|
Konu Kimliği: Konu Sahibi FECR,Açılış Tarihi: 08 Temmuz 2010 (15:39), Konuya Son Cevap : 27 Ocak 2020 (17:22). Konuya 53 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme: |
15 Temmuz 2010, 21:03 | Mesaj No:21 | |
Alıntı:
| ||
15 Temmuz 2010, 21:08 | Mesaj No:22 |
Fatiha Suresi Rahman – Rahim Allah’ın Adıyla 1.Hamd; Alemlerin Rabbi, Rahman, Rahim, Din Gününün Maliki Allah’adır. 2. Yalnız Sana kulluk ederiz ve yalnız Senden yardım dileriz. 3. Bizi doğru yola ulaştır. Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna; Gazab edilenlerin ve sapıtanların değil. --------------------------------------------- Rahman – Rahim Allah’ın adıyla ALEMLERİN RABBİNE HAMD OLSUN HAMD NEDİR ? HAMD NEDEN ALEMLERİN RABBINE AİTTİR ? YARATILMIŞ OLUPTA HAMD ETMEYEN BİR VARLIK VAR MIDIR ? CANSIZLAR NASIL OLUYORDA ALLAHA HAMD EDEBİLİYOR ? HAMD İLE ŞÜKÜR ARASINDAKİ İNCE AYRINTI NEDİR ? Şükür mutlaka elde edilen bir nimet karşılığında yapılır. Halbuki Hamd bir kudretin nimet ve güzelliğin kaynağı ve sahibi olduğunu bilmemiz durumunda,nimet ve güzellik,fiilen bize ulaşmasa da yapılmaktadır. Bu yüzden ALLAH'a hamd her hal ve şartta,şükür ise bize ulaşan nimetler karşılığında yapılır.Şükür'ün sözlük anlamına bakacak olursak : görülen iyiliğe karşı gösterilen memnunluk,minnetkarlıktır. Şükür türkçede teşekkür etmektir. Kendisine bir nimet ihsan olunan kimse,ALLAH'a hamd etsin. İfadesini İnceleyecek olursak Hamd'da şükür vardır ama şükürde Hamd yoktur. Hamd,YARATICI dışında hiçbir şahıs ve kuvvete yöneltilmeyecek bir şükür türüdür. Hamd,nimetleri sınırsız ve sonsuz olan KUDRET'e yapılır ki,o da ALLAH'tır.Demek oluyor ki, hamd, ALLAH'ın İLAHLIK vasfının sayısız hikmetlerini düşünerek İLAHLIK sıfatı ve kudretini övmektir. Bu yüzdendir ki,ayette " ben hamd ederim " veya " biz hamd ederiz " yerine " hamd ALLAH'a mahsustur " gibi,evrensel değerde bir ifade kullanılmıştır ALLAHTAN BİZE NİMET OLARAK HİÇBİRŞEY ULAŞMASA BİLE ( Mümkün müdür ? ) BİZLER ONA HAMD EDERİZ ZATEN BİZ İSTESEK DE İSTEMESEK DE VUCUDUMUZUN HER ZERRESİ ALLAHA HAMD ETMEKTEDİR. | |
15 Temmuz 2010, 21:10 | Mesaj No:23 |
Hamd neden alemlerin rabbıne aittir ? Yaratılmış olupta hamd etmeyen bir varlık var mıdır ? Cansızlar nasıl oluyorda allaha hamd edebiliyor . Allahın yarattığı varlıkların hamdına veya şükrüne ihtiyacı var mıdır ? Eğer yoksa neden onları kendisine tespihle hamd ettiriyor ? | |
15 Temmuz 2010, 21:11 | Mesaj No:24 |
Alıntı HAMD NEDEN ALEMLERİN RABBINE AİTTİR ? YARATILMIŞ OLUPTA HAMD ETMEYEN BİR VARLIK VAR MIDIR ? CANSIZLAR NASIL OLUYORDA ALLAHA HAMD EDEBİLİYOR . HAMD NEDEN ALEMLERİN RABBINE AİTTİR ? Hamd, nimetleri sınırsız ve sonsuz KUDRET' SAHİBİ olan alemlerin sahibi ALLAH olduğu için elbette ve muhakkak ki ona ait olacaktır . Ki, zaten ondan başkası yoktur veya bir başkası düşünelemez. O halde hamd, ALLAH'ın İLAHLIK vasfının sayısız hikmetlerini düşünerek İLAHLIK sıfatı ve kudretini övdüğümüzde kesinlikle ona ait olacaktır. YARATILMIŞ OLUPTA HAMD ETMEYEN BİR VARLIK VAR MIDIR ? Bu soruyu en güzel şekliyle Kuran şöyle cevaplar . “Yedi semavat, yeryüzü ve içindekiler Allah’ı tesbih etmektedirler. Hiçbir varlık yoktur ki Allah’ı hamd ile tesbih etmesin. Lakin siz onların tesbihlerini anlayamazsınız." (İsra Suresi, 17/44) O HALDE CANLI CANSIZ HERBİR VARLIK ALLAHI HAMD İLE TESPİH EDİYOR VE ETMEKTE “Biz dağları Davud’un emrine itaatkâr kıldık ki, o dağlar ve toplu halde kuşlar sabah akşam onunla beraber tesbih ederler. Her biri Allah’a yönelir.” (Sad Suresi, 38/18 ve 19) “Görmedin mi göklerde ve yerde olanlar ve kuşlar saf saf Allah’ı tesbih etmektedirler. Her biri tesbihini bilmiştir. Allah onların yaptıklarından haberdardır.” (Nur Suresi, 24/41) Demek kuşlardan tutun, çiçeklere kadar ve balıklardan tutun semanın yıldızlarına kadar her şey hatta taş, kaya, dağ gibi cansızlar dahi Allah’ı hamd ile tesbih etmektedirler. YERYÜZÜNDEKİ EN KÜÇÜK BİR ZERRE BİLE ( Atom ) BU HAMD VE TESPİHTEN MAHRUM DEĞİLDİR. Çekirdeğin etrafında dönen elelktronlarıyla bu hamd ve tespihe katılır. | |
15 Temmuz 2010, 21:17 | Mesaj No:25 |
ŞUURLU VARLIKLARIN ALLAHI HAMD İLE ANMASI NASILDIR. ÖRNEĞİN İNSAN VEYA MELEK ? Şuurlu varlık olan biz insanlar Allahı nasıl hamd ederiz ? Lisanen ( Dille ), kalben ve amellerimizle bunu ifade ederiz. Bunlar birbirinden ayrılmaz bir üçlüdür. Ve bunlar içinde en önemlisi ise Allaha hamd yaptıklarımız ameller ile olur. Bunun en iyi göstergesi olmaktadır. Yani Hamdte ESAS VE EN ÖNEMLİ UNSUR tüm canlı ve cansız varlıklar gibi ALLAHIN EMRİNE boyun eğmektir. Fatır 10: ...... O'na ancak güzel sözler yükselir (ulaşır). Onları da Allah'a amel-i sâlih ulaştırır.. ........ ALLAHA GÜZEL BİR ANIŞ VE TESPİHLE LİSANEN ( DİLLE )VE KALBEN BİR HAMD SÖZÜ SÖYLEDİĞİMİZDE ANCAK ONLARI YAPACAĞIMIZ SALİH AMELLER İLE İSPAT EDERİZ. CANSIZLAR VEYA ŞUURSUZ VARLIKLAR NASIL OLUYORDA ALLAHA HAMD EDEBİLİYOR . ONLARIN ALLAHA TESPİHLE HAMD EDİŞLERİ HANGİ MANAYA GELİR ? | |
15 Temmuz 2010, 21:19 | Mesaj No:26 |
CANSIZLAR VEYA ŞUURSUZ VARLIKLAR NASIL OLUYORDA ALLAHA HAMD EDEBİLİYOR . ONLARIN ALLAHA TESPİHLE HAMD EDİŞLERİ HANGİ MANAYA GELİR ? Bu soruyu açmak için şuurlu varlıklardan meleklerin Allaha nasıl hamd ettiklerine bakalım. Melekler, gece gündüz Allah'a ibâdetle, zikir, tesbihle hamd ile meşgul olurlar. Bu, onların bir nevi gıdası hükmündedir. Allah'a asla isyan etmez, onun emirlerinden zerre kadar olsa asla dışarı çıkmazlar. "Bilakis onlar, Allah'ın şerefli kullarıdır. Onlar Allah'ın sözünden önce söz söylemezler ve O'nun emrettiklerini (hemen) yaparlar." (Enbiya Suresi, 21/26-27); "Onlar, Allah'ın emirlerine (isyan edip) karşı gelmezler ve emrolundukları şeyleri (aynen) yaparlar." (Tahrim Suresi, 66/6); "Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. O'nun katındakiler O'na ibadet etmekte (asla) kibir göstermezler ve (asla) yorulmazlar. Gece ve gündüz durmadan (yorulmadan) O'nu tesbih (ve takdis) ederler." (Enbiyâ Suresi, 21/19 ve 20). Melekler, Allah'ın emirlerine harfiyen bağlıdırlar. O'na asla karşı gelmez ve isyan etmezler, herhangi bir yasağını çiğnemezler, günah işlemezler. Bütün meleklerin ortak özelliği; daima Allah'a hamd ve senada bulunmak, O'nu itaat ve ibadetle, tesbih etmektir. (Enbiyâ, 21/26-27; Mümin, 40/7). O HALDE ALLAHI HAMD ETMEK ANCAK ONUN EMRİNİ YERİNE GETİRMEKLE OLUR. Kİ CANLI CANSIZ TÜM VARLIKLAR ALLAHA HAMDI BU ŞEKİLDE YAPAR. ONUN EMRİNE TABİ OLURLAR..ANCAK İNSAN NEFS SAHİBİ OLDUĞUNDAN BİR İMTİHAN İLE KARŞI KARŞIYADIR. ALLAHA HAMDE EDİP ETMEMEKLE DENENİR. VE BUNDAN SORUMLU OLUR. Kainat mescidinde Allahı tespihle hamd eden türlü türlü varlıklar vardır. Örneğin Melekler insanlar ve cinler gibi şuurlu ve iradeleri ile HAMD başında olanlar, diğeri ise; taş gibi, dağ gibi, güneş gibi cansız olup şuursuz HAMD yapanlar. Şunu bilmek gerekir ki, bu cansızların kendilerine yüklenen vazifelerini görmeleri VE YAPIŞLARI onların bir nevi ALLAHI HAMD EDİŞLERİDİR.. Mesela tavuğun ALLAH HAMD ETMESİ yumurtlamasıdır., Güneşin ALLAHA HAMD ETMESİ ısıtması ve aydınlatmasıdır, İneğin HAMDI süt vermek, arınınki ise bal yapmaktır ve bunlar gibi. YANİ ALLAHIN EMRİNE HARFİYEN TABİ OLMALARIDIR. iŞTE ONLARIN ALLAHA HAMDI BUDUR. Ayrıca her birinin kendisine mahsus bir zikri ve tesbihi vardır ki, İŞTE O şuursuz mahluklar kendilerine emredileni bir şekilde yaparak yani ALLAHIN OL EMRİNE TABİ OLARAK tespihle ALLAHI HAMD VE SENA EDERLER . Kuran’da bulunan surelerden biri olan Ra’d Suresi’nin anlamı “gök gürültüsü”dür. Allah bu surede, şimşeğin çakmasıyla oluşan gök gürültüsünün Kendisi’ni HAMD İLE tesbih ettiğini şöyle bildirmiştir: ”Gök gürültüsü O’nu hamd ile, melekler de O’na olan korkularından tesbih ederler…” (Rad Suresi, 13) DEVAMI VAR | |
16 Temmuz 2010, 19:09 | Mesaj No:27 |
“De ki: ‘Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allâh içindir’.” (ENAM 162) ALLAHI HAMD EDİŞİ ÖZETLEYEN EN İYİ AYET BENCE BUDUR. HERŞEY ALLAH İÇİN OLACAK, ONUN EMİRLERİNE TABİ OLMAK ÜZERE OLACAK, ONUN EMİRLERİNE TABİ OLUNCA GERÇEK HAMDI YAPMIŞ OLURUZ. “De ki: ‘Ben, yalnızca Allâh'a kulluk etmek ve O'na ortak koşmamakla emrolundum.( ONA HAMD ETMEK ÜZERE EMROLUNDUM ) Ben ancak O'na dâvet ederim ve son dönüşüm O'nadır.” (Râ’d, 36) FUSSİLET 11:Sonra duman halinde olan göğe yöneldi, ona ve yerküreye: İsteyerek veya istemeyerek, gelin! dedi. İkisi de "İsteyerek geldik" dediler. Bu ayette de mecaz anlatım kullanılarak göğün ve yerin Allahın emrine uyarak gelmemezlik edemeyiz.İsteyerek (İtaat ederek) Emrine boyun eğerek gelir ve sana hamd ederiz, anlamı vardır. ALLAHIN YARATTIĞI VARLIKLARIN HAMDINA VEYA ŞÜKRÜNE İHTİYACI VAR MIDIR ? EĞER YOKSA NEDEN ONLARI KENDİSİNE TESPİHLE HAMD ETTİRİYOR ? Sorusuna cevaben devam edeceğim | |
17 Temmuz 2010, 20:58 | Mesaj No:28 |
ALLAHIN YARATTIĞI VARLIKLARIN HAMDINA VEYA ŞÜKRÜNE İHTİYACI VAR MIDIR ? EĞER YOKSA NEDEN ONLARI KENDİSİNE TESPİHLE HAMD ETTİRİYOR ? Şüphesiz Allahın kendi yarattığı canlı ve cansız varlıkların hamdına ve şükrüne ihtiyacı yoktur. O halde neden şuursuz varlıklar ile şuurlu varlıkların kensine tespihle hamd edilmesini istemiştir. Şuursuz varlıklar kendilerine vahy edileni ister istemez yapmak zorundadırlar. Bu Allahın ilah vasfının özelliğinden gelir. Yani sonsuz KUDRET' SAHİBİ olan alemlerin sahibi ALLAH olduğu için onun OL emrine itaat ederler. Bu itaat ediş zorakidir. FUSSİLET 11:Sonra duman halinde olan göğe yöneldi, ona ve yerküreye: İsteyerek veya istemeyerek, gelin! dedi. İkisi de "İsteyerek geldik" dediler. Bu ayette de mecaz anlatım kullanılarak göğün ve yerin Allahın emrine uyarak gelmemezlik edemeyiz.İsteyerek (İtaat ederek) Emrine boyun eğerek gelir ve sana hamd ederiz, anlamı vardır. Şeçim hakları yoktur. İsteseler de istemeseler de muhakkak Allahın emrine boyun eğeceklerdir. Peki Melek ,insan ve cin gibi şuurlu varlıkları Allah neden kendisine hamd ettiriyor. Emrine tabi olmasını istiyor ? İnsan ve cinler için çok kolaya söylenecek cevap var : Bunlar imtihan edilmek üzere yaratılmış canlılardır. Elbette denenecek sonunda rablerinden hakettikleri ödül veya cezayı almak üzere yaratılmış olduklarından Allahın emrine ( Hamd ile ) boyun eğmeleri istenmiştir. SORUYU PEK DERİN AÇALIM, ALLAHIN HİÇ BİRŞEYE İHTİYACI YOKKEN NEDEN CİN ,İNSAN VEYA MELEKLERİ KENDİSİNE HAMD ETTİRMEK VEYA KENDİNE BOYUN EĞDİRMEK İSTİYOR ? DEVAMI VAR | |
17 Temmuz 2010, 21:20 | Mesaj No:29 |
Aslında şöyle bir soru soralım. Faraza diyelim yani inandırıcılığı ve empati olsun diye. Şayet Herhangi birimiz sadece bir tek ilah olsaydı şu insanı neden ve niçin yaratırdın kendine neden hamd ettirirdin diye soralım. Dahası tüm cansız ve canlı varlıkları niçin yaratırdın ve kendine neden hamd ettirirdin diye de soralım?. Şayet sen bir Tanrı olsaydın sen tanınmak ve bilinmek istemez miydin ? Yarattıklarınla övünmek yaratacakların tarafından da hamd ile övülmek istemez miydin. Yoksa kendi halinde hiç birşey yaratmayan kendisine hamd edilmeyen bir tanrı olmayı mı arzu ederdin? . ŞAYET ÖYLE OLSAYDI Onun ismini , isimlerini ve zatını kim bilecekti: Ona kim HAMD İLE secde edip şanını yüceltecekti. Hamd şükürden ziyade ALLAHI tanımaktır. Hamd etmek ise, onu sözle ve emrine itaat ile övmektir Şayet Yaratıcı olan Allah hiçbir şey yaratmamış olsaydı. Onu kim hamd ile kim tanıyıp bilecekti ? Hiç bir şey yaratmamış olsaydı yaratan ismini alacak mıydı ? Yaratmayan tanrının yaratan ismi olacak mıydı ? Bedii ismi olacak mıydı ? Kuddûs : Tüm kutsallıkların kutsadığı, tüm varlığın tespih edip yücelttiği. ismi olmayacak mıydı ? Rab : Besleyip, terbiye edip eğiten. ismi olmayacakmıydı ? Şekur : Bütün şükürlerin yöneldiği kudret olmayacak mıydı ? Hamîd ( Her türlü övgünün sahibi ve muhatabı olan.) ismi olmayacak mıydı ? ELBETTE OLACAKTIR Allah Yaratacakları tarafından bilinmek ve tanınmak ve ve hamd ile övülmek ister bu isteyiş asla onun ihtiyacından değildir ve olamaz da ALLAHIN HİÇ BİRŞEYE İHTİYACI YOK. DOLAYISIYLA HAMDE DE İHTİYACI YOK. LOKMAN 12: Andolsun, Lukman'a "Allah'a şükret" diye hikmet verdik. Kim şükrederse, artık o, kendi lehine şükreder. Kim inkâr ederse, artık şüphesiz, (Allah,) Gani (hiç kimseye ve hiç bir şeye muhtaç olmayan)dır, Hamiddir (hamd yalnızca O'na aittir). LOKMAN 12: Ve andolsun ki Lokman'a hikmet verdik ki, Allah'a şükretsin. Ve kim şükrederse, o taktirde sadece kendi nefsi için şükreder. Ve kim küfrederse (inkâr ederse), o taktirde muhakkak ki Allah; Gani'dir (kimsenin şükrüne ihtiyacı yoktur), Hâmid'dir (hamdedilen). NEML 40. Kitaptan bilgisi olan biri, “Ben onu, gözünü kapayıp açmadan önce sana getiririm” dedi. Süleyman, tahtı yanında yerleşmiş hâlde görünce şöyle dedi: “Bu, şükür mü, yoksa nankörlük mü edeceğim diye beni denemek için, Rabbimin bana bir lütfudur. Kim şükrederse ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de ( ŞÜKRETMEYİP ) nankörlük ederse (bilsin ki) Rabbim her bakımdan sınırsız zengindir, cömerttir.(hiç kimseye ve hiç bir şeye muhtaç olmayandır )” Allah yalnız insanı değil melekleri de hayvanları da bitkileri de velhasıl tüm canlı ve cansız varlıkları tüm kaainatı ihtiyaçtan dolayı yaratmamıştır. Yaratılmasına ihtiyaç duyuldu ise, bu durum, Yaratıcının yaratılmışa bağımlı olması gibi bir çelişkiyi ortaya çıkaracaktır. İhtiyaç duyulmadıysa, yaratılmasının arkasındaki gerekçe ne olabilir ? Peki Böyle ihtiyaçsız olan yaratıcı Allah neden bütün bunları yaratmıştır? Şöyle bir soru sormalıyım. Bizim veya sizin ihtiyaçtan yapmadığımız amellerimiz var mıdır yok mudur ? Her işimizi illaki bir ihtiyaçtan dolayı mı yaparız.? Mesela Yemek yeriz bu ihtiyaçtan. Yorulduğumuzda dinleniriz. Uyku da ihtiyaçtan. DİKKAT ! ZENGİNİZ HEM DE PEK ÇOK SERVETİMİZ VAR. VE BU SERVETİMİZİ İHTİYACI OLANLA PAYLAŞMAK İSTİYORUZ. BU PAYLAŞMAK İHTİYAÇTAN MIDIR.. Yani servetimizi ihtiyacı olanla paylaşmak istememiz bizim ihtiyacımızdan mıdır ? Yoksa ihtiyacı olana bizim zenginliğimizi, kudretimizi CÖMERTLİĞİMİZ tanıtmak mıdır ? Zenginlik yönünden İhtiyaçsız olduğumuzu ihtiyacı olanlara tanıtmak mıdır ? Bu sadece bir örnek ve çok daha değişik örnekler verilebilir. Yani ihtiyaçtan dolayı yapmadığımız , yapılmayan daha birçok örnekler verilebilir. O halde Allah yaratırken ihtiyaçtan yaratmamıştır. Daha açık Anlaşılması için BEDÜZAMAN SAİD NURSİ HAZRETLERİNDEN şöyle bir örnek alıntı vermeliyim ALLAH Sahip olduğu sıfatın gereği olarak harekete geçmediği takdirde, kendisi aciz duruma düşmez; ancak, sahibi bulunduğu o sıfata gölge düşer. Örneğin bir hekim için, bir trafik kazasında yaralanan insanlara yardım etmek ‘hekimlik’ sıfatının gereğidir. Bu yardımı yerine getirmediği takdirde, hekim olan şahıs acziyete VE İHTİYAÇ DURUMUNA düşmez; ancak, sahip olduğu sıfatın gereğini yerine getirmemiş olur. Bu durum ise, o sıfatı çirkinleştirir. Yine, cömertlik sıfatı, ihsan etmeyi gerektirir. Yukarıda verdiğim örnek gibi eğer O zengin zenginliğinden ihtiyacı olanlara vermezse, vermiyorsa KERİM ( Cömert ) SIFATINI ortaya çıkarmaz. NE KADAR ANLATABİLDİM VE NE KADARI ANLAŞILDı er rahman ve rahim ile devam edeceğim | |
20 Temmuz 2010, 20:49 | Mesaj No:30 |
O Rahmân ve Rahimdir. YAN YANA DURAN 2 KELİME RAHMAN VE RAHİM Allahın pek güzel isimlerinden Nedir Rahman, nedir Rahim ? Rahman pek merhametli, pek acıyan pek Koruyan, pek himaye eden Rahmân" rahmetten kelimesinden türemiş Allah'ın yüce ismidir. Rahmetin İki Çeşidi var; Rahmân ve Rahîm Er-Rahmânın anlamı: Ezelde bütün yaratılmışlar hakkında hayır ve rahmet irâde buyuran sevdiğini sevmediğini ayırdetmeyerek bütün varlıklara sayısız nimetler ihsan buyuran demektir. Dikkat ki Rahman kelimesinin anlamında Allah rahmetini mumin- kafir ayrımı yapmadan her canlıya yayması vardır ve yaymakta ALLAHIN KAÇ ÖZEL İSMİ VAR ( YALNIZCA VE SADECE KENDİSİNE AİT OLAN ) BİR BAŞKASINA VERİLMEYEN ? İŞTE BUNLARDAN BİRİ DE RAHMAN Hep Dikkatimi hep çekmiştir. Allahın esmaül hüsnalarından Rahman sıfatı BİR BAŞKASINA isim olarak verilemiyor. Neden acaba ? Rahmân Allah'ın hem sıfatı hem de bir özel ismidir Nasıl ki Allah KENDİSİNE HAS ÖZEL İSMİ İSE VE ÖZEL olarak bir başkasına verilemiyorsa Rahman da öyledir. Allahın kendine has özel BİR ismidir RAHMAN PEKİ RAHMAN İSMİ BAŞKASINA VERİLEMİYORDA NASIL OLUYORDA RAHİM İSMİ BİR BAŞKASINA VERİLEBİLİR ? "Rahmân" kullardan bir benzerinin çıkması mümkün olmayan sadece Allaha ait kavramdır, Rahim de ise ancak sevdiğine merhamet edebilen şeklinde ince bir ayrıntı vardır Rahmân sıfatı peygamberler dahil hiçbir insan için kullanılamaz. Çünkü karşılıksız ve kayıtsız şartsız rahmet ve merhamet ifade eden Rahmân sıfatı insanın fıtrî yapısına asla uygun değilidir. NEDEN VE NASIL UYGUN DEĞİL ? Çünkü insan böyle bir merhameti gösterme gücüne yaradılışı icabı sahip değildir.. VE hiçbir zaman da OLAMAYACAK DA Dostları kadar düşmanlarına kendisine inananlar kadar kendisini inkâr edenlere de rahmet ve merhamet gösterebilmek ancak Allahtır ve bu özellik ancak ALLAHIN ŞANINDANDIR. "(ALLAH ) Kendi üzerine rahmet'i yazdı." (6/En'âm 12) Er-Rahmân Er-Rahîm isimleri iki türlü rahmet ifade eder. Er-Rahmân isminin ifade ettiği rahmet daha önce söylediğim gibi hiçbir şarta hiçbir gayret ve irâdeye bağlı olmayarak ihsan edilen rahmettir. Bu öylesine geniş bir rahmettir ki bütün varlıkları kaplıyor. Bunda çalışan çalışmayan suçlu itaatli imanlı imansız ayırt edilmez. Er-Rahîm isminin de de rahmet vardır. Er-Rahîm isminin ifade ettiği rahmet ise muminlere ahiretttte bir mükâfat olmak üzere verilen rahmettir ki en az bire on'dur. Üstelik kötülüklerin affı ve bunları salih amellere çevrilmesi de, takva nispetine göre Allah'ın daha fazla ve hatta sınırsız ve hesapsız mükâfatları da vardır.. İyi bilmek ve unutmamak lâzımdır ki âhiret için çalışanlarla çalışmayanlar eşit muâmele görmeyeceklerdir. O halde özetlersek; Rahmân dünya ve âhirette; Rahîm ise sadece âhirette merhamet edendir. Rahmân tüm yaratılmışlara; Rahîm ise sadece mü'minlere merhamet edendir. Yani Rahmân dünyada mü'min kâfir münafık herkese acıyıp rahmet ederken; Rahîm ise âhirette sadece mü'minlere merhamet edecek olan demektir. Mâliki yevmiddîn ile devam edeceğim | |
Konuyu Toplam 74 Kişi okuyor. (0 Üye ve 74 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Fatiha Suresi Tefsiri | MERVE DEMİR | Tefsir Çalışmaları | 13 | 04 Ağustos 2023 08:34 |
Fatiha Suresi Arapçası ve Meali | vertyucek | Hafta'nın Konusu | 3 | 19 Kasım 2017 20:43 |
6 Farklı İmam dan Fatiha Suresi. | Esma_Nur | Videolar/Slaytlar | 2 | 12 Eylül 2017 22:46 |
Fatiha Suresi | Huzurİslam | Hadis-i Şerif | 0 | 24 Kasım 2008 01:08 |
Fizilalil Kuran Fatiha Suresi Tefsiri | MERVE DEMİR | Fizilalil Kur'ân | 0 | 16 Eylül 2008 00:00 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|