Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Tevhid Ve Şirk Konuları (https://www.forum.medineweb.net/652-tevhid-ve-sirk-konulari)
-   -   TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER.. (https://www.forum.medineweb.net/tevhid-ve-sirk-konulari/23871-turkiyedeki-tarikatlar-ve-kendi-anlatimlarindaki-sirkler.html)

ali70 10 Ocak 2014 21:49

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 314967)
Şah-ı Nağşibend Hazretleri’nin bir müridi vardı. Hızır aleyhisselam ona göründü. O da hiç onun tarafına bakmadı. Ve benim hızırım orada dedi. İkinci kez tekrar göründü, yine tarafına bakmadı, üçüncü defa pazarda göründü ve Hızır (aleyhisselam) onu kucakladı ve bazı kelimeler söyledi.

Mürid, Şah-ı Nağşibend Hazretleri’nin yanına geldiği zaman ona dedi ki ’’ Pazarda görüştünüz ’’ Evliyaullah ile bacak atılır mı ? Onlarla müsabakaya girilirmi ?
Şah-ı Nağşibend Hazretleri, onların karşılaşıp konuştuklarını nasıl bildi ? Evliyaullah ile başa çıkılırmı ? Onlar büyük adam. Bizim bilemeyeceğimiz kadar büyük Şah-ı Nağşibend Hazretleri.
Bütün dünya bana tırnağım üstü gibidir. Buyurmuştur.
Dünya onlara tırnak gibi olunca o dünyada bir şey olur da onlara görünmez mi ? Ya Rabbi ! Onları bizden, bizi onlardan hepimizi Sen’den ve Habib’inden ayırma . Mahmud usta osmanoğlu, İrşadü’l Müridin sayfa 167 Yasin yayınları

Bu olayın neresinde şirk var anlamadım... Mürid demiş ki, sen istersen Hızır ol... Benim Hızırım(yani öğretmenim Şahı Nakşibend) Rağbet etmemiş yani... Sen olsan hemen hocanı satar Hızıra mı rağbet edersin.

Şahı Nakşibendin pazar yerindeki olayı görmesi midir kafana yatmayan... Bu olaya tayyi mekan, tayyi zaman derler... Hz. Ömer de halifeliği zamanında Medine oturduğu yerden ordusuna kumandanlık etmiştir...

Bu olayın hiç bir yerinde şirk göremedim...

Bugün senin inanmadığın tırnağından dünyayı izlemeyi kafirlerde yapıyor... Beden ve ruhunu terbiye eden her Allahın kulu olağanüstü yeteneklere sahip oluyor haberiniz yok...
Diyeceksin ki, Müslümanlar ölüyor niye müdahale etmiyorlar...
E be Allahın güzel kulu, bilmez misin ki; Allah dilemediyse bütün kainat bir araya gelse bir yaprak bile kıpırdatamaz... Onları ne diye suçlarsınız...

ali70 10 Ocak 2014 22:02

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 314967)

Bütün insanlar ve canlıların görmesi tamamen belirli bir sınır cercevesinde dir. İnsanın görmesi ile Allahın görmesini kıyas etmek mümkün değil. Bizim görmemiz bir sınır çecevesinde dir.ama Allah ın görmesi sınırsızdır. Bütün dünya benim tırnak üstüm gibidir sözü şunu gösteriyor. Şahı Nakşibendi bütün dünyadaki olup biten her şeyi çok rahat bir şekilde göre bilir. Bu inanç bunu gösteriyor evliya diye nitelenen insanlar baş parmaklarını nasıl net bir şekilde göre biliyorlarsa aynı netlikle bütün dünyada olup biten her şeyi göre biliyorlar. Böyle bir inancı ortaya koyduğunuz vakit allah’ın görme sıfatını Allah tan başkasına vermiş olursunuz. Bütün kainata olup biten her şeyi sınırsızca sadece Allah cc görür.

Bütün insanlar belirli bir çerçevede görür demişsin. İnsanların görmesi ile Allahın görmesini kıyas etmek mümkün değil demişsin. Külliyen yalan... İşte bu şirktir... Allah ile kulu nasıl kıyaslayabilirsin... Kıyaslanmaz derken bile kıyas yapıyorsun... Sen belirli ve sınırlı bir çerçevede gördüğünü sanıyorsun ama aldanıyorsun... Çünkü gören sen değilsin bunu sakın unutma... Sadece gördüğünü sanıyorsun... Aslında Allah'tan başka gören yok... Anlayacağın şekilde yazayım... Allah yaratmasa sen göremezsin...

Biraz daha açayım:
Senin gördüğünü sandığın her şey LAAA'dır...
Allahın sınırsız görüşü de İLLA'dır...

Sen bu LAA'nın neresindesin?

Hal böyle olunca Allahın görme sıfatını kime vermişiz ki... Bütün görmeler Allahındır... Hiç bir görmede kula bir nasip ve pay yoktur...

ali70 10 Ocak 2014 22:15

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 314967)
ÖLÜLERDEN YARDIM İSTEMESİ

“İşlerinizde ne yapacağınızı şaşırdığınızda kabir ehlinden yardım isteyiniz.” (Mahmut USTAOSMANOĞLU başkanlığında bir heyet, Ruhu’l-Furkan Tefsiri, İstanbul 1992, c. II, 82.)

“Bir veli ölünce ruhu, kınından çıkmış kılınç gibi olur.” (Ruhu’l-Furkan, c. II, s. 67)

CEVAP:

Ölmüş insanlardan yardım istenileceğini söyleyen Mahmut efendi açıkça bu söylemiyle insanları küfre şirke davet etmektedir. Allah cc dururken Allahın öldürdüğü insanlardan yardım istemeyi meşru gören bir insanın Kur’anla sorgulanması gerekir. Neden Allah tan yardım isteyin ibaresi yokta Allahın öldürdüğü insanlardan yardım isteniliyor. Yani Allah cc bunu caiz görseydi neden Kur’anda açık bir şekilde bunu bildirmemiştir.

İşlerinizde kabir ehlinden yardım istemek, Allah'ı bırakıp da başkalarına meyletmek değildir...

Eğer öyle olsaydı, sorarım sana, birisinden (annen, eşin veya başka birisi) su, çay veya yemek istediğinde, Allah'ı bırakıp ta onlardan bir şeyler istemiş olmuyor musun?
Niye karnını doyurması için Allahtan istemiyorsun da, eşine yemek yap ta yiyelim diyorsun. Bu şirk değil mi?

Ruh beden içinde hapistir... Ölünce özgür kalır... Kınından çıkmış kılıç gibidir... Bedenle ilişkisi kesilmeden önce, ruha yüklenen(sevap diyelim) enerji ne kadar güçlüyse, o kadar etkilidir... Hem Kuran'da da demiyor mu: '' Onlara ölü demeyin, onlar diridirler'' diye... Hemen diyeceksin ki onlar şehitler için... İyi ya işte onlar da şehit... Allah için yola çıkan kişi yatağında ölse de şehit değil midir?

Çanakkale'de, (başka örneklerle uğraşmayağıcım) anlatılanları duymadın mı hiç?

Günümüzde yardım edilmiyorsa, demek ki Allah tarafından izin verilmiyor... Herkesin bir planı var, Allahın da bir planı var... Sabır hacım sabır... Vaktinden önce çiçek açmaz...

ali70 10 Ocak 2014 22:21

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 314967)
BÜYÜK ŞİRKLERDEN BİR TANE DAHA


Necmeddin-i Kübra ise şeyhin selam vermesini beklemeye koyuldu. Ayaktayken ona bir hal geldi. Gördü ki ,kıyamet kopmuş, orada cehennem orada cehennem, insanları tutup tutup ateşe atıyorlar. O ateşin etrafında bir tepe var . Bir şahıs da o tepenin üzerinde oturmuş . Her kim o şahsı göstererek . Ben bu zata bağlıyım derse onu bırakıyorlar. Cehenneme atmıyorlar .
Derken birden Necmeddin-i Kübra’yı (kuddise sirruh) da tutup çekiyorlar . O ’’ Ben de o zata bağlıyım ’’ diyor. Bunun üzerine onu bırakıyorlar . Necmeddin –i Kübra o tepenin üzerine çıkıyor, bakıyorki o zat Şeyh Ruzbehan’dır. Huzuruna gidip, ayaklarına kapanıyor.
Şeyh efendi : Bir daha hakikat ehlini inkar etmeyesin diyor ve onun ensesine kuvvetli bir sille vuruyor. Necmeddin’i Kübra yere düşüyor, yere düşünce gözlerini acıyor bakıyorki şeyh Efendi namazını tamamlamış selam vermiş, Necmeddin-i küra , şeyh efendiye yaklaştı, O’na hürmet etti, Şeyh efendi manada olduğu gibi açıktan da ensesine bir sille attı ve daha önce söylediği sözü tekrarladı. Necmeddin Kübra kendini büyük görme ! o an, maneviyat ulularını beğenmeme hastalığı Necmeddin’i Kübranın içinden çıkıp gitti.

Şeyh Efendi ona : Geri dön ! Şeyh Ammar’ın hizmetine gir dedi. Şeyh Ammar’a verilmek üzere bir mektup yazdı, Necmeddin-i Kübra ile gönderdi.

Mektup da şunlar yazılı idi. ’’ Her ne kadar bakırın varsa, bana gönder, onları halis altın edeyim, yine sana yollayım.’’ Mahmud usta osmanoğlu, İrşadü’l Müridin sayfa 183 Yasin yayınları


Ne var bunda? Sen hiç rüya görmüyor musun?

Hem hadisi şerif var: Kişi sevdiği ile beraberdir...

Şeyhi de rüyasını yorumlamış...

ali70 10 Ocak 2014 22:38

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 314967)

RABITA NEDİR ?

Rabıta,bir müridin, mürşid-i kamilinin ruhaniyetiyle beraber, suretini kalp gözünün önüne getirerek hayal etmesi ve kalbiyle ondan yardım istemesinden ibarettir. Çünkü mürşit,yetiştirme ,yardım etme,feyiz verme,kemale erdirme ve tebliğ duyurma da Efendiz in vekilidir. İşte bu mana Allah,için ve Allah uğrunda şeyhe karşı olan tam bir muhabbetten ibarettir. Zira Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Selem) bizimle Allah’u Teala arasında vasıta olduğu gibi,mürşit de bizimle efendimiz ( Sallallahu Aleyhi ve Selem) arasında vesiledir. Ve o bizi hak yola ve Allah-u Tealanın zikrine irşat edendir. Ona karşı olan bu sevgi vacip olan bir iştir. Çünkü ’’ Allah yolunda sevmek ve Allah yolunda buğzetmek vaciptir.’’ (Ruhu’l-Furkan, c. II, s. 64)


İkinci edep rabıta edebidir. Bunun kemale (en üstün derecesi) iki gözün arasında olan hayal hazinesi ile mürşidin ruhaniyetinin yüzüne hatta gözünün arasına bakmaktır. Zira orası feyiz kaynağıdır. Ondan sonra mürşide karşı kendini alçaltarak,son derece tevazu ilFe yalvarmak ve onu Mevla ile kendi arana vesile kılmak üzere ,mürşidinin ruhaniyetinin hayal hazinesine girip oradan kalbine ve derinliklerine yavaş yavaş indiğini düşünüp seninde peşinde yavaş yavaş oraya oraya aktığını ve indiğini hayal ederek ,şeyhini kendi nefsinden geçinceye kadar hayal gözünden kaybetmeyesin.
Zira kalbin derinliğine son yoktur ve seyr-i ilallah (Arşın üstüne kadar olan manevi yürüyüş) kalp den hasıl olur.. Eğer cemi vukuf (kalbin bütün yönelişleri) bu rabıtayla olsa , kalbin derinliklerine inmek daha süratli olur. (Ruhu’l-Furkan, c. II, s. 79)

“Rabıta bir müridin, mürşid-i kâmilinin ruhâniyetiyle beraber, suretini kalp gözünün önüne getirerek hayal etmesi ve kalbiyle ondan yardım istemesinden ibarettir. (Ruhu’l-furkan, c,II, s.64.)
İnabeden, rabıtadan gayrisi zelillik sayıldı. Kulu Allah’ın rızasına kavuşturmaya inabe, rabıta en büyük sebeptir. Başka sebepler aramak zelilliktir, gereksizdir, boşunadır. Mamud Ustaosmanoğlu Sohbetler Sayfa 336-Siraç Kitabevi, İstanbul-1995

MÜRŞİDİN ALLAHIN SIFATLARIYLA
SIFATLANMASI ŞİRKİ (ACIK BİR ŞİRK)

Üçüncü yol Müşahede (Allah Hazretlerini görür gibi olma) Makamına ulaşmış ve sıfatı zatla tahakkuk.( Allahu teala Hazretlerinin öz zatına ait sıfatların mahzarı,tecelli ettiği,parladığı bir yer haline gelmiş) olan bir şeyhe rabıta etmektir.Çünkü onu görmek Allahı hatırlamaktır. . (Ruhu’l-furkan, c,II, s.67.)
MAHMUT EFENDİNİN ŞEYHİNİ İLAHLAŞTIRMASI

Benim şeyhim ismi Abdullahdır.O bu alemde gavsı azam makamındadır. Ben bu cihanda ondan başkasını bilmem varımı cismimi,canımı ( her şeyimi ) ona feda ettim.sende her şeyini feda etki Hakka gidelim Cemali Ba kemale erelim. (Ruhu’l-furkan, c,II, s.86.)


Bak sana rabıtayı anlatayım. Rabıta kısaca düşünmek demektir. Bağ kurmak demektir.
Rabıta ile şeyhine bağlanıyorsun... Kalben... Şeyhinin kalbi kendi şeyhine... Onunki kendi şeyhine... Bu Resulullaha kadar gidiyor... Şeyhine rabıta yaptığın anda, Resulullaha kadar uzanan bir bağ ile bağlanıyorsun... Aslında Resulullaha biat etmiş oluyorsun... Hudeybiyede de Peygamber efendimiz, Hz. Osmanın yerine kendi mübarek ellerini tutarak biat etmişti... Onların ellerinin üzerinde de Allahın eli vardı... Yani biat Allaha yapılmıştı...

Veysel Karani Medineye kadar gelip, peygamberimizi göremeden geri dönüp gidince, Peygamber efendimiz(sav) eve geldiğinde şunu demişti: ''Ya Ayşe... Veysel Karani mi geldi?
Evet cevabını alınca da, Ayşe annemizin gözlerinin içine bakarak, Veysel Karaniyi gören gözleri göreyim demişti...

Şeyhini düşünen birisi, onu(öğretmenini) düşünerek hal ve hareketlerinde ona benzemeye çalışan birisi(dolayısıyla o da Peygamber efendimize benzemeye çalıştığından), peygamberimizin izinden gitmiş olmuyor mu?

O şeyhiyle bu şekilde rabıta kurarken Allaha şirk koşmuş oluyor da; Ramazan da iftarda ne yiyeceğini düşünen, sevgilisini hayal eden, çocuğunu düşünen birisi şirkten kurtulmuş mu oluyor?

ali70 10 Ocak 2014 22:48

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 314967)

MÜRŞİDİN ALLAHIN SIFATLARIYLA
SIFATLANMASI ŞİRKİ (ACIK BİR ŞİRK)

Üçüncü yol Müşahede (Allah Hazretlerini görür gibi olma) Makamına ulaşmış ve sıfatı zatla tahakkuk.( Allahu teala Hazretlerinin öz zatına ait sıfatların mahzarı,tecelli ettiği,parladığı bir yer haline gelmiş) olan bir şeyhe rabıta etmektir.Çünkü onu görmek Allahı hatırlamaktır. . (Ruhu’l-furkan, c,II, s.67.)
MAHMUT EFENDİNİN ŞEYHİNİ İLAHLAŞTIRMASI

Benim şeyhim ismi Abdullahdır.O bu alemde gavsı azam makamındadır. Ben bu cihanda ondan başkasını bilmem varımı cismimi,canımı ( her şeyimi ) ona feda ettim.sende her şeyini feda etki Hakka gidelim Cemali Ba kemale erelim. (Ruhu’l-furkan, c,II, s.86.)


Valla ne yalan söyleyim, gafil gafil gezerim. Namazda bile. Ama böyle birini görünce, hemen Allahı hatırlarım... Dikkatini çekiyorum, Allahı görüyorum demiyorum, Allahı hatırlıyorum...
Kulun kendi sandığı sıfatları da kendinin değil zaten... O sıfatları yaratana aittir...
Haliyle sadece onların değil, senin sıfatlarında Allahındır...

Hiç kimse şeyhini ilahlaştırmaz... Lafı yanlış anlamışsınız... Şöyle düşünün:
Bir gemiye bindiniz... Bir yere gideceksiniz... Denizin ortasında, başka bir gemiye atlayarak gemi değiştirmek ne kadar akıllıca olur...
Haliyle kendinize bir mürşit(öğretmen) edinmişsiniz. Onun söylediklerini yapmayacaksanız, siz ondan daha alimsiniz demektir. Ne diye gelip okula kayıt yaptırırsınız...

ali70 10 Ocak 2014 22:58

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 314967)

ŞEYHE BAĞLANMADAN ALLAH’A ULAŞILMAYACAĞI İFTİRASI

Eğer sen , bir şeyhe bağlanmadan bin sene kendi başına Allah’a kavuşmak için inleyip dursan, böylece O Mevla Tealayı bulman mümkün değildir. Sen , o padişahlar padişahı olan Mevla Tealayı, onun aynası mesabesinde olan kamil insandan gözet. O kamil insanın gönlüne girerek, Mevlaya varan yolu bul. Hemen onlara gönül bağlayıp ( rabıta edip) Hakka gidelim. (Ruhu’l-furkan, c,II, s.81.)

Hz. Ali'nin bir sözü: Görmediğim Allah'a ibadet etmem...
Allah'ı nerede gördün diye sormuşlar...
Olmadığı yeri söyleyin demiş...

Kısaca şöyle anlatayım: Allah'a giden bir yol yoktur...
O sana şah damarından yakınım derken, bir de yol mu arayacaksın...
Bu bir ilimdir...
Tarikat ise okuldur...
Bu ilmi öğrenmek için o okula kayıt yaptıracaksın...
Başka yol yok...
Yok ben o ilmi kendim bulurum diyorsan, sen bilirsin... Senin düşmanın demiyor mu, onların önlerinden, arkalarından, yanlarından geleceğim, dosdoğru yolun üzerine oturacağım diye...
Şeytanın hilelerini tek başına bulup Allaha ulaşabilirsen senin alnından öperim...
İşte şeyhlerin görevi burada başlıyor: İnsan şeytanın hilelerine dalıp, farklı yollara saparsa uyarması için...

ali70 10 Ocak 2014 23:01

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 314967)

VELİLERİN LEVHİ MAHFUZU GÖRMELERİ

Diğer bir tasavvufî tevile göre: Levh-i Mahfuz’a, ruhaniyeti (manevi ta¬rafı) nefsanî kirlerden temizlenmiş olanlardan başkası vakıf (haberdar) olamaz. Ona ancak melekler ve melekânî (meleklere ait) sıfatları takınan büyük veliler muttalî olabilir. Ruh’ul-Furkan Tefsiri cilt 1 – Mahmud Ustaosmanoğlu, sayfa 18 sirac Kitabevi, İstanbul-1991


Levhi Mahfuzu göklerde arama... Bakacağın yeri bilirsen sen de görebilirsin...

ali70 10 Ocak 2014 23:07

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 314967)

ALLAH’A ULAŞMA YOLU ANCAK ŞEYHLERE KÖLELİK YAPMAKLA MÜMKÜNDÜR.

Bir mürid mürşidi için niye emrediyor, niçin yasaklıyor ? derse mürid olamaz. Çünkü inat ediyor, inatla bu iş olmaz. Mahmud usta osmanoğlu, İrşadü’l Müridin sayfa 171 Yasin yayınları



Nitekim İsmail Hakkı Bursevi (kuddise sirruh) buyurduki:

Talebe akıl ve şeriat ölçüsüne göre, hacasından hoş olmayan bir hal görse bile, işlerine sözlerine , hal ve hareketine asla itiraz etmemelidir. Onda gördüğü o daranışı kerih görüp hocasının bu konuda cahil olduğu , hata ettiği gibi su-, zanlarda bulunmamalıdır. Akside hatayı kendi göz ve idrakinde aramalıdır. Mahmud usta osmanoğlu, İrşadü’l Müridin sayfa 173 Yasin yayınları


Yedinci kat semadan yerin altına düşmek, kalp erbabının mürşitlerin kalplerinden düşmekten hayırlıdır. Ve bu şöyle izah edilir: Çünkü ehlullahın nazarından düşmek, Hakk’ın nazarından düşmeye sebep olduğundan batın ashabının kalbinden düşmek, helak olmanın başıdır. Mahmud usta osmanoğlu, İrşadü’l Müridin sayfa 173Yasin yayınları



Bu kölelik değildir...
Şöyle izah edeyim:

Bilmediğin bir yere, bilmediğin bir yolda gözün kapalı gidiyorsun... Attığın adımı bilmiyorsun, nereye bastığını bilmiyorsun...
Elinden de birisi tutmuş, seni götürüyor...
Soru 1: Elini tutan kişiye muhalefet etmek ne kadar mantıklı olur...
Soru 2: Bastığın yerler tehlikelerle dolu... İnatlaşır elini tutan eli bırakırsan neler olur...

En iyisi sen bu yola hiç girme...

ali70 10 Ocak 2014 23:11

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 314967)

70 BİN KELİME’İ TEVHİD LE CENNETİ GARANTİ ALTINA ALMAK
(ÖLÜYE CENNETE GİRME SİGORTASI)

Bir rivayete şöyle gelir: ’’ Bir insan ölse, arkasında 70 bin kelime-i tevhid okunulup ruhuna bağışlanılsa, cehennemde bile olsa tevhidin hürmetine çıkarılır. ’’
Meşayıhtan bir zat bunu duyunca, acaba sağlam kaynaklı mı dır diye tereddüt etti. 70 bin kere kelime-i tevhid dedi, kimsenin ruhuna bağışlamadı.

Bir gün davetli olarak gitmiş olduğu yemek ziyafetinde idi. Davetliler arasında bir çocuk da vardı. Herkes yemeğe başladı çocuk daha yiyecekti ki aniden kaşığını bıraktı ağlamaya başladı. O zat sordu ? ’’ Oğlum ne oldu ? ‘’ Çocuk : ’’ Efendim kısa bir süre önce annem vefat etmişti bir an onun yeri gösterildi bana, cehennemde idi alevler içersinde yanıyordu. Buna üzüldüm ’’ dedi. Bunun üzerine şeyh efendi bundan evel okuduğu yetmiş bin kelime-i tevhidi çocuğun annesinin ruhuna hediye etti. Bir süre sonra çocuk sevinçle tebessüm etmeye başladı. Şeyh efendi yine sordu ’’ Oğlum şimdi ne oldu ? Çocuk Efendim meleklerin annemi cehennemden çıkarıp cennete koyduklarını müşahede ettim. Dedi. Böylece şeyh efendinin de rivayetinin sıhatli olup olmadığı hakkındaki tereddüdü zail oldu. Mahmud usta osmanoğlu, İrşadü’l Müridin sayfa 97-98 Yasin yayınları


Kelimei Tevhidin önemine binaen söylenmiş bir rivayet...
Tevhidden milleti soğutmayın... Bırakın istedikleri kadar çeksinler...
Biz bu dünyaya tevhid için geldik...

ali70 10 Ocak 2014 23:16

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 314967)


MÜRŞİDİN HUZURUNA GİTME BİD’ATLERİ

Mürşidinin huzuruna gitmeden evvel uyulması gereken edepler sırasıyla şöyle dir.

1) Abdest alınır
2) Bütün günahlar için on beş defa yahut daha fazla istiğfarda bulunur.
3) Fatiha ve ihlas şerif sureleri okunup mürşidin ruhaniyetine hediye edilir.
4) Yolda rabıta üzere olmalı,sağa sola bakmadan mümkün olduğu müdetçe nazar ber- kadem (ayakları üzerine bakılarak ) yürümelidir. Geçmiş zamanlarda müridler camiye,tekke yahut başka bir yere gidecekleri zaman, yanındaki ihvanları ile gidecekleri yere kadar konuşmadan rabıta üzere yürümeye sözleşirlerdi. Sizlerde mümkün oldukça böyle yapmaya gayret ediniz. Dinimizin haram kıldığı giyim tarzlarını sergileyen vitrinleri , afişleri Adem’e (aleyhiselama) yasak edilen meyve gibi biliniz iltifat etmeyiniz ta ki harama düşmeyesiniz.
5) Hanım ihvanlarımızda yürüşlerine dikkat etmeli. Tesettürlerinin şerefini muhafaza etikleri halde, halde rabıta üzere son derece vakur ve edepli yürümelidirler. Tesettürlü hanımların içerisinde, kopuklar nasıl yürüyorsa öyle yürüyenler vardır. Şunu unutmayınız tesettür İslam’ın temsil eder. Sayfa 192 Mahmud usta osmanoğlu, İrşadü’l Müridin sayfa 192 Yasin yayınları


Bir söz vardır bilmem bilir misiniz:

Girdim ilim meclisine, eyledim kıldım talep,
Dediler ilim geride kaldı illa edep, illa edep...


Bir söz daha var bilmem bilir misiniz:

Eline Diline Beline sahip olacaksın... Baş harflerine bakalım... EDEB


Bu yukarıda saydığınız maddelerin hiç birine uymasanız da şeyhin yanına girebilirsiniz. Sizi her daim güler yüzle karşılayacaklardır...
Lakin dedik ya: Edeb lazımdır öğrenciye...
Yukarıdaki maddeler ise insana EDEB'i öğretiyor...

ali70 10 Ocak 2014 23:19

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 314967)

ALLAH’ TAN ERİMEK

Kul, Mevla ile sütle şeker (in durumu) gibidir. Bu nasıl olacak? Şeker sütte eridiği gibi, kul da Mevlanın varlığında eriyecek,kul fena-fillah makamına erişecek. Mahmud usta osmanoğlu, İrşadü’l Müridin sayfa 65-66 Yasin yayınları

Ben bunu sana anlatamam... İstesem de bunu anlatacak kelime bulamam...

Çünkü burayı sana en iyi AŞK anlatır...

Burayı anlayabilmek için aşık olmak lazım...

Çünkü aşk anlatılamaz...

Ancak yaşanır...

ali70 10 Ocak 2014 23:27

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 314967)

DUA EDERKEN ALLAH TAN BAŞKASINDAN İSTEME ŞİRKİ

Rabıta ve murakabe de tevazu üzere Allah Teala dan yardım ve O nun dostlarından da himmet isteyeceksiniz. Bu, dilencilik tevazuluk işidir. Kibir kafanı kaldırdın mı olmaz. Rabıta esnasında süt dökmüş kedi gibi boyun bükük isteyeceksin. Ya Rabbi sana kavuşmak istiyorum maksudum matlubum sensin, bu dostunun vesilesiyle beni zatına kavuştur. Rabıta edilen zata da Ey Rabbimin dostu ey Rabbimin sevgilisi elimden tutun, bu tarikata ehil eyleyin, evlatlığa kabul edin Rabbime kavuşmam için vesilem olsun denilerek himmet istenir. Mahmud usta osmanoğlu, İrşadü’l Müridin sayfa 60Yasin yayınları

Şu yukarıdaki cümlelerin hiç birinde, Allah'tan başkasından isteme şirki yok...

Sadece Allahtan isterken, Allah dostunun elini tutup, onun vesilesiyle istemek vardır...

Bunun ise nesi şirk...

Peygamberimizin dedesi, yağmur duasına çıktığında, onun(sav) elini tutup, onun(sav) vesilesiyle yağmur istemedi mi?

Efendimiz(sav) bu dünyadan göçtükten sonra, sahabe efendilerimiz yağmur duasına çıktıklarında, peygamber efendimizin(sav) sevgili amcaları Abbas'ın(ra) elini tutup yağmur istemedi mi?

Allah iyiliğini versin... Kısa kısa sorsan da bizi yormasan olmaz mıydı?

hiranur86 11 Ocak 2014 00:06

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

aslıı Üyemizden Alıntı (Mesaj 314971)
o bahsettiğiniz ete kemiğe burundu cümlesi montaj değil fakat neden dediğinidee açıklamış hocamız eleştiri videosu yayınlıyosunuzda neden açıklamasını yayınlamıyorsunuz anlamadım ben linki yayınladım ama telden olduğu için yanlış olmuş geri çektim teke tek de bununla ilgili açıklaması var bakabilirsiniz Youtube dan
irşadul müridinden örnekler sunmuşsunuz mürşidin huzuruna gitme bidatleri diye kusura bakmayın da muftuylle toplantıya giderken bile takım elbiseler kıravatlar giyinip gidiyosunuz allahın veli kuluna o pırlanta o Allah dostlarının yanına giderkende abdest alıp tövbe edip öyle huzura varılsın

Allah ete kemiğe büründü mahmut diye göründü yada ene allah mafil cübbeti illalah ( hallacı mahmut) Aslında bu sözler ne kadar islama aykırı bunları tevil etmekte o kadar islama terstir.İman ehli bir kimsenin yapması gereken bu sözleri tevil baltasıyla tedaviye çalışmak değil bü sözleri bütünüyle reddetmektir

ali70 11 Ocak 2014 09:05

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

hiranur86 Üyemizden Alıntı (Mesaj 315008)
Allah ete kemiğe büründü mahmut diye göründü

Allah ete kemiğe bürünmekten münezzehtir... O yarattıklarına benzemekten münezzehtir.
Yalnız şu da var ki, efendi hazretleri ete kemiğe büründüm, Mahmut diye göründüm demiş. Siz de ete kemiğe bürünmüş, hiranur olarak görünmüşsünüz. Biz de ali diye görünmüşüz...

Ete kemiğe bürünen Allah değildir... Ruhtur...
Her bedenin içinde bir ruh yok mudur? Hah işte odur ete kemiğe bürünen...
Sizi ele alalım... Çevrenizdekiler sizi asla göremez... Gördükleri sadece ete kemiğe bürünmüş olan toprak bir bedendir... Siz bu toprak beden içindesiniz... Aslolan siz görünmezsiniz... Ölümünüzle bu bedeninizi terk edeceksiniz... O toprak olacak, siz ise ebedi yolculuğunuza devam edeceksiniz... Yani siz de ete kemiğe bürünmüşsünüz...

Alıntı:

hiranur86 Üyemizden Alıntı (Mesaj 315008)
yada ene allah mafil cübbeti illalah ( hallacı mahmut)

Ene Allah diye bir sözü hiç bir kul söylemez, söyleyemez... O sözü ancak Allah söyler...

Eğer bir kulun ağzından bu söz şuurlu bir halinde çıkmışsa, kast ettiği kendisinin Allah olduğu değildir. Kast ettiği, bana ait hiç bir fiil yok, hepsi Allaha ait, hepsini Allah yaratıyor, ben bir hiçim hiç'tir... Demek istiyordur...
Yoksa Allah muhafaza, Allah olduğunu iddia edip te, bana tapının diyen hiç bir veli kul görmedim... Hiç bir mürid de şeyhini Allah ilan edip tapmaz...

Şuursuz bir halde ağızdan çıkıyorsa da, bedeni kontrolünü kaybetmiştir. İki şık vardır:
1- Onun ağzından konuşan Allahtır...
2- Ya da delidir...
Her iki halde de itibar edilmez... Çünkü her nereye dönersen dön, bütün yönler Allahındır, Allaha dönmüş olursun ama bütün yönler yasaklanmıştır, tek bir yön takdir edilmiştir insanlar için: KABE

Melekler nasıl ki Adem'e döndüklerinde (secde ettiklerinde) Adem as'a tapmadılarsa, biz de Kabe'ye dönmekle
taşa tapmıyoruz... Ama ne var ki bütün yönler Allahın ise de, Kabe'den başka yöne dönmek yasaklanmış...

Alıntı:

hiranur86 Üyemizden Alıntı (Mesaj 315008)
Aslında bu sözler ne kadar islama aykırı bunları tevil etmekte o kadar islama terstir.

Ters olan nedir? Allahı tevhid etmek mi? Sadece bilginiz yok... Bilmediğiniz şeylerde, size ilk bakışta yanlış görünen bir olayı yargılamayın... Yargılamaya çalıştığınız o şahısların hayatına bir bakın... Kendisine mi taptırıyor, yoksa İslamı mı öğretiyor, namazı, orucu mu öğretiyor? Kıbleyi mi gösteriyor...
Eğer dediğiniz gibi olsaydı, Mahmut efendinin çevresindekiler onu tanrı bilip tapıyor olmayacak mıydı?
Ama değil... O zaman iftira suçuyla karşı karşıyasınız... Müslüman birine iftira atmanın, Allah katında ne büyük bir sorumluluk getireceğini umarım biliyorsunuzdur...

Alıntı:

hiranur86 Üyemizden Alıntı (Mesaj 315008)
İman ehli bir kimsenin yapması gereken bu sözleri tevil baltasıyla tedaviye çalışmak değil bü sözleri bütünüyle reddetmektir

Aklıma bizim oralarda yaşanan bir olay geldi... İki amcaoğlu İstanbul'a araba almaya giderler. Bir Wolksvagen(şimdi biz onları Tosbağa diye biliyoruz) taksi alırlar... Konya'ya kadar gelirler... Araba çok hoşlarına gitmiştir. Konya'ya gelince arabanın motorunu merak ederler ve ön kaputu açıp bakarlar. Bizimkilerin ikisi de şokta. Arabanın motoru yok. ''Üleeeeee... Emmoğlu bu arabanın motoru yok.'' der biri... Öbürü de, '' deme ülen şimdi biz buraya kadar motorsuz mu geldik.'' der... Tartışıp dururlarken, yoldan geçen biri, beyler bunların motoru arkada olur der... Arkaya bakarlar... Bizimkiler şaşkın... Üleeeee, emmoğlu motoru bagaja koymuşlar. Şimdi işin yoksa tamirciye git, bagajdan al ön tarafa taktır... Öbürü de der... Boşver emmoğlu, buraya kadar motorsuz geldik. Eve varınca motoru bagajdan alır satarız... Arabanın da iki bagajı olmuş olur...

Bilmediğinizi biliyoruz da, bu kadar belli etmeyin...

bilinmez 11 Ocak 2014 18:24

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

ali70 Üyemizden Alıntı (Mesaj 314981)
Değerli kardeşim... Çok uzun bir eleştiri yazısı yayınlamışsınız. Mahmut efendi gibi bir alimin kitabını eleştirmek için epey bir bilgiye sahip olmak gerek. Çünkü bildiğini ve anladığını sandığın şeyi yanlış anlamış olabilirsin. Böyle insanların iç dünyalarını bilmeden onları eleştirmek vicdana sığmaz.
Sizin küfürle itham ettiğiniz bu kişi, geceleri teheccüde kalkan, Allah için namaz kılıp alnını secdeye koyan ve öğrencilerine de geceleri teheccüde kalkmalarını, namazı ihmal etmemelerini, her anlarını Allah ile geçirmelerini ve dillerinden Allahın zikrini düşürmemelerini tavsiye eden birisi...
Şimdi bir kez daha düşünün... Böyle birine kafir demek ve şirkin karanlığına davet ediyor demek, Allah adına karar vermek değil de nedir?

Alim değilim... Ama kıt bilgimle sorularına parça parça cevap vermeye çalışayım... Yalnız şunu da iyi bilin ki, sizin anlayamayıp küfür dediğiniz her sözün islama uygun bir açıklaması vardır... Şimdi:


Tırnak da olsa, dünya da olsa hepsi bir... yok olacaktır... yok olmayan Allahtır...ali70den alıntı..

CEVAB...Ali70,İslam dininde Allah tan başka hiç bir kimse,bu kimse Rasusllerde olsa,dünyanın hepsini,yani dünyada ne oluyor,ne bitiyoru TIRNAĞINDA GÖRME GİBİ Bİ SIFATI YOKTUR,ve bunun içindirki HİÇ BİR PEYGAMBER ,BEN TIRNAĞIMDA DÜNYANIN HEPSİNİ GÖRÜRÜM DEMEMİŞTİR.Sebebi şudur,böyle özellikler sadece İLAHLIKLA ALAKALIDIR VE BU TÜR DURUMLARI ALLAHTAN BAŞKA KİMSE GÖREMEZ,BİLEMEZ,YANİ MAHMUD EFEDİ BU SÖZÜYLE ŞAHI NAKŞİBENDİYİ ALLAAH ORTAK KOŞMUŞTUR
.................................................. .................................................. ...............
Yeryüzünde Allah diyen bir tek kul bile kalsa kıyamet kopmayacaktır... O kul da öldükten sonra kıyamet kafirlerin başına kopacaktır... Bununla ilgili hadisi şerif de var...

(Yeryüzünde Allah diyen Müslüman kaldığı sürece kıyamet kopmaz.) [Müslim, Tirmizi]

Hal böyle iken, dilini bırak, tüm hücrelerine kadar Allah diyen ve Allahı anan bu kulların çivi olmasından gayet doğal ne olabilir...
Senin benim Allah deyişimizin samimiyeti ne kadardır...
Yaptığın alışveriş seni Allah demekten alıkoyuyorsa, Allahı bu anış ne kadar gafilanedir... Onları ise hiç bir şey Allahı anmaktan alıkoymuyor...

Öyle erler vardır ki onları ne ticâret, ne alım satım, Allah'ı anmaktan ve namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoymaz, gönüllerin ve gözlerin döneceği günden korkar onlar. (Nur suresi 37)

Beni sorarsan, kıldığım namazlardan bile gafilim... Ya sen...?

Her anında Allah ile isen müjdeler olsun, sen de gönül dostlarından birisindir...

Kalbi her anında Allah diyen birine tazim etmeyip de kime edeceksin... Böyle bir insanın elini öpmeyeceğiz de kimin elini öpeceğiz...

Kaldı ki, yaratılanı hoş gördük yaratandan ötürü...

ali70,mehmud efedi evet o kadar çok sayısal olarak Allah diyor olabilir,yalnız bu sadece kendi heva ve hevesindeki Allah tanımına göre bi deyiştir.İslam dininde sayısal olarak Allah demek ve namazı sayı olarak çoğaltmak gibi bi emir yoktur olsaydı Allahın Rasulleri de bu gün sizin şeyhleriniz gibi bi DERGAH KURAR VE OTURDUKLARI YERDE NAMAZ KILAR,ALLAH DERLERDİ VE HA BİRE VİRD EDERLERDİ...

Ama islam dininde hiç bir Rasul sizin şeyhleriniz gibi yapmamışlar,DERGAHTA OTURUP 99LUK TESPİHLER ALIP,VİRD SAYSINI ÇOĞALTMAk yerine ,HAYATIN MERKEZİNDE HEP ENÖNDE OLMUŞLARDIR...

KISACASI YERYÜZÜNE GELMİŞ HİÇ BİR RASUL,DERGAHTA ÇAKILI KALIP,ALLAH DEYİP,NAMAZ KLIP VİRD YAPMAMIŞTIR,AKSİNİ İDDA EDİYORSANIZ İSPATLAYIN...

bilinmez 11 Ocak 2014 18:39

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

ali70 Üyemizden Alıntı (Mesaj 314983)
Bu olayın neresinde şirk var anlamadım... Mürid demiş ki, sen istersen Hızır ol... Benim Hızırım(yani öğretmenim Şahı Nakşibend) Rağbet etmemiş yani... Sen olsan hemen hocanı satar Hızıra mı rağbet edersin.

Şahı Nakşibendin pazar yerindeki olayı görmesi midir kafana yatmayan... Bu olaya tayyi mekan, tayyi zaman derler... Hz. Ömer de halifeliği zamanında Medine oturduğu yerden ordusuna kumandanlık etmiştir...

Bu olayın hiç bir yerinde şirk göremedim...

Bugün senin inanmadığın tırnağından dünyayı izlemeyi kafirlerde yapıyor... Beden ve ruhunu terbiye eden her Allahın kulu olağanüstü yeteneklere sahip oluyor haberiniz yok...
Diyeceksin ki, Müslümanlar ölüyor niye müdahale etmiyorlar...
E be Allahın güzel kulu, bilmez misin ki; Allah dilemediyse bütün kainat bir araya gelse bir yaprak bile kıpırdatamaz... Onları ne diye suçlarsınız...


SENİN ŞEYHLERİN TAYYİ MEKANSA ,IRAKI,SURİYEYİ,ARAKANI,MYAMMARI,GAZZEYİ,AFKANİSTA NI,BOSNAI,ÇEÇENİSTANI,BİLMİYORLARMI,AMA YOK ONLARDA DERGAHLARINDA[TEZGAHLERINDA],ALLAH DİYOR VİRD SAYISINI ÇOĞALTIYORLARDI,DEĞİL Mİ...

Birde Allahın Rasullerinin ashabına iftira atmayın,yok neymiş ÖMER RA da tayyi mekan mış..ömer ra nın döneminde orduda komutan UBEYDULLAH RA ile,HALİD RA dılar...

bilinmez 11 Ocak 2014 18:41

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

ali70 Üyemizden Alıntı (Mesaj 315001)
Ben bunu sana anlatamam... İstesem de bunu anlatacak kelime bulamam...

Çünkü burayı sana en iyi AŞK anlatır...

Burayı anlayabilmek için aşık olmak lazım...

Çünkü aşk anlatılamaz...

Ancak yaşanır...

İSLAMA GÖRE Bİ KELİME BULAMASSINIZ DOĞRUDUR...AMA ŞİRK ÜZERİNE Bİ DİNDE BUNA CEVAP OLARAK ÇOK KELİME BULURSUNUZ...Yaşayın bakalım ,ama böyle ölmeyin...

ali70 11 Ocak 2014 20:24

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 315077)
ali70,mehmud efedi evet o kadar çok sayısal olarak Allah diyor olabilir,yalnız bu sadece kendi heva ve hevesindeki Allah tanımına göre bi deyiştir.İslam dininde sayısal olarak Allah demek ve namazı sayı olarak çoğaltmak gibi bi emir yoktur olsaydı Allahın Rasulleri de bu gün sizin şeyhleriniz gibi bi DERGAH KURAR VE OTURDUKLARI YERDE NAMAZ KILAR,ALLAH DERLERDİ VE HA BİRE VİRD EDERLERDİ...

Ama islam dininde hiç bir Rasul sizin şeyhleriniz gibi yapmamışlar,DERGAHTA OTURUP 99LUK TESPİHLER ALIP,VİRD SAYSINI ÇOĞALTMAk yerine ,HAYATIN MERKEZİNDE HEP ENÖNDE OLMUŞLARDIR...

KISACASI YERYÜZÜNE GELMİŞ HİÇ BİR RASUL,DERGAHTA ÇAKILI KALIP,ALLAH DEYİP,NAMAZ KLIP VİRD YAPMAMIŞTIR,AKSİNİ İDDA EDİYORSANIZ İSPATLAYIN...

bilinmez kardeşim... Şimdi burada oturup tarikatlar şu kadar şunu yapıyor, şu kadar bunu yapıyor, şu kadar Allah diyor, onun için daha faziletli diye savunacak değilim...
Ama şu da var ki, tarikatlarda herkes kendi köşesine çekilip de insanlardan uzak durmaz... Peygamberimizin yaşantısı nasılsa, öyle bir hayat tarzı yaşanır... Zikirlerin sayısal bir değerinden çok beden, ruh birliğinin farkına varıp, tüm benliğiyle Allahı anmak ve buna bedeni alıştırmaktır önemli olan... İnsanda belirli letaifler vardır... O letaifler açıldıkça, kul her anını Allah ile yaşamaya başlar...
Elbetteki bu insan toplumdan soyutlanmaz... Toplumun dertleriyle dertlenir... Ama asıl derdi ahirettir... Ve sizin zannettiğiniz gibi sadece kendini düşünmez... Ümmetin derdi, onun derdidir...
Bütün Resuller hayatın merkezinde en önde olmuşlardır, ama hiç birisinin derdi dünya değildi... İnsanları imana çağırmak ve buna engel olmaya çalışanlarla mücadele idi...
Hiç bir peygamber dergaha kapanmamıştır... Ama peygamberlik görevi gelmeden önce de halvete, uzlete çekilmişlerdir...
Peygamber efendimiz(sav) Hira mağarasında az mı uzlete çekildi... İnsanlardan uzaklaştı...
Peygamberlik görevi geldikten sonraları dahi, sabahlara kadar namaz kılan bizim peygamber efendimiz değil mi?
Tarikatları eleştirenlere bir sorum var: Kaç gece sabahlara kadar namaz kıldınız? Kaç gece ümmetin dertleriyle ilgilenip dualar ettiniz?
Ben kendimi tenzih ederim, ama bu mübarek şahısların sabahlara kadar uyumadığına şahit oldum...
Neyse söylenecek çok söz var ama anlayacak olana bu kadarı da kafidir...

ali70 11 Ocak 2014 21:03

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 315078)
SENİN ŞEYHLERİN TAYYİ MEKANSA ,IRAKI,SURİYEYİ,ARAKANI,MYAMMARI,GAZZEYİ,AFKANİSTA NI,BOSNAI,ÇEÇENİSTANI,BİLMİYORLARMI,AMA YOK ONLARDA DERGAHLARINDA[TEZGAHLERINDA],ALLAH DİYOR VİRD SAYISINI ÇOĞALTIYORLARDI,DEĞİL Mİ...

Birde Allahın Rasullerinin ashabına iftira atmayın,yok neymiş ÖMER RA da tayyi mekan mış..ömer ra nın döneminde orduda komutan UBEYDULLAH RA ile,HALİD RA dılar...

Bak burada ben tayyi mekanı sadece şeyhler yapar falan demedim...

Kafirler de yapıyor... Uzak doğuda, Budist rahipler riyazetle(kendi dinlerine göre) olağanüstü güçler kazanıyorlar... Onlar da vird çekiyorlar, ama onların çektikleri şeytanlarının isimleri...
Himalaya dağlarının soğuğunda, sabahlara kadar, çıplak vücutlarına ıslak havlu sararak, kim daha fazla havlu kurutacak diye yarışmalar yapıp eğleniyorlar... Tayyi mekan zaman ve duru görü yeteneklerine sahipler... Daha başka pek çok güçler kazanıyorlar... Bütün güçlerini Müslümanlar üzerinde deniyorlar... Müslüman alemi niye bu kadar karışık sanıyorsun, sadece ABD ve İsrail mi? Hipnozdan tut da pek çok alanda güçler kazanıyorlar. Şeytanları da yardım ediyor.

Biz ne yapıyoruz? birbirimizi yiyoruz... Yok tarikatler küfürdeymiş de, insanlardan uzaklaşıp ellerine teşbih alıp Allah Allah diyormuşlar da...
Ya bu şahısların görevleri başka, siyasetçilerin başka, sizin başka, bizim başka...
"Sizinle savaşanlarla siz de Allah yolunda savaşın ve aşırı gitmeyin. Şüphesiz Allah, aşırı gidenleri sevmez." (Bakara suresi, 190)
Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve savaş atları hazırlayın. Onlarla Allah’ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve bunlardan başka sizin bilmediğiniz fakat Allah’ın bildiği diğer düşmanları korkutursunuz. Allah yolunda her ne harcarsanız karşılığı size tam olarak ödenir. Size zulmedilmez. (Enfal Suresi 8)

Bu ayette belirtilen savaş atı insanın bedenidir... Her yönden düşmana karşı güçlenmen lazım...
Sizin bilmediğiniz yönden bilmediğiniz düşmanlar, savaş atı hazırlıyor... Siz ise tutmuş onlarla mücadele edenleri, savaş atları hazırlayanları kafirlikle suçluyorsunuz... Onlar sizin bilmediğiniz alemde cihadını yapıyor, bildiğiniz alemde de ellerinin geldiğince cihad yapıyorlar... O saydığın ülkelerdeki karışıklıklar sebebiyle yapılması gereken cihadda sizin konumunuz nedir?
Yoksa siz de bazılarının dediği gibi, siz ve Tanrınız gidin savaşın biz sadece oturup sizi eleştireceğiz mi diyorsunuz...
Herkes yapabileceğinin en iyisini yaparsa, herkes kendi alanında çalışma yaparsa emin ol Müslümanlar düzlüğe çıkar...
Yunus Emrenin dediği gibi: Sizde bir türlü bizde bir türlü...

Sizin bilmediğiniz şekilde mana alemde büyük cihadlar yapılıyor haberiniz yok...

İster inanın ister inanmayın, ama bilmediğiniz saldırılar oluyor... İsterseniz araştırın... Bu konuda benden bu kadar...

hiranur86 11 Ocak 2014 21:14

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

ali70 Üyemizden Alıntı (Mesaj 315026)
Allah ete kemiğe bürünmekten münezzehtir... O yarattıklarına benzemekten münezzehtir.
Yalnız şu da var ki, efendi hazretleri ete kemiğe büründüm, Mahmut diye göründüm demiş. Siz de ete kemiğe bürünmüş, hiranur olarak görünmüşsünüz. Biz de ali diye görünmüşüz...

Ete kemiğe bürünen Allah değildir... Ruhtur...
Her bedenin içinde bir ruh yok mudur? Hah işte odur ete kemiğe bürünen...
Sizi ele alalım... Çevrenizdekiler sizi asla göremez... Gördükleri sadece ete kemiğe bürünmüş olan toprak bir bedendir... Siz bu toprak beden içindesiniz... Aslolan siz görünmezsiniz... Ölümünüzle bu bedeninizi terk edeceksiniz... O toprak olacak, siz ise ebedi yolculuğunuza devam edeceksiniz... Yani siz de ete kemiğe bürünmüşsünüz...


Ene Allah diye bir sözü hiç bir kul söylemez, söyleyemez... O sözü ancak Allah söyler...

Eğer bir kulun ağzından bu söz şuurlu bir halinde çıkmışsa, kast ettiği kendisinin Allah olduğu değildir. Kast ettiği, bana ait hiç bir fiil yok, hepsi Allaha ait, hepsini Allah yaratıyor, ben bir hiçim hiç'tir... Demek istiyordur...
Yoksa Allah muhafaza, Allah olduğunu iddia edip te, bana tapının diyen hiç bir veli kul görmedim... Hiç bir mürid de şeyhini Allah ilan edip tapmaz...

Şuursuz bir halde ağızdan çıkıyorsa da, bedeni kontrolünü kaybetmiştir. İki şık vardır:
1- Onun ağzından konuşan Allahtır...
2- Ya da delidir...
Her iki halde de itibar edilmez... Çünkü her nereye dönersen dön, bütün yönler Allahındır, Allaha dönmüş olursun ama bütün yönler yasaklanmıştır, tek bir yön takdir edilmiştir insanlar için: KABE

Melekler nasıl ki Adem'e döndüklerinde (secde ettiklerinde) Adem as'a tapmadılarsa, biz de Kabe'ye dönmekle
taşa tapmıyoruz... Ama ne var ki bütün yönler Allahın ise de, Kabe'den başka yöne dönmek yasaklanmış...


Ters olan nedir? Allahı tevhid etmek mi? Sadece bilginiz yok... Bilmediğiniz şeylerde, size ilk bakışta yanlış görünen bir olayı yargılamayın... Yargılamaya çalıştığınız o şahısların hayatına bir bakın... Kendisine mi taptırıyor, yoksa İslamı mı öğretiyor, namazı, orucu mu öğretiyor? Kıbleyi mi gösteriyor...
Eğer dediğiniz gibi olsaydı, Mahmut efendinin çevresindekiler onu tanrı bilip tapıyor olmayacak mıydı?
Ama değil... O zaman iftira suçuyla karşı karşıyasınız... Müslüman birine iftira atmanın, Allah katında ne büyük bir sorumluluk getireceğini umarım biliyorsunuzdur...


Aklıma bizim oralarda yaşanan bir olay geldi... İki amcaoğlu İstanbul'a araba almaya giderler. Bir Wolksvagen(şimdi biz onları Tosbağa diye biliyoruz) taksi alırlar... Konya'ya kadar gelirler... Araba çok hoşlarına gitmiştir. Konya'ya gelince arabanın motorunu merak ederler ve ön kaputu açıp bakarlar. Bizimkilerin ikisi de şokta. Arabanın motoru yok. ''Üleeeeee... Emmoğlu bu arabanın motoru yok.'' der biri... Öbürü de, '' deme ülen şimdi biz buraya kadar motorsuz mu geldik.'' der... Tartışıp dururlarken, yoldan geçen biri, beyler bunların motoru arkada olur der... Arkaya bakarlar... Bizimkiler şaşkın... Üleeeee, emmoğlu motoru bagaja koymuşlar. Şimdi işin yoksa tamirciye git, bagajdan al ön tarafa taktır... Öbürü de der... Boşver emmoğlu, buraya kadar motorsuz geldik. Eve varınca motoru bagajdan alır satarız... Arabanın da iki bagajı olmuş olur...

Bilmediğinizi biliyoruz da, bu kadar belli etmeyin...

aferin sanaaaa çok güzel açıklamışsın :) hallacı mahmutun bunu söylemesinde bir hikmet aramış bulmuşsun ya demekki onun katline fetva veren alimler hiçbişey bilmiyorlardı...



arkadaşım boş konuşuyorsun ( açıklayımmı sen açıklarmısın bunu da)

doğrudur ben bilmiyorumdur , sen önce bana din nedir ,ibadet nedir,şirk nedir bir açıklasana ona göre seninle tartışayım bakalım sen ne biliyorsun ?

hiranur86 11 Ocak 2014 21:19

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 315078)
SENİN ŞEYHLERİN TAYYİ MEKANSA ,IRAKI,SURİYEYİ,ARAKANI,MYAMMARI,GAZZEYİ,AFKANİSTA NI,BOSNAI,ÇEÇENİSTANI,BİLMİYORLARMI,AMA YOK ONLARDA DERGAHLARINDA[TEZGAHLERINDA],ALLAH DİYOR VİRD SAYISINI ÇOĞALTIYORLARDI,DEĞİL Mİ...

Birde Allahın Rasullerinin ashabına iftira atmayın,yok neymiş ÖMER RA da tayyi mekan mış..ömer ra nın döneminde orduda komutan UBEYDULLAH RA ile,HALİD RA dılar...

onlar nefsleriyle cihad ede dursunlar dergahlarında

onların nesfisleri terbiyeli ama imanları .... siz

ali70 11 Ocak 2014 21:20

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 315078)
Birde Allahın Rasullerinin ashabına iftira atmayın,yok neymiş ÖMER RA da tayyi mekan mış....

İftiradan Allah sığınırım... İslam tarihi konusunda bilgin var sandım olayı tam yazmadım, buyur buradan araştır...

Aynı özellik Hz. Ömer (ra)’de de görülmüş. O da, camide hutbe okurken birden Medine’ den çok uzakta bir yere savaşa gönderdiği komutanına, “ Ya Sariye dağa çek, dağa...” diye seslenir. Böylece savaşta yenilmek üzeriyken bu mesajı alan komutan, bu taktiğe uyarak savaşı kazanır. Böylece Hz. Ömer (ra) olayı görmenin ötesinde o olaya müdahale de etmiştir.

ali70 11 Ocak 2014 21:34

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

hiranur86 Üyemizden Alıntı (Mesaj 315102)
aferin sanaaaa çok güzel açıklamışsın :)

İnanmadın değil mi?

Alıntı:

hiranur86 Üyemizden Alıntı (Mesaj 315102)
hallacı mahmutun bunu söylemesinde bir hikmet aramış bulmuşsun ya

Müslümanın Müslüman hakkında hüsnü zanda bulunması gerektiğini öğretmişti büyüklerimiz...

Alıntı:

hiranur86 Üyemizden Alıntı (Mesaj 315102)
demekki onun katline fetva veren alimler hiçbişey bilmiyorlardı...

Katline fetva vermeyip de, Allah aşkı için Allah yolunda baş koymuş alimler de hiç bir şey bilmiyor demekki...
Demekki Mevlanalar cahil, Abdulkadir Geyleniler cahil, Yunus Emreler, Gazaliler cahil... Ömrünün son iki yılında tarikata girip, sonra da ömrümün son iki senesi olmasaydı Numan helak olmuştu diyen İmamı Azam Ebu Hanife cahil... Demekki hepsi cahil...
Sizi ilminizle başbaşa bırakmaktan başka çarem kalmadı...

Alıntı:

hiranur86 Üyemizden Alıntı (Mesaj 315102)
arkadaşım boş konuşuyorsun

Evet farkettim... Susuyorum...

Alıntı:

hiranur86 Üyemizden Alıntı (Mesaj 315102)
( açıklayımmı sen açıklarmısın bunu da)

Buyrun arkadaşım siz buyrun... Sizin yanınızda bize laf söylemek düşmez, buyrun siz açıklayın...

Alıntı:

hiranur86 Üyemizden Alıntı (Mesaj 315102)
doğrudur ben bilmiyorumdur , sen önce bana din nedir ,ibadet nedir,şirk nedir bir açıklasana ona göre seninle tartışayım bakalım sen ne biliyorsun ?

Gözünü kapatmış birine güneşi gösterecek yetenek yok bende arkadaşım...



Ben sorularınıza cevabı verdim sanıyorum. Bu kadar yeterli anlayana... Benim dinim bana tartışma diyor...

Susuyorum...

ali70 11 Ocak 2014 21:42

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 315079)
İSLAMA GÖRE Bİ KELİME BULAMASSINIZ DOĞRUDUR...AMA ŞİRK ÜZERİNE Bİ DİNDE BUNA CEVAP OLARAK ÇOK KELİME BULURSUNUZ...Yaşayın bakalım ,ama böyle ölmeyin...

Doğrudur efendim, sadece islama göre değil, hiç bir şeye göre aşkı kelimelere dökemem...

Aşkı anlatamam... Anlamak istiyorsan git aşık ol, öğren...

Aşk şirktir demiyorsanız, gidip bir aşık olun... Benim anlatmama gerek kalmaz, tüm hücrelerinizde hissedersiniz aşkı...

Aşk kendisi açıklar size...

Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 315079)
Yaşayın bakalım ,ama böyle ölmeyin...

Aşık olarak ölmemizi istemiyorsunuz yani... Size ne?

Sizin çevrenizde sevdiğiniz kimse yok mu? Onları severek ölmeyin, onlardan nefret ederek ölün diye bir bedduada bulunduk mu?

Biz Allah aşkına talibiz... Size ne?

NİSAREYYAN 11 Ocak 2014 22:11

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 315079)
İSLAMA GÖRE Bİ KELİME BULAMASSINIZ DOĞRUDUR...AMA ŞİRK ÜZERİNE Bİ DİNDE BUNA CEVAP OLARAK ÇOK KELİME BULURSUNUZ...Yaşayın bakalım ,ama böyle ölmeyin...

Ya ''Allah aşkına'' herkes müşrik, herkes müşrik...

Nasıl bir bakıştır bu

“Nasıl yaşarsanız öyle ölür ve nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz” sırrınca

dikkat ediniz uğraştığınız alimler Allah Allah diyerek yaşıyorlar...

siz ise şirk şirk.. Yüce mevlam sizi şirkle öldürmesin ne diyeyim size.........

muallime 11 Ocak 2014 23:58

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
''Tasavvuf ve tarikat şirk,küfür ve delalettir ''gibi sözler Ehli Sünnet vel cemaate ait değildir.(Ehli sünnet vel cemaat Müslümanların çoğunluğunu teşkil eder.)

Bu sözler genellikle Vehhabilere aittir.Tarikat ve Tasavvuf aynı Fıkıh,Tefsir ,Hadis ilmi gibi İSLAMA ait bir ilim dalıdır.

Yani bu aşırı görüşler ehli Sünnete mensup orta yollu bir Müslümanı asla bağlamaz.İtibar edilmez.

Tasavvuf İslamın ahlak boyutudur. Gerçek tasavvuf yüzde yüz Kuran ve Şeriata uygundur.Gerçek sufiler sadece kuru lafla değil ,hal ile İslamı yaşamışlar .

Dinin ihlas boyutuna çokça önem vermişler nefisleriyle mücadele etmişler .Farzların yanı sıra nafilelerle Rasulullahın sünnetiyle hayatlarını süslemişlerdir.Hayatın her safhasında edebi elden bırakmamışlardır.

Gerçek Tasavvuf ehli hem ilim hem ihlas sahipleridir.

Bazı sapık şeyhler ve tarikatlar yüzünden bütün Tasavvuf müessesesini yok saymak adaletsizlik ve cahilliktir.

Tarikat ve Tasavvufu yok saymak Abdulkadir Geylaniyi,İmam-ı Rabbaniyi ,İmam-ı Gazaliyi yok saymaktır.

De ki; 'Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Hiç kuşkusuz Allah bağışlayıcı ve esirgeyicidir.' (Ali İmran 31 ayet)

Şeyh efendiyi sevmeyi şirk görenler bu ayeti nasıl anlar acaba ?


Doğrusu felaha ermiştir temizlenen ,Rabbinin adını zikredip O'na kulluk eden (A'la suresi 14-15)


EyMeN&TaLhA 12 Ocak 2014 01:31

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

muallime Üyemizden Alıntı (Mesaj 315154)
''Tasavvuf ve tarikat şirk,küfür ve delalettir ''gibi sözler Ehli Sünnet vel cemaate ait değildir.(Ehli sünnet vel cemaat Müslümanların çoğunluğunu teşkil eder.)

Bu sözler genellikle Vehhabilere aittir.Tarikat ve Tasavvuf aynı Fıkıh,Tefsir ,Hadis ilmi gibi İSLAMA ait bir ilim dalıdır.

Yani bu aşırı görüşler ehli Sünnete mensup orta yollu bir Müslümanı asla bağlamaz.İtibar edilmez.

Tasavvuf İslamın ahlak boyutudur. Gerçek tasavvuf yüzde yüz Kuran ve Şeriata uygundur.Gerçek sufiler sadece kuru lafla değil ,hal ile İslamı yaşamışlar .

Dinin ihlas boyutuna çokça önem vermişler nefisleriyle mücadele etmişler .Farzların yanı sıra nafilelerle Rasulullahın sünnetiyle hayatlarını süslemişlerdir.Hayatın her safhasında edebi elden bırakmamışlardır.

Gerçek Tasavvuf ehli hem ilim hem ihlas sahipleridir.

Bazı sapık şeyhler ve tarikatlar yüzünden bütün Tasavvuf müessesesini yok saymak adaletsizlik ve cahilliktir.

Tarikat ve Tasavvufu yok saymak Abdulkadir Geylaniyi,İmam-ı Rabbaniyi ,İmam-ı Gazaliyi yok saymaktır.

De ki; 'Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Hiç kuşkusuz Allah bağışlayıcı ve esirgeyicidir.' (Ali İmran 31 ayet)

Şeyh efendiyi sevmeyi şirk görenler bu ayeti nasıl anlar acaba ?


Doğrusu felaha ermiştir temizlenen ,Rabbinin adını zikredip O'na kulluk eden (A'la suresi 14-15)


ArO*

bilinmez 12 Ocak 2014 08:00

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

muallime Üyemizden Alıntı (Mesaj 315154)
''Tasavvuf ve tarikat şirk,küfür ve delalettir ''gibi sözler Ehli Sünnet vel cemaate ait değildir.(Ehli sünnet vel cemaat Müslümanların çoğunluğunu teşkil eder.)

Bu sözler genellikle Vehhabilere aittir.Tarikat ve Tasavvuf aynı Fıkıh,Tefsir ,Hadis ilmi gibi İSLAMA ait bir ilim dalıdır.

Yani bu aşırı görüşler ehli Sünnete mensup orta yollu bir Müslümanı asla bağlamaz.İtibar edilmez.

Tasavvuf İslamın ahlak boyutudur. Gerçek tasavvuf yüzde yüz Kuran ve Şeriata uygundur.Gerçek sufiler sadece kuru lafla değil ,hal ile İslamı yaşamışlar .

Dinin ihlas boyutuna çokça önem vermişler nefisleriyle mücadele etmişler .Farzların yanı sıra nafilelerle Rasulullahın sünnetiyle hayatlarını süslemişlerdir.Hayatın her safhasında edebi elden bırakmamışlardır.

Gerçek Tasavvuf ehli hem ilim hem ihlas sahipleridir.

Bazı sapık şeyhler ve tarikatlar yüzünden bütün Tasavvuf müessesesini yok saymak adaletsizlik ve cahilliktir.

Tarikat ve Tasavvufu yok saymak Abdulkadir Geylaniyi,İmam-ı Rabbaniyi ,İmam-ı Gazaliyi yok saymaktır.

De ki; 'Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Hiç kuşkusuz Allah bağışlayıcı ve esirgeyicidir.' (Ali İmran 31 ayet)

Şeyh efendiyi sevmeyi şirk görenler bu ayeti nasıl anlar acaba ?


Doğrusu felaha ermiştir temizlenen ,Rabbinin adını zikredip O'na kulluk eden (A'la suresi 14-15)


Sayın muallime,yazdıklarınıza dair bi kaç cümle yazacam yalnız şu soruma cevap verebilirmisiniz,sorumda cevapta kısa zaten inşaAllah..

sorum şu,siz ehli sünnet alimleri tasavvufu delalet yoludur dememişlerdir diyorsunuzya,Ehli sünnet alimleri kimlerdir,ve ehli sünnet alimlerinin yaşadığı tarih nedir tasavvufçuların yaşadığı tarih ne zamandır.Ehli sünnet alimleri tasavvufçuların yaptıklarına [yazdıklarına]yaşadıkları DİNE ŞAHİD OLMUŞLAR MIDIR VE DELALET DEMEMİŞTE,HAK Bİ YOLDUR BİZDE BUNLARIN AYNISINI YAPIYORUZ VE ZATEN HAKTA BUDUR MU DEMİŞLER.

Bakalım siz ehli sünnet derken,neyi,KİMİ,KİMİLERİ kast ediyorsunuz,çünkü BENDE EHLİ SÜNNETİM VALLAHİ...Bİ SORUMA CEVAP VERİNDE,SONRA DEVAM EDELİM İNŞAALLAH..

AlimOğlu 12 Ocak 2014 09:47

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
hayret taacub ve ibretle bazı müslümanlara bakıyorum.cehalet ve dalaletlerini kamufle etmek için kullandıkları sözde delil şunlar:
  • alimlerden dahamı iyi bilirsen??
  • biz ehli sünnetiz onlar şii ve vahhabi?? şii ve vahhabilere kurban olasılar!
  • sen nasıl filan alime yan bakarsın imansızz! rezaleti ebediye ve reziletname yazarlarınıda alim diye bize yutturun siz.roviyi mevlanız sayın siz.onlar size mevla bize değil.batmışsanız o sizin sorununuz.
  • şeyhınde Kuran ve sünnetin ruhunu katleden aykırılıklar varsa,O'nun bir bildiği vardır bizim aklımız ermez.adam resmen müşrikçe konuşuyor.başlıyorsunuz tevil tefsir ve avukatlığına.cehaletinizi bu kadar da sergilemek farz değil!
  • değil alime köpeğe bile hakaret etmek aşağılamak islam ahlakı ile uyumsuz.ama eleştiriyı hakaret sanan sakil insanlar var malesef.yahu ehli sünnetin kurucularından biri olan imam şafii bağdattaki eserlerimle amel edene hakkım helal değildir:"yanıldım" der.mısırdaki eserlerimi alın demiştir.alimler yanılamazmı eleştirilemezmi? alimler eleştirildiğinde imansızmı oluyoruz?emeviler imanın şartlarına kaderi ekledi.sizde alimlere kayıtsız şartsız tabii olun ekleyın.hayret Ya!
Aramızdaki beyinsizlerin yaptıklarından dolayı bizi yok eder misin Allahım
(araf 155)

ali70 12 Ocak 2014 12:54

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 315325)
Bİ SORUMA CEVAP VERİNDE,SONRA DEVAM EDELİM İNŞAALLAH..

bilinmez kardeşim... sen belki benden hoşlanmadın ama ben seni Allah için seviyorum... hep soru sordun, dilimiz döndüğünce cevap verdik, ihya olmadın...
bu sefer de ben sorayım... cevaplarını merak ediyorum...

1- Kendisini Allah ilan ediyor dediğin Mahmut efendi, çevresindekileri kendisine taptırıyor mu?
2- Mahmut efendi ve cemaatinin namaz kılmadığını, oruç tutmadığını, Kuran okumadığını, hadis okumadığını, hacca gitmediğini, vakıf kurup fakirlere yardım etmediğini gördünüz mü?
3- Peygamberimize(sav) ve Kurana bir saygısızlığını gördünüz mü?
4- Sizi rahatsız eden sadece ellerine tesbih alıp, bir köşeye çekilip Allah Allah demeleri mi?
5- Eğer bir köşeye çekilip Allah Allah demeleri sizi rahatsız ediyorsa, ne yapmalarını önerirsiniz?
6- Ne yapsınlar ki, onlara kafir demeyesiniz?
7- Bu konuda sizin izlediğiniz alim hocanızın ismini bize bağışlar mısınız?
8- Bu ümmet için sizlerin çalışmaları neler? Neler yapıyorsunuz?

Çok mu zor sorular sordum bilmiyorum ama cevaplarsanız bizi ihya edersiniz... Yoksa bizi daldığımız karanlıklarda bırakırsınız...

Eğer niyetiniz sadece karanlığa küfretmek değilse, bir mum yakın da aydınlanalım...

ali70 12 Ocak 2014 13:04

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

AlimOğlu Üyemizden Alıntı (Mesaj 315327)
alimler eleştirildiğinde imansızmı oluyoruz?

Bak sen de alim oğluymuşsun... Alimler eleştirilmez demedik... Herkesi eleştirebilirsiniz, peygamberler hariç...
Dinden çıkmazsınız... İmansız olmazsınız... Konu bu değil...

Alim olsun veya olmasın önemli değil...

Bir Müslümana kafir demenin hükmü nedir? Buna cevap verebilir misiniz?

Allah adına karar vermek, Allah adına hüküm vermek, Allah adına sen cennetliksin, sen cehennemliksin diye ayırmak sizce doğru mu?

Eline tesbih alıp da Allah Allah diyenler, bazı insanları niye rahatsız ediyor?

Tarikatları eleştirmek serbest... Ama eleştiride hakarete kadar uzanan diller var...
Böyle insanlar niye kendileri eleştirildiğinde kılıçları çekiyorlar...

Yoksa onların Allah katında dokunulmazlıkları mı var?

Neyse boşverin... Ne de olsa biz boş konuşuyoruz... Değil mi?

muallime 12 Ocak 2014 13:32

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Tasavvuf hakkında tartışma hiç bitmeyecek..Ben Müslümanların Tüm insanlık alemine fayda sağlayacak bir buluş icad yapılsaydı da bu konuda tartışıyor olsaydık ...bunu gerçekten tercih ederdim.Müslümanların batıdan ne kadar geri ve neden geri kaldığını bu tartışmalarda taraflara bakarak anlamış bulunuyorum bunun için Allaha hamd ederim.Kalbinde bu kadar kin ve nefret bulundurmayı da sağlıklı ve imani bulmuyorum.

Soruları gördüm hepsinin cevabı var ama burda bitmek bilmez tartışmalara girmek yerine köşe yazısı yazmayı daha uygun görüyorum.

Az sabrederseniz köşemde yayınlayacağım.

Sayın Bilinmez ;vallahi ehli Sünnetim dediniz ya benim işimi çok kolaylaştırdınız...

muallime 12 Ocak 2014 13:35

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
ben yazıları yazmaya başlamadan şu videoyu seyretmenizi tavsiye ediyorum .Seyrettikten sonra Bu videoda ne görüyorsunuzun cevabını alttaki benim yorumumu okumadan söylemenizi rica edeceğim.


[YT]E8indVMs46Y[/YT]

muallime 12 Ocak 2014 13:40

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Seyrettikten sonra ne hissediyorsunuz ? Ondaki imanı hissedebiliyoruz. hatta bu gencin üzerinde herkesin gıpta edeceği bir yakin durumu da söz konusu .Allaha hakkıyla saygı gösteremiyorum diyor .ağlıyor ..Buram buram iman kokuyor ? Sanki Allahın rahmeti onu kaplamış.Bu rahmetle Allahın kendine çekmesiyle genç iman ediyor.Haller onun imanını pekiştiriyor.
Tasavvufta da böyledir.Edep ve ahlak ,helal lokma bazı halleri bahşeder .Allah ile güzel bir yakınlık kurarlar.
Bu sadece ihlasa yönelen kul ile Allah arasındadır.Belki bu halin delilini bilmez ama anlar.
Allahu teala bir insanın halini beğenirse kendine yaklaştırır ve ona yollar gösterir.
Ben inanıyorum ki Allahu teala başka dindekilere veya ateistlere İslam nimetini bahşederken onlardaki kalbi bir durumu temizliği beğendiği için islamı bahşediyor. Yoksa sadece deliller onları ikna etseydi. Kurana aylarını vermiş kişiler inkarda kalırlar mıydı.?
Bu gence yüz tane delil sunsanız ,Allahın ona verdiği İhsan olmadan onun kendi kendine iman etmesi mümkün değildir.

Tasavvuf haldir.Baklavayı yemeden ne olduğnu anlayamazsınız. Allahın kulunu kendine yakınlaştırması ve deliller sunmasıdır.O kul ile rabbi arasındadır.Sadece o kulu bağlar.

Bu videoda bir şey göremeyenlere ise sözümüz yok.

muallime 12 Ocak 2014 13:44

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
وَالَّذِينَ جَاهَدُوا فِينَا لَنَهْدِيَنَّهُمْ سُبُلَنَا وَإِنَّ اللَّهَ لَمَعَ الْمُحْسِنِينَ

Uğrumuzda cihad edenleri, kesinlikle bize ulaştıran yollara erdiririz. Hiç kuşkusuz Allah iyi işler yapanlarla beraberdir.Ankebut 69.ayet

bilinmez 12 Ocak 2014 21:07

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

muallime Üyemizden Alıntı (Mesaj 315346)
ben yazıları yazmaya başlamadan şu videoyu seyretmenizi tavsiye ediyorum .Seyrettikten sonra Bu videoda ne görüyorsunuzun cevabını alttaki benim yorumumu okumadan söylemenizi rica edeceğim.


[YT]E8indVMs46Y[/YT]


siz benim sorduğuma cevap vermediniz,yani İDDA ETTİĞİNİZİ Bİ EHLİ SÜNNET ALİMİNİN İSMİNİ VEREREK,cevaplasaydınız iyi olurdu,neyse yalnız ben cevap verecem ve ister inanın ister inanmayın yorumunuzu okumadan cevap veriyorum...CEVABIM ŞUDUR..Kendini tevhidden almayan hiç bir gözyaşıda,hiçbir sevgide NEBEVİ DEĞİLİDİR,Bu şu demektir,yanlış anlaşılmasın bu videodaki kişi ortaya döktüğü gözyaşları yalancıktan değildir,yalnız islam kişinin göz yaşına bakarak BU TEVHİD EHLİDİR DEMEZ,HİÇ BİR EHLİ SÜNNET ALİMİNİN USULUDE BU DEĞİLDİR,

Bu kişinin kalbi islama ısınmış olabilir,YALNIZ BU KİŞİNİN MÜSLÜMANLIĞINA ANCAK TEVHİDİNİ GERÇEKLEŞTİRİNCE ŞAHİDLİK EDİLİR...

BAKIN BENDE Bİ VİDEO VERECEM,İŞTE BAKIN BU ZAVALLIDA YUKARDAKİ GENÇTEN DAHADA Bİ İÇTEN ANLATIYOR,AMA GELKİ İÇİNE DÜŞTÜĞÜ KÜFÜR,ŞİRK,HARAM ÇUKURUNU DAHİ GÖREMİYOR,

İMAN ÖZEL Bİ NİMETTİR VE ALLAH BUNU HAK EDENE VERİR..ve hiç bir müslüman yokturki cahil olsun,tevhid başlı başına cehalete savaş açmıştır,en bilgide geride olan muvvahid bile,bir kişinin nasıl müslüman ve nasıl müslüman olmadığını anlayacak donanıma sahiptir ve kendini bu donanım üzere yetiştirir, bunu bi imani gereklilik bilir,tevhid ile bilgisizlik iki zıt taraflardır.

İŞTE VİDEO..[YT]SB4br9PzHXA[/YT]

bilinmez 12 Ocak 2014 21:54

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
ali70 şin soruları..
1- Kendisini Allah ilan ediyor dediğin Mahmut efendi, çevresindekileri kendisine taptırıyor mu?

cevab.işte size sevgide aşırılık şirki,adam mahmud efediye diyorki SİZİN MERHAMETİNİZLE AYAKTA DURUYORUM,BU SÖZ TAPMAKTIR..[YT]EpQyO1udZ0c[/YT]


DİĞER SORULARADA CEVAP VERECEM İNŞAALLAH..

hiranur86 13 Ocak 2014 00:04

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

bilinmez Üyemizden Alıntı (Mesaj 315427)
siz benim sorduğuma cevap vermediniz,yani İDDA ETTİĞİNİZİ Bİ EHLİ SÜNNET ALİMİNİN İSMİNİ VEREREK,cevaplasaydınız iyi olurdu,neyse yalnız ben cevap verecem ve ister inanın ister inanmayın yorumunuzu okumadan cevap veriyorum...CEVABIM ŞUDUR..Kendini tevhidden almayan hiç bir gözyaşıda,hiçbir sevgide NEBEVİ DEĞİLİDİR,Bu şu demektir,yanlış anlaşılmasın bu videodaki kişi ortaya döktüğü gözyaşları yalancıktan değildir,yalnız islam kişinin göz yaşına bakarak BU TEVHİD EHLİDİR DEMEZ,HİÇ BİR EHLİ SÜNNET ALİMİNİN USULUDE BU DEĞİLDİR,

Bu kişinin kalbi islama ısınmış olabilir,YALNIZ BU KİŞİNİN MÜSLÜMANLIĞINA ANCAK TEVHİDİNİ GERÇEKLEŞTİRİNCE ŞAHİDLİK EDİLİR...

BAKIN BENDE Bİ VİDEO VERECEM,İŞTE BAKIN BU ZAVALLIDA YUKARDAKİ GENÇTEN DAHADA Bİ İÇTEN ANLATIYOR,AMA GELKİ İÇİNE DÜŞTÜĞÜ KÜFÜR,ŞİRK,HARAM ÇUKURUNU DAHİ GÖREMİYOR,

İMAN ÖZEL Bİ NİMETTİR VE ALLAH BUNU HAK EDENE VERİR..ve hiç bir müslüman yokturki cahil olsun,tevhid başlı başına cehalete savaş açmıştır,en bilgide geride olan muvvahid bile,bir kişinin nasıl müslüman ve nasıl müslüman olmadığını anlayacak donanıma sahiptir ve kendini bu donanım üzere yetiştirir, bunu bi imani gereklilik bilir,tevhid ile bilgisizlik iki zıt taraflardır.

İŞTE VİDEO..[YT]SB4br9PzHXA[/YT]

evet000

hiranur86 13 Ocak 2014 00:07

Cevap: TÜRKİYEDEKİ TARiKATLAR VE KENDİ ANLATIMLARINDAKİ ŞİRKLER..
 
Alıntı:

ali70 Üyemizden Alıntı (Mesaj 315110)
İnanmadın değil mi?


Müslümanın Müslüman hakkında hüsnü zanda bulunması gerektiğini öğretmişti büyüklerimiz...


Katline fetva vermeyip de, Allah aşkı için Allah yolunda baş koymuş alimler de hiç bir şey bilmiyor demekki...
Demekki Mevlanalar cahil, Abdulkadir Geyleniler cahil, Yunus Emreler, Gazaliler cahil... Ömrünün son iki yılında tarikata girip, sonra da ömrümün son iki senesi olmasaydı Numan helak olmuştu diyen İmamı Azam Ebu Hanife cahil... Demekki hepsi cahil...
Sizi ilminizle başbaşa bırakmaktan başka çarem kalmadı...


Evet farkettim... Susuyorum...


Buyrun arkadaşım siz buyrun... Sizin yanınızda bize laf söylemek düşmez, buyrun siz açıklayın...


Gözünü kapatmış birine güneşi gösterecek yetenek yok bende arkadaşım...



Ben sorularınıza cevabı verdim sanıyorum. Bu kadar yeterli anlayana... Benim dinim bana tartışma diyor...

Susuyorum...


konuyu çokta uzatmak istemiyorum sana şunu söyleyim hamdolsun benim gözlerimi tevhide açan Rabbime, evet arkadaş biz birbirimizden beriyiz


SAAT: 19:34

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321