış olur.” (Nisa 4/136 ) | |
10 Ağustos 2010, 20:52 | Mesaj No:46 |
FATİHA SURESİNİN TEFSİRİNİ BİR HADİS-ŞERİF İLE SONLANDIRMAK İSTİYORUM. ALLAH DER Kİ,"Namazı kulumla aramda ikiye ayırdım Yarısı benim, yarısı kulumundur Kuluma istediği verilecektir. Kul; "Elhamdülillâhi rabbil âlemîn" dediği zaman Allah: "Kulum bana hamd etti, senada bulundu" der Kul: "Errahmânirrahîm" deyince, Allah: "Kulum beni övdü" der Kul: "Mâliki yevmi'd-dîn" dediği zaman, Allah: "Kulum beni yüceltti" der. Kul: "İyyâkena'büdü ve iyyâke nesteîn" dediği zaman, Allah: "Bu benimle kulum arasındadır, artık kulum ne isterse verilecektir" der. Kul: "İhdine's-sırada'l-müstekîme sırata'llezîne enamte aleyhim ğayri'l-mağdûbi aleyhim ve leddâllin" dediği zaman Allah: "İşte bu, yalnızca kulum içindir; kulumun isteği yerine gelecektir" der " | |
21 Kasım 2013, 13:55 | Mesaj No:47 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 | Cevap: Fatiha Suresi-GİRİŞ buralar derya denizçok güzel ve güncel yorumlar...bize çok yardımcı olacak..emeği geöçen bütün hocalrımdan rahman razı olsun...
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
21 Kasım 2013, 14:00 | Mesaj No:48 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 | Cevap: Fatiha Suresi-GİRİŞ yalnız ben not alarak çalışma yapayım dedim...3 kaynak üzerinden..fizilal,hayat kitabı kuran islamoğlunun,birde fecr hocamın paylaştığı tefsirvar.sadecefatiha 8 sayfa not almışım..bakara suresinden nasıl çıkarım bakalımbu konuyuda şimdi buldum..bunlarıda not almam lazım... sizler ne dersiniz not alarak işin içinden çıkamazmıyım..bazen bu şekilde düşünüyorum...ama genel olarak düşüncem..yazarak daha iyi kavrıyorum..istişare edecek bir gurubum omadığı için not almak sanki daha kalıcı gibi..n e dersiniz..
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
21 Kasım 2013, 19:14 | Mesaj No:49 |
Durumu: Medine No : 6340 Üyelik T.:
19 Ocak 2009 | Cevap: Fatiha Suresi-GİRİŞ
Not alarak çalışmak faydalı olur, devam edin. Ayrıca not aldıklarınızı sık sık okuyun, hatta başkalarına anlatın. Anlata anlata, anlama ve anlatma kabiliyeti gelişir.Anlatacak hiç kimse bulamazsanız , tek başınıza sesli olarak kendinize anlatın
__________________ Selam Hidayete Tabi Olanlara Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir(Müslim) |
22 Kasım 2013, 14:25 | Mesaj No:50 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 | Cevap: Fatiha Suresi-GİRİŞ allah razı olsun hocam..aynen dediğiniz gibi yaptım..sesli okuyunca bile anlamdığım yerleri anlayabildiğimi farkettim..teşekkürler kıymetli öneriniz için...
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
Konuyu Toplam 72 Kişi okuyor. (0 Üye ve 72 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Fatiha Suresi Tefsiri | MERVE DEMİR | Tefsir Çalışmaları | 13 | 04 Ağustos 2023 08:34 |
Fatiha Suresi Arapçası ve Meali | vertyucek | Hafta'nın Konusu | 3 | 19 Kasım 2017 20:43 |
6 Farklı İmam dan Fatiha Suresi. | Esma_Nur | Videolar/Slaytlar | 2 | 12 Eylül 2017 22:46 |
Fatiha Suresi | Huzurİslam | Hadis-i Şerif | 0 | 24 Kasım 2008 01:08 |
Fizilalil Kuran Fatiha Suresi Tefsiri | MERVE DEMİR | Fizilalil Kur'ân | 0 | 16 Eylül 2008 00:00 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|