Konu Başlıkları: Ubudiyet
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04 Ocak 2008, 11:55   Mesaj No:1

MERVE DEMİR

Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:MERVE DEMİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5587
Üyelik T.: 05 Aralık 2008
Arkadaşları:14
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
Mesaj: 2.537
Konular: 2038
Beğenildi:116
Beğendi:0
Takdirleri:270
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Ubudiyet

Ubudiyet

UBUDİYET



Ubudiyet kelimesi, Arapça "a-b-d" kökünden türemiştir. Sözlükte; kulluk, kölelik, aşırı bağlılık, itaat anlamlarına gelmektedir. Kul, köle anlamındaki ve itaattan başka şefkat, merhamet ve himâye anlamlarını da taşımaktadır. Buna göre insan bütün benliğiyle Allah'a kul olmanın bilincine ulaşınca, Allah da ona merhamet etmekte ve o kimseyi koruması altına almaktadır. İnsan Allah'a karşı yapmış olduğu kulluk görevinde; O'nun emirlerini yerine getirdiği gibi, O'nun hoşnutluğunu kazanmak amacıyla da, her türlü söz ve davranışlarında en içten saygı ve sevgi ile bağlılığını ortaya koyar. Bu nedenle Allah'a yönelen bu söz ve davranışlara da ibadet adı verilmiştir (bkz. Râğıb, Müfredât, 479; İbn Manzur, Lisânü'l-Arab, III, 270-279; Toshihiko Izıtsu, Kur'an da Allah ve İnsan, trc. Süleyman Ateş, 139-140).

Daha üstünü olmayan her boyun eğiş, ubûdiyet kavramı içinde değerlendirilmektedir. Kişinin yüksek ve galebe sahibi birine karşı baş eğmesi, itaat etmesi, isyanı terketmesi, tam bir bağlılıkla boyun eğmesi ubûdiyetin anlamları içinde bulunmaktadır. Belki de ubûdiyetten kastedilen asıl anlam bu olmalıdır.

Âbid ve ibâd kelimeleri, ibâdet kökünden; abd ise, ubûdiyet kökünden türemektedir. Sufîler, buradan hareketle, abd'in âbid'den, ubûdiyet'in de ibâdetten üstün olduğunu belirtmişlerdir. Çünkü âbid, hürdür, hür olanlar ise bir ücretle ve karşılığını bekleyerek çalışırlar. Abd ise, kuldur; kullar, köleler hiç bir şeye sahip olmadıkları için, çalışmalarının tek amacı vardır, o da efendilerini memnun etmektir. Başka bir deyişle, âbid nimet elde etmek, abd ise nimeti vereni memnun etmek için çalışırlar (bkz. Kuşeyrî, Risâle, 428, 460; Hucvirî, Keşfu'l-Mahcûb, 244, 264). Sûfiler, ubûdiyet makamının gerçekleşmesi için, kalp ve kalbe âit amelleri zâhiren ve bâtınen kusursuz ve eksiksiz yapılarak, yalnızca Allah için amel edilmesi gerektiğini belirtmişlerdir (Sühreverdî, Avârifü'l-Meârîf, trc. H. Kamil Yılmaz-İrfan Gündüz, 593). Allah Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de tövbe etmeyi ibâdetten önce zikretmiştir (Tevbe, 9/112). Tövbe, ibadetten önce tutulmuştur. Bunun sebebi, makamlara ulaşma noktasının tövbe, makamların nihayetinin de ubûdiyet ve kulluk olmasıdır. Allah, günahkarların tövbelerinden sözederken; "Hepiniz birden Allah'a tövbe edin ey müminler" (Nûr, 24/31); Peygamberinden sözederken de; "Kuluna vahyettiğini vahyetti" (en-Necm, 53/10) buyurmuştur. Bu duruma göre; tövbe ilk, ubûdiyet ise, son makamdır (bkz. Hucvirî, Keşfu'l-Mahcub, 171).

Erdoğan PAZARBAŞI
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... Videolar/Slaytlar Medine-web 1 2901 23 Ağustos 2013 00:41
İran Emperyalizmi Makale ve Köşe Yazıları Medine-web 6 3641 26 Ocak 2013 22:53
gerekli gereksiz bir şiir.. Makale ve Köşe Yazıları MERVE DEMİR 0 3283 06 Aralık 2012 10:48
olmamış kayınbiradere mektup :) Komik Paylaşımlar Allahın kulu_ 10 7816 03 Kasım 2012 23:19
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür Makale ve Köşe Yazıları Esadullah 11 7277 02 Ekim 2012 21:16