Alıntı:
FECR Üyemizden Alıntı
Aslında halk arasında "sâla" olarak bilinenin asıl adı"salah" yani "dua"dır. Hz.Peygamber a.s ve sahabeler zamanında,bir kişinin ölümünü akrabalarına,komşularına veya diğer insanlara duyurmak için bugün minareden veya hopörlörden söylenen "sala" diye bir uygulama yoktu. Cuma günleri de "sala" uygulaması yoktu.şu var ki cuma günü Rasulullaha salavat getirmenin sünnet olduğuna dair bize intikal rivayetlerden dolayı bu salavat olayı sistematik bir haline getirilmiştir ve Cuma günü "sala" getirilmeye başlanmıştır.Bunun ortaya çıkması sanırım Emeviler zamanında olmuştur.Ölünün ardından bir anlamda duyuru niteliği olan "sala" da o zamanlardan kalma olmalı.Bu "sala" olayı daha çok Hanefi mezhebinin yaygın olduğu bölgelerde uygulanıyor.Hanefi ve bazı fakihlere göre ölüm haberini insanlara duyurmak caiz olarak kabul edildiğinden dolayı minareden "sala" okunmasını cevaz vermişlerdir. Bu olaya biraz da örfi olarak da bakılabilir.Dinsel bir uygulama değildir.Dinsel olması için Kur'an ve sünnette bariz işaretleri olması lazımdır. |
zaten iletişim öylebi hal aldıki evde öksürsem dışardan biliyolar artık
sala okunmadanda ölüm haberi çok hızlı bir şekilde yayılıyo..ben kendi şehrim için söylemek istiyorum öyle imamlar varki daha düzgün okumayı bile bilmiyolar inanın okudukları zaman salavatdan olmasa insan duymamak için kulaklarını kapatmak ister..
sadece türkiye de mi avr peki abi arabistan da varmı bu uygulama acaba