İçi Boşaltılmış Din(i)dar’lık
Kur’an İslamından uzak bir yaşam sergileme gayesinde olanların kutsallık atf edip din içerisine sokmuş oldukları bidatlerin başında Kandiller gelmektedir. Allah Resulü Muhammed döneminde olmayan ve dinin özü gibi lanse edilen bidatleri kutsallaştıranlar, islamın bir bütünlüğünü unutarak belli gün ve geceleri kutsallaştırmaktadırlar…
Kuran’ı yeniden indirildiği günün heyecanı ile hayatımıza geçirmek istiyor isek! Allah’ın berrak dini İslam içerisine serpiştirilmiş tüm hurafe ve bidatleri elimizin tersi ile silmek zorundayız. Bidat-ı hasene adı altında uyuşturucu din anlayışlarına karşı tek ölçü olan hakikati hayata hâkim kılmak ile başlamalıyız.
Kur’an’i emirler yaradılış gayemizin yeryüzüne halife kılınışımızın amacını bir bütünlük içerisinde yaşama aktarmamızı düzenleyerek bizlere rehberlik etmektedir. Temel rehber Kur’an gibi bir kaynak ne yazık ki! Hayatın her safhasında olması gerekir iken, hayat kitabı olmaktan öte ölülere bidat olan kandil gecelerine süslü kılıflarda duvarları süslemek için amel edilmeye başlanmıştır.
Yaradılışta eşit olan insanlar, Allah’ın emir ve yasaklarına uyma sureti ile en üstün makama çıkabildiği gibi en aşağı makamada inebilme özelliğine sahiptirler. Bu inişli ve çıkışlı yaşamda Kur’an siyasal, ekonomik, toplumsal, bireysel, hukuki, ibadi hususlarda temel esasları belirleyerek insanlığın tüm zaman ve yaşamsal alanlarına ait temelleri vaaz etmiş ve dinin kemale erdiğini beyan etmiştir.
Kuran’ın tüm alanları kapsayan bu özelliği unutturularak, kutsanma adına bidat ve hurafelere kaynak olarak gösterilmeye başlanmıştır. Müslüman olabilmeyi başarabilmiş olanların anlayışları Kur’an’i olmadıkça Allah’ın emrettiği kulluğun nasıl olduğu anlaşılamaz.
İmana erebilenler, Kur’an’i metodu izlerken, bir ilaç misali hangi ilacın hangi ağrıya, hastalığa tedavi amaçlı kullanıldığını bilmek ile beraber onun nasıl kullanılacağını da bilmek ile mükelleftirler. Bu esaslar idrak edilmediği vakit fayda elde edilemez…
Papağanlar gibi okumaları bir kenara itip anlatılmak istenen mesajları anlamak ve hayata aktarmak ile mükellefiz. Lakin kimileri Allah’ın kitabında eksiklik varmış gibi, dine ekleme ve eksiltmeler ile kendi üretmiş oldukları şeyleri ilave etmeye kalkışmaları dinde eksiklik varmış gibi Kuran’dan insanları uzaklaştırmaya çalışmışlardır.
Bu mantık sahiplerine şu soruları sormak gerekir:
Kur’an ölüye okunmak içinmi?
Kutsallığı hiçte olmayan belli gün ve gecelerde sevap kazanmak içinmi?
Hastalara şifa olsun diyemi?
Süslü bez parçaları içinde duvarlara asılsın diye mi?
Bilim kitabı veya tarih kitabımı?
Sadece İbadet kurallarını belirlemek için mi ?
Bu ve benzeri bir bütünlükten ayrı anlayışlara karşı bizler bir bütünlük içerisinde şu hakikati haykırmak ile mükellefiz.
Hakk ile Batılı ayıran, Müslüman/Mümin ile Kafir/Müşrik olanların kimler olduğunu belirleyen ve kendisine uyanların Mümin/Müslüman uymayanların ise Kafir/Müşrik olduklarını hükme bağlamak adına her alanda ahlaki,siyasi,toplumsal,bireysel ölçüleri hayata hakim kılmak ve kulluğun yalnız ve yalnız Allah’a olduğunu bunun dışında kalan tüm düzen ve sistemleri reddetmek için gönderilmiştir.
Evet hangisi? "Elif, Lam, RA. Bu Kitap, hâkim ve haberdar olan Allah tarafından, Allah'tan başkasına kulluk etmeyesiniz diye ayetleri kesin kılınmış, sonra da onu uzun- uzadıya açıklanmış bir Kitap'tır. Ben size, O'nun tarafından gönderilmiş bir uyarıcı ve müjdeciyim." (Hud - 1,2)
Kuran’dan başka hükümlere uyanlar o uydukları hüküm ve düzenlerin kulu ve kölesi olurlar. Bizler Kur’an ile yaşamaya evet diyor isek Kur’an ve Resulünün emrettikleri ile yaşamak zorundayız. Onun dışında kalan ne var ise eğer onun ilkelerine uyuyor ise kabul eder uymayanları ise reddetmeliyiz.
Kuran ve Resulüne uymayı ilke edinenler, dışında kalanlar başka kitap veya söylemlerin egemenliğini kabul ettikleri vakit kendi heva ve heveslerini ilah edinmişlerdir.
"En doğru yola ileten kitap Kuran'dır..."(İsra–9)
Temel kaynak Kur’andan daha güzel ve açıklayıcı hiçbir kılavuz olamayacağı hakikatine rağmen bidat ve hurafelerin had safhada olduğu diğer kılavuzları! Seçme hakkımız yok çünkü böylesi bir seçim İslam dini olamaz Tüm hurafe ve Bidatlere karşı öz inancımızı ortaya koyabilmeliyiz.
Hiçte kutlu olmasın belli gün ve geceleriniz!
(ALINTI)