Konu Başlıkları: ””Ki Dedi Bile””
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11 Ocak 2011, 20:10   Mesaj No:1

kamer34

Medineweb Sadık Üyesi
kamer34 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:kamer34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13038
Üyelik T.: 14 Aralık 2010
Arkadaşları:9
Cinsiyet:
Memleket:istanbul
Yaş:54
Mesaj: 871
Konular: 41
Beğenildi:6
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart ””Ki Dedi Bile””

””Ki Dedi Bile””

""Hamd Alemlerin Rabbi Allah'a Mahsustur""
‘’el-VELA ve BERA’’/ Dost VE Düşman

Dileğimiz bu konunun iyice idrak edilmesi ve bu kavram kargaşalığı içerisinde neyin nereye oturtulması,kafalardaki bulanıklığın,azda olsa giderilmesi içerikleri itibarı ile içleri,boşaltırılmış terimlerin tekrar gerçek anlamları ile müslümanların zihinlerinde yer almasıdır.


’el-VELA ve BERA’’ islami bir terim olup kuran ve sünnette bir çok anlamda kullanılmıştır. Biz burada, bu terimi birkaç yönü ile ele almak, biz müslümanların günlük yaşamlarımızın bu terimin ne kadar gerisinde olup olmadığını sorgulamak ve kendi vicdan muhasebemizi yapmaya davet etme gayreti içerisinde olacağız.

Bu ilahi mesajın asıl olan gayesini doğrudan,açık ve net bir şekilde aktarmaktır.Bu ilahi mesajı aktarırken dolambaçlı karmakarışık bir şekilde aktarmaktan uzak bir eğilim içerisin de olmak gerekir.Çünkü ku’ran ve sünnet bunu gerektirir.


“”Ehl-i Kitaptan öyle bir gurup vardır ki okuduklarını kitaptan sanasınız diye kitabı okurken dillerini eğip bükerler. Söyledikleri ALLAH katında olmadığı halde bu ALLAH katındandır derler. Onlar bilebile ALLAH’a iftira ederler.’’
(Ali imran /78
İşte dosdoğru tebliğ yolu budur.Putlara,tağutlara,makam ve mevkilere,maddi varlık düzenlere, Allah’ın yolundan başka her şeye davet eden imansızlara, menfaat getiren tüm olgulara reddiye çekilmek suretiyle yüz çevirmektir.
Müslüman davetçi bunların hiç birinin sahte boyası ile boyanmak istemez, bilakis Allah’ın boyası ile boyanmaktan başka herhangi bir amacı gütmez.

‘’(Biz)ALLAH’ın boyası ile boyandık.ALLAH’tan daha güzel rengi kim verebilir.Biz ancak ona kulluk edenleriz.’’(bakara /138

Hıristiyanların çocuklarını vaftiz etmek sureti ile renklerini belirlediklerini müslümanların yüzlerine vurarak üste çıkma çabalarına karşı Allah bu ayetleri indirmiştir.

Allah müslümanlara sizin onların ya da başkalarının rengine ihtiyacınız yoktur, Allah’ın rengi size yeter diye buyurmuştur. Bu öylesine bir renktir ki bugünde, yarında müslümanlara yeter. Bu öylesine bir renktir ki hiç bir zaman solmaz ve ilk günkü gibi hep taze kalır. Yeter ki müslüman davetçiler bu rengin farkında olabilsinler.

’el-VELA ve BERA’’ bu islami terimin sözlük manasına dalmadan daha çok ıstalahi manası üzerinde durmak istiyoruz. “Vela” dost “bera” düşman manasına gelir.

Müslüman davetçi ilahi mesajı bir kılıç gibi kuşanarak işe öncelikli olarak, düşmanlarının sahte ikiyüzlü yüzlerini Allah’ın kendisine vermiş olduğu feraset ile en çıplak şekliyle tanıyacak ve yoluna öyle devam edecektir.

Günümüzde batıda doğuda güneyde ve kuzeyde “”küfür”” her yerde müslümanlar üzerine bir kabus gibi çökmektedir. Bunlara karşı dimdik duran islam davetçelerini değişik iftiralarla yaftalayarak yobaz,harici,tekfirci gerici demekten geri kalmamakta,güya bu davetçiler uygarlığa medeniyete karşı bir engel teşkil etmektedirler.yeni yeni fırkalar tarikatlar islam dışı örf ve adetler türeterek olabildiğince müslüman davetçilerinin zihinlerinde bulanıklık tohumları ekmek istemektedirler.


islam davetçilerinin çocukları üzerinde eğitim ve öğretim yollarını engelleyerek illegaldir gerekçesi ile izin verilmemekte bu çocukların zihinlerine kendi okullarında küfür nifakları şırınga etmektedirler. Bu ve benzeri oyunlar ile islam davetçilerinin önüne set çekmek gayretindedirler. Bu nedenledir ki islam davetçilerinin önce kimin dost kimin düşman olduğunu kesin çizgilerle belirledikten sonra yoluna devam etmesi gerekmektedir.

O halde akla gelen soru şu olması gerek.

1-Müslüman kimi dost edinecek velayetini kime verecek din kardeşlik bağını kiminle kuracak.?
2-Müslüman kime saygınlığını ve bağlılığını gösterecek?
3- Müslüman kime sevgi muhabbet besleyecek ve sırlarını onunla paylaşacak?
4-Müslüman kimi düşman bilecek?
5-Müslüman müslümana karşı merhametli kime karşı haşin ve sert duracak?
6-Müslüman küfür ehlini dost edindiğinde islama göre hükmü ne olacak?

Bütün soruların cevaplarını ku’ran ve sünnet dahilinde bulmaya çalışacağız inşallah.
’el-VELA ve BERA’’kelimesinin tevhid inancı ile doğrudan ilişkili ve ayrılmaz bir parçası olduğu gerçeği davetçi tarafından muhakkak suretle bilinmesi gerekmektedir. Bunun yanında islam ile çelişen şirk küfür riddet nifak kelimelerini de bilmesi bir zarurettir.

Bütün bu bilinç içerisinde davetçi yaratanına güvenmeli ve onun göstereceği yoldan hiç bir gerekçe ve sapma göstermeden dosdoğru bir şekilde işe koyulmalıdır. İş dedim evet bu onun amacı gayesi hedefi ve işi olmalıdır. Çünki cenneti kazanmak onu hak etmek ancak ve ancak bu olguyu davetçi kendisine şiyar edindiğinde iş edindiğinde cenneti hak etmiş olacaktır. Adil olanda bu değimlidir?

Bütün bu bilinç içerisindeki davetçi artık ilahi mesajı bütün dünyaya haykırmaya hazırdır. Davetçi büründüğü örtüsünü üstünden atarak Rabbi’sinin çağrısına kulak vermeye hazırdır artık.

“”Ey örtüye bürünerek saklanan (davetçi) Muhammed Kalk da uyar."" Müddesir/1-2

“”De ki: İşte benim yolum budur; basiret üzere Allah'a davet ediyorum. Ben ve bana uyanlar (işte böyleyiz). Ben Allah'ı tesbih ederim ve ben müşriklerden değilim””Yusuf/108

“”Ey Muhammed! İşte bunun için insanları tevhide davet et ve sana emredildiği gibi dosdoğru ol. Onların keyiflerine uyma ve de ki: "Ben Allah'ın kitaptan indirdiğine inandım ve bana aranızda adaleti gerçekleştirmem emredildi. Allah bizim de rabbimiz sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. Sizinle bizim aramızda hiçbir tartışmaya yer yoktur. Allah hepimizi bir araya toplayacaktır. Dönüş yalnız “”O'nadır.””Şura/15

Hazır olan davetçinin “Rabbi’si” onun yolunu kesin ve net ve dosdoğru bir şekilde çizmeye başlamıştır. Artık bu yoldan geri dönüş yoktur. Artık bundan sonrasını bu davetçinin davetine kulak vermeyen kafirler düşünsün .Akıllarını başlarına alsınlar ve “Rabbi’sinden” tam bir yetki alan bu davetçinin karşısında hadlerini bilsinler.

“”Her kim Allah'ın davetçisine uymazsa bilsin ki, yeryüzünde Allah'ı aciz bırakacak değildir. Onun Allah'tan başka dostları da yoktur. İşte onlar apaçık bir sapıklık içerisindedirler.””Ahkaf/32

Allah bu ayette öylesine bir ültimaton veriyor ki herkim islam davetsinin çağrısına uymazsa diye başlıyor, siz kimi isterseniz bu mesajın içine dahil edebilirsiniz. Anne,baba, kardeş,devlet,polis,yargı,asker,bu çağrının karşısında duran her kim varsa,hepsi bu ayetin mesajı kapsamına dahil edilirler.İşte bu ayette ilk düşman (BERA) tanımı ortaya çıkmaya başlamıştır.Davetçi artık ilk düşmanını tanımaya başlamıştır.Ayetin sonraki cümlesine bakalım

Bu ne büyük bir şeref,bu ne büyük bir izzet,Allah islam davetçisini dost bildi, onu şereflendirdi.O halde islam davetçisi Allah’ın dostudur artık ona kafirlere tekrar dost olmak yakışmaz.Ayetin ikinci cümlesinde ise dost (VELA) kimdir onu öğretti “Rabbi’si” ona.
Davetçi çağrısını yaparken içimizden birileri, belki de çok yakın birileri aynen şöyle diyebilmekteler.Davetçiye sen bizi çağırıyorsun, ama ya bizim biat ettiğimiz (taptığımız) Şeyhlerimiz ne olacak,yada parti liderlerimiz,yada hahamlarımız,yada din adamlarımız,bu işe ne diyecekler bakalım,doğrusu biz sana güvenmiyoruz,sana karşı getirdiklerine karşı, kafamızda bir takım şüpheler var.İşte insan oğlu bu.Yüce Allah’ın az önceki ültimaton niteliğinde ki çağrısını hemen de unuttular.

“”Şimdi bizi babalarımızın taptıklarına tapmaktan mı engelliyorsun? Biz, doğrusunu istersen bizi davet ettiğin şeyden kuşkulandıran bir şüphe içindeyiz."”Hud/62

İşte düşman (Bera) kelimesi davetçinin kafasında iyice netleşiyor.”Rabbi’si “ona nasılda öğretiyor. Günümüz insanlarına bu ayet okunduğu zaman verdikleri cevap, bu ayet ile neden bu kadar örtüşüyor acaba? Noktasına virgülüne kadar aynı.

Davetçiye adeta öfke kusarak bizim atalarımız, padişahlarımız, şeyhlerimiz, parti başkanlarımız, cemaat liderlerimiz bilmiyor da siz mi? biliyorsunuz diyerek,içlerindeki kafirliklerini tüm benlikleri ile ortaya koymaktalar.Davetçi artık çok rahat,çünki dostunu da düşmanını da tanımıştır.”Rabbi’si” ona dostunu da düşmanını da öğretmiştir.Davetçinin bu çağrısına,babaları,anneleri,kardeşleri herkim ki olumlu cevap vermez ise davetçiye düşen artık onlara Allah’ın ayetleri ile cevap vermesidir.

“”De ki: "Ben ancak Allah'a kulluk etmekle ve O'na şirk koşmamakla emir olundum. Ben O'na davet ediyorum, dönüşüm de O'nadır."” Rad/36

Davetçi dimdik, alnı açık,şerefli,izzetli bir duruş sergileyerek onlara ben Allah’ı dost edinmiş,onun yoluna baş koymuş ve sadece ona davet ederim, gerisi sizin karar vereceğiniz bir meseledir.Davetçi kendisine değil Allah’a davet etmekte
Peki ya:
Yahudiliye,hıristiyanlığa,partiler,fırkalara,hindu izme,budiizme,putperestliğekullara kulluğa,fuhuşiyata,tefeciliğe,kadın tüccarlığına,islama uymayan örflere adetlere, feodalizme,laikliğe,demokrasi safsatasına,hırsızlığa,dolandırıcılığa tarikatlara, entrikalara,şerefsizliğe,haysiyetsizliğe çağıranlara ne demeli söyler misiniz?

İslam mı demeli? Yoksa Müslüman mı? Yoksa Allah’ın dostumu? Ne demeli? Yok arkadaş yok, bu işte bir yanlışlık var,en iyisi biz yanlışın neresinden dönersek kardır hesabı,gelin hemen biz bu davetçinin yoluna uyalım,onun çağrısına kulak verelim,kafirleri asla dost edinmeyelim.Şerefi İzzeti onların yanında aramayalım.Çünki Şeref ve İzzet sadece ve sadece bu davetçinin “Rabbi’sin” yanındadır.

“”Habibim, onların lafları seni üzmesin. Çünkü şan ve şeref bütünüyle Allah'ındır. O her şeyi işitiyor, hepsini görüyor.””Yunus/65

“”Her kim izzet istiyorsa bilsin ki izzet tamamıyla Allah'ındır. O'na hoş kelimeler yükselir, onu da salih amel yükseltir. Kötülükler kuranlara gelince, onlara şiddetli bir azab vardır. Onların tuzakları hep darmadağın olur.””Fatır/10

“”İblis: "Öyle ise izzet ve şerefine yemin ederim ki, ben onların hepsini mutlaka aldatır, saptırırım."”Sad/82

“”Diyorlar ki: "Andolsun, eğer Medine'ye dönersek, daha üstün olan, daha alçak olanı oradan mutlaka çıkaracaktır." Üstünlük, ancak Allah'a, O'nun elçisine ve müminlere mahsustur. Fakat münafıklar bilmezler.””Münafikun/8

Evet demek ki İzzet ve Şeref Allah’ın yanındadır. Tağutların ve kafirlerin yanında değil. Dost odur veli odur biz davetçinin “Rabbi’sini” eğer hiçe sayıp bu İzzet ve Şerefi başka yerde arar isek o halde biride çıkar derki ””cennet sizin neyinize ulan neyinize””der.””Ki dedi bile””


BU YAZIMIZ DEVAM EDECEK

ALLAH'A EMANET OLUNUZ
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi kamer34 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
“..Allah’ın velileri kimlerdir..?” Allah(c.c) Kara Kartal 14 6828 17 Mart 2012 02:37
“İbn-i Teymiyye/ve/vahdeti-vücut “ Tevhid Ve Şirk Konuları Esadullah 6 3380 16 Mart 2012 20:24
""Velayet..Şirki"" Tevhid Ve Şirk Konuları kamer34 0 1919 06 Mart 2012 19:05
"Seyyid Kutub kimidir...?" Alimler(Rh) bilinmez 42 17020 20 Şubat 2012 23:31
""Tasavvuf/Büyüklerinin/Şirkleri""... Tasavvuf-Tarikat hiranur86 52 21946 08 Şubat 2012 21:11