Konu Başlıkları: İmamlar Saatkolikmidır?
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11 Aralık 2010, 22:23   Mesaj No:1

Zeynel Hadi

Medineweb Acemi Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Zeynel Hadi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13008
Üyelik T.: 10 Aralık 2010
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:57
Mesaj: 13
Konular: 7
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart İmamlar Saatkolikmidır?

İmamlar Saatkolikmidır?

Geçenlerde bir kitapçıdan kitap alırken benden yaşça büyük olduğnu tahmin ettiğim kitapçı bana “amca” deyince merak ettim ve kitapçının yaşını sordum. Yaşının 45 olduğunu söyledi. Oysa ben 43 yaşında olduğumu ve neden bana “amca” deme gereğini hissettiğini sordum. Benden yaşça birhayli büyük gösteriyorsun da ondan demesin mi? Şaşırdım tabi. Aramızda şöyle bir diyalog geçti.
Kitapçı: Ne iş yapıyorsun diye sordu. Ben de “İmam” olduğumu söyleyince. -Hayret bu kadar rahat bir görev yaptığın halde neden böylesine yıpranmış ve yaşlanmış gözüküyorsun dedi. Ben de ona şöyle bir soru yönelttim. “Sen günde kaç kez saate bakıyorsun?” Kitapçı: Şimdi ne alakası var saate bakıp bakmamakla diye cevap verdi. Ben de sorumu yineledim. Kitapçı: Kolumda saat taşımaya gerek duymuyorum ve günde iki – üç kez saate bakmaya gerek duyuyorum dedi. Ben de kitapçıya: Ben günde sayısız kez saate bakma gereğini duyuyorum. Saat hayatımın olmazsa olmazıdır. Saatsiz bir dakika geçiremiyorm. Ve saatsiz yaşamamız mümkün değildir. Öncelikle normal zamanlarda yatmadan önce sabah namazına uyanmak için saatimi kuruyorum. Ve mutlaka ezandan önce kalkıp camiye gitmek üzere hazırlanıyorum. Bu hazırlanma sürecinde sayısız kez saate bakmak zorundayım. Çünkü vakti kaçırdığımda camide cemaatle, mürakıpla, müftüyle ve camiyle alakası olmayan ama ezanı duymak isteyen mahalleliyle problem yaşar ve fazladan sıkıntıya girerim. Sabah namazını kılmak için vaktin biraz ilerlemesi ve güneşin doğmasından önce namaz kıldırmam gerekiyor. Namazın bitiminden itibaren öğle vaktine kadar sayısını bilemediğim kadar saate bakmam ve kaç saat, dakika kaldığını bilmem gerekiyor . Çünkü aynen sabah namazı gibi eğer dikkatli davranmaz ve bir karışıklık olursa yine aynı şekilde başta Cemaat, Mürakıp ve Müftüyle problem yaşarım. Öğle namazına kadar kolumdaki saat ile sürekli bir diyalog ve iletişim içerisindeyim. Bu diyalogda eğer bir aksaklık veya unutkanlık olursa stres ve sıkıntımı hiç kimse gideremez. Öğle namazını kıldıktan sonra ikindi vaktine kadar evde de olsam, çarşıda da olsam ziyarette de olsam sürekli gözüm saattedir. Saat’i ihmal etmem bir çok problemi beraberinde getirir. Bu problemleri yaşamamak için saatle hiçbir şekilde diyalogumu koparmamam gerekir. Ve zaman ilerlerken İkindi vaktine yaklaşıyorum. Yine aynı durum devam ediyor. Yani saat ile ayrılmaz bir ikiliyiz. Bu süreç; akşam ve yatsı vakitleri bitene kadar devam eder. Yatsı namazını kıldıktan sonra tekrar başa dönüyor ve ertesi günün sabah namazına başlama hazırlıklarını yapıyorum. Bu normal vakitler için saatle olan diyalogumdur. Bunun dışında bir ay Ramazan var yılda bir kez. Hafta da bir Cuma namazı, mirac, baraat, üçaylar, mevlid kandilleri de ekstra önemli vakitler. Ve bayram namazları. Bunların dışında; aylık mutat toplantılar, belirli aralıklarla yapılan sözde bilgilendirme toplantıları, Yazın çocukları okutmaya başlayıp bitirene kadarki süreç. Bütün bu vakitlerde saatle hiçbir şekilde diyalog ve iletişimimi aksatamayacağım zaman dilimleridir. Bu kadar sık ve ihmal edilmemesi gereken saatle irtibatımın kaçta kaçını sen günlük yaşıyorsun diye sorunca, Kitapçı bir hayli şaşırdı. Ve iyiki ben imam değilim dedi. Olayın bu yönünü hiç düşünmemiştim dedi. Evet dedim beni ihtiyarlatan sa’attır. Bir sa’at’ın bu kadar irtibatlı olduğu başka bir görevi bilirmisin diye sordum. Kitapçı bugüne kadar düşünmemiştim ama yoktur zannediyorum diye söylendi. Kitapçıya dedim ki yani anlayacağın ne derece türk dil kurallarına uyuyor bilimorum ama ben bir “SAATKOLİK”im dedim. Hayatını sa’ate bu kadar endeksleyen başka bir vazife galiba yoktur ve olmayacak. Bu denli zamanla savaşan bir insanın, kısa sürede yıpranmaması, yaşlanmaması ve strese girmemesi mümkünmüdür?
Zeynel Hadi
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Zeynel Hadi 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Büyük bir laboratuvarın içinden; hz.adem,... Makale ve Köşe Yazıları Mihrinaz 1 1955 03 Ocak 2012 00:41
Müslümanlar Neden Camiye Gitmiyor? Makale ve Köşe Yazıları bilinmez 9 3569 26 Temmuz 2011 17:22
Zulüm ile abad olunmaz Makale ve Köşe Yazıları Zeynel Hadi 1 2326 24 Şubat 2011 02:12
Boşlukta Debelenmemek İçin... Makale ve Köşe Yazıları Yitiksevda 4 2449 30 Aralık 2010 12:45
Kreş'ten Huzurevi'ne Nasıl Gidilir? Makale ve Köşe Yazıları Yitiksevda 2 2426 20 Aralık 2010 17:16