doğum günü kutlamak caizmidr

[AŞK'ÜL İSLAM]

İslami metodolojiyi bilmeden hüküm verirsek amenna kardeşim,
Lakin biz dikkat ettiysen, islami metodolojiye göre
Bulunmadıgı için bu konuda bir bilgi
Kıyas yolunu seçtik ve bizce, islama uygun olanın,
Onu bunu yapmayın etmeyin kutlamayın demekten ise,
Helal dairede oldugu sürece, o daireyi aşmamak kaydı ile
Bu tür güzelliklerde bir sorun olmadıgını söyledik değil mi...

Şimdi , islamı bilenin hüküm vermesi , mantık yürütmesi var
Bir de bilmeyenin, bilmediği halde yorum yapıp hüküm vermesi var,

Bize düşen, Allah cc.in, RAZI olmayacağı fiillerden uzak durmak ve
O'na teslim olmaktır ;
İslam insanı, kuru bir mantıkrtan ötesini arar,
Allah cc.in Kuran-ı Azimüşşanda dediği gibi
Düşünmez misiniz..
Akletmez misiniz...
Bize en güzel yol bu ikazlar değil mi?..

Düşünen, akleden, O'nun rızasına giden yoldan sapmamaya kararlı bir insan
Kolay kolay islama zıt hüküm de veremez ...
Bilmem ki, anlatabildim mi..

Selam ve dua ile...

[rukneddin]

YAĞMUR Üyemizden Alıntı

İslami metodolojiyi bilmeden hüküm verirsek amenna kardeşim,
Lakin biz dikkat ettiysen, islami metodolojiye göre
Bulunmadıgı için bu konuda bir bilgi
Kıyas yolunu seçtik ve bizce, islama uygun olanın,
Onu bunu yapmayın etmeyin kutlamayın demekten ise,
Helal dairede oldugu sürece, o daireyi aşmamak kaydı ile
Bu tür güzelliklerde bir sorun olmadıgını söyledik değil mi...

Şimdi , islamı bilenin hüküm vermesi , mantık yürütmesi var
Bir de bilmeyenin, bilmediği halde yorum yapıp hüküm vermesi var,

Bize düşen, Allah cc.in, RAZI olmayacağı fiillerden uzak durmak ve
O'na teslim olmaktır ;
İslam insanı, kuru bir mantıkrtan ötesini arar,
Allah cc.in Kuran-ı Azimüşşanda dediği gibi
Düşünmez misiniz..
Akletmez misiniz...
Bize en güzel yol bu ikazlar değil mi?..

Düşünen, akleden, O'nun rızasına giden yoldan sapmamaya kararlı bir insan
Kolay kolay islama zıt hüküm de veremez ...
Bilmem ki, anlatabildim mi..

Selam ve dua ile...

her bir cümleni kafama indireceğin birer balyoz darbesi gibi yazmışsın.. sinirlenme sakin ol. tartışıyoruz burada.

[AŞK'ÜL İSLAM]

rukneddin Üyemizden Alıntı

ben yukarıda doğum günü haramdır kardeşim diye birşey yazmadım. yazılanların ve yöntemin yanlış olduğuna değindim kardeşim. ama ne bileyim, mesela islam alimlerinin telif ettiği bir kaynaktan bir hadis, bir söz, bir rey bulmadan, göstermeden, bence sakıncası yok, ne sakıncası olabilir ki demek yanlış.

Bakın efendimiz "hediyeleşiniz, aranızdaki muhabbet artsın" buyuruyor. doğum günleri de hediyeleşmek için gayet güzel zamanlardır. doğum günü bir vesiledir. önemli olan efendimizin tavsiyesi olan hediyleşmektir. hediye de illa ki maddi bir **** olacak, pahalı bir saat, bir kolye olacak değil. mesela:
"Allah hayırlı uzun ömürler versin." duası ne güzel bir hediyedir aslında. değil mi.

Elbette dediklerine tamamen katılıyorum, önemli olan o sevgiyi, değeri, muhabbeti HİSSETTİRMEKTİR;
Şimdi ;
Bir insan bir iş yapacagı vakit
Efendimizin güzel ahlakını kendisine yoldaş edindiği vakit,
Sakıncası olup olmadıgını kendisi de keşfedebilir
Nasıl derseniz
Örneğin sizin verdiğiniz bu hadisi şerif'i , kuran terazisine vurarak,
Kuran ve Sünnet çizgisinde düşünerek,
(İslam alimlerinin Terazisi de budur )
sakıncası olabileceği, yahut olmayacagı yolunda hüküm verebilirsiniz
Şartları da şunlar

1_Şirke düşmemeye dikkat!.
2- Kuran & Hadis bakışı esas alınmalı
3_Allahın RAZI olacagı haller ölçüsünde olup olmadıgının araştırılması

NOT: Bunlara karar verebilmek için de tabiiki KURAN VE SÜNNET üzerinde bilgi sahibi olmak şarttır...

[AŞK'ÜL İSLAM]

rukneddin Üyemizden Alıntı

her bir cümleni kafama indireceğin birer balyoz darbesi gibi yazmışsın.. sinirlenme sakin ol. tartışıyoruz burada.

Yahuu Aşk olsun,
Ne sinirlenmesi yafff, Olur mu, estagfirullah
İnan balyoz değildi
Tamamen anlatma amaçlı idi,
Hüsnü zann dostum
Bi de ben tartışmıyorum ki, sadece islami metodoloji üzerinden konuyu masaya yatırıyorum

[rukneddin]

YAĞMUR Üyemizden Alıntı

Elbette dediklerine tamamen katılıyorum, önemli olan o sevgiyi, değeri, muhabbeti HİSSETTİRMEKTİR;
Şimdi ;
Bir insan bir iş yapacagı vakit
Efendimizin güzel ahlakını kendisine yoldaş edindiği vakit,
Sakıncası olup olmadıgını kendisi de keşfedebilir
Nasıl derseniz
Örneğin sizin verdiğiniz bu hadisi şerif'i , kuran terazisine vurarak,
Kuran ve Sünnet çizgisinde düşünerek,
(İslam alimlerinin Terazisi de budur )
sakıncası olabileceği, yahut olmayacagı yolunda hüküm verebilirsiniz
Şartları da şunlar

1_Şirke düşmemeye dikkat!.
2- Kuran & Hadis bakışı esas alınmalı
3_Allahın RAZI olacagı haller ölçüsünde olup olmadıgının araştırılması

NOT: Bunlara karar verebilmek için de tabiiki KURAN VE SÜNNET üzerinde bilgi sahibi olmak şarttır...

doğru. ve eğer kuran ve hadisi iyice araştırırsak göreceğiz ki doğum gününe delil olacak onlarca hüküm var. belki direk doğum günü adı geçmese de dolaylı yoldan bir çok delil bulunabilir. balyoz da biraz (forumdaki) havayı ve (sendeki) hevayı yumuşatalım diye bir latifeydi.

[AŞK'ÜL İSLAM]

Andolsun, eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların heva (istek ve tutku)larına uyacak olursan, o zaman gerçekten zalimlerden olursun. ([Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] / 145)

[rukneddin]

evet işte böyle.. bakın öğrenmeye başladın. tebrik ederim.

[AŞK'ÜL İSLAM]

Sana da (Ey Muhammed,) önündeki kitap(lar)ı doğrulayıcı ve ona 'bir şahid-gözetleyici' olarak Kitab'ı (Kur'an'ı) indirdik. Öyleyse aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen haktan sapıp onlarınheva (istek ve tutku)larına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol-yöntem kıldık. Eğer Allah dileseydi, sizi bir tek ümmet kılardı; ancak (bu,) verdikleriyle sizi denemesi içindir. Artık hayırlarda yarışınız. Tümünüzün dönüşü Allah'adır. Hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyleri size haber verecektir. ([Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] / 48)
NOT : HAYAT BOYUNCA TALEBEYİZ EFENDİM

NOT 2: Doğum günü mevzuu heva veya hevesten kaynaklı değil idi, "SEVDİKLERİNİZE SEVGİNİZİ GÖSTERİN" hadisi şerifinin yansıması idi

[rukneddin]

yine yanlış anladın. ben hevanı doğum günü bahsi için değil, yazdıklarıma kızıp sinirli biçimde yazdığın için yumuşatmak istedim. çünkü şimdi anlıyorum ki sen senden şu gibi bir alıntı yaptığım için:

YAĞMUR Üyemizden Alıntı

Bence sakıncası yok

bana kızdın ve hükmü bırakıp nefsini temize çıkarmak adına sinir harbi başlattın ve bu balyoz nitelikli satırlar çıktı ortaya. hevana sakın uyma. yen onu.

[maşuk]

DoĞum GÜnÜnÜn Tarİhİ Günümüz insanlarının her sene kutladıkları doğum günü adeti tarihteki uygulamalarla tam bir tezat oluşturur. Çok eski çağlarda kişiyi ölüm yıldönümü ile anmak adetti. Kadınların ve çocukların bu gibi yıldönümleri ile alakaları yoktu. Zaten kimsenin doğduğu gün bir yere kaydedilmiyordu ki bilinsin.

Önce Mısırlılar sonra da Babilliler hükümdarlık ailesinin erkek çocuklarının doğum günlerini bir yere kaydetmeye ve zamanın takvimine göre kutlamaya başladılar. Adet sonradan diğer soylu sınıfına da yayıldı.

Tarihte kayda geçen ilk doğum günü kutlaması, milattan önce 3000 yıllarında yaşamış bir Mısır firavununa aittir. O zamanlarda doğum günü kutlaması yaşanılan çevrede yapılıyor, eş, dost, hizmetçiler hatta köleler bile kutlamaya katılıyor, günün şerefine tutuklulara af çıkıyor, esirler serbest bırakılıyordu.

Mısır ve Pers medeniyetlerinden Yunanlara geçen doğum günü adetine burada pasta kesme adeti de eklendi. Ay'ın ve avcılığın tanrıçası Artemis için her ayın altıncı günü yeniden doğuşunun şerefine kesilen pastaya Ay ışığını simgeleyen mumların ilavesi de bu devirlerde olmuştur. Yunanlarda da sadece erkeklerin doğum günleri kutlanmış hatta bu kutlamalar kişi öldükten sonra da devam etmiştir.

Daha sonraları Hıristiyanlık öncesi Roma'da ise imparatorların ve önemli devlet adamlarının doğum günleri Senato kararı ile milli bayram ilan edilmiştir. Sezar'ın doğum günü ise tam bir festivale dönüştürülmüştür. Hıristiyanlığın doğuşu ile birlikte tüm doğum günü kutlama adetleri hep birlikte yok olmuşlardır.

İlk Hıristiyanlar, senelerce gördükleri sıkıntı ve zulüm nedeniyle bu dünyanın zalim ve acımasız bir yer olduğuna inanıyorlardı. Bu nedenle de bir insanın dünyaya gelişini kutlamak için bir sebep yoktu. Kullanacaksa ölüm günü kutlanmalıydı.

Bilinenin aksine Hıristiyan azizlerinin doğum günü diye kutlanan yortu günleri aslında onların ölüm yıldönümleridir. Çünkü ilk Hıristiyanlar ölümü, öbür dünyaya geçmek, gerçek hayata doğmak olarak yorumluyorlardı.

Milattan sonra 245 yılında din adamları Hz. İsa'nın doğum gününü kendilerince kesin olarak tespit ettiklerini sandıklarında bile Kilise, bunun Mısır ve putperestlerden gelen bir uygulama olduğunu ileri sürerek, bir firavun gibi doğum günü kutlamanın günah olduğunu açıklamıştı.

Kilise'nin doğum gününe bakış açısı dördüncü yüzyıldan sonra değişmeye başladı. Bu arada Hz. İsa'nın doğum günü tarihi üzerinde 25 Aralık olarak anlaşmaya varılınca, bu günün 'Christmas' (Noel) olarak kullanılmasına başlanıldı.

Doğum günü adetinin, kadınlar ve çocuklar da dahil tüm aile bireylerini kapsayacak şekilde uygulanabilmesi için ise bir 800 yıl daha geçmesi gerekti. Avrupa'da günümüzdeki anlamı ile doğum günü kutlamaları ancak on ikinci yüzyıldan sonra başlamıştır.