Ferdi kardeşim, doğrusu çok anlamlı ve bir o kadar da önemli bir cevap vermişsiniz. Yazdığım yazının ana temasını, konusunu anlamışsınız, teşekkür ederim. Toplumu kur’an ile kucaklaştırmak. Kur’an ile aramıza girmek isteyenlere karşı uyanık olmamız gerektiği konusu işleniyor yazıda. Anlatmak istediğimi anlamışsınız, çünkü bakın ne diyorsunuz? (KURANA YAKLAŞTIRAYIM DERKEN…) Peki, kur’ana yaklaşan bir insan onun aydınlığını gönlüne yerleştiren, onu anlayan acaba hiç onu tebliğ eden, onu anlatan ona sarılmamızı isteyen Allah elçisinden uzaklaşır mı? Bu asla mümkün olamaz kardeşim. Çünkü o güzel huylu örnek Allah resulü de, kur’an ile yatıp kuran ile kalkıyordu, onun eğitimide zaten kur'andı.
Bu konuya şöyle bir örnek verelim. Üniversitede tıp eğitimi görüyorsunuz. Bu eğitimi veren hocalarda aynı kitapları okuyarak öğretmen olmuşlardı. Diyelim örnek aldığınız bir hocanız var. Onun örnek aldığınız şeyleri nelerdi? İlk önce mesleğindeki başarısı, eğer kalp cerrahı ise, onun yaptığı ameliyatlarla insanlara yaptığı hizmet, sizi bu kişiyi örnek almanızı sağlamıştır. Daha sonrada mutlaka onun tüm bu eğitimlerden sonra, kendisine güvenin artması, yaşamı ve düzgün hayatıyla da onun hayranı olabilirsiniz. Çünkü çevresine her zaman saygılı, topluma iyilik yapmak için çırpınan örnek bir insandır o. Bu insan gibi olmak istediğimizde, ilk önce yapmanız gereken onun geçtiği eğitimden geçmelisiniz, yani tıp eğitiminden. Daha sonrada onun örnek yaşamı davranışlarını hayatına geçirmeniz gerekir. İşte bizlerinde peygamberimiz için yapmamız gereken bu yoldur. Bizlerin örnek alacağımız insan peygamberimizdir. Allah resulünü hatırlayınız Rabbim kur’an da ne diyordu? Sen daha önce kitap nedir bilmezdin. Demek ki peygamberimizde Rabbin kitabıyla yani kur’an ile alması gereken eğitimi bilgileri almış ve dosdoğru bir insan olmuş. Daha sonrada kur’anı hayatına geçirip örnek bir insan olmuştur. İşte bizlerin örnek alacağı konu burada başlıyor. Peygamberimizi başöğretmen olarak görüp, onun kur’anı yaşamına geçirdiği ve davranışlarıyla nasıl bir insan olduğu noktasında örnek almamız gerektiğini çok iyi bilmeliyiz. Peygamberimiz bu örnek konumuna kur’an ile gelmişti. Bizlere de tebliğinde kur’ana sarılmamız söylenmiyor muydu zaten. Ne yazık ki bizler bu konuda içimize sokulan fitne ve fesatların etkisinden kurtulamıyoruz. Bunun asıl nedeni peygamberimizi çok ama çok sevdiğimizden kaynaklanıyor. Din düşmanları da bizlerin bu zaafımızdan yararlanıp, aldatma kandırma yolunu seçmişlerdir. Yetki Yüce Rabbimindir, görevi O verir. Bunlarda kur’an da çok açık belirtilmiştir. Bunun dışında hiç kimse, hiç kimseye ne yetki verebilir nede sorumluluk. Eğer bizler kur’an ile buluşmamızı tam olarak sağlayabilirsek, bu tür yaklaşımlarında üstesinden geleceğimizin bilincinde olalım.
Değerli arkadaşım sözlerinize cevabımı özetlemem gerekirse, kur’an ışığını kalbine yerleştiren, onun nuruyla nurlanan, onun ışığıyla aydınlanan sizce peygamberimizi devre dışı bırakabilir mi? Bu sorunun cevabını kendi nefsinize verin, doğru cevabı bulacağınızdan eminim.
SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK |