Doğru olmak
DOĞRU OLMAK
Allah-u Teâlâ inanan kullarına istikâmet üzerinde olmalarını, dosdoğru yolda sebat etmelerini farz kılmış, dininin gönderdiği gibi tatbik edilmesini emir buyurmuştur:
"Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!"
(Hûd: 112)
Doğruluk; bir müslümanın niyetinde, söz ve davranışlarında dürüst olması, yalandan ikiyüzlülükten uzak olması demektir.
Bir Âyet-i kerime'de şöyle buyurulmaktadır:
"İşte bundan ötürü sen onları tevhide, birliğe davet et ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol.
Onların heveslerine uyma."
(Şûrâ: 15)
Ashâb-ı kiram'dan bir zât "Yâ Resulellah! İslâmiyet hakkında bana öyle bir söz söyle ki, o hususta sizden başka hiçbir kimseden sormaya ihtiyacım kalmasın." diye sorduğunda Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz:
"Allah'a iman ettim de, sonra da dosdoğru ol!" buyurdular. (Müslim)
Hadis-i şerif'lerinde şöyle buyuruyorlar:
"Doğruluk iyiliğe götürür, iyilik de cennete götürür."
(Buharî)
"Yazıklar olsun o adama ki, derviş hırkası giyer de kavil ve fiili birbirine muhâlif olur."
(Münâvî)
"Yazıklar olsun o şahsa ki, lisan ile Cenâb-ı Allah'ı çok zikreder,
fiile gelince şerîatın emrinin aksini irtikab ile Allah'a âsî olur."
(Münâvî)
Allah-u Teâlâ, mümin kullarına kendisinden korkmalarını ve doğru sözlü olmalarını emir buyurmaktadır:
"Ey iman edenler!
Allah'tan korkun ve doğru söz söyleyin ki, Allah işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın."
(Ahzâb: 70-71)
"Muhakkak ki Allah adaleti, iyilik yapmayı, akrabaya yardım etmeyi emreder. Hayâsızlığı,
fenâlığı ve haddi aşmayı da yasak eder. Düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor."
(Nahl: 90)
(alıntı)