Durumu: Medine No : 13867 Üyelik T.:
24 Mayıs 2011 Arkadaşları:6 Cinsiyet: Yaş:31 Mesaj:
1.005 Konular:
399 Beğenildi:31 Beğendi:5 Takdirleri:53 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Hayat Bana Neler Mi Öğretti ? Hayat Bana Neler Mi Öğretti ? Hayat Bana Neler Mi Öğretti ? İnsanlara kendimi zorla sevdiremeyeceğimi öğrendim.
Yapabileceğin tek şey sevilebilecek biri olmak. Gerisi onlara kalmış... Güven elde edebilmek için yılların gerektiğini, Ama yok etmek için saniyelerin bile yettiğini öğrendim. Önemli olanın hayatındaki eşyaların değil, Hayattaki kişilerin olduğunu öğrendim. Kendimi karşılaştırmak için başkalarının en iyi yaptıklarını değil, Kendi en iyi yaptıklarımı kıstas almam gerektiğini öğrendim. İnsanlar için olayların değil, onların daha önemli olduklarını öğrendim. Her ne kadar ince kesersen kes, Kestiğinin her zaman iki yüzü olacağını öğrendim. Sevdiğin kişilere sevgi dolu sözler söylemen gerektiğini, Belki bunun, onu son defa görüşün olabileceğini öğrendim. Her ne kadar onu çok düşünsen de, Yine de gidebileceğini öğrendim… Kahramanların, yapılması gerekenleri ne pahasına olursa olsun, Yapanlar olduğunu öğrendim. İnsanların bana izin verdiğim biçimde davrandıklarını öğrendim. Sinirlendiğimde gerçekten buna değse bile asla acımasız olmamam gerektiğini öğrendim. Birisinin seni istediğin gibi sevmemesi, Onun seni tüm benliğiyle sevmediği anlamına gelmediğini öğrendim. Bir arkadaşın ne kadar iyi olursa olsun seni üzeceğini Ve senin yine de onu affetmen gerektiğini öğrendim. Bazen başkaları tarafından affedilmenin yetmediğini öğrendim. Kendini de affetmeyi öğrenmelisin. Kalbin ne kadar kırılmış olursa olsun, Dünyanın senin acılarından dolayı durmayacağını öğrendim. Her ne kadar verdiğim kadarını alamasamda her anlamda yine de şükretmeyi öğrendim. Geçmişimiz ve durumumuzun olduğumuz kişiliği etkilediğini, Ama olmamız gerekene karşı sorumlu olduğumuzu öğrendim. İki kişinin tartışmasının, birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediğini öğrendim. Ve tartışmadıkları zaman da sevdikleri anlamına gelmediğini… Bazen kişiliğini eylemlerinin önüne koyman gerektiğini öğrendim. İki kişinin tamamen aynı olan bir şeye baktıklarında bile, Farklı şeyler görebildiklerini öğrendim. Hayatlarında her zaman dürüst bir şekilde daha ileriye gitmek isteyen kişilerin, Sonuçları önemsemediklerini öğrendim. Seni doğru dürüst tanımayan kişilerin, Hayatını birkaç saat içinde değiştirebileceklerini öğrendim. Verebileceğin bir şey kalmadığında bile bir arkadaşın ağladığında, Ona yardım edebilecek gücü bulabileceğini öğrendim. Sevmeyi ve sevilmeyi öğrendim... Ömür denilen şeyin, sanıldığından kısa olduğunu öğrendim. Bir bardak su içmenin mutluluğunu hiçbir şeyle değişmemek gerektiğini öğrendim. Acıların da sevinçler gibi insanı olgunlaştırdığını öğrendim. İnsanın kalbinden hiç çıkmayacak kişiler olduğunu öğrendim. Kalp kalbe karşı olmasa da her zaman, Birini çok sevdiğinde, onun da bunu hissedeceğini öğrendim. Dibini görmediğin suya dalmadığın gibi sonunu bilmediğin sevgiye de teslim olmamayı öğrendim... 'Belki bir gün...' diye beklemenin senin hayatından giden yıllara malolduğunu ve birgün onun sensiz ama gayet mutlu hayatıyla karşılaşmanın hiçte imkansız olmadığını; Herkesin kendisini sevenlere çektirdiklerini bir gün muhakkak en çok sevdiklerinden göreceklerini öğrendim. Bazen insan ne kadar yakınsa istediğine, O denli uzak olabileceğini öğrendim. Ve ne zaman vazgeçmeye kalksa akıl, Yüreğin o kocaman haliyle karşısına dikilmesi gerektiğini öğrendim. Yüreğimin sesini dinlemem gerektiğini, Ve yüreğimin aslında ‘sen’ olduğunu öğrendim. Gerçek aşkın ihaneti asla affetmeyeceğini öğrendim. Bir insanı ne kadar çok seviyorsan, o kadar da kolay nefret edebileceğini öğrendim. Her ne kadar nefret etsen bile asla ona kıyamayacağını öğrendim. Tutkunun ötesinde sevenler bir kez ‘kendine iyi bak’ derler ve giderler. Onlar bu acıyı bir kezden fazla kaldıramayacaklarını bilirler. İşte bu kadar sevebilecek kadar büyümüşse yüreğin, ‘Onun’ her zaman iyiliğini isteyeceğini öğrendim… Kendine iyi bak deyip gidenlerin vardır elbet geçerli bir nedeni, Savaşmadıkları için kızarsın ama suçlayamazsın, Savaşmışlarsa yenildikleri için kızarsın ama suçlayamazsın, Yenildiğin için kızarsın ama suçlayamazsın… Gerçek aşkın kendini asla suçlatmayacağını öğrendim. Herkesin her şeyi senden çok bildiğini öğrendim. Tecrübenin ne kadar önemli olduğunu ama ne yaparsan yap, Karşındakinin kendi tecrübesinden başka kimseninkinden faydalanmayacağını, Hayatın bir tek yaşanılarak öğrenileceğini öğrendim. Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu olduğunu Kendi yolumu çizdiğimde öğrendim. Bir annenin çocuğunun kötülüğünü asla istemeyeceğini öğrendim. Hayattaki en değerli varlığın, en büyük destekçinin, Seni hesapsız kitapsız en çok sevecek kişinin ‘anne’ olduğunu öğrendim. Bir annenin kalbi kırıldığında bütün meleklerin ağladığını öğrendim. İnsanın sevdiğinin kıymetini ancak onu kaybettiğinde anladığını öğrendim. Bir ilişki bir kere bitmişse eğer bir daha toparlamanın çok zor olduğunu öğrendim. Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde, Ağlayanı güldürebilmenin ağlayanla ağlamaktan daha değerli olduğunu öğrendim. ‘Sana ihtiyacım var, gel!’ diyebilmekmiş güçlü olmak, Sana ‘git’ dediğimde öğrendim. Hayatta ‘o olmazsa yaşayamam’ dememeyi, Hiçbir şeye öyle körü körüne bağlanmamak gerektiğini öğrendim. Çok sevmezsen çok acımayacağını, Çok sahiplenmeyince çok ait de olmayacağını öğrendim. Hiçbir şeyin olmazsa hayatta, Kaybetmekten de korkmayacağını öğrendim. Hayatta insana her şeyi yaptıracak sadece iki duygu olduğunu öğrendim: Aşk ve kıskançlık… Gerçek dostlukların sonradan kazanılanlar değil,çocukluktan gelenler olduğunu öğrendim. Her şeyin ilkini paylaştığın, Karşındakinin kayıtsız şartsız ve çıkarsız kabul ettiği zamanın dostluklarıydı bunlar… Yine de bitmeyecek dostluk diye bir şeyin olmadığını öğrendim. İnsan ömür boyu mutlu olmak istiyorsa, sevdiği işi yapması gerektiğini öğrendim. Birine iyilik yap melek, birine doğruyu söyle köpek oluyorsun; iyilikler bir saniyede unutuluyor da kötülüklerin ömür boyu unutulmadığını öğrendim. İnsanların bahaneler bulup sırtını sevdiklerine dönmemeleri gerektiğini öğrendim, O bahanelerin hiçbir zaman bitmeyeceğini de… Zaman geçer, her şey biter, işte o zaman pişmanlıkların başladığını öğrendim. Zamanın nasıl geçtiğini anlayabilen, onun hızına yetişebilen, Hiç kimsenin olmadığını öğrendim. İnsanların saniyelere dur demesi gerektiğini, Kaybedilenlerin asla geri gelmeyeceğini öğrendim. Hayatta aslında her şeyin nasıl da boş olduğunu öğrendim. İnsanların ömür boyu sahip olduğu her şeyi tek saniyede kaybedebileceğini öğrendim. İnsan herkese yakıştırıyor da ölümü, bir tek kendisine yakıştıramıyor. Ölüm bana çok uzak sanıyor. Herkesin yaşlanmadan ölmeyeceğini zannettiğini öğrendim. Küçücük bir bebeğin cansız bedenini gördüğümde, Azrail’in yaşı hesaba katmadığını öğrendim. Sevdiklerini kaybetmekten korkuyor da insan, Kendisinin sevdiklerini terk edeceğini hiç düşünmüyor. Oysa ölümün sadece bir adım ötede olduğunu öğrendim. Birde hayatta çok şey bildiğimi zannettiğimi, Oysa öğrenmenin asla sonu olmadığını öğrendim… Peki hayat size neler öğretti ? |