Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17 Aralık 2007, 10:37   Mesaj No:9

Emekdar Üye

Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:48
Mesaj: 4.081
Konular: 315
Beğenildi:49
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Standart Cvp: Hac ile ilgili bütün konular (Şafii Mezhebi)


Hac Nasıl Yapılmalıdır?


Daha önce hac ve umreden, farz olmasının şartlarından, vacibîerin-den, rükûnlanndan, haca bozan şeylerden, Hz. Peygamber'in haccmdan ve daha birçok meselelerden bahsettik. Şimdi hac yapmak isteyen kişiye kolaylık olması için haccm tüm fiillerini sırayla arzetmek istiyoruz.
Hac için yolculuğa çıkmak isteyen bir müslümanın, önce borçlarını ödemesi veya sahibinden müsaade alması, eziyet ettiği kimseden helallik istemesi ve yolculuk için salih arkadaşlar bulması gerekir. Dinde fakih olan kimseleri bulması daha evlâdır. Çünkü haccın mükemmel şekilde yerine getirilebilmesi için bu zaruridir.
Hacca gitmek isteyen kişi, yola çıkmadan önce hac hükümlerini öğrenmelidir. İmam Gazali bunun farz-ı ayn olduğunu söylemiştir. Hac yolculuğuna çıkan kişi evinde ihrama girebilir, isterse de mîkat'ta ihrama ' girer. Ancak ister evinde, ister mîkatta ihrama girsin, ihrama girmeden yıkanmalıdır. Sonra ihram elbiselerini giymelidir ki bu, bir izar ile bir abadan ibarettir. Bunların biri göbekten aşağıya, diğeri de göbekten yu­karıya bağlanır. Bunların dikişsiz olması gerekir. İhram elbisesini giydik­ten sonra iki rekât namaz kılmalı ve kıbleye karşı durarak şöyle demelidir: 'Lebbeyk Allahumme bihaccin'. (Yâ rabbî! Haccetmek suretiyle senin hizmetindeyim).
Bunlardan sonra ihrama girmiş sayılır. İhrama giren kişiye, harem sınırları dahilinde yapılması haram olan şeylerin tümü haram olur. Bu haramlardan birini işlediğinde daha önce zikrettiğimiz gibi fidye vermesi gerekir. Ancak bu haramlardan biri olan cinsel ilişki haccı ifsad ettiği gibi ayrıca fidye de gerektirir.
Uçakla hacca giden kişi, uçak kalktığında ihrama girmelidir. Çünkü uçak çok hızlı gittiğinden kendisini ihramsız olarak mîkat'tan geçirebilir. İhramsız olarak mîkat'tan geçen kişinin bir kurban kesmesi gerekir.
Hac için ihrama girildiğinde şöyle demelidir: 'Yâ rabbî! Bedenim, etim, kanım ve tüylerim senin için ihrama girmiştir'. Ayrıca 'Lebbeyk Allahumme lebbeyk' duasını okumak da sünnettir. Yüksek bir yere çıktığında, bir vadiye indiğinde veya bir grupla karşılaştığında da telbiye yapmak sünnettir. Telbiye şu lafızlarla yapılır: 'Lebbeyk Allahumme leb­beyk. Lebbeyk Iâ şerike leke lebbeyk. İnne'l-hamde ve'n-nimete leke ve'l-mülke şerike leke'. (Ey Allahım! Senin hizmetine koşuyorum, senin hiz­metine koşuyorum, senin hizmetine koşuyorum. Senin ortağın yoktur, senin hizmetine koşuyorum. Hamd sana mahsustur, nimet ve mülk se­nindir. Senin ortağın yoktur).
Kadın da erkek gibi bunların tümünü yapmalıdır. Ancak kadının dikişsiz elbise giymesi vacib değildir. Kadın, telbiye okurken sesini yük­seltmeme! idir. Kadının, yüzünü ve ellerini açıkta bırakması da vacibdir. Elleri veya yüzü 24 saat kapalı kalan kadının kurban kesmesi gerekir. Kadının ellerini kınalaması -daha önce geçtiği gibi- sünnettir.
İhramlı kişinin, Mekke'yi görecek bir yere geldiğinde durup Mekke'ye girmeden önce gusletmesi (yıkanması) sünnettir. En efdali, Zi Tuva kuyu­sunun yanında yıkanmasıdır.
Mekke'ye girilip eşyalar yerleştirildikten sonra Kudüm Tavafı yapmak için Kabe'ye gidilmelidir. Eğer umre yapıyorsa, umre tavafına niyet etmeT Iidir. Kabe'yi gördüğünde ellerini kaldırıp Allahu ekber demeli ve şu duayı okumalıdır:
Yârab! şu beytin şerefini, tazimini, kerem ve mehabetini artır. Hac ve umre niyetiyle gelip onu ziyaret eden kimsenin de şerefini, tazimini artır. Yârab! selâm sensin, selâm sendendir. Ey Rabbimiz! bizi selâmla dirilt!
Sonra Hz. Peygamber'in mescide girdiği Benî Şeybe kapısından gire­rek Hacer'ul-Esved'in bulunduğu yerden tavafa başlamalıdır. Hacer'ul-Esved'e eliyle dokunmak, eğer mümkünse öpmek sünnettir. Eğer dokun­mak veya öpmek mümkün olmazsa, uzaktan eliyle işaret etmelidir. (Hacer'ul-Esved'i öpmek için insanları rahatsız etmek haramdır). Sonra Kabe'yi soluna alarak Hacer'ul-Esved'in yanından tavafa başlamalıdır. Hacer'ul-Esved'in hizasına her geldiğinde bir şavt olur. Bunu yedi kere tekrarlaması gerekir. Çünkü bir tavaf, yedi şavt'tan meydana gelir.
Tavafta, setr-i avret farzdır. Hadesten ve necasetten temiz olmak da farzdır. Tavaf esnasında abdesti bozulan kişi, abdest alarak bıraktığı yer-, den devam edebilir. Tavafın, Kabe'nin etrafında yapılması farzdır. Kişi Hicr-i İsmail'in bir kapısından girip diğer kapısından çıkarsa, bu tavaf sayılmaz. Çünkü Hicr-i İsmail, Kabe'den sayılır.
Tavafın ilk şavtında şu duayı okumak sünnettir:
Allah'ın ismiyle başlıyorum. Allah en büyüktür. Yârab! Sana iman ederim, kitabını tasdik ederim. Ahdini yerine getirerek ve peygam­ber'in sünnetine tâbi olarak bu İbadeti yapıyorum.
Kabe'nin kapısının hizasına gelindiğinde şu dua okunmalıdır:
Kabe, senin Kâbendir. Harem, senin haremindir. Emniyet, senin em­niyetindir. Bu makam, ateşten sana sığınanın makamıdır.
îki rükün (Yemen ile Hacer'ul-Esved) arasında da şöyle denmelidir:
Ey rabbimiz! Bize dünyada bir hasene, ahirette de bir hasene ver ve bizi ateş azabından koru.
Tavaf esnasında istenildiği gibi dua edilebilir:
Birinci, ikinci ve üçüncü şavtlarda -eğer arkasından sa'y yapılacaksa-remel yapmak sünnettir. Remel, adımları kısa atıp süratli yürümektir. Dördüncü, beşinci, altıncı ve yedinci şavtlarda normal yürünmelidir. Remel yapıldığı zaman şu dua okunmalıdır:
Yârab! Haccımı mebrur, sa'yirm meşkur, günahımı mağfur kıl.
Arkasında sa'y olan tavaflarda izdiba yapmak sünnettir. İzdiba, abanın ortasını sağ koltuğun altına almak, diğer tarafını da sol omuza at­maktır. Remel ve izdiba, sadece erkekler için sünnettir.
Tavafta kişinin Beyt-i Haram'a yakın olması sünnettir. Kişiyle Beyt-i Haram arasındaki mesafe üç adım olmalıdır. Ancak halka eziyet vermek sözkonusu ise uzaktan tavaf etmek gerekir. Kadınların ise tavaf yerinin kenarından yürüyerek tavaf etmesi sünnettir. Kadınlar, erkeklerle sürtüşerek tavaf etmemelidir.
Mümkünse Rükn-i Yemanî'ye dokunmak sünnettir. Dokunmak müm­kün değilse, uzaktan işaret etmek yeterlidir. Rükn-ü Yemanî'yi öpmek hususunda herhangibir hadîs rivayet edilmemiştir. Fakat Rükn-ü Yemanî'yi öpmek mekruh değildir.
Kabe'nin dört rüknü (köşesi) vardır. Hacer'ul-Esved'in bulunduğu rükne 'Hacer'ul-Esved rüknü' denir. Hacer'ul-Esved'den sonra 'Rükn-ü Irakf, ondan sonra 'Rükn-ü Şamî, ondan sonra da 'Rükn-ü Yenıanî' ge­lir.
Tavaf bittikten sonra -eğer yer varsa- Makam-ı İbrahim'in arkasında iki rekât namaz kılmak sünnettir. Birinci rekâtta Kâfirûn, ikinci rekâtta ise
İhlas sûresi okunmalıdır. Bu namazdan sonra -mümkünse- Hacer'ul-Esved'e giderek onu öpmek veya dokunmak gerekir.
Sonra sa'y yapmak için Safa kapısından çıkmalı, Safa tepesine gele­rek sa'y yapmaya oradan başlamalıdır. Safa tepesine çıkıldığında şöyle denmelidir:
Allah en büyüktür, Allah en büyüktür. Hamd Allah'a mahsustur. Allah en büyüktür. Bize hidayet eden Allah'a dua ediyorum. Bize verdiği nimetlerden ötürü hamd Allah'a mahsustur. Allah'tan başka ilah yoktur. O tektir, ortağı yoktur. Mülk O'nundur, hamd O'nundur. Dirilten ve öldüren O'dur. Hayr, O'nun elindedir. O herşeye kadirdir. Allah'tan başka ilah yoktur. O tektir. Va'dini yerine getirdi, kuluna (Hz. Muhammed'e) yardım etti. Ahzabı (çeşitli kabilelerden toplanıp Medine'ye saldıran orduları) tek başına perişan etti. Allah'tan başka ilah yoktur. Biz ancak O'na ibadet ederiz. Kâfirler hoşlanmasalar da din O'na mahsustur.
Sonra meşru şeyler için olmak şartıyla istenildiği şekilde dua edilebi­lir. Zikir ve dua'yı ikinci ve üçüncü defa tekrar etmek de sünnettir.
Sonra Safa'dan aşağıya inerek normal şekilde yürümeli birinci yeşil işarete gelindiğinde hızlı yürünmeli, ikinci yeşil işarete gelindiğinde tekrar normal yürüyerek Merve'ye çıkılmalıdır. Safa'dan Merve'ye gitmek bir şavt'tır. Safa ile Merve arasında yedi şavt yapmak farzdır. Bu şavtlarda da 'remel' yapmak erkekler için sünnettir. Kadının ise hem tavafta, hem de sa'yda remel yapmaması sünnettir.
Sa'y yapan kişinin, sa'y esnasında şu duayı okuması sünnettir:
Yârab! Affet, merhamet et, hakkımda bildiklerini bağışla! Sen en aziz ve en kerîmsin.
Sa'yin Safa'dan başlanıp Merve'de bitirilmesinin vacib olduğu geçen açıklamalardan anlaşılmıştır. Sa'y, ancak Kudüm Tavafı'ndan veya rükün olan tavaftan sonra yapılır. Eğer umreye niyet edilmişse sa'y bittikten sonra Merve'de saçlar kesilmeli veya kısaltılmalıdır. Böylece umre tamam­lanmış olur. Fakat hac için ihrama girilmişse ihramdan çıkmadan . Zilhicce'nin sekizinci gününe kadar Mekke'de kalınmahdır. O gün Mina'ya inmelidir, fakat Mina'ya gitmemek hacca zarar vermez. Çünkü Zilhiccenin sekizinci günü Mina'ya gitmek sünnettir. Dokuzuncu gün güneş doğduktan sonra Mina'dan Arafat'a yönelmelidir. Öğle vaktine kadar Nemire vadisinde durup Arafat'a öğleden sonra gitmek sünnettir. Nemire'de öğle ile ikindi namazını cem-i takdim yaparak kılmalıdır. Sonra Arafat'a gidip güneş batıncaya kadar orada vakfe yapmalıdır. Arafat'ta zi­kir ve tfthlili çok yapmalıdır. Dilediği şekilde dua da edilebilir. Arafat'ta vakfe yapmak, mutlaka yerine getirilmesi gereken bir rükündür. Günlerin en büyüğü olan bu günde yapılması gereken birçok dua varid olmuştur ki onlardan bazıları şunlardır:
Ey Allahım! Kalbimde nur kıl, sözümde nûr kıl, kulağımda nûr kıl. Yârab! Göğsümü aç, emrini bana kolaylaştır.
Rabbimiz! Dünyada bize bir hasene, ahirette de bir hasene ver ve bizi ateş azabından koru. Yârab! Ben nefsime zulmettim, hem de çok! Günahlarımı ancak sen affedersin. Katından bana mağfiret yaz. Bana merhamet et. Sen affı ve merhameti bol olansın. Yârab! Beni günahların gölgesinden taatın izzetine götür. Helâllerin bana kâfi gel­sin. Lütfunla beni başkasına muhtaç etme. Kalbimi ve kabrimi nür-landır. Beni hidayete ulaştır. Beni tüm eserlerden muhafaza eyle.
Tüm hayırları bana nasip eyle. Yârab! Ben senden hidayeti, takvayı, namus ve zenginliği istiyorum.
Yârab! Sen benim mekânımı görür, sözümü duyarsın. Gizli ve açıkta olan herşeyimi bilirsin. Hiçbir işim senden gizli değildir. Ben zarara uğramış, şaki olmuş yardım talep eden bir kulunum. Senden korku­yor, günahlarımı itiraf ediyorum. Bir fakirin sana yalvarıp yakardığı gibi yalvarıyorum. Zelil ve günahkâr bir kimsenin yakardığı gibi ya-karıyorum. Zarara uğramış, korku içinde olan bir kimsenin çağırışı gibi seni çağırıyorum. Senden korkan, senin azametin önünde zilleti kabul eden, senin için gözlerinden yaşlar akan, senin için yüzünü yerlere sürten kimsenin duasıyla sana dua ediyorum.
Güneş battıktan sonra Müzdelife'ye gitmek için hareket edilmelidir. Öğleden bayram gününün fecr vaktine kadar Arafat'ın herhangibir ye­rinde bir lahza kalan kişi Arafat'ta vakfeye durmuş sayılır. Fakat efdal olan, gündüzle gecenin bir parçasını bir araya getirmektir.
Müzdelife'ye varıldığında akşam ile yatsı namazı kasr edilerek ve cem-i tehir yapılarak yatsı namazıyla birlikte kılınmalıdır. Gece yarısına kadar Müzdelife'de kalmak vacibdir. Gece yansından önce Müzdelife'den ayrılan kişiye, bir kurban kesmesi vacib olur. Şeytan taşlamak için Müzdelife'den taş toplamak sünnettir. Bu taşlar küçük olmalıdır. Sabah namazı Müzdelife'de kılındıktan sonra Meş'ar'ul-Haram'ın yanına gelip vakfe yapılmalıdır. Meş'ar'ul-Hamm Müzdelife'nin sonunda küçük bir dağdır. Burada Allah'a dua edilmelidir. Yapılması güzel olan dualardan biri şudur:
Yârab! Bizi burada vakfe yapmaya muvaffak kıldığın, burayı bize gösterdiğin, bizi hidayete ulaştırdığın gibi, bizi seni zikretmeye de muvaffak kıl. Bizi bağışla, bize merhamet et. Çünkü sen bize "O halde Arafat'tan ayrıldığınızda, Meş'ar-i Haram (Kuzah Dağın)da Allah'ı anın! O'nu^ size nasıl hidayet ettiyse öyle zikredin. Siz, O'nun hidayetinden önce dalâlette olanlardandınız. Sonra siz de insanların Arafat'tan dağıldıkları yoldan dağılın. Allah'tan mağfiret dileyin! Muhakkak Allah, çokça affeden ve rahmeti bol olandır" (Bakara/198-199) diyerek va'dde bulundun. Senin sözün hakkın ta kendisidir.
Meş'ar-i Haram'ın yanında vakfe yapmak sünnettir. İnsanların birbir­lerini tanıyabilecekleri kadar ortalık aydınlandıktan sonra, güneşin doğuşundan sonra Mina'ya varmak üzere yola çıkılmalıdır. Mina'da, Cemretu'l- Akabe 'ye yedi taş atmak vacibdir. Cemretu'l-Akabe Mina'nın batısında ve Mekke'ye açılan yolun tam kenarındadır. Taşlan atarken yüzü cemreye, Mina'yı sağ tarafa, Mekke'yi sol tarafa almak sünnettir. Taş atılırken telbiye yapılmamalıdır. Her taşı atarken 'Allahu ekber, Allahu ek-ber, Allahu ekber, lâ ilahe illallahu vallahu ekber. Allahu ekber ve lillahi'1-hamd' demek sünnettir. Taşların sağ elle atılması ve elin koltuk altı görünecek kadar yukarıya kaldırılması da sünnettir. Kadınlar ise ellerini kaldırmadan taşları atmalıdırlar.
Atılan taşların yerine düşmesi gerekir. Yerine düşmeyen taşlar hesaba katılmaz, onların yerine tekrar atılması gerekir. Beraberinde kurban getiren kişi taşlamadan sonra kurbanını kesmelidir. Sonra saçını kesmeli veya kısaltmalıdır. Erkeklerin, saçlarının tümünü, kadınların ise saçlarının ucunu kesmeleri sünnettir. Saçları kesmek veya kısaltmak haccın rükûnlarından biridir. (Hanefî mezhebinde rükün değildir).
Taşları atıp kurban kesen kişi için birinci tahallül gerçekleşmiş sayılır. Dolayısıyla hanımıyla cinsî münasebette bulunmak hariç, ihramlıya yasak olan şeylerin tümünü yapabilir. Traş olduktan sonra Mekke'ye gidip Kabe'nin etrafında yedi defa dolaşmahdır. Böylece farz tavafı yapmış olur. Tavaf da haccın rükûnlarından biridir, hac ancak bununla tamam­lanır. Bundan sonra da -eğer kudüm tavafından sonra sa'y yapmamışsa-sa'y yapmalıdır.
Taşlamadan, traştan ve tavaftan sonra, ihramlıya haram olan şeylerin tümü -hanımıyla cinsî münasebet de dahil- hacıya helâl olur.
Sonra gecelemek için Mina'ya dönmelidir. Çünkü Mina'da gecelemek vacibdir. Mina'da gecelemeyi terkeden kişi bir kurban kesmek zorun­dadır.
Taşlama vakti güneşin batıya kaymasıyla başlar. Önce birinci cem­reye, sonra ikinci cemreye, sonra da halkın büyük şeytan dediği cem-retu'l-akabe'ye yedişer tane taş atmalıdır. Taşlamada, yukardaki tertibi gö­zetmek vacibdir; yani önce küçük cemreden başlayıp büyük cemreye doğru gitmelidir. Sonra ikinci gece de Mina'da gecelemelidir. Üçüncü gü­nün öğle vakti girdiğinde taşlama vakti başlamış olur. Önce birinci cem­reye, sonra ikinci cemreye, sonra da üçüncü cemreye yedişer taş atılmalıdır.
Bu, teşrik günlerinin ikinci gününün taşlamasıdir. Teşrik günlerinin ikincisinin taşlamasından sonra, güneş batmadan önce Mina'dan çıkıp Mekke'ye gidilebilir ve böylece hac tamamlanmış olur. Ancak teşrik gün­lerinin İkincisinde, güneş batmadan önce Mina sınırlarından çıkmak şartıyla hac tamamlanmış sayılır. Eğer güneş batmadan önce Mina sınırlarından çıkılmazsa, teşrik günlerinin üçüncü günü de taşlama yapılması vacib olur. Öğle vakti girdiğinde bu taşlama yapılıp Mekke'ye inilmelidir.
Memleketine dönmek isteyen kişi veda tavafı yapmalıdır. Veda ta­vafını yapmayan kişinin bir kurban kesmesi gerekir. Hayızlı kadın veda tavafı yapmadığından ötürü kurban kesmek zorunda değildir, Çünkü veda tavafı, hayızlı kadının üzerinden kalkar. Veda tavafı yapan kişi Mekke'de fazla kalırsa, tekrar veda tavafı yapması gerekir. Zemzem suyu içmek sünnet'tir. Zemzem suyu içilirken, her içişte hayrı irade etmek ge­rekir. İçerken kıbleye dönmek de sünnet'tir.




[1] Buharî ve Müslim, (Ebu Hüreyre'den)


[2] İbn Mâce, Beyhakî ve başka muhaddisler

[3] Müslim ve Neseî

[4] Müslim/1218

[5] Tirmizî, Buharı ve Müslim. (Tirmizî hadîsin hasen-sahih olduğunu söylemiştir).


[6] İbn Hibban ve Hâkim


[7] Buharî ve Müslim

[8] Buharı ve Müslim


[9] Buharî

[10] Müslim/1336


[11] Buharı ve Müslim


[12] Buharî ve Müslim

[13] Buharî ve başka muhaddisler


[14] Müslim ve başka muhaddisler


[15] Buharî


[16] Ebu Dâvud ve başka muhaddisler

[17] Tirmizî ve Dârekutnî


[18] Müslim


[19] Müslim

[20] Buharî ve Müslim

[21] Buharî ve Müslim

[22] ' İmam Şafii ve İmam Ahmed


[23] Müslim


[24] Neseî ve Beyhakî


[25] İmam Ahmed ve Ebu Dâvud

[26] Müslim


[27] Müslim/1218

[28] İmam Ahmed


[29] Buharî ve Müslim

[30] Buharî
Alıntı ile Cevapla