21 Aralık 2007, 02:12
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 5587 Üyelik T.:
05 Aralık 2008 Arkadaşları:14 Cinsiyet: Memleket:İstanbul Yaş:35 Mesaj:
2.537 Konular:
2038 Beğenildi:116 Beğendi:0 Takdirleri:270 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Bir şebnemdir Ada(n)mak, Kevser Havuzuna Bir şebnemdir Ada(n)mak, Kevser Havuzuna Adamakla başlar hayatın serüveni ve adamakla başlar yüreklerde filizlenen güllerin kıvılcımı... Adadıklarımızla varırız mahşer alanına, sevgilinin huzuruna. Bir ışık olur adananlar; savaş alanında nurdan sütun olup parlarlar yıldızlar gibi… Sevgi çiçeği olurlar ölüm döşeklerinde; kelebeklerin çiçekleri koklayıp sevgiliye varması gibi varmayı beklerler Kaybettiğimiz yüreğimizi, yakarışlarda bulunduğumuz geceleri özlemekle; sevgiliyle geçen saniyelerin hasretiyle başlar adayış süreci hiralarda… Bazen gözyaşlarının yazdığı şiirin satır arasından, bazen de çarmıha gerdiğimiz süveydamızda ki ateşten sıçrayan kıvılcımların arasından buluruz adayış sürecini başlatan zamanı…
O zamanla sıçrar, üstümüze çekeriz vefa yorganını… Nasıl ki ölüme gülümseyişin yeşermesi gözlerin zikri ile mümkünse, miraca çıkarken atılan adımlar, dökülen inciler göstergesidir adayış sürecinin filizlendiğinin… Gözlerin zikri olmadan adayış süreci başlayabilir mi? Yüreklerin titremesi olmadan adayış düşünülemediği gibi gözlerin zikri; sevgili için dökülen katre katre yaşlar olmadan da adayış süreci başlayamaz… Adamaya; kevser havuzuna giden yol, fırtınanın eşiğinde gemileri yakıp, yürek mahzenine; dua kabuğuna çekilmekle başlar. Zaman ve mekânlar ötesinde, rüyalarımızda gördüğümüz aşk rıhtımına -kevser havuzuna- varabilmemiz için; en büyüğe en büyüğü; yüreğimizi adamakla başlar titreyişler… Titreyişlerin sonucunda, göz pınarlarının çağlaması ile varılır vuslat yoluna... Aşka dair ne varsa yüreğimizde adamalı adayış meşalesine… Sevgi çemberinin içine bir kor gibi düşen adayış şebnemi yakmalı yüreğimizi… İlahi koroya katılmalı ve adanmış gönüllerle beklemeli vuslat kapısında… Adanan kul sadece sevgili için yanmalı… O’nun aşkıyla tutuşmalı, O’nun için kanat çırpmalı asumanlarda. Sadece sevgiliyi arzu etmeli, O’na kavuşamadan prangalarını çıkarmamalı yüreğinden… Hiçbir şey tatmin etmemeli sevdasını, adadığından başka… Gönlünde sevgilinin ateşi ile yanan gönül sultanı Yunus Emre’nin dediği gibi:“Cennet cennet dedikleri
Birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene ver onları
Bana seni gerek seni.” Yunus Emre Tozal |
| |