Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02 Ağustos 2011, 23:07   Mesaj No:5

kamer34

Medineweb Sadık Üyesi
kamer34 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:kamer34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13038
Üyelik T.: 14 Aralık 2010
Arkadaşları:9
Cinsiyet:
Memleket:istanbul
Yaş:54
Mesaj: 871
Konular: 41
Beğenildi:6
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Müslüman Kimdir?

Günümüzde ise; şeytan ve yandaşları İslam’ı yıkmak için bir başka yola başvurmuşlardır.
Öyle ki onlar İslam’ı kelime olarak ortadan kaldırmayıp İslami kavramların hakiki manalarını ortadan kaldırarak, yerine kendilerine ve yönetimlerine zarar vermeyecek şekilde (Allah’ın
istemediği yani; Kur’an ve sünnete uymayan) manalar vermişlerdir.

İşte bu sebeple, günümüz insanlarının en büyük sorunu; Allah-u Teâlâ'nın kendilerinden yerine getirmelerini istediği gerçek İslam ve iman sınırlarını bilmemeleri, yine Allah-u Teâlâ'nın kendilerinden uzaklaşmalarını istediği küfrü tanımamaları, dolayısıyla kafir ve müslüman ayırımını yapamadıkları için Rablerinin kendilerine bildirdiği gerçek müslümanı ve kafiri bilmemeleridir.

Aynı şekilde; insanlara hüküm verenin Allah-u Teâlâ'nın kitabı ve rasulunun sünneti olmaması, bilakis insanların kendi görüşleri, kanaatleri veya tagutun istediği şekilde öğretilen, üstelik tagut için hiçbir tehlike oluşturmayan İslam’dan bir kısım bilgilerle hükmediliyor olmasıdır.
Her kendinin müslüman olduğunu iddia eden acaba Allah-u Teâlâ'nın hükmüne göre müslüman mıdır?

Her Allah-u Teâlâ'ya ibadet ettiğini iddia eden kimsenin ibadetini ondan Allah-u Teâlâ acaba kabul eder mi?

Nuh Aleyhisselam’dan günümüze kadar her asırda insanların çoğu hak üzere olduklarını, Allah-u Teâlâ'ya ibadet ettiklerini ve kendilerinin mü’min olduklarını iddia etmişlerdir. Fakat Allah-u Teâlâ onların iman iddiasını kabul etmedi. Yapmış oldukları ibadetleri de kabul etmedi. Çünkü yapmış oldukları bu ameller Allah-u Teâlâ'nın istediği ya da razı olduğu şekilde değildi.
Dolayısıyla onlar her ne kadar iman ve ibadet iddiasında bulunuyorlarsa da Allah-u Teâlâ onlara yine de "küfür" ve "sapıklık" üzerinde oldukları hükmünü verdi.

Bununla birlikte onlara istediği imanı ve kabul ettiği ibadeti açıklamaları için rasuller gönderdi. Gönderilen rasuller de onlara; Allah-u Teâlâ'nın istediği ve rasullerin kendisiyle gönderildiği şekilde imanı gerçekleştirmedikçe sadece iman iddiasında bulunmalarının kendilerine Allah-u Teâlâ katında hiçbir fayda sağlamayacağını haber verdiler.

Öyleyse bil ki! İnsanların Allah-u Teâlâ katındaki değeri ibadetlerinin çokluğuyla değil yaptıkları ibadetlerin Allah-u Teâlâ'nın razı olduğu ve emrettiği şekilde olmasıyla ölçülür.

İbadet eden nice kimseler vardır ki onun Allah-u Teâlâ katında bir sivrisineğin kanadı kadar bile değeri yoktur. Yapmış olduğu ibadet ise Allah-u Teâlâ katında bir değer ifade etmemektedir. Zira o kimse, ibadetini Allah-u Teâlâ'nın istediği şekilde yapmamakta ve Allah-u Teâlâ'nın emrettiği, rasulünü gönderdiği şeriatine uygun bir şekilde yerine getirmemektedir.

Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem zamanındaki yahudiler Allah-u Teâlâ'ya çokça ibadet ediyorlar ve kendilerinin muvahhidlerden olduklarını, hak üzere olduklarını ve Allah-u Teâlâ'nın seçkin halkı olduklarını iddia ediyorlardı.

Aynı şekilde hristiyanlar da çokça ibadet ediyorlar ve tevhid, iman ve İslam iddiasında bulunuyorlardı.

Fakat Allah-u Teâlâ onlardan tevhidlerini, imanlarını ve ibadetlerini kabul etmedi ve onlara küfür, sapıklık ve şirkle hükmetti.

Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

قُلْ يَا أَهْلَ الْكِتَابِ لَسْتُمْ عَلَى شَيْءٍ حَتَّىَ تُقِيمُواْ التَّوْرَاةَ وَالإِنجِيلَ وَمَا أُنزِلَ إِلَيْكُم مِّن رَّبِّكُمْ

"De ki: "Ey kitap ehli! Siz Tevrat’ı, İncil’i ve Rabbinizden size indirileni (Kur’an’ı) uygulamadıkça bir esas üzerinde değilsiniz." (Maide: 68)

Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in zamanındaki müşrikler de bu kainatta bir ilahın var olduğuna, kendilerini ve bu kainatı yarattığına, bu kainatta tasarruf sahibi bir ilah olduğuna, kendilerinin rızık vericisi olduğuna, kendilerini öldürdüğüne ve dirilttiğine iman ediyorlardı.

Bununla birlikte Allah-u Teâlâ onları tekfir etti ve onlara küfür ve şirkle hükmetti. Bu hal üzere kalmaları ve ölmeleri halinde ise onların varacakları yerin içinde sonsuza dek kalacakları cehennem olacağını bildirdi. Allah-u Teâlâ’nın bu müşriklerin ve onların inançları hakkındaki şu sözünü dinle:

Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

"Ey Muhammed! De ki: Eğer biliyorsanız söyleyin bakalım yeryüzü ve oradakiler kimindir?"
"Allah’ındır" diyecekler. "O halde hiç düşünmez misiniz?" de.
"Yedi göğün Rabbi ve yüce arşın Rabbi kimdir?" de.

"Allah’dır" diyecekler. "O halde hiç sakınmaz mısınız (korkmaz mısınız)?" de.
‘Öyleyse her şeyin hakimiyet ve mülkiyeti elinde olan, dilediğini koruyan fakat kendisinden hiçbir şey korunmayan kimdir? Biliyorsanız söyleyin" de.
"Allah’dır" diyecekler. "O halde nasıl aldanıyorsunuz?" de.

"Doğrusu biz onlara hakkı getirdik. Fakat onlar yalancıdırlar." (Mü’minun: 84-90)

Şüphe yok ki Allah-u Teâlâ ancak istediği ve emrettiği şekilde olan ve kendi zatının birliği için halis bir şekilde yapılan imanı, İslam’ı ve ibadeti kabul eder.
__________________
Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli.
Alıntı ile Cevapla