Avam Kuranı Mealden Okumalıdır.
Konuyu vuzuha kavuşturmak için önce mealin ne anlama geldiğine bakmamız gerekir. Meal anlamı tam ifade etmeyen ama manaya çok yakın demektir.
Kuranı kerimin nuzül amacı, onu yaşama empoze ederek İslami doğrultuda yaşam sürdürmenin bir referansıdır.
Kuranı arapça anlamından okumak arapça bilen için elbette kuranın derinliğine inmek demektir Kuranın bir diğer adı furkan dır furkan ise hak ile batılı birbirinden ayırmak demektir anlamadığınız bir dilde okuduğunun kurandan ne anlaşılır yada hak ve batılı nasıl birbirinden ayırırsınız?
yüce Allah hz.peygambere vahyi indiridirken o dönemdeki topluluğun dili ile mesajını iletmiştir. burada asıl farkedilmesi gereken nokta kullanılan dilden ziyade mesajın ne şekilde anlaşılıp anlamlandırıldığıdır.
herkes o dönemdeki arabistan coğrafyasındaki topluluğun dili olan arapçayı bilmek zorunda değil ama Allahın insanlara ilettiği mesajları bir müslüman olarak bilmek zorundadır.
Toplumumuzda bir ritüel haline gelmiş sohbetlerin girişinde yasin, tebareke, amme okunmasına ki okunduğunda cemaatin %80'inin uyuklama modunda olmasına karşı gelinmesi gerekir.Kuranı okuduğuna değil ne için okuduğuna Allahın orada insanlara neler dediğine uzak kalındığı için..
Şu bir gerçek ki gerici dinamikleri taşıyan toplıumlardan biriyiz, artık bilinçli müslümanlar biraraya gelmeli ve elini taşın altına koymalı. skolastik zihniyetten uzak en azından okuyan merak eden soru soran bir nesil yetişmeli.
marx'ın din halk yığınlarının afyonudur sözü doğru bir sözdür bu sözü söyleyerek kitleleri peşinden koşturan bir akımı başlatmıştır..
hala müslüman dünyasında meali kendi fikri/ideoloji/cemaat/mezhep/meşrebinede uydurmaya çalışanlar vardır bunların yaptığı kendilerini kandırmaktan öteye gitmeyen tipik belamlıktır ama halk yığınlarına menfi manada etki ettiğide bir gerçektir.
bilinçli bir müslüman neyin doğru neyin yanlış olduğunu evvela idrak eden müslümandır. ki kuran muhataplarına bu nedenle düşünmezmisiniz? akletmezmisiniz? diye defaatle sorar..
Şuan bilim açısından batı ile mukayese ediliyoruz gerek ortadoğu halkları olarak gerekse müslümanlar olarak araştırıldığı zaman bilim konusunda batı medeniyetnin bugünkü düzeye gelmesinde islam medeniyetnin önemli etkileri olmuştur özellikle endülüsteki o acı kıyım öncesinde..
yani batının %95 lik gibi bir kesimi okuma yazma bilmezken bizim kurtubada kahirede bağdatta alimlerimiz yetişmekte ve sayısı milyonları bulan kitaplarımız mevcut bulunmaktaydı.
Batının engizisyon mahkemelerinin uygulandığı dönemde rahipler papazlar din üzerinden nemalanan kesimlerdi bizdede aynı zihniyetler mevcuttur ama onlar bir rönesans ile bu karanlık çağı fenni gelişimin yüklendiği bir çağa dönüştürdüler.
müslümanlarında bilinçlenerek bu dini afyona çevirenlere karşı "la" deyip dinde değil dini algılamada bir rönesans yapması gerekir.
Burada kuranın arapçadan okunmasına karşı değilim elbette ki kuranı algılama adına alimlerin arapçasından yorumlamaları gerektiğinede inanıyorum ama karşı olduğum Allah bize ne emrediyor ? Kuranın içeriğinden bi haber müslümanlar olmamız.
tıpkı namazı spora çeviren insanların namazın hem fiziki hemde zihinsel teslimiyetinden uzak olması gibi.. orucunda aç kalmaktan öteye gitmeyen ibadete dönüştürülmesi gibi..
velhasıl kuranı artık sohbetlerde yasin, amme, tebareke okunup uyuklanan bir kitaptan çıkarılmalı bilincin şahsiyetin inşa edildiği bir kitap haline getirilmelidir. normal kitaplar gibi okunup bir tarafa atılan değil başucunda sürekli bulunan bir kitap haline getirilmelidir kuran insanları yargılarken ele alınan kriter değil vicdan ve hayatın kriteri olmalıdır.
MERVE DEMİR
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
08.02.2011