Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Tesettür Konuları (https://www.forum.medineweb.net/193-tesettur-konulari)
-   -   Başörtüsü mü tehlikeli Çeteler mi??? (https://www.forum.medineweb.net/tesettur-konulari/6116-basortusu-mu-tehlikeli-ceteler-mi.html)

TÜRKcan 13 Eylül 2008 17:58

Başörtüsü mü tehlikeli Çeteler mi???
 
Ekrem Dumanlı
Başörtüsü mü tehlikeli, çeteler mi?
Normalde başörtüsü ile çetenin iki mukayese unsuru olarak kullanılmaması gerekir. Çünkü bunlar arasında doğrudan bir ilişki düşünülemez. Ancak burası Türkiye; dünyanın hiçbir ülkesinde olmayacak kadar birbirinden kopuk konuların birbiriyle ilişkisi çıkabilir.
Daha doğrusu, belli bir amaca ulaşmak için her vesileyi kullananlar, milletin kıymet atfettiği, saygı duyduğu değerleri bile kirli maksatları için kullanabilir. Üstelik medya için başörtüsü ve çete haberlerinin turnusol özelliği var. Bu pencereden de bakmak gerekiyor meseleye.

Maalesef Türkiye son senelerde çok açık bir gerçeğe şahit oldu ki çeteleşme bu ülkede inanılmaz boyutlara ulaşmış. Sistem hep aynı: Emekli ya da muvazzaf subaylar ve emniyetçiler; bir de mafya diye bilinen insanlar. Öyle anlaşılıyor ki bu kişiler devletin en gizli istihbarat bilgilerine sahip. Suikast yapmaktan gayrı nizami harp planlamaya kadar pek çok konuda hazırlık içindeler. Krokiler, haritalar, planlar... Ağır silahlar, bombalar, mühimmatlar... Manzara vahim. Üzerinde polis ya da asker üniforması bulunan (veya bir zamanlar bu şerefli üniformayı taşıyan) insanlar, gırtlaklarına kadar politize olmuşlar; bu yetmiyormuş gibi psikolojik harp yapmak maksadıyla illegal örgütlenmede bulunmuşlar. Dahası, uyuşturucu ticaretinden silah tacirliğine kadar birçok kirli işlere bulaşmışlar. Sauna çetesi, Bursa çetesi, Şemdinli çetesi, Eryaman çetesi, Ergenekon çetesi...

'Sessizlik' çetelere moral verdi

Kritik soru şu: Başörtüsü gündeme geldiğinde burnundan soluyarak "rejim tehlikede" diye kıyameti koparanlar, son yıllarda ortaya çıkan tehlikeli örgütler için neden suspus olmayı tercih ediyor? O kadar ki adamlar aylarca "Tehlikenin farkında mısınız?" diye yeri göğü inletiyor, kendilerine bomba atan derin çetenin peşinden koşmuyor. Tandoğan Meydanı'nı doldurup insanları üçer beşer sayarak "milyonlar laiklik için yürüdü" demek kolay, aynı topluluğun niçin mafya işbirlikçisi örgütler konusunda ağzını bıçak açmıyor? Daha da kötüsü var: Onca çete soruşturmasında yakalanan, sorgulanan ve tutuklanan kişiler arasında "ulusalcı" diye bilinen bazı insanlar var. Yani, Cumhuriyet mitinglerine can u gönülden destek veren, ulusalcılık adına kitap ve makale yazan, TV programlarında "rejim tehlikede" deyip irtica tellallığı yapan insanlar bulunuyor. Bayrak ve tabanca üzerine yemin ettirip "ölmeye ve öldürmeye" ant içtiren kitle ile başörtüsü konusunda duyarlılık (!) gösteren bazı sivil toplum örgütleri (?) arasında somut bağlar var. O yüzden susmayı tercih ediyorlar ve o yüzden inandırıcı değiller. Başı kapalı olduğu için üniversite okuyamayan gözü yaşlı çocuklara gelince arslan kesilenler, devletin en temel kurumlarını zayıflatacak ve ülkeyi kaos ortamına sürükleyecek çeteler konusunda kuyruklarını kısıp bir kenara sıvışıveriyor. Kim inanır bunların "tehlike" analizlerine?!

Ulusalcılık adına bazı örgütlerle çetelerin amaç kesişmesine ve suçüstü yakalanma karşısında mahcubiyetine bir nebze olsun mânâ vermek mümkün; lâkin medyaya ne oluyor ki tuhaf ve utangaç bir tavra bürünüyor? Başörtüsü ile ilgili yapılan yayınlar ortada. İnsanları endişeye, kuşkuya, umutsuzluğa itecek her türlü malzeme medya tarafından kullanılıyor. Bu eğilim, marjinal gruplarla sınırlı kalsa hiçbir önemi yok; fakat kendini "merkez" olarak görenler de her vesileyi değerlendirip "Tehlikenin farkında mısınız?" korosuna iştirak etme hevesinde. Diyelim ki gerçekten endişe taşıyorlar ve olmadık hadiseleri endişe paylaşımı için kullanıyorlar; o zaman şunu sormak gerekiyor: Kaos için her türlü olayı göze almış eli silahlı çeteler hakkında niçin aynı duyarlılık gösterilmiyor?

Lütfen hatırlayınız; o menfur Danıştay saldırısının akabinde Türkiye, laik-antilaik çatışmasıyla karşı karşıya kalmış, bazı gazeteciler öfkelerine mağlup olmuş hatta daha olayın aslını faslını beklemeden sokağa fırlayıp "Türkiye laiktir, laik kalacak" diye bağıran gruplara iştirak edecek sert beyanlarda bulunmuştu. Ne oldu? Cami avlusuna kadar gelip cenaze namazını provoke edenler, bu saldırının laiklik karşıtları tarafından yapıldığına yürekten inanıyordu. Ne oldu?

Bir de baktık ki katil zanlısı "vatansever" bir örgüt üyesiymiş, "ulusalcı" büyükleriyle (!) ilişkisi varmış. Bu gerçekler ortaya çıktığında da bazı gazete ve televizyonlarımız derin bir sessizliğe gömülmüştü. O gün kuşkuların üzerine gidilseydi Ergenekon denilen örgütün ürpertici boyutlara ulaşması mümkün olmazdı. Aradan geçen zamanın sessizlik ve hatta kimi zaman korumacılık görüntüsü sunması derin çetelerde "Bize kimse dokunamaz" cesaretini kazandırdı. Çünkü namaz söz konusu olduğunda, kurban söz konusu olduğunda, başörtüsü söz konusu olduğunda, imam hatip söz konusu olduğunda vs., öfkeyle kıpkırmızı kesilenler, kökü bir hayli derinlerde olduğu anlaşılan çeteler söz konusu olduğunda dut yemiş bülbüle dönüyor ve inanılmaz bir emn ü eman içine giriyordu.

Bu manzara karşısında durup düşünmek gerekiyor. "Efendim soruşturmalar sürüyor; o yüzden..." Kimse inanmıyor bu laflara. 28 Şubat sürecinde nice insanı bir lahzada medyatik lincin giyotinine teslim edenlerin (-ki buna kendi meslektaşları da dâhildir) bugün somut suç aletlerini görmezden gelmesi düşündürücüdür. En azından inandırıcı bir mazeret değildir. İrtica diye her gün manşetlerden düşmeyen olayların ne kadar suni, ne kadar sosyal gerçekliğe ters olduğu ortada. Yüzlerce makale yazan zevatın, silahlı, bombalı, krokili, haritalı; uyuşturuculu, silah ticaretinden insan ticaretine kadar bir yığın somut suçlara karşı kulaklarını tıkaması ve tek satır yazı yazmaması tuhaf değil mi? Bazı "laikçi" yazarların başörtüsü yazısı yüzlerce makaleye ulaştı. Bu kişiler Danıştay saldırısından Ergenekon'a kadar devam eden süreçte daha bir kerecik çete yazısı yazamadı. Ayıp olmuyor mu? Bazı yazanlar da hedef saptırmaya, konuyu başka yerlere çekmeye çalıştı; bu daha büyük bir ayıp değil mi?

Korku ticareti yapmaya gerek yok

"Başörtüsü mü, çeteler mi daha tehlikeli?" dememin bir başka nedeni daha var: Çeteler kaos ortamı oluşturabilmek için her türlü kılık-kıyafet değişikliği yapabiliyor. Kâh "laikçi" havalarıyla "İslamcılar"ı kışkırtıyor; kâh "İslamcı" kesilip "laiklik duyarlılığı gösteren" insanları. Bazen amaçları için bölücü örgütün postuna da bürünüyor, bazen ırkçılık damarına karışıyor; bazen de mezhep istismarı yapıyor. Kiliseye gidiyor, el etek öpüyor; yeri geldiğinde de "Türk-İslam sentezi"nden bahsedebiliyor. Böyle bin bir surat bir örgüt taktiği ile karşı karşıyayız ve maalesef bunların bir ucu "gizli devlet görevi" maskesiyle dolaşan bazı kişilere kadar uzanıyor.

Başörtüsüne serbestlik getiren Anayasa değişikliğine bir de derin çeteler üzerinden bakmak gerekiyor. Hafta içinde Fethullah Gülen çok önemli bir uyarıda bulundu. "Çarşaf giydirilmiş erkeklerden, bayanlardan" bahsetti. Boşuna değil bu uyarı! Çünkü daha önce de yapıldı bu tür provokasyon girişimleri. Bu günden "Ya şöyle olursa, ya böyle olursa" diye korku ticareti yapanlar var. Samimi endişeye diyeceğim yok, keşke onlar da sosyal barış için dikkatle konuşsa ve herkes onları dikkatle dinlese. Tek bir ferdin endişesi bile düşündürücüdür.

Meselenin bir de karanlık bir yanı var. Bazı endişeleri inanılmaz bir abartı ile dile getirenler ile bu havayı oluşturmak için çırpınıp duranlar arasında bir bağ bulunuyor. Yani korku filmini yazanlar ile oynayanlar aynı ****dan. O yüzden medyaya büyük bir görev düşüyor. Her olayın üstüne hemen atlamak, bilmem kaç kere rezil etti bazı gazete ve televizyonları. Soğukkanlı olmak, sağduyuyu elden bırakmamak şart; yoksa çetelerin tezgâhına gelinmiş olur ki bu ülkeyi kaosa sürüklemek isteyenlere sosyal barışımızı peşkeş çekmenin bir anlamı yoktur!


SAAT: 09:56

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321