Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11 Aralık 2010, 22:43   Mesaj No:1

Zeynel Hadi

Medineweb Acemi Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Zeynel Hadi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13008
Üyelik T.: 10 Aralık 2010
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:56
Mesaj: 13
Konular: 7
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Unhappy İmam'ın Rolü Çalınarak Öğretmene Verildi?

İmam'ın Rolü Çalınarak Öğretmene Verildi?

İmamlık önderliktir. Halkın, toplum’un önderi demektir. Halkın öncüsü, İslamı tebliğ etmede yol gösterici ve doğruya yönelmeye yardımcı olan öncü rehberdir.

Bu hasletlere sahip olmak da o kadar kolay değildir. Geleneksel de olsa öteden beri Müsümanların çoğunluk oluşturduğu her toplum İmama değer vermiş, saygı göstermiş ve önder kabul etmiştir.

Bugün hala Müslümanların çoğunluk oluşturduğu toplumlarda farklı isimlerle anılsada imam; öncü, önder, örnek ve rehberdir. Asırlarca hükümranlığını sürdüren ve üç kıtada iz bırakan Osmanlıyı beğensek-beğenmesek, eleştirsek-savunsak yada yerden yere vursak da bu konuda hakkını vermek gerek.

Osmanlı İmparatorluğu Saltanatla yönetilen bir sistem olduğu halde İslama, İsamı temsil eden alime ve halkın önderliğini ve rehberliğini yapan İmam’a hiçkimseye vermediği değeri vermiştir. Devleti idare eden; Sultan, Halife attığı her adımda fıkhi yönünü Şeyhülislam’a sormuş ve fetva almıştır.

Şeyhülislam bugünkü değimle Müftü konumundadır. Camilerde İmamlık yapan İmam ve Müezzinlere, Sultan dahil devletin bütün birimlerinde çalışanlar saygı göstermişler toz konudurmamışlardır. İmam Osmanlıda saygın bir önderdir. İmam fetva veren, sulh yapan, aracı olan ve hakemlik yapan toplumun ve Devleti –Osmaniye’nin önemli konularında; danışılan, fikri alınan ve el üstünde tutulan bir toplum lideridir.

Toplumda en çok tercih edilen ve isteyerek, severek yapılmak istenen görevlerin başında imamlık gelir. Bugün çocuklara sorulduğunda nasıl ki çocuk; doktor, mühendis, avukat gibi toplumda gözde meslekleri tercih ediyorsa, o zaman da her çocuğun ve ebevyninin hayalinde imam olmak vardır.

İmam örnek alınır, imam taklid edilir, imam barıştırır, imam çözüm üretir, imam hakim ve adil bir şahsiyet olarak kabul edilir. Medreselerde geleceğin gençlerini yetiştiren imamdır. İmam Müderristir. İmam öğreticidir. Ve daha sayılmayacak kadar olumlu görevleri vardır imamın. İmamla dalga geçilmez, alay edilmez, aşşağılanmaz, hor görülmez, küçük düşürülmez. Ve imamın resmiyete bağlanmayan dokunulmazlığı vardır.

Cumhuriyetin Kurulmasıyla birlikte İmamın Rolü çalınarak öğretmene verilir. Öğretmen yüceltilir İmam aşşağlanır. Öğretmen örnek gösterilir İmam yobaz olarak tanıtılır. Öğretmen ahlaklı, imam ahlaksız, öğretmen dürüst, imam sahtekar, öğretmen fedakar, imam çıkarcı ve kısacası aşşağılancak ne kadar özellik varsa imama atfedilir, yüceltilemesi gereken ne kadar özellik varsa öğretmene atfedilir.

Bu toplum katmanlarına da benimsetilir. Bu aşşağılayıcı ve küçük düşürücü uygulama bir anlamda Sistem eliyle uygulanır. İmamı halk nezdinde gözden düşürmek öylesine zıvanadan çıkar ki Sinema ve tiyatrolarda en aşşağılayıcı rol imam portresi oluşturur. Yeşilçamda ne kadar aşağılık ve iğrenç figür varsa imama verilir. Halkın beğenisine sunulan tüm filim ve görsel formlarda imama en alçaltıcı rol ve görevler verilir. Bu hala devam etmekte olup bundan geri adım atılmamıştır. Amaç bellidir; eğitim ve okul yüceletilerek Zulüm sisteminin ayakta kalmasıdır. Türk eğitim sistemi cumhuriyet döneminde ulus devlet inşasında bir araç olarak kullanılmıştır. Öğretmen ve okul merkezli bir seküler mabed yapısı, toplumda imam ve cami merkezli sosyal yapının yerine yerleştirilmiştir. Eğitim Sistemi, bu temel ve ideolojik formata ilave olarak Kapitalist kültürün çalışma-tüketim ilişkilerinde, anne ve babanın üretime daha fazla katılması amaçlı çocuklar için bakımevi işlevi de yüklenmiştir.
İmamın rolü çalınarak öğretmene verildikten sonra Eğitime devasa yatırımlar ayrılır. Eğitime, okullaşmaya bu kadar yatırım yapıldığı halde neden gün geçtikçe insanlar ahlaki yönden uçuruma doğru yol alıyor.

Aklı selim ile tefekkür edildiğinde bu dudak uçuklatan yatırım ve ilgiye karşılık halkın melekleşmesi gerekiyordu. Ama halk ve hakın çocukları yaratılışlarına yabancılaşıyor ve fıtratla çelişen her ne varsa yapmaya zorlanıyor adeta. Gençler arasında yaygınlaşan fuhuş, uyuşturucu önü alınamaz boyutlarda. Ahlaksızlık başını almış gidiyor. Hırsızlık, dolandırıcılık günlük hayatta normal karşılanacak duruma geldi. Bugün eğitime verilen destek ve bütçeden eğitime ayrılan pay hiçbir kuruma verilmiyor. Okul’un olmadığı mahalle, köy, mezra yoktur hemen hemen. Adım başı okul. Yüzbinlerce okul ve yüzbinlerce öğretmen mevcut. Ama hiçbir şey değişmiyor. Okullar arttıkça ve bu okullarda insanlar okudukça; fuhuş, hırsızlık, yolsuzluk, uyuşturucu, gasp, terör artıyor. Ve bu tür gayri meşru yollara başvuranların hepsi de bu okullarda okuyanlardan çıkıyor.

Eğitime verilen desteğin ve öğretmene verilen imkanın çeğreğini İmama versinler beş –on yılda bu toplum ahlaki noktada bambaşka bir noktaya gelir. 28 şubat darbesiyle yedi yıldan dört yıla indirilen imam hatiplerle de bu iş ne ölçüde başarılır o da şüpheli. Ancak kendini yetiştirmiş, İslamı, Kur’an’ı , Resulullahı bilen, tanıyan ve buna göre dosdoğru bir yol çizen Muvahhid İmamlara imkan ve fırsat verilirse bu toplum düzelir. Bu okullarla, bu öğretmenlerle gün geçtikçe toplum bataklığa doğru ilerliyor.

Okullarda insani hasletlerin hiçbirisi öğrenilmiyor. İnsanlarla iletişim, Anne-baba ve akrabalara saygı, büyüklere saygı, insanlara yardım, komşuluk ilişkileri, insana değer ve buna benzer nerdeyse insani hiçbir davranış okuldan öğrenilmiyor. Okullara giden öğrenci aile ve çevresinden olumlu hasletleri öğrenmezse bunları asla okuldan alamıyor. Okullar adeta çocukları doğrudan, haktan, adaletten uzaklaştıran fabrikalar konumunda. Anne-Baba çocuğunun iyi bir eğitim, ahlak, insanlık, sosyalleşme, gelenek, görenek, terbiye, görgü alması, öğrenmesi için okula gönderiyor. Oysa çocuk bunların hiçbirisini okulda öğrenemiyor. Aileler artık çocuklarını okullara göndermekten korkuyor. Çünkü çocuk okula gitmekle elden çıkıyor. Bir çok aile yazın okullar tatil olduktan sonra bir-iki ay süren yaz kur’an kurslarına göndererek çocuklarının kurtulmasını umud ediyor. Ve öylede oluyor. Birkaç haftalık cami derslerine devam edip İmam’ın samimi ilgisinden ve verdiği yoğun islami eğitimden aldığı eğitimi okul hayatı boyunca alamdığını bütün aileler itiraf edebiliyor. İyi de madem bu gerçek ortadadır neden Camiye ve imama daha fazla ilgi ve değer verilmedi şimdiye kadar. Bunu toplum tamamen geri dönülmez noktaya geldikten sonramı anlaşılacak? Anlaşılana kadar da iş işten geçecek galiba. Ne dersiniz?

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Zeynel Hadi 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Büyük bir laboratuvarın içinden; hz.adem,... Makale ve Köşe Yazıları Mihrinaz 1 1941 03 Ocak 2012 00:41
Müslümanlar Neden Camiye Gitmiyor? Makale ve Köşe Yazıları bilinmez 9 3543 26 Temmuz 2011 17:22
Zulüm ile abad olunmaz Makale ve Köşe Yazıları Zeynel Hadi 1 2313 24 Şubat 2011 02:12
Boşlukta Debelenmemek İçin... Makale ve Köşe Yazıları Yitiksevda 4 2433 30 Aralık 2010 12:45
Kreş'ten Huzurevi'ne Nasıl Gidilir? Makale ve Köşe Yazıları Yitiksevda 2 2412 20 Aralık 2010 17:16